Web of Science
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/19318
Browse
Browsing by Author "0000-0001-5153-1918"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Item Construction history of the aqueduct of Nicaea (Iznik, NW Turkey) and its on-fault deformation viewed from archaeological and geophysical investigations(Elsevier, 2018-08-08) Benjelloun, Yacine; De Sigoyer, Julia; Dessales, Helene; Garambois, Stephane; Şahin, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeologi Bölümü.; 0000-0001-5153-1918; E-1041-2019; 35318789000The aqueduct of Nicaea (modern Iznik, in northwestern Turkey) was studied for the first time using combined building stratigraphy, typology of construction techniques and subsurface geophysics. The analysis of the different materials and building techniques used allowed us to identify more than forty individual stratigraphical units on the section investigated, using thirteen specific techniques. The comparison of certain masonries with analogous techniques visible in the defensive walls of the city and our stratigraphical interpretations led us to propose a chronology of the construction divided into nine phases. Some of these rebuildings seem linked to war and earthquake damage. The aqueduct was originally built in the first centuries AD using a framework of terracottas and limestone rubble. Later on, two functional terracotta structures were added and the spews was extensively rebuilt. In a second period, the early facing was replaced by well-cut travertines. Significant rebuilding occurred around the 11th century when the city was attacked by the Turks. The last modifications date from the Lascarid period and are probably linked to the construction of a second defensive wall in the 13th century, which cuts the western end of the aqueduct. Geophysical acquisitions on the eastern section of the aqueduct evidenced a vertical offset of the building. The location of these offsets correlate well with the trace of a normal fault which historical activity was not suspected before. These kind of multidisciplinary approaches are powerful tools to study active tectonics and their impact on past societies.Item New earlier paleolithic sites near bursa in northwest anatolia (Turkey) - A preliminary report(Romisch-Germanisches Zentralmuseum, 2009) Zimmermann, Thomas; Şahin, Mustafa; Dinçer, Berkay; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeoloji Bölümü.; 0000-0001-8240-5973; 0000-0001-5153-1918; AAU-3256-2020; E-1041-2019; 35318789000; 35317459900Two new Paleolithic sites located in the southern Marmara region of Northwest Anatolia - the Sahinkaya cave and an open air site at the Uludag university campus, Bursa - are discussed, contributing substantially to the as yet meagre number of archaeologically attested Pleistocene activities in Turkey. The lithic assemblages from the Sahinkaya cave as well as from the Uludag university campus prove (at least) Middle Paleolithic activities. Further research in cooperation with the Bursa Archaeological Museum is planned to prevent further destruction of these sites by looting, especially of the Sahinkaya cave.Item Nikaia’dan musa heykeli: Polyhymnia(Mersin Üniversitesi, 2017) Şahin, Mustafa; Akın, Murat; Uludag Üniversitesi/Sosyal Büimler Enstitüsü/Arkeoloji Anabilim Dalı.; 0000-0001-5153-1918; E-1041-2019; 35318789000; 57194503193İznik Arkeoloji Müzesi’nde korunan ve olasılıkla Nikaia’da bulunan bir kadın torsosu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Başı dışında oldukça iyi durumda günümüze ulaşmayı başarabilen heykel, bir kaideye yaslanır şekilde ayakta durmaktadır. Duruşu, elbisenin giyim tarzı ve kıvrımların işçiliği tipik Helenistik Çağ özellikleri gösteren torso, tip olarak Philiskos’un musalarından Polyhymnia’ya benzemektedir. Nikaia Musası, hem sağ elinde yer alan olası rulo, hem salt kalça etrafını örten ipek manto, hem de sol elin duruş şekli ile Polyhymnia tipinin yeni bir varyantı ve Philiskos musalarına en yakın tarihli örnek olmalıdır. Diğer bir ifade ile heykelimiz, İÖ 130-120 arasına tarihlenen Archelaos Kabartması’na göre biraz daha erken bir tarihtendir. Böylece orijinali İÖ 2. yüzyılın ortalarında yaratılmış olan tipin yeni bir varyantı daha literatüre kazandırılmıştır. Bu yeni varyant, özellikle Roma İmparatorluk Dönemi musa lahitlerinde tercih edilmiştir.Item The port of Kapanca: A new proposal for the location of Caesarea Germanica(Mersin Üniversitesi, 2011) Polat, Yasemin; Zimmermann, Thomas; Şahin, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeoloji Anabilim Dalı.; 0000-0001-5153-1918; E-1041-2019Item Preliminary submicroscopy of a vertebral bone fragment from a Bitinian tomb of 2nd century BC in Bursa, Western Turkey(Tuba-Ar-Turkish Academy of Sciences, 2011) Boyraz, Duygu; Akşit, İhsan; Arocena, Joselito; Polat, Sait; Dingil, Mahmut; Akca, Erhan; Biçici, Mehmet; Kapur, Selim; Başkaya, Hüseyin Savaş; Şahîn, Mustafa; Şahin, Derya; Kaynak, Gökay; Akay, Sertan Kemal; Yılmaz, Özer; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Biyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevrre Mühendisliği Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Fizik Anabilim Dalı.; 0000-0001-5153-1918; E-1041-2019; R-7260-2016; 8574002200; 35318789000; 57213990147; 12042075600; 24801954600; 7103213326Despite the availability of large amount of information on human bones; little attention has been given to the environmental conditions of bone weathering and preservation. Secondary hydroxyapatite (carbonated hydroxyapatite for primary bone mineral) as the most well known but intriguing constituent of the bone was determined (SEM) in the pore spaces of a Bitinian (2nd century BC) mans vertebral bone fragment as aggregates together with probable amorphous compounds. Unweathered primary microcrystalline hydroxyapatites of the bone structure were also determined by EM indicating resistance to weathering. Organic bodies such as the True Slime Moulds of the Phylum Myxomycota were observed feeding on hydroxyapatite fragments, and secondary minute hydroxyapatite aggregates forming on unnamed elongated mycelia. All these features add up to manifest the alterations that primarily occur in post mortem soil-less environments of bones more independently and freely than in soil media, without being masked by the numerous processes the latter would shelter.Item Smyrna agorası heykeltraşlık buluntuları(Mersin Üniversitesi Kilikia Arkeoloji Araştırma Merkezi, 2010) Şahin, Mustafa; Taşlıalan, Mehmet; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Arkeoloji Bölümü.; 0000-0001-5153-1918; E-1041-2019; 35318789000; 56121656900Eski İzmir’de Namazgâh Mezarlığına giden yol üzerinde yer alan Smyrna Agorası, ayakta kalabilen birkaç sütunu nedeniyle kenti ziyaret eden ilk seyyahlardan başlayarak gözden kaçmamıştır. İlk kazılar 1932-1941 yılları arasında yapıldıktan sonra, alan uzun bir süre tekrar ele alınmamıştır. Ancak 1996 yılında İzmir Müze Müdürlüğü tarafından tekrar kazı ve restorasyon çalışmaları başlatılşmıştır ve halen de devam etmektedir. Burada ele alınan heykeller, Müze Müdürlüğünün kazılarından ele edilmiş olan eserleri kapsamaktadır. Ince beyaz grenli ve kaba grenli- gri damarlı olmak üzere iki farklı mermer türü kullanılmıştır. Heykellerin, Julius-Claudius sülalesinden, M.S. 5. yüzyıla kadar süreklilik gösterdikleri izlenmektedir. Ancak M.S. 2. yüzyıl heykellerin en çok dikildikleri yüzyıl olmuştur. Efes okulunun etkileri yoğundur. Ideal plastik örnekleri ise Klasik veya Helenistik dönem orijinallerine geri gitmektedirler. Agora, M.S 178 yılındaki depremde büyük zarar görmüştür. Marc Aurel’in yeniden yapılandırma çalışmaları sırasında, heykellerin çoğunun Tanrıları konu alması, önemli bir konsept değişikline işaret etmektedir