2018 Cilt 23 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12169
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 31
- Results Per Page
- Sort Options
Item New method to compare indoor and outdoor temperature coefficients of photovoltaic modules(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-15) Şentürk, Ali; Eke, RüştüIn this study, a new method is presented to compare the indoor and outdoor temperature coefficients of photovoltaic module. Precise input of temperature coefficients introduced in the simulation is very essential to obtain accurate results about the actual performance of photovoltaic module/array. Thus, it is important to specify which type (indoor or outdoor) of the temperature coefficient is more accurate in simulating the actual performance. The short circuit current, the open circuit voltage, the output peak power and produced energy are considered as actual performance indexes. New method proposed in this study, simulates the actual performance for both indoor and outdoor temperature coefficients and compares with actual performance measured at field to decide which type of temperature coefficient is more accurate.Item Monthly natural gas consumption’s modelling and its trend analysis for Yozgat in Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2017-12-31) Ay, MuratIn this study, an energy consumption modelling for long term (December 2006- March 2016) forecasting of monthly natural gas consumption in households and industry area for Yozgat city, Turkey was presented. In this context, it can be said that this paper has two purposes. One of them is the application and accuracy of the artificial neural networks. Estimate performances are compared with each other, and the estimates of the optimal models are evaluated with the monthly recorded natural gas consumption according to root mean square error, mean absolute error, and correlation coefficient. The other purpose of the study is to analysis trend of monthly natural gas consumption of Yozgat by using Mann-Kendall and a new method recently proposed by Şen. The results showed that the artificial neural networks gave satisfactory results in estimating monthly natural gas consumption. In the trend analysis, it was seen that both Mann-Kendall and Şen trend tests gave statistically significant increasing trend at 95% confidence level for monthly natural gas consumption of Yozgat.Item Pamuk ipliklerin bobin formunda ağartılmasında çevre dostu yöntem olarak ozon kullanım olanağının araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-23) Eren, Semiha; Çeven, Erhan Kenan; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüBu çalışmada bobin formundaki pamuk ipliklerin ozon gazı ile ağartılması incelenmiştir. Böylece klasik hidrojen peroksit ağartmasına göre daha çevre dostu ve daha ekonomik bir proses geliştirilmesi amaçlanmıştır. Numunelere referans işlem olarak klasik peroksit ağartması yapılmış, ozonla ağartma denemelerinde işlem süresi değiştirilmiştir. Çalışmada atık banyoların KOİ yükleri, beyazlık değerleri, ozonlama süreleri ve iplik düzgünsüzlükleri karşılaştırılmıştır. Ayrıca ipliklerin SEM analizi yapılarak lif yüzeyindeki etki izlenmiş ve ipliklere mukavemet testleri uygulanmıştır.Item Co-occurrence weight selection for word embeddings to enhance test performance(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-07) Koç, Aykut; Yücesoy, VeyselThis study revisits the problem of maximizing the performance of mathematical word representations for a given task. It is aimed to improve performance in analogy and similarity tasks by suggesting innovative weights instead of the counting weights used conventionally in counting-based methods of generating word representations (adding the statistics of word co-occurrences to the account). The language of study was selected as Turkish. The root structures of Turkish words were managed during the compilation of corpus such that each word having a suffix was considered as a new word. The performance of the proposed co-occurrence weights are analyzed with respect to the varying parameter and the results are presented within the paper.Item Yenilenebilir enerji ile arıtma çamuru kurutma sistemi(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-08) Salihoğlu, Nezih Kamil; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüAtık su arıtımında çevresel yük ve maliyeti oluşturan en önemli unsurlardan biri, oluşan çamurların yönetimidir. Arıtma çamurlarının kurutulması, yönetim süreçlerini kolaylaştırmakta, nihai uygulama veya bertaraf seçeneklerini artırmaktadır. Günümüzde, arıtma çamurlarının kurutulması için gerek fosil yakıtların gerekse yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı farklı teknolojiler bulunmaktadır. Arıtma çamurlarının kurutulmasının çevresel ve ekonomik maliyetini azaltacak yeni araştırmalar yapılmakta ve bilimsel literatüre sunulmaktadır. Bu çalışmada, atıksu arıtma çamurlarının kurutulması için tasarlanmış ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı hibrit bir sistemin çamur kurutma verimi araştırılmıştır. Çamurun kurutulması için otomatik yükleme ve boşaltma sistemlerine sahip, 5 kat kurutma bandından oluşan, sera modelinde modüler ve portatif bir sistem tasarlanmıştır. Nem alma ve kurutma sistemi (NKS) olarak adlandırılan sistem, otomasyon (PLC) sistemi kontrolünde işletilmektedir. Sisteme her gün en üstteki bantın yüzey alanını 5 cm kalınlıkta kaplayacak Şekilde serilen çamur, bir alt kattaki banta devrettirilerek güneş enerjisi ile kurutulmaktadır. Bu çalışma kapsamında sisteme % 14-19 aralığında Katı Madde (KM) içeren 1600 kg arıtma çamuru 4 gün boyunca her gün 400 kg olacak Şekilde yüklenmiştir. Yüklenen çamurun 4. günün sonunda % 93-98 KM’ye ulaştığı görülmüştür. İncelenen sistemin konvansiyonel güneşle çamur kurutma sistemlerine göre daha az alan ihtiyacının bulunduğu ve mekanik çamur kurutma sistemlerine göre daha düşük enerji kullandığı görülmüştür. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı bu tür kurutma sistemlerinin kullanılmasının ilk yatırım ve işletme maliyetlerinde avantajlar sağlayacağı düşünülmektedir.Item Çelik yapılarda kullanılan diyagonal çelik çaprazların yapay arı koloni algoritması ile optimizasyonu(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-12) Karabörk, Turan; Sönmez, Mustafa; Aydın, Ersin; Çelik, Tülin; Bölükbaş, YakupDiyagonal çelik çapraz (DÇÇ) sistemler, mevcut yapının deprem performansının iyileştirilmesinde veya yeni yapının depreme dayanıklı olarak tasarlanmasında yaygın olarak kullanılan yöntemlerden birisidir. Bu sistemler yapının yatay yük taşıma kapasitesini arttırır ve yapının yanal rijitliğine katkı sağlamaktır. Çelik diyagonal çaprazların yapı sistemindeki yerleşimi, yapı sistemin performansını etkileyen önemli etkenlerden birisidir. Bu çalışma, çelik çaprazların yerleşimdeki optimum dağılımın belirlenmesi için yapay arı koloni optimizasyon tekniği kullanılarak yeni bir algoritma sunulmuştur. Tepe deplasmanına ve taban kesme kuvvetine bağlı transfer fonksiyonları amaç fonksiyonu olarak seçilmiştir. Buradaki temel amaç, belirlenen kısıtlar altında amaç fonksiyonlarının minimize edilmesidir. Tasarım değişkeni olarak her kata yerleştirilen çelik çaprazların rijitlikleri seçilmiştir. Ayrıca, çelik çaprazların toplam rijitliği, optimizasyon probleminin aktif kısıtlı olarak belirlenmiştir. Hazırlanan optimizasyon algoritmasının performansının test edilmesi amacıyla 20 katlı çelik yapı modeli oluşturulmuş ve El Centro depremi kaydı kullanılarak zaman tanım alanında dinamik analiz yapılmıştır. Yapay arı koloni algoritması kullanılarak elde edilen optimum çelik çapraz yerleşimi, düzgün dağılım ile karşılaştırılmıştır. Bu bulgular göstermiştir ki, tasarlanan algoritma ile belirlenen optimum diyagonal çelik çapraz dağılımı, her bir amaç fonksiyonu için tatmin edici sonuçlar vermiştir.Item Optimization of struvite precipitation for landfill leachate treatment(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-19) Doğan, Selim; Aygün, Ahmet; Argun, Mehmet Emin; Esmeray, ErtuğrulSanitary landfill is the most preferred municipal solid waste disposal method. The production of highly polluted leachate is a major disadvantage of sanitary landfills. In this study, optimization of struvite precipitation to remove ammonium from landfill leachate was conducted by using Response Surface Methodology and central composite design. Optimum struvite precipitation conditions were determined based upon 11 runs performed in central composite design. A second-order polynomial functional model was fitted well to the results. The statistical analysis showed that two independent variables which are molar rates of Mg/N and N/P had significant effects on the ammonium removal efficiency. Maximum ammonium removal efficiency was 99.8% at a molar rate of 1.20 for Mg/N and 1.27 for N/P for a constant 9.2 pH value. The obtained results revealed that struvite used as pre-treatment in anaerobic process can be modelled by using response surface methodology. And also, response surface methodology can be used to optimize required ammonium removal efficiency for lower Mg/N and N/P molar ratio which affects the performance of pre-treatment method that designed for an anaerobic process having 300:5:1 ratio for COD/N/P.Item Pistonlu yarı-hermetik soğutma kompresörü krank milinin sanki-statik yaklaşımla sonlu elemanlar analizi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-01) Lekesiz, HüseyinYarı-hermetik soğutma kompresörleri, arıza durumunda kolay müdahale kolaylığı sağlarlar. Bu kompresörlerde kullanılan krank milleri hem hafif hem de dayanıklı olmalıdır. Bu sebeple, doğru tasarım ve doğru malzeme seçimi çok önemlidir. Bu kompresörler yüksek hızda çalıştığından, zamana bağlı dinamik analiz kaçınılmaz olmaktadır. Ancak bu yöntemle problem çözümü çok uzamaktadır ve yakınsama sağlamak zorlaşmaktadır. Özellikle yataklardaki yağ basıncı değişimi vs gibi yapıdaki tüm dinamik etkiler dikkate alındığında problem iyice karmaşıklaşmaktadır. Probleme hızlı ancak statik yaklaşımdan daha doğru bir çözüm elde etmek amacıyla bu çalışmada sanki-statik yaklaşım kullanılmıştır. Kinematik ve kinetik analiz sonucu elde edilen kuvvetler yapıya belli kabuller altında statik olarak uygulanmıştır. Ortaya çıkan maksimum gerilme krank milinin yağlama plakasına bağlanan ucundaki fatura dibinde olup, bu literatürdeki hasar örnekleriyle uyuşmaktadır. Analizler sonucunda atalet etkisi %1,7 civarında olup, ele alınan krank mili için sanki-statik yaklaşımın oldukça doğru bir yaklaşım olduğu gösterilmiştir.Item Rulmanlı yataklarda etkili olan hertz basınçlarının ve yuvarlanma elemanlarında oluşan deformasyonların analizi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-01) Güllü, Emin; Yılmaz, Tufan Gürkan; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüBu çalışmada elastisite teorisinden bilinen, yarı sonsuz cisimler için geliştirilmiş ve yayılı bir yükün ya da bir kuvvetin sebep olduğu deformasyonları veren ifadeler kullanılarak; bilyeli ve makaralı rulmanlı yataklar için Hertz basınç dağılımları ve bu basınçların sebep olduğu deformasyonlar hesaplanmıştır. Bunun için önce bilye ve makaralı rulmanların, çeşitli yükler altındaki elips ya da dikdörtgen şekilli Hertz basınç alanları hesaplanmıştır. Sonrasında ise elips veya dikdörtgen alanlar sonlu fark alanlara bölünerek, sonsuz küçük basınç alanları bulunmuş ve burada etkili olan basınçlar kullanılarak, alanlar üzerinde etkili olan kuvvetlere dönüştürülmüştür. Çözümde, bir kuvvet ele alınmış, bunun yeterli mesafelerdeki sebep olduğu deformasyonlar bulunmuş, sonra her nokta için diğer kuvvetlerin sebep oldukları deformasyonlarda bulunmuş ve bunların her biri üst üste toplanarak, bir nokta için toplam deformasyonlar bulunmuştur. Neticede her bir nokta için basınç denklemi ile deformasyon denklemi geliştirilen program sayesinde çözülmüştür. Programın esnekliği sayesinde yük, malzeme, bilye ve makaranın boyutları ve eğrilik yarıçapları değiştirilmek suretiyle, bunların basınç ve deformasyonlar üzerine etkileri incelenmiştir.Item Yüksek teknoloji sektöründe yeni ürün piyasaya sunma kararlarının dinamik programlama modeli ile belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-01) İnkaya, Tülin; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği BölümüBilgisayar, akıllı telefon ve tablet gibi ürünleri içeren yüksek teknoloji sektörü dinamik bir yapıya sahiptir. Müşteri beklentileri hızla değişmekte ve gelişen teknoloji ile yeni ürünler piyasaya sunulmaktadır. Bu çalışma, bir yüksek teknoloji firmasındaki yeni ürünü piyasaya sunma zamanı, eski ürünü piyasadan kaldırma zamanı ve performans iyileştirme kararlarını ele almaktadır. Firma, farklı müşteri segmentleri için farklı performansı olan ürünler sunmaktadır. Müşteriler gelecek dönemlerde ürünün performansında iyileşme beklemektedir ve bu beklenti nedeniyle ürünü satın almayı erteleyebilmektedir. Sonsuz bir planlama ufkunda firmanın toplam karını en büyükleyen yeni ürün piyasaya sunma çevrimini bulmak için dinamik programlama modeli geliştirilmiştir. Dinamik programlama modeli ile müşterilerin erteleme davranışı dikkate alınarak her dönemin sonunda ürünlerin performansı ile ilgili üç karardan biri seçilir: (i) ürünlerin performansında iyileştirme yapılmaz, (ii) ürünlerin performansında küçük çaplı iyileştirme yapılır, ve (iii) ürünlerin performansında büyük çaplı iyileştirme yapılır. Önerilen modelin etkinliği bilgisayar sektöründe faaliyet gösteren bir firmada gösterilmiştir. Yapılan analiz sonucunda, firmanın müşterilerin beklenti düzeyini ve erteleme davranışını dikkate alarak yeni ürün piyasaya sunma çevrimini belirlemesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu unsurlar göz ardı edildiğinde, firmanın toplam karında %3,8 oranında azalma olmaktadır. Ayrıca, yeni ürün piyasaya sunma çevriminin iyileştirme maliyeti ve paranın zaman değerine karşı duyarlı olduğu belirlenmiştir.Item C.I. reactıve black 5 boyarmaddesinin fotokalitik renk giderimi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-02) Eren, Semiha; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüBu çalışma kapsamında endüstriyel atıksuların arıtımında kullanılan ileri oksidasyon proseslerinden H2O2 (hidrojen peroksit) / UV (Ultraviyole) kullanımının C.I. Reactive Black 5 boyarmaddesinin fotokatalitik olarak renk giderimine etkisi araştırılmıştır. Numuneler hidrojen peroksit başlangıç konsantrasyonu, sıcaklık, pH, renk ve KOİ (kimyasal oksijen ihtiyacı) değerleri açısından incelenmiştir. Belirlenen koşullar altında renk giderim verimleri 0,5 ml/l H2O2 konsantrasyonunda nötr ortamda %99,71, asidik ortamda %99,76, bazik ortamda %94,81 ve KOİ giderim verimi ise sırasıyla %38,91 %41,44 ve %20,73 olmuştur. 0,5 ml/l H2O2 başlangıç konsantrasyonunda renk gideriminin en hızlı (55. dk’da %99 renk giderim oranı) asidik ortamda gerçekleştiği gözlenmiştir. En hızlı renk giderimi sonuçlarına ulaşılan asidik ortamda hidrojen peroksit başlangıç konsantrasyonu değiştirilerek denemeler yapılmıştır. Yapılan bu denemelerdeki 0,5 ve 2,5 ml/l H2O2 konsantrasyonları karşılaştırıldığında konsantrasyon artışının renk giderim hızını artırdığı gözlenmiştir (%99 renk verimine ulaşılan süre: 30 dk) ancak 2,5 ml/l ve 5 ml/l H2O2 konsantrasyonları arasında hidrojen peroksit miktarındaki artışa değecek bir fark gözlenmemiştir. Sonuç olarak yapılan denemelerde C.I. Reactive Black 5 için elde edilen fotokatalitik renk giderim verimi; endüstriyel atıksuların arıtımında H2O2/UV uygulamasının başarıyla kullanılabilir olduğunu göstermiştir.Item Motion optimization of a 6 axes robot manipulator used for material handling purposes via dynamic programming(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-02) Gören, Aytaç; Çakır, UmutDue to the increasing cost of energy besides the environmental concerns, energy consumption is one of the hot topic in today’s world. In this context, companies are searching for the ways to reduce their energy consumptions and their Carbon footprint. For a manufacturing company, one method to accomplish these is to increase their process efficiency. In this research, a production cell which contains a robot manipulator used for material handling purposes is tried to be modeled in computer environment, using dynamic programming over the computer model, system parameters increasing production capacity in addition to reducing the energy consumption and improvements depending on these are presented.Item Sınav çizelgeleme problemlerinde homojen sınav dağılımının oluşturulması için kümeleme ve hedef programlama temelli bir yaklaşım(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-05) Çavdur, Fatih; Değirmen, Sema; Küçük, Merve Köse; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği BölümüBu çalışma, dengeli bir sınav programı oluşturmak için kümeleme ve hedef programlama tabanlı bir yaklaşım sunmaktadır. Çalışmada, kişisel iş yükü açısından öğrencileri ve öğretim elemanlarını belirli bir düzeyde memnun edecek, dengeli bir sınav programı oluşturmak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda öncelikle, derslerin kredisi, başarı oranı ve türü olmak üzere üç parametre kullanılarak sınav kritiklik seviyelerinin belirlenmesi için Ward yöntemi ve k-ortalamalar kümeleme algoritması önerilmektedir. Daha sonra, belirlenen kritiklik seviyeleri ve diğer problem kısıtları dikkate alınarak bir hedef programlama modeli ile sınav çizelgesi oluşturulmaktadır. Önerilen yaklaşım, bir gerçek hayat problemi üzerinde örneklendirilmiştir. Yaklaşım sonucu oluşturulan çizelge, gerçek hayatta oluşturulan çizelge ile karşılaştırıldığında, sınavların kritiklik seviyelerini de dikkate alan dengeli bir sınav çizelgesinin oluşturulduğu görülmektedir. Buna ek olarak, önerilen yaklaşımın daha büyük boyutlu gerçek hayat problemlerinde de kullanılma potansiyeli bulunmaktadır.Item Design, construction and results of a low energy DC ion accelerator(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-06) Karadeniz, HandeThe main purpose of in this study is described to optimal design and construction of low energy DC ion accelerator with energy up to 100 keV. Initial measurements obtained are given. This small accelerator includes an ICP type ion source, an accelerator tube with 7 electrodes, two quadrupol magnet for focusing, one dipole magnet for bending and a faraday cup at the end of beam line to measure ion current. The existing technology was used to make the major components. Simulation results for ion source, DC accelerator tube and magnets are presented performed with SIMION, WINAGILE, GPT codes.Item Four-wave mixing impacts on the uplink performance of dense wavelength division multiplexing gigabit passive optical networks(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-07) Saleh, Abbas Yuldurum Saleh; Karlık, Sait Eser; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği BölümüFour-wave mixing (FWM) is an important nonlinear effect severely limiting the performance of optical fiber networks. In this paper, FWM impact on the uplink performance of dense wavelength division multiplexing gigabit passive optical networks (DWDM-GPONs) using standard single mode fibers (SSMFs) has been analyzed. Simulations have been carried out on the center uplink channels of 7-, 15-, 29- and 35-channel DWDM-GPON systems that have 12.5 GHz, 25 GHz, 50 GHz and 100 GHz channel spacing values. Signal-to-crosstalk ratio (SXR) variations occurring due to FWM impacts have been considered in evaluating the uplink performance. Simulation results exhibit worst-case values under FWM impacts and therefore are important in giving clues about choosing system parameters satisfying a minimum 23 dB SXR, which is an appropriate value for current GPON applications showing system reliability under FWM impacts.Item Betonarme binaların web tabanlı hızlı değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-13) Işık, Ercan; Işık, Mehmet Fatih; Bülbül, Mehmet AkifYapılarda hızlı değerlendirme yöntemleri kullanılarak yapıların risk öncelliklerine karar verilebilmektedir. Bu çalışmada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan betonarme binalar için kullanılan birinci aşama değerlendirme yönteminin akıllı telefon ve tabletlerde kullanılması amacı ile PHP (Hypertext Preprocessor) tabanlı web uygulaması gerçekleştirilmiştir. Çalışmada dikkate alınan hızlı değerlendirme yönteminde yer alan tüm parametreler için veri girişi yapılabilecek şekilde veri tabanı oluşturulmuştur. İncelenen binalara ait görsellerde bu veri tabanına kaydedilmektedir. Bu çalışma ile 1-7 katlı betonarme mevcut yapılar için risk öncelik kartı oluşturulmuştur. Yerel yönetimler, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yapı sahipleri, yapıların risk önceliğine akıllı telefon veya tablet kullanarak ulaşılabilme imkanına sahip olmaktadır. Çalışma ile binalara ait bilgiler web sunucu üzerinden MYSQL dilinde yazılan bir veri tabanına aktarılmıştır. Ayrıca binalara yapıştırılan QR (Quick Response) uygulaması sayesinde günümüz iletişim teknolojisinin vazgeçilmez elemanları olan akıllı telefon ve tabletler ile betonarme binaların risk önceliklerine erişim son derece hızlı ve kolay bir duruma getirilmiştir. Bu yöntem ile klasik değerlendirme için kullanılan yöntemler yerine daha hızlı ve kolay bir yöntem ortaya konulmuştur.Item Yangında elips enkesitli eksenel yük taşıyan çelik kolonların davranışı(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-13) Özyurt, EmreBu makale, elips enkesitli içi boş profillerden oluşmuş kolonların yüksek sıcaklıktaki davranışlarını anlamak için sayısal bir çalışmanın sonuçlarını sunmaktadır. Doğrusal olmayan sonlu elemanlar yazılımı olan ABAQUS v6.14-1 kullanılarak, narinliğin, sıcaklıktan dolayı gerçekleşen eksenel zorlanma oranının ve başlangıçta uygulanan eksenel yük seviyesinin yüksek sıcaklıklarda EHS çelik kolonların yangın dayanımına etkilerini araştırmak için çok sayıda sayısal çalışmalar yürütülmüştür. Düzgün sıcaklık dağılımı varsayılmıştır. Sonlu eleman simülasyon sonuçları, mevcut tasarım yönteminin güvenli olup olmadığını kontrol etmek için Eurocode EN 1993-1-1 ve Çelik Yapıların Tasarım, Hesap ve Yapım Esasları yönetmeliklerindeki denklemler kullanılarak hesaplanan sonuçlar karşılaştırılmıştır. Eksenel olarak sıkıştırılmış EHS çelik kolonların kritik sıcaklıklarının hesaplanması için mevcut yöntemin güvensiz olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, yeni bir basit tasarım yöntemi tanıtıldı.Item Karataş, Adana denizel alanı için karşılaştırmalı uzun dönem dalga çözümlemesi çalışması(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-19) Genç, Aslı NumanoğluKıyı mühendisliği tasarımlarında dalga iklimi çalışması önemli aşamalardan biridir. Başarılı bir tasarım kapsamlı ve doğru dalga iklimi modellemesine bağlıdır. Bu makalede Karataş, Adana denizel alanı için karşılaştırmalı uzun dönem dalga çözümlemesi sunulmaktadır. Dalga çözümlemesi çalışmalarında ampirik CEM (Coastal Engineering Manual) metodu ve üçüncü kuşak WAM (WAve Model) modeli tahminleri karşılaştırılmalı olarak sunulmuştur. CEM metodunda kara üzeri meteoroloji istasyonu ölçüm rüzgarları ve deniz üzeri ECMWF (European Centre for Medium-Ranged Weather Forecasts) operasyonel arşiv rüzgar tahminleri kullanılmıştır. Uzun dönem dalga çözümlemesi için kullanılan birinci veri takımı Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Karataş Meteoroloji istasyonunun kara üstü ölçüm rüzgar verileridir. İkinci veri takımı olarak ECMWF 36,5 0N 35,4 0E koordinatı deniz üzeri rüzgar tahmin verileri kullanılmıştır. Üçüncü veri takımı ECMWF 36,5 0N 35,4 0E koordinatı WAM sayısal modeli dalga tahminleridir. Çözümleme çalışmalarında HYDROTAM-3D yazılımı ve veri tabanından faydalanılmıştır. WAM sayısal modeli ve CEM ampirik metodu ile elde edilen uzun dönem derin deniz dalga yüksekliği, Hs değerleri karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmalar CEM ampirik metodunda kullanılacak olan rüzgar veri takımının sonuçlar üzerinde belirleyici olduğunu, kara üzeri rüzgar verilerinin belirli bir katsayı ile yükseltilmesi gerekliliğini göstermiştir. ECMWF 36,5 0N-35,4 0 E koordinatına ait rüzgâr tahminleri kullanılarak CEM metodu ile elde edilen sonuçların ECMWF’in operasyonel arşivinde aynı koordinat için WAM sayısal modeli tahminlerinden yüksek olduğu görülmüştür.Item Bir otomasyon teknolojileri üreticisinde standart zaman hesaplama ve montaj hattı dengeleme yazılımı geliştirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-19) Atahan, Ali; Kapuağası, Mertcan; Koç, Ümüş Nur; Gençosman, Burcu Çağlar; İnkaya, Tülin; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği BölümüBu çalışmada, bir otomasyon teknolojileri üreticisinde ürün çeşitliliği yüksek olan iki montaj hattı ele alınmıştır. Montaj hatlarında üretilen ürünlerin standart zamanlarının eksik olduğu ve operatörlerin iş yüklerinde dengesizlikler oluştuğu gözlenmiştir. Bu çalışma, üretimdeki darboğazların ortadan kaldırılmasını, sürekli akışın sağlanmasını ve iş gücü verimliliğini arttırmayı hedeflemektedir. İlk aşamada, standart zamanları belirlemek için ön tanımlı zaman sistemleri olan MTM-1 ve MTM-UAS karşılaştırılmıştır. Hızlı ve doğruya yakın sonuçları nedeniyle MTM-UAS seçilmiştir. Ürünlerin özelliklerini ve üretim operasyonlarını içeren bir veri tabanı oluşturularak tüm ürünler için MTM-UAS ile standart zamanlar belirlenmiştir. İkinci aşamada, karışık modelli montaj hattı dengeleme problemi için tamsayılı programlama modeli geliştirilmiştir ve pilot bir uygulamada model doğrulanmıştır. Ancak, tüm ürünler için matematiksel model ile hızlı ve etkin bir şekilde çözüm elde edilememiştir. Bu nedenle, tavlama benzetimi tabanlı bir algoritma önerilmiştir. Önerilen algoritmanın parametreleri deneysel tasarım ile belirlenmiştir. Son aşamada, önerilen yaklaşımın firmada kullanımını kolaylaştırmak amacıyla iki modüllü bir yazılım geliştirilmiştir. Önerilen yaklaşım ile bir ürün için standart zaman hesaplama ve iş talimatı hazırlama süresi beş günden 27 saniyeye düşürülmüştür. Bunun yanı sıra, iş gücü verimliliğinde ürün başına ortalama %6 oranında iyileşme ve yıllık üretim kapasitesinde %6,7 oranında artış sağlanmıştır.Item Scaling analysis and self-similarity of onedimensional transport process(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-19) Ercan, AliConvection-diffusion equation has been widely used to model a variety of flow and transport processes in earth sciences, including spread of pollutants in rivers, dispersion of dissolved material in estuaries and coastal waters, flow and transport in porous media, and transport of pollutants in the atmosphere. In this study, the conditions under which one-dimensional convection-diffusion equation becomes self-similar are investigated by utilizing one-parameter Lie group of point scaling transformations. By the numerical simulations, it is shown that the one-dimensional point source transport process in an original domain can be self-similar with that of a scaled domain. In fact, by changing the scaling parameter or the scaling exponents of the length dimension, one can obtain several different down-scaled or up-scaled self-similar domains. The derived scaling relations obtained by the Lie group scaling approach may provide additional understanding of transport phenomena at different space and time scales and may provide additional flexibility in setting up physical models in which one dimensional transport is significant.