2008 Cilt 13 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/11466
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Item Debriyajlardaki histerezis rondelası için yeni bir malzeme kullanımı ve parça geometrisinin değiştirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2008) Sayaca, Seren; Bayram, Ali; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada debriyajdaki H4 histerezis rondelasının sanayide üretimi esnasında karşılaşılan problemler incelenmiştir. H4 histerezis rondelasının sanayide üretimi esnasında parçanın kulak kısmında yırtılmalar ve belli bir kilometreden sonra parçada kırılmalar görülmektedir. Çalışmada, H4 histerezis rondelası ile ilgili karşılaşılan problemleri çözmek amacıyla C15E malzemesi seçilmiştir. Seçilen malzeme ve uygun geometri ANSYS paket programı kullanılarak doğrulanmıştır. Yapılan ön araştırmalarda üretim yöntemi olarak da bileşik kalıp yönteminin uygun olduğu belirlenmiştir. Parçanın iç çapı küçültülerek taşıyıcı kısmın kesit yüzeyi artırılmıştır. Karbonitrürleme yüzey işlemi uygulamanın ve yağlayıcı kullanmanın da H4 histerezis rondelası ile ilgili sorunları çözmek için gerekli olduğu anlaşılmış ve uygulanmıştır. Yapılan iyileştirmeler sonucu bu parçaların kullanım esnasında karşılaşılan yırtılma ve benzeri problemler önemli ölçüde giderilmiştir.Item Değişik geometrilerdeki laminer akış alanlarının koordinat dönüşümü ile hesaplanması(Uludağ Üniversitesi, 2008) Özmen, Yücel; Baydar, ErtanBu çalışmada, eğik ve eğrisel yüzeyler üzerinden laminer akış alanları sayısal olarak incelenmiştir. Fiziksel alandan hesap alanına koordinat transformasyonu gerçekleştirilerek, eğrisel yüzey üzerinden akış, yayıcı ve dairesel dirsek içinden akış alanları farklı Reynolds sayılarında değişik sınır şartları için çözülmüştür. Bu çözümlerden hız alanları ve ters akış bölgelerinin uzunlukları hesaplanmıştır. Artan Reynolds sayısı ile birlikte ters akış bölgesi boyutlarının arttığı, artan eğim açısı ile akış ayrılmasının daha küçük Reynolds sayılarında gerçekleştiği görülmüştür.Item Düşük kanat sayılı dalgıç pompa çarklarına ilave edilen ara kanatçıkların pompa performansına etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2008) Gölcü, Mustafa; Ergür, H. Sevil; Pancar, YaşarDebi-yük karakteristiğinin kararlılık durumu; kanat sayısı, kanat çıkış açısı, çark çıkış çapı gibi geometrik faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Kanat sayısının düşük olmasından dolayı oluşan hidrolik kayıplar, iki ana kanat arasındaki merkez akış hattı üzerine ara kanatçık yerleştirilmesi ile azaltılabilir. Uygulamada kanat sayısı genellikle tecrübe edilmiş değerlere bağlı olarak seçildikten sonra, kanatların çıkış açısının hesabı yapılır. Bu çalışmada; kanat sayısı z = 3 ve z = 4 olan düşük kanat sayılı ve düşük kanat çıkış açısına (β2K=150 ) sahip dalgıç pompa çarklarına; iki ana kanadın merkez akış hattı üzerine ana kanat boyunun % 25-35-50-60 ve 80 oranlarında ara kanatçıklar yerleştirerek, dalgıç pompa performansı üzerine etkileri deneysel olarak incelenmiş ve Hm=f (Q) karakteristiği kararlı hale getirilerek verimde artış sağlanmıştır.Item Endüstriyel atıksuların arıtımında ileri oksidasyon proseslerinin uygulanabilirliğinin araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2008) Kılıç, Melike Yalılı; Kestioğlu, Kadir; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada, endüstriyel atıksuların arıtımında kullanılan ileri oksidasyon proseslerinden, Yüksek pH’ta Ozonlama (pH>11), Ozon–Hidrojen Peroksit, Ozon–UV, Hidrojen Peroksit–UV, O3/H2O2/UV ve Vakum Ultraviyole (VUV) Proseslerinin teorisi verilmiş ve bu proseslerle çeşitli endüstriyel atıksuların arıtılabilirliği üzerine yapılmış olan çalışmalar kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Atıksu arıtımının ileri oksidasyon prosesleriyle (İOP) yapıldığı çalışmalarda, KOİ, TOC, renk ve fenol giderim verimleri sırasıyla, %87-99, %80-95, %91-100, %90-100 oranlarında elde edilmiştir. Sonuç olarak yapılan uygulamalarda elde edilen giderim verimleri, İOP’nin endüstriyel atıksuların arıtımını başarıyla gerçekleştirdiğini ve kirletici miktarlarını deşarj kriterlerine indirdiğini göstermiştir. Arıtma veriminin yüksek olmasına karşın, İOP’nin arıtma maliyetinin yüksek olması bir dezavantaj olarak belirtilebilir.Item Evsel nitelikli arıtma çamurlarının bitki besin düzeylerinin değerlendirilmesinde azot formlarının önemi(Uludağ Üniversitesi, 2008) Topaç, F. Olcay; Başkaya, Hüseyin S.; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Bu araştırmada, evsel nitelikli arıtma çamurlarının bitki besin düzeyleri incelenmiştir. Bu amaca yönelik olarak altı farklı kaynaktan alınan evsel nitelikli arıtma çamurlarında serbest+değişebilir potasyum, bitkiye yarayışlı fosfor, toplam azot ve farklı mikrobiyal ayrışma direncine (yarayışlılık derecesine) sahip önemli organik azot fraksiyonları belirlenmiştir. Elde edilen bulgular çamur örneklerinin azot içeriği (%3,5 ila %6,2) yönünden topraklara önemli gübre etkisi yapabileceğini göstermiştir. Öte yandan, incelenen çamurların araziye uygulanması ile potasyum ve fosfor içeriği bakımından toprağa küçük bir katkı sağlanabilecektir. Araştırma sonuçları, arıtma çamurlarının azotlu gübre değerinin değerlendirilmesi için sadece toplam azot içeriğinin belirlenmesinin yeterli kriter olmayacağını da ortaya koymaktadır. Kısa ve uzun vadede yarayışlı formlara dönüşebilecek organik azotu ifade eden hidroliz olabilir (HO) toplam organik azot konsantrasyonlarının çamurdan çamura farklılık gösterdiği ve bu fraksiyonun çamurdaki toplam azotun %66 ila %81’ini oluşturduğu tespit edilmiştir. İncelenen çamurlardaki HO organik azotu oluşturan fraksiyonlar, HO toplam organik azot içindeki oranları itibarıyla, “amid azotu > tanımlanmayan azot > α-amino azotu > heksozamin azotu” şeklinde sıralanmaktadır.Item Farklı penetrasyon derecelerine sahip asfalt çimentolarının kalıcı deformasyona karşı dayanımlarının ve işlenebilirliklerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2008) Kuloğlu, Necati; Yılmaz, Mehmet; Kök, Baha VuralÜlkemizde esnek üstyapılarda en çok kullanılan bağlayıcı türü asfalt çimentolarıdır. Bu çalışmada TÜPRAŞ rafinerisinden temin edilen dört farklı penetrasyon sınıfında asfalt çimentolarının (B 50/70, B 70/100, B 100/150 ve B 160/220) Superpave sistemine göre tekerlek izi dayanımları ve yüksek sıcaklık performans seviyesi değerleri dinamik kayma reometresi (DSR) ile belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca işlenebilirliklerini tespit etmek amacıyla dönel viskozimetre (RV) kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlardan bağlayıcıların penetrasyonları arttıkça viskozitelerinin ve tekerlek izi oluşumuna karşı dayanımlarının azaldığı belirlenmiştir. Superpave sistemine göre tekerlek izine karşı dayanım parametresi bakımından bağlayıcıların yüksek sıcaklık performans seviyesi değerlerinin yüksek penetrasyondan düşük penetrasyona doğru PG 58, PG 64, PG 64 ve PG 70 olduğu tespit edilmiştir. DSR deneyleri sonucunda B 70/100 ve B 100/150 bitümlü bağlayıcılarının penetrasyon sınıflandırmasına göre farklı sınıflarda yer almalarına rağmen Superpave sistemine göre aynı performans seviyesinde yer aldıkları tespit edilmiştir.Item Geleneksel konutlarda kullanıcı-mekân ilişkisi: Midyat örneği(Uludağ Üniversitesi, 2008) Dalkılıç, NeslihanGüneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Midyat, Mardin iline bağlı bir ilçedir. Değişik kültürleri ve inançları geleneksel dokusunda yaşatır. Farklı inançlara ait ibadet mekânları (manastır, kilise, cami) ile han, arasta ve birçok geleneksel evden oluşan yoğun tarihi dokusuyla, özgün niteliklerini büyük oranda koruyan bir yerleşim yeridir. Bu çalışma kapsamında incelenen Eski Midyat bölgesinde yer alan geleneksel konutlar, değişen yaşam koşulları ve kullanıcı özellikleri sonucu, özellikle son 30–40 yılda, hem sosyal yapı hem de fiziki yapı olarak bir değişim süreci içerisine girmiştir. Bugün Midyat’ta geleneksel konutu oluşturan sosyal yapı, geçmişte bu dokunun oluşmasını sağlayan sosyal yapıdan farklıdır. Geleneksel konut biriminin bugünkü yeni kullanıcıları, evin özgün sahiplerinden farklı kültürel ve ekonomik yapıya sahiptirler. Yapıldıkları dönemin sosyo kültürel yapısını, planlama ve mimari biçimini yansıtan bu konutlar, yeni kullanıcıların kültürleri, yaşam biçimleri, ihtiyaçları, istekleri, beğenileri ve ekonomik durumlarına göre yaptıkları değişiklikler ile özgün niteliklerini kaybetmeye başlamıştır. Bu çalışmada, kullanıcı değişiminin geleneksel Midyat evlerindeki etkileri incelenmiştir. Değişimin her boyutta ele alınabilmesi için konut birimi hem sosyal hem de mimari birim ölçeğinde ele alınmıştır.Item MVS sistemi ile pamuk ipliği üretiminde düze basıncı değişiminin iplik özelliklerine etkisinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2008) Örtlek, Hüseyin Gazi; Ülkü, Şükriye; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.Hava jetli iplik eğirme teknolojisi esasına dayalı olarak, Murata firması tarafından geliştirilen MVS iplik eğirme teknolojisi, yeni iplik eğirme sistemleri içerisinde gelecek vaat eden bir sistem olarak dikkat çekmektedir. Vortex iplik eğirme sistemi hakkında yapılmış olan bilimsel çalışmalar, sistemin çok yeni olması nedeniyle kısıtlı sayıdadır. Mevcut bilgilerin büyük çoğunluğunu makine üreticisi firma tarafından verilen bilgiler oluşturmaktadır. Bu çalışmada, MVS sistemi ile karde ve penye pamuk ipliği üretiminde, düze basıncı değişiminin, ipliklerin fiziksel özellikleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Çalışmanın sonunda, düze basıncının, üretim hattının ve bu iki faktörün kesişiminin, üretilen ipliklerin özellikleri üzerinde önemli etkisi olduğu görülmüştür.Item Otomobil ön tampon çarpışma analizi ve optimizasyonu(Uludağ Üniversitesi, 2008) Öztürk, İsmail; Kaya, Necmettin; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü.; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Bu makalede, %40 ofsetli çarpışmaya maruz kalan otomobil ön tampon ve darbe emici sisteminin enerji absorbsiyonu incelenmiştir. Bu amaçla lineer olmayan sonlu elemanlar modeli oluşturulmuş ve Ls-Dyna yazılımı ile çözülmüştür. Deney tasarımı metodu ile yaklaşık tasarım fonksiyonları oluşturulmuş ve toplam ağırlığın minimizasyonu için boyut optimizasyon problemi tanımlanmıştır. Optimizasyon problemi Matlab yardımı ile çözülerek %40 ofsetli çarpışma durumu için optimum sac kalınlığı bulunmuştur. Bu çalışma ile ayrıca darbe emici üzerinde oluşturulan katlanma başlatıcı geometrilerin toplam enerji absorbsiyonuna etkisinin oldukça az olmasına karşı, çarpma başlangıcındaki maksimum tepki kuvvetlerini önemli ölçüde düşürdüğü gözlenmiştir.Item Otomobillerde ısıtma sürecinde sürücünün fizyolojik tepkilerinin dinamik olarak modellenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2008) Akyol, Ş. Melih; Kılıç, Muhsin; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada otomobillerin ısıtma sürecinde iç ortam şartlarında meydana gelen olası değişiklerde sürücünün verdiği fizyolojik tepkilerin dinamik olarak izlenebileceği model Matlab-Simulink programında hazırlanmıştır. Simülasyonda, otomobil kabini içerisindeki sıcaklık, hız ve bağıl nem gibi ısıl konfor parametrelerinin düzenli bir dağılıma sahip olmadığı dikkate alınarak vücut üzerinde yerel konfor parametrelerini incelemek için insan vücudu 15 alt bölmeli olarak tasarlanmıştır. Model literatürde bulunan çalışmalar ile doğrulanmıştır. Hazırlanan simülasyon modelinde yapılan deneysel çalışmalardan elde edilen ölçüm değerleri kullanılmıştır.Item Uluabat Gölünün mikrobiyolojik özelliklerinin mevsimsel değişiminin izlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2008) Elmacı, Ayşe; Teksoy, Arzu; Topaç, F. Olcay; Özengin, Nihan; Başkaya, Hüseyin S.; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada, Uluabat Gölü’nde Şubat 2003 – Ocak 2004 tarihleri arasında 5 farklı istasyondan alınan örneklerde gölün mikrobiyal kalitesinin mevsimsel değişimi izlenmiştir. Aylık olarak alınan örneklerde sıcaklık, pH, göl derinliği, Secchi disk derinliği, iletkenlik, çözünmüş oksijen, biyokimyasal oksijen ihtiyacı, nitrat azotu, amonyum azotu, orto-fosfat fosforu, klorofil-a ve toplam koliform bakteri sayısı belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar, sıcaklığın en yüksek olduğu Haziran ayında toplam koliform bakteri sayısının en yüksek (9,6x103 EMS/100 ml) seviyede olduğunu göstermiştir. Ayrıca toplam koliform bakteri sayısının yüksek olduğu bu dönemde BOİ konsantrasyonlarının da yüksek olduğu tespit edilmiştir. Minimum toplam koliform bakteri sayısı ise Nisan ayında (1,43x102 EMS/100 ml) belirlenmiştir. Bu sonuçlar, Uluabat Gölü’nde göle giren kirlilik yükü ve sıcaklığın toplam koliform bakteri sayısını önemli ölçüde artırdığını ve gölün mikrobiyal kalitesinin değişiminde büyük rol aldığını ortaya koymuştur.Item Yaz konforu ile ilgili kavramlar ve standard hesap metodu(Uludağ Üniversitesi, 2008) Cihan, M. Timur; Dilmaç, ŞükranTürkiye’de binaların ısıl performansı konusunda ilk akla gelen ısıtma (kış konforu) amaçlı enerji tüketimini sınırlandırmaktır. Bu tüketimi sınırlayan TS 825’de açıklanan hesap metodu kararlı rejim esaslarına dayanır. Yaz mevsiminde güneş enerjisinin etkisiyle hem hava sıcaklığı ve hem de elemanın dış yüzey sıcaklığı, gündüz ve gece arasında büyük değişim gösterir. Uluslararası standartlarda, yaz şartlarında sıcaklık ve ısı akısının değişimi sinüzoidal kabul edilmekte ve hesaplar sinüzoidal değişim gösteren periyodik rejim şartları için gerçekleştirilmektedir. Binaların ısıl konfor açısından yeterli olabilmesi için, hem kış hem de yaz konforunun dikkate alınması ve her iki konfor açısından en uygun uygulamanın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu konudaki Türk Standardı TS EN ISO 13786’dır ve ISO 13786’nın Türkçe tercümesidir. Bu standarda, periyodik rejim şartlarında hesaplanması gereken en önemli büyüklük iletim matrisidir. İletim matrisinden hareketle diğer tüm değişkenler hesaplanabilmektedir. Bu çalışmada, periyodik rejim şartlarında yapı elemanlarının ısıl performanslarının değerlendirilmesi ile ilgili açıklamalar, temel bilgilerden başlayarak TS EN ISO 13786’da açıklanan hesap metoduna kadar geniş bir çerçeve içinde özetlenmiştir.