2006 Cilt 32 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18257
Browse
Browsing by Author "Güvener, Murat"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Gecikmiş femoral arter trombozu ve derin ven trombozu olan bir hastada venöz trombektomi ve ekstra-anatomik bypass: Olgu sunumu(Uludağ Üniversitesi, 2007-01-12) Uçar, Halil İbrahim; Tok, Mustafa; Doğan, Ömer Faruk; Özyüksel, Arda; Güvener, Murat; Doğan, RızaArterlerin aterosklerotik tıkanmaları alt ekstremite iskemisinin sık görülen sebepleri arasındadır. Aorto bifemoral bypass tedavide altın standart olmakla birlikte özellikle yaşlı hastalarda varolan diğer sorunlar nedeniyle yüksek morbidite ve mortalite ile uygulanabilmektedir. Bu olguda 48 yaşında bir erkek hasta gecikmiş bacak iskemisi ve derin venöz tromboz bulgularıyla müracaat etti. Bilateral femoral arteriyal embolektomi, sağ femoral endarterektomiyi takiben sağ aksillo femoral ve femoro femoral bypass , eş zamanlı olarak venöz trombektomi yapıldı. Birlikte varolan sorunlar nedeniyle aorto bifemoral bypass yapılamayan durumlarda aksillo bifemoral bypass etkin bir alternatif olarak kullanılabilir.Item Koroner arter bypass cerrahisinde l-karnitinin myokard fonksiyonları üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2007-02-09) Furat, Cevdet; Uçar, Halil İbrahim; Tok, Mustafa; Öç, Mustafa; Farsak, Bora; Güvener, Murat; Yorgancıoğlu, A. Cem; Doğan, Rıza; Demırcın, Metin; Paşaoğlu, İlhan; Ersoy, ÜnsalKarnitin yağ asit metabolizması için gerekli bir ko-faktördür ve normal aerobik kalpte ATP’nin öncelikli kaynaklarındandır. Miyokard iskemisi sırasında yağ asit metabolizması bozulur ve doku karnitin seviyeleri azalır. Kalp karnitin sentezleyemediğinden reperfüzyon sırasında karnitin varlığı miyokard fonksiyonu için önemli bir rol oynar. Bu çalışmada, koroner arter bypass cerrahisi uygulanacak olan hastalarda, karnitin ile zenginleştirilmiş kan kardiyoplejisinin miyokard üzerine olan etkisi ve myokardı postiskemik reperfüzyon hasarın dan korumadaki etkinliğinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalında, Nisan 2005-Haziran 2005 tarihleri arasında, elektif koroner by-pass cerrahisi uygulanan 20 hasta alınmıştır. Hastalar 2 gruba ayrıldı. Grup I (kontrol grubu) ve grup II (çalışma grubu) olmak üzere 10’ar kişi içeriyordu. Grup I’de standart soğuk kan kardiyoplejisi ve grup II’de karnitin içeren kan kardiyoplejisi kullanıldı. Hastalarda preoperatif dönemde ve postoperatif dönemde kardiyak verilerin ölçüm leri yapıldı. Kardiak output (CO), çalışma grubunda postoperatif 1. saatte anlamlı derecede yüksekti (kontrol grubu; 4,94 ± 0.09 L/dk ve çalışma grubu; 5.32 ± 0,43 L/dk; p<0,005), CPB sonrası da anlamlı fark bulundu kontrol grubunda 2,99 ± 0,09 L/dk ve çalışma grubu 3,18 ± 0,12 L/dk. Postoperatif 6.saatten sonraki ölçümlerde anlamlı fark bulunmadı. Kardiyak indeks (CI) değerleri açısından gruplar arasında istatiksel fark yoktu. Hastaların sol ventrikül iş gücü (LVSW) Grup 1’de kardiyopulmoner bypass (CPB) sonrası 45,62±0,56 (g.m), Grup 2’de 69,7±28,2 (g.m) idi (p<0,05). Postoperatif 1.saat sol ventrikül iş gücü (LVSW) değerleri Grup 1’de 55,06±0,98 (g.m), Grup 2’de 69,8±27,8 (g.m) olarak ölçüldü (p<0,05). Sağ ventrikül iş gücü (RVSW) Grup 1’de postoperatif 1. saat 11,09±0,86 (g.m), Grup 2’de 13,4±4,5 (g.m) bulundu (p< 0,05). Bu çalışma L-Karnitin içeren kan kardiyoplejisinin normal sol ventrikül fonksiyonlarına sahip hastada etkisi olmadığı ancak, preoperatif dönemde iskemisi bulunan, uzun aortik klemp gerektiren, reoperasyon veya kompleks cerrahi uygulanacak hastalarla, kritik ejeksiyon fraksiyonlu (EF) hastalarda kullanılmasının faydalı olacağı sonucuna varılmıştır.