Browsing by Author "Şanal, Bekir"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Choosing the appropriate side for subcutaneous port catheter placement in patients with mastectomy: Ipsilateral or contralateral?(Springer, 2017-01-31) Hacıkurt, Kadir; Doğan, Nurullah; Şanal, Bekir; Nas, Ömer Fatih; Kaya, Ahmet; Özkaya, Güven; Dündar, Halit Ziya; Erdoǧan, Cüneyt; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.; 0000-0002-8813-6513; 0000-0003-0297-846X; 0000-0003-1455-6918; AAS-5392-2021; AAG-8561-2021; A-4421-2016; 51864050100; 56659105900; 16316866500; 55453773300; 8293835700To evaluate long-term clinical follow-up results of implanting subcutaneous port catheters (SPCs) on ipsilateral or contralateral with mastectomy side in patients with axillary lymph node dissection. A total of 73 patients composed of ipsilateral (34 catheters) and contralateral (39 catheters) groups, with SPCs were included. All patients had lumpectomy or modified radical mastectomy for breast cancer. Ipsilateral and contralateral groups had similar patient characteristics. Five late complications were seen in the ipsilateral group and 2 late complications in the contralateral group. No statistical significant difference was seen between two groups in regard to late complications. Four complications of the ipsilateral group were classified as major group C and 1 as major group D, while 1 complication of the contralateral group was classified as minor group B and 1 as major group C according to Society of Interventional Radiology (SIR) classification. No statistical significant difference was seen between complication rates of two groups in regard to SIR classification. SPC related complications do not differ in regard to ipsilateral or contralateral side selection on mastectomized patients with breast cancer and lymph node dissection. SPCs can be implanted on ipsilateral or contralateral sides of the operation in these patients.Item Kalp pili yerleştirilmesi sonrası gelişen kompleks venöz darlığın perkütan yolla geçilmesinde seeker crossing support kateterin nadir kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 2015-10-12) Kaçar, Emre; Şanal, Bekir; Nas, Ömer Fatih; Hacıkurt, Kadir; Sağ, Saim; Erdoğan, Cüneyt; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.Kalp pilinin yerleştirilmesi sonrasında ortaya çıkan en yaygın komplikasyonlar venöz tromboz ve venöz darlıktır. Son yıllarda, perkütan yaklaşım santral venöz darlıkların tedavisinde etkili bir tedavi seçeneği olmaktadır. Perkütan yolla standart yöntemlerle vasküler kompleks darlıkların geçilemediği durumlarda Seeker crossing support kateter (SCSK) (Bard PV, Tempe), üstün uç yapısıyla alternatif iyi bir yöntem olabilir. Yazımızda; kalp pili implantasyonu sonrası sol subklavian ve brakiosefalik vende gelişen oklüzyonun standart perkütan yöntemlerle geçilememesi üzerine SCSK kateterle darlığın başarılı şekilde geçilmesi ve santral venöz sistemde rekanalizasyonun sağlanması sunulmaktadır.Item Koledokolitiyazisli olgularda perküten sfinkteroplastinin uzun dönem sonuçları(Uludağ Üniversitesi, 2004) Şanal, Bekir; Sadıkoğlu, M. Yurtkuran; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.Safra yolları taş hastalığı yaygın bir sağlık problemidir. Safra kesesinde taş olan olguların % 15-20'sinde, safra yolu cerrahisi geçiren olguların % 2-5'inde safra kanallarında da taş mevcuttur. Bu taşların tedavisinde uygulanan standart tedavi metodu endoskopik sfinkterotomidir. Yakın zamanda, endoskopik olarak uygulanan sfinkterotorniye alternatif bir yöntem olarak geliştirilen sfinkteroplasti; sfinkter fonksiyonlarını koruyan, belirgin hemorajı riski içermeyen, endoskopik ve perkütan olarak uygulanabilen oldukça etkin ve güvenilir bir yöntemdir. Herhangibir nedenden dolayı safra yollarının endoskopik olarak kateterize edilemediği durumlarda taşların perkütan yaklaşım ile tedavisi mümkündür. Daha invaziv olmasına rağmen safra yollarının kateterize edilmesinden sonraki aşamada perkütan yöntemin de bir çok avantajları bulunmaktadır. Girişim traktının endoskopik yola göre daha kısa olması nedeniyle daha kolay çalışılır. Endoskopiye göre daha büyük çaplı balonlarla dilatasyon uygulanabilir. Çalışmanın yönünün fizyolojik yolla aynı olması duodenal içeriğin safra yoluna reflüsünün olmamasını veya daha az olmasını sağlar. Fizyolojik safra akımı ile aynı yönde işlev görmesi, sfinkter dilatasyonunun daha efektif olarak uygulanabilmesi, antegrat olarak uygulanan manipülasyonlarda pankreatik duktus kateterizasyonu ve hasarlanması riskinin en aza indirgenmesi, internal - eksternal safra drenajının daha etkili bir şekilde yapılabilmesi, perkütan yaklaşımın başlıca üstünlükleridir. Yöntemin bu avantajlarının, işlemin uygulandığı olgularda uzun dönemde ne gibi olumlu sonuçlar içerdiği, literatürde yeterince irdelenmemiştir ve bu konu ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır. Safra yolları taş hastalığı tanısıyla perkütan tedavi uyguladığımız 84 olgunun 83'ünde (% 98.8) girişim teknik olarak başarılı oldu ve taşlar safra yollanndan çıkarıldı ya da duodenuma itildi. Olgularımızda, endoskopik sfinkterotomi ve sfinkteroplastinin başlıca akut komplikasyonları olan hemoraji ve pankreatit izlenmedi. İşlemden sonraki ortalama 54.8 aylık takip süresi içensinde, takipte olan 51 olgudan bir oiguda rekürren taş ve diğerinde rekürren kolanııt olmak üzere 2 olguda (% 3.9) biliyer komplikasyonlar gelişti. Endoskopik sfinkterotomi ve endoskopik sfinkteroplasti işlemleri ile karşılaştırıldığında saptanan bu komplikasyon oranı, belirgin olarak daha düşüktür ve perkütan sfinkteroplastinin uzun dönem komplikasyonlar açısından daha güvenilir bir yöntem olduğunu düşündürmektedir.Item Vertebrobaziler dolikoektaziye bağlı hemifasiyal spazm(Uludağ Üniversitesi, 2004-07-16) Şanal, Bekir; Gökalp, Gökhan; Kaçar, Emre; Parlak, Müfit; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.Hemifasiyal spazm (HFS), 7. kranial sinirin innerve ettiği fasiyal kasların tek taraflı istemsiz ve ağrısız kontraksiyonudur. Sıklıkla 7. kranial sinirin bir komşu arter tarafından kök giriş bölgesinde vasküler dolikoektaziye bağlı kompresyonu ile oluşmaktadır. Fasiyal sinirin vasküler patolojiye bağlı kompresyonunu ve diğer kranial sinirleri değerlendirmede 3B CISS MR sekansı, konvansiyonel görüntülere ek olarak yapılması gerekli bir görüntüleme yöntemidir. Bu yazıda, 3B CISS MRG yöntemi ile vertebrobaziler dolikoektazi ve buna bağlı nörovasküler basının gösterildiği hemifasiyal spazmı olan bir olgunun klinik ve radyolojik bulgularını sunmayı ve tartışmayı amaçladık.