Browsing by Author "Aksoy, Fuat"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Cancer stem cell markers in pancreatic ductal adenocarcinoma(Oxford Univ Press, 2018-10-01) Aksoy, Fuat; Kaya, Ekrem; Egeli, Ünal; Dündar, Halit Ziya; Taşar, Pınar; Aksoy, Seçil; Özen, Yılmaz; Tunca, Berrin; Çeçener, Gülşah; Yerci, Ömer; AKSOY, FUAT; KAYA, EKREM; EGELİ, ÜNAL; DÜNDAR, HALİT ZİYA; TAŞAR, PINAR; AKSOY, SEÇİL; ÖZEN, YILMAZ; TUNCA, BERRİN; ÇEÇENER, GÜLŞAH; YERCİ, ÖMER; 0000-0002-9562-4195; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Bölümü; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoloji Bölümü; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patoloji Bölümü; 0000-0001-5808-9384; 0000-0001-7904-883X; 0000-0002-1619-6680; 0000-0002-3820-424X; 0000-0002-3820-424X; AAH-1420-2021; AAH-3847-2021; ADM-8457-2022; HII-8895-2022; ABI-6078-2020; AAG-7319-2021; EWI-3634-2022; IIC-9825-2023; FOQ-1792-2022; AAP-9988-2020Item The clinical significance of lncRNA DANCR in upper rectal adenocarcinoma(Elsevier, 2018-03) Aksoy, Fuat; Aksoy, Savaş; Tunca, Berrin; Işık, Özgen; Öztürk, Erman; Yılmazlar, Tuncay; Yerci, Ömer; Egeli, Ünal; Çeçener, Gülşah; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; 0000-0001-5808-9384; 0000-0002-1619-6680; 0000-0002-9541-5035; 0000-0001-7904-883X; HII-8895-2022; CAV-8845-2022; ABI-6078-2020; ABH-2238-2021; DJS-4895-2022; CKK-3621-2022; AAH-3847-2021; AAH-1420-2021; AAP-9988-2020Item Erken yaş meme kanserli hastalarda CHEK2 genindeki genetik varyasyonların değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Aksoy, Fuat; Gökgöz, Mustafa Şehsuvar; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.BRCA1/2 gen mutasyonlarının meme kanseri riskini arttırdığı uzun süredir bilinmekte olup, meme kanseri hastalarının rutin BRCA taramalarında bu genlerin protein kodlayan bölgeleri ve intron-ekzon sınırlarındaki genetik değişimler araştırılmaktadır. Son dönemde gerçekleştirilen çalışmalar, genlerin 3' transle olmayan bölgelerindeki (3'UTR) polimorfizmlerin mikroRNA (miRNA) bağlanma fonksiyonunu etkilediklerini ve hastalarda kanser gelişimi riskinin belirlenmesinde değerlendirilebilecek genetik belirteçler olabileceklerini ortaya koymuştur. Bu nedenle çalışmamızda, ailesel / erken yaş meme kanseri hastalarında, BRCA1/2 genlerinin 3'UTR ’sindeki risk faktörü olabilecek genetik değişimleri belirlemeyi amaçladık. 46 BRCA1/2 mutasyonu taşıyan ve 54 BRCA1/2 mutasyonu taşımayan toplam 100 ailesel / erken yaş meme kanseri hastası ve 47 kontrolde BRCA1 ve BRCA2 genlerinin 3'UTR’ leri heterodupleks ve DNA dizi analizleri ile tarandı. Hastaların % 27’ sinin BRCA1 geninde c.*1287C>T (rs12516), ve hastaların % 24’ ünün BRCA2 geninde c.*105A>C (rs15869) polimorfizleri belirlendi. Ayrıca, gerçekleştirilen Fisher’s Exact Test’ i ile hastalarda BRCA1 mutasyonu ile 3'UTR bölgesindeki c.*1287C>T (rs12516) polimorfizminin anlamlı bir sıklıkla birlikte görüldüğü saptandı (p =0.035). Bulgularımız BRCA1 geni 3'UTR ’sindeki c.*1287C>T (rs12516) polimorfizminin meme kanseri gelişme riskinin belirlenmesinde genetik bir belirteç olma potansiyelini ve BRCA1 geninin kodlanmayan bölgelerindeki genetik varyasyonların bu genin fonksiyonunu etkileyerek ailesel / erken yaş meme kanseri gelişme riskini arttırabileceğini destekler niteliktedirPublication Ksantogranülomatöz kolesistit: Nadir kolesistit formu, tek merkez deneyimi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-08) Aksoy, Fuat; Kaya, Ekrem; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı; 0000-0001-5808-9384; 0000-0002-9562-4195Ksantogranülomatöz Kolesistit (KGK), yaygın fibrozis ile karakterize nadir görülen bir kolesistit formudur. Malignite ile karışabilme ve çevre dokulara yapışıklık nedeniyle laparoskopik kolesistektomi (LK) zor olsa da, altın stardart tedavi şeklini oluşturmaktadır. Mevcut çalışma kapsamında, tek merkez tarafından KGK tanısı ile kolesistektomi yapılan hastaların sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 2008-2022 yılları arasında tek merkez tarafından KGK nedeniyle kolesistektomi yapılan 96 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik verileri, preoperatif tanı, görüntüleme bulguları, bilier drenaj gereksinimi ve yöntemleri, akut pankreatit bulguları (radyoloji + biyokimyasal yöntemler ile), intraoperatif bulgular, açık ameliyata geçme oranları (konversiyon), ameliyat sonrası gelişen komplikasyonlar ve hastanede kalış süresi retrospektif olarak incelendi. Hastaların 68 (%70,8) erkek, 28 (%29,2) kadın idi. Hastaların ortalama yaşı 60.4 ± 13.3 (22-86) idi. En sık başvuru nedeni karın ağrısıydı (%65,6). Preoperatif dönemde 24 (%25) hastaya perkütan ve/veya endoskopik bilier drenaj yöntemleri uygulandı. Hastaların tamamına laparoskopik teknikle ameliyata başlanmış olup, 59 (%61,4) unda açık kolesistektomiye geçilmiştir. Hastaların ortalama yatış süresi 8,75 ± 7,1 olurken, 1 (%1) hastada postoperatif dönemde gelişen pnömoni ve buna bağlı sepsis sonrası mortalite gözlenmiştir. KGK, radyolojik, klinik ve cerrahi olarak malignite ile karışabilmesi bakımından önemlidir. Şüpheli vakalarda frozen değerlendirme yapılmalıdır. Yüksek konversiyon oranları bilinse de laparoskopik kolesistektomi halen altın standart tedavi yöntemi olarak bilinmektedir.Publication MicroRNA-21 functions as a prognosis predictor in head of pancreas tumor(Oxford Univ Press, 2018-03-01) Aksoy, Fuat; Aksoy, Savaş; Tunca, Berrin; Dündar, Halit Ziya; Sarkut, Pınar; Özen, Y.; Egeli, Ünal; Çeçener, Gülşah; Yerci, Ömer; Kaya, Ekrem; AKSOY, FUAT; Aksoy, Savaş; TUNCA, BERRİN; DÜNDAR, HALİT ZİYA; Sarkut, Pınar; Özen, Y.; EGELİ, ÜNAL; ÇEÇENER, GÜLŞAH; YERCİ, ÖMER; KAYA, EKREM; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Bölümü; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi; 0000-0001-5808-9384; 0000-0002-1619-6680; 0000-0001-7904-883X; 0000-0002-3820-424X; 0000-0002-9562-4195; AAH-3847-2021; HII-8895-2022; AAH-1420-2021; ABI-6078-2020; CAV-8845-2022; EWI-3634-2022; HKB-5363-2023; FOQ-1792-2022; AAP-9988-2020; AAG-7319-2021Item MikroRNA-106a’nın yüksek ekspresyonu kolorektal kanserlerde mikrosatellit instablite durumu ile ilişkilidir(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-07-09) Uğraş, Nesrin; Kanat, Özkan; Aksoy, Seçil Ak; Tunca, Berrin; Yılmazlar, Tuncay; Öztürk, Ersin; Aksoy, Fuat; Işık, Özgen; Yerci, Ömer; Mutlu, Melis; Tekin, Çağla; Bursa Uludağ Üniversitesi/İnegöl Meslek Yüksekokulu/İlk ve Acil Yardım Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Patoloji Anabilim Dal.; 0000-0002-3760-9755; 0000-0002-1619-6680; 0000-0003-1924-0795; 0000-0001-8593-5101; 0000-0001-5808-9384; 0000-0002-9541-5035; 0000-0001-7118-5258; 0000-0002-6633-3428; 0000-0002-2568-3667Mikrosatellit instabilite (MSI), DNA tamir genlerindeki hatalardan kaynaklanan ve kolorektal kanserin (KRK) oluşmasına neden olan genetik bir durumdur. Sporadik KRK’larda MSI görülme sıklığı, prognoza olan etkisi literatürde çelişkilidir. Bununla birlikte MSI’ya sahip KRK’larda standart kemoterapi yetersiz kaldığı için yeni tedavi seçeneklerine ihtiyaç duyulmaktadır. micoRNA’lar (miRNA) kanserleşme sürecinde görev alan ve tanıda, prognozda ve tedavide belirteç olarak kullanılan küçük RNA molekülleridir. Mevcut çalışmada, Türk popülasyonuna ait sporadik gelişen KRK’larda MSI’nın görülme sıklığının tanımlanması ve bu tümörlerde miRNA’ların ekspresyon farklılıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, sporadik KRK tanısı almış 63 hasta değerlendirildi. Hastalara ait arşiv tümör ve normal dokularından DNA ve RNA izolasyonları yapıldı. DNA örneklerinden fragment analizine dayalı MSI testi gerçekleştirildi. qRT-PCR kullanılarak 38 farklı miRNA’nın ekspresyon profili incelendi. 63 hastada MSI görülme oranı %23.8 olarak belirlendi. MSI ve mikrosatellit stabil (MSS) tümörler karşılaştırıldığında, MSI tümörlerde, miR-124 ve miR-106a’nın yüksek ve miR-145’in ise düşük ekspresyon gösterdiği belirlendi (p<0.05). Bununla birlikte miR-106a’nın yüksek ekspresyonunun cerrahi sonrası nüks gelişimi ile ilişkili olduğu saptandı (p=0.002). Elde edilen bulgular ışığında miR-106a’nın özellikle MSI genotipine sahip KRK tümörlerde hedeflenmesi ile KRK hastalarında yeni tedavi protokollerinin oluşturularak nüks oluşumunun engellenebileceğini öngörülmüştür.Item Overexpression of miR-21 Is Associated With Recurrence in Patients With Hepatitis B Virus-Mediated Hepatocellular Carcinoma Undergoing Liver Transplantation(Elsevier, 2019-05) Dündar, Halit Ziya; Aksoy, Fuat; Aksoy, Seçil Ak; Taşar, Pınar; Uǧraş, Nesrin; Tunca, Berrin Türkei; Egeli, Ünal; Çeçener, Gülşah; Yerci, Ömer; Kaya, Ekrem; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Cerrahi Tıp Bilimleri/Genel Cerrahi Bölümü.; 0000-0001-5808-9384; 0000-0002-1619-6680; 0000-0002-3820-424X; 0000-0001-7904-883X; HII-8895-2022; ABI-6078-2020; AAP-9988-2020; AAH-2716-2021; AAH-1420-2021; 55453773300; 57208705658; 57193933334; 57208702845; 55386535600; 6602965754; 55665145000; 6508156530; 6603810549; 7004568109Liver transplantation (LT) is the best treatment option for hepatitis B virus (HBV)e mediated hepatocellular carcinoma (HCC). Nevertheless, recurrence is the most important issue after LT. The aims of the present study were to evaluate the relation of dysregulated expression of microRNAs (miRNAs) in recurrence formation in HBV-mediated HCC cases. A total of 42 HBV-mediated HCC patients were evaluated in this study. Among 21 miRNAs, the expression level of miR-106a and miR-21 were higher and miR-143 and miR145 were lower in patients with HCC compared with noncancerous liver tissues (P = .0388, P = .0214, P = .0321, and P = .002, respectively). Compared with nonrecurrent patients, the expression level of miR-21 was 3.54-fold higher and miR-145 was 2.42-fold lower in patients with recurrence during the 5-year follow-up (P = .004 and P = .032; respectively). In addition, according to multivariate Cox regression analysis, the overexpression of miR-21 was found to be a prognostic indicator in HBV-mediated HCC patients (P = .002). In conclusion, we show a significant association between high expression of miR-21 and recurrence in HBV-mediated HCC. Therefore, up-regulation of miR-21 could serve as a promising prognostic marker for HCC.Item Primer-kronik idiyopatik trombositopenik purpuralı tanılı hastalarda splenektominin uzun dönem sonuçları: 300 hastadan oluşan tek merkez deneyimi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-03) Altınel, Yüksel; Taşpınar, Ersoy; Türkan, Halil; Aksoy, Fuat; Özen, Yılmaz; Ali, Rıdvan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Hematoloji Bilim Dalı.; 0000-0001-5808-9384; 0000-0002-4185-0082; 0000-0001-6486-3399Mevcut çalışma kapsamında, İdiyopatik Trombositopenik Purpuralı (İTP) hastalarında yapılan splenektominin uzun sonuçlarını belirleyerek literatür eşliğinde tartışmak amaçlanmıştır. 2008 ve 2017 yılları arasında Kronik ITP nedeniyle splenektomi yapılan 300 hasta, retrospektif olarak çalışmaya dahil edildi. Veriler, hastaların tıbbi kayıtlarından ve ameliyat notlarından elde edildi. Hastalar, cinsiyet, başvuru anındaki şikayet, majör kanama durumu, trombosit sayıları ve diğer hematolojik parametreler, ilk basamak tedavi kombinasyonları, splenektomi prosedürleri (açık veya laparoskopik), postoperatif trombosit sayıları ve splenektomi ile ilgili olarak, splenektomi sonrası erken ve geç dönem sonuçları, rekürrens, mortalite ve morbidite, splenektomi sonrası üçüncü basamak tedavi ihtiyacı açısından değerlendirildi. Kronik ITP nedeniyle splenektomi yapılan 306 hastanın 6’sı veri eksikliği nedeniyle çalışma dışı bırakıldı. Verisine ulaşılan 300 hasta (88 erkek ve 212 kadın) çalışmaya dahil edildi. 254 (% 84,6) hastada tam yanıt, 2 (% 4) hastada yanıt vardı ve 46 (% 15,3) hastada ise yanıtsızlık vardı. ITP'nin iki yıldaki rekürrens oranı 44 (% 14.6) idi. İTP hem medikal hem de cerrahi tedavilerin uygulanabilirliği açısından en çok görülen hematolojik hastalıklardan biridir ve günümüz tedavi algoritmasında ilk seçenek steroid olarak bilinmektedir. Medikal tedaviye yanıt alınamayan, ilaç yan etkisi gelişen veya yüksek doz steroid ihtiyacı olan hastalarda ise splenektomi halen önemli bir tedavi seçeneği olarak görünmektedir.Publication Tumor-derived exosomal mir-21 induces recurrence in liver cancer(Wiley, 2021-08-01) Aksoy, Fuat; Kaya, Ekrem; Dündar, Halit Ziya; Aksoy, Seçil Ak; Tunca, Berrin; AKSOY, FUAT; KAYA, EKREM; DÜNDAR, HALİT ZİYA; AKSOY, SEÇİL; TUNCA, BERRİN; Bursa Uludağ Üniversitesi.; 0000-0001-5808-9384; 0000-0002-1619-6680; 0000-0002-9562-4195; ADM-8457-2022; HII-8895-2022; AAG-7319-2021; EWI-3634-2022; ABI-6078-2020