Browsing by Author "Bal, Metin"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Brecht’in epik tiyatro teorisi ve Arturo Ui’nin önlenebilir yükselişi oyununun felsefi bir yorumu(Uludağ Üniversitesi, 2018-10-30) Bal, MetinBu makale Brecht’in düşündürdüğü sorudan yola çıkar: Gerçekle ilişkiniz nedir? Brecht epik tiyatro teorisini gerçeği üretmek için bir alternatif olarak yaratır. Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi oyunu epik tiyatro teorisinin tüm özelliklerinin bir uygulamasının bulunabileceği bir sanat yapıtıdır. Makalenin başlangıcında epik tiyatro teorisinin sanat felsefesindeki yeri gösterilir. Bunun ardından Brecht’in Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi oyununun tarihsel ve teatral önemi anlatılır. Oyunda adı geçen ancak Brecht’in yazmadığı Yuva adlı bir şarkı yazılır. Son olarak Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi oyununun epik tiyatro teorisi bağlamında felsefi bir değerlendirmesi yapılır.Item Eleştiri düşüncesi: Kant’ın eleştiri felsefesi’ne giriş(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-10) Caird, Edvard; Bal, MetinBu felsefi metin Immanuel Kant’ın eleştiri düşüncesi üzerinedir. Yazar metin boyunca Immanuel Kant’ın başyapıtı olan Saf Aklın Eleştirisi üzerine yoğunlaşır. Kant kendi çağını, herşeyin boyun eğmek zorunda olduğu eleştiri çağı olarak tanımlar. Kant’ın eleştirel çalışması sadece nesneyi değil öznenin zihinsel yapısını da aydınlatır. Kant kendi eleştirisini dogmatizm ve kuşkuculuğa yönlendirir. Bu metnin cevaplamaya çalıştığı sorular şunlardır: Kant’ın sözlerindeki eleştiri ile kastedilen şey nedir ve eleştiriyi özellikle kendi çağının özelliği olarak görmesinde Kant hangi gerekçeye sahiptir?Item “Ortak” bir dile doğru yolda olmak mı? Heidegger’in Japon bir ziyaretçi ile diyaloğu(Uludağ Üniversitesi, 2013) Wei, Zhang; Bal, MetinYirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olan Heidegger Doğu dünyasının ne olduğunun Batı düşüncesi tarafından henüz yeterince anlaşılmadığını fark eder. Bu nedenle Heidegger Çin Daoizmi’yle ve Japon Zen Budizmi’yle ilgilenir. Heidegger’e göre Doğu dünyasına özgü olan düşünce insanın teknolojiyle ilişkisinde bir alternatif sunabilir. Böylece Heidegger bir Doğu-Batı diyaloğu geliştirmeye karar verir ve bu amacını gerçekleştirmeye dilin ortak özelliklerini ortaya çıkarmaya çalışarak başlar.