Browsing by Author "Baransel, Aysun"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item 1998-2005 yılları arasında Türkiye'de 5 farklı bölgedeki üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dallarında raporladırılan yaş tayini olgularının i̇rdelenmesi(Ortadoğu Yayınları, 2009-04) Baransel, Aysun; Büken, Bora; Tokdemir, Mehmet; Dülger, Hikmet Ergin; Erel, Özlem; Fedakar, Recep; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Adli Tıp Anabilim Dalı.; AAH-6287-2021; 8725968900Adli tıpta yaş tayini, gerek canlıda gerekse ölüde kimlik tespitinde yaygın olarak kullanılmakta ve cezai ve hukuki sorumluluğun belirlenmesinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Yaş tayininde, günlük uygulamada sıklıkla kullanılan yöntem, fiziksel muayene ile birlikte, kemik gelişiminin radyolojik olarak görüntülenmesi ve hazırlanmış atlaslara uyarlanarak kemik yaşının tespiti esasına dayanmaktadır. Çalışmamızda Türkiye’de yaş tayininde yaygın olarak kullanılan ve 5 ayrı coğrafi bölgede bulunan Gaziantep, Fırat, Adnan Menderes, Uludağ ve Düzce Üniversitelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıkları tarafından da kıstas alınan “Gök Atlası”na göre yaş verilerinin değerlendirilerek irdelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada, 1998-2005 tarihleri arasında çeşitli nedenlerle mahkeme tarafından yaş tayini istenen 275’i erkek, 312’si kadın toplam 587 olgu değerlendirmeye alındı. Radyolojik inceleme ile çeşitli yaş gruplandırılmaları yapılarak kronolojik yaş ve kemik yaşı arasındaki uyum veya farklılık olup olmadığı araştırıldı. Bulgular: 0-12 yaş grubuna giren 39 olgunun 31 (%79.5)’inin kemik yaşı kronolojik yaşından büyük, 6 (%15.4)’sının kemik yaşı kronolojik yaşı ile uyumlu ve 2 (%5.1)’sinin kemik yaşı kronolojik yaşından küçük bulundu. 13-22 yaş grubunda kronolojik yaşa göre ileri düzeyde kemik gelişimi olguların %79.8’inde, kronolojik yaşa göre geri kalmış kemik gelişimi %9.6’sında ve kemik ve kronolojik yaş uyumu %10.6’sında tespit edildi. Sonuç: Bu çalışmada, puberte dönemindeki fiziksel gelişmenin kemik gelişimi üzerindeki önemli etkisi ve kesin yaş tayini yapılamayan puberte sonrası ileri yaşlarda yeni ve gelişmiş tekniklerin rutin uygulamada kullanılması gerektiği vurgulandı. Özellikle toplumumuza özgü atlasın bir an önce hazırlanması gerektiği sonucuna varıldı.