Browsing by Author "Bulur, Nurcan"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item The characteristics of non-diabetic mothers with macrosomic newborns(Uludağ Üniversitesi, 2016-02-23) Kaymaz, Nazan; Cevizci, Sibel; Yıldırım, Şule; Aylanç, Hakan; Bulur, Nurcan; Gencer, Meryem; Topaloğlu, Naci; Binnetoğlu, Fatih Köksal; Tekin, Mustafa; Battal, Fatih; Coşar, EmineIntroduction: Fetal macrosomia is a condition with heterogeneous etiologic factors and its’ frequency is increasing in recent years. Many macrosomic infants are born without any risk factors and accurate prediction of macrosomia is not possible with only single risk factor. The aim of this study was to research the characteristics of healthy mothers without diabetes who gave birth to macrosomic infants. Materials and Methods: This case-control study comprised 291 healthy pregnant women who were monitored and delivered at Mardin Women and Children’s Hospital. Inclusion criteria were (a) no disease or conditions that may affect birth weight, (b) normal healthy pregnancy and (c) singleton live infants born between 37-42 weeks with no structural defects. A birth weight above 4.000 g was defined as macrosomic neonate. The study group was divided in two; group 1 had a birth weight less than 4.000 g and group 2 had a birth weight above 4.000 g. Characteristics of mother and newborn were analyzed to determine any association with macrosomia. Results: The logistic regression analysis results indicated that the risk of macrosomic infant were male gender of the infant [odds ratio (OR): 3.39; 95% confidence interval (CI): 2.010-5.211; p<0.001], maternal age being above 35 years (OR: 2.25; 95% CI: 1.919-4.005; p=0.026) and duration of gestation being above 40 weeks (OR: 1.72; 95% CI: 1.103-2.949; p=0.009). Conclusions: There are various factors behind having a macrosomic infant in the absence of glucose intolerance.These risk factors should be taken into consideration for possible complication of macrosomia and mothers with the risk factors should be informed.Item Çocuklarda bakteriyel enfeksiyonların tanısında C-reaktif protein, prokalsitonin ve serum amiloid-A düzeylerinin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2012) Bulur, Nurcan; Çelebi, Solmaz; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.Prospektif olarak yapılan bu çalışmaya Haziran 2009-Haziran 2011 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğine bakteriyel enfeksiyon tanısı ile yatırılarak tedavi edilen 120 hasta alınmıştır. Hastalar sepsis, pnömoni, menenjit, piyelonefrit, diğer enfeksiyon olmak üzere 5 grupta incelenmiştir. Hastalardan başlangıçta, 48.saatte, 7 ve 10. günlerde tam kan sayımı, C-Reaktif Protein (CRP), Prokalsitonin (PCT) ve Serum Amiloid A (SAA) çalışılmıştır. CRP, PCT ve SAA gruplar arasında karşılaştırıldığında, CRP değerlerinin gruplar arasında fark göstermediği bulunmuştur. PCT sepsis grubunda pnömoni grubuna ve diğer enfeksiyonlar grubuna göre anlamlı oranda yüksek saptanmıştır. SAA ise sadece menenjit grubunda pnömoni grubuna göre daha yüksek saptanmıştır, diğer gruplar arasında fark saptanmamıştır. CRP, PCT ve SAA'nın tedavi sürecindeki değişimi değerlendirildiğinde, CRP ve SAA'da 48. saatte başlangıca göre anlamlı düşme görülmezken, PCT tüm hasta gruplarında başlangıca göre 48. saatte anlamlı düşme göstermiştir. Tüm hastalarda başlangıçta, 48.saatte, 7 ve 10. günlerde CRP-PCT ve CRP-SAA arasında pozitif korelasyon saptanmıştır. Hastalar invaziv bakteriyel enfeksiyon ve lokalize bakteriyel enfeksiyon olarak 2 grupta incelendiğinde PCT invaziv enfeksiyon grubunda tüm çalışma günlerinde istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksek saptanırken, CRP ve SAA değerleri her iki grup arasında fark göstermemiştir. Sonuç olarak PCT, invaziv bakteriyel enfeksiyonların tanısında, hastalığın ciddiyetinin belirlenmesinde ve tedaviye yanıtın izlenmesinde daha değerli bir parametre olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastaların klinik durumlarının, semptom sürelerinin, CRP, PCT ve SAA kinetiklerinin de dikkate alınarak birlikte değerlendirilmesi, hastaların tanısında ve izleminde yararlı olacaktır.