Browsing by Author "Erbil, Yasemin"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Item 1980 sonrasında; yapı tasarım ve üretiminde meydana gelen değişimin "ürün-süreç" yenilikleri bağlamında analizi Yayınlanmamış doktora tezi(Uludağ Üniversitesi, 2010) Erbil, Yasemin; Akıncıtürk, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Mimarlık Anabilim Dalı.Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren bilgisayar ve iletişim teknolojisi alanında yaşanan gelişmelerin etkileri, küresel ölçekte bir değişim rüzgarı oluşturmuştur. Bu tarihten itibaren bilginin işlenmesi, saklanması ve dağıtılması, daha hızlı, daha güvenilir ve daha ucuz bir hale gelmiştir. Teknolojik gelişmeler, birçok alanda üretim ekonomilerini temelden değiştirmiş, ürün çeşitliliği ve esnekliği konusunda önemli avantajlar sağlamıştır.Yeni ekonomik koşulların ortaya çıkardığı yeni pazar ortamında rekabet anlayışı biçimsel ve boyutsal olarak değişime uğramıştır. Kalite, maliyet, satış öncesi ve satış sonrası hizmet, hız gibi konuların öne çıktığı yeni pazarda faaliyet gösteren işletmelerin sayısında kayda değer bir artış meydana gelmiştir. Günümüz iş dünyasının hiper-rekabet ortamı olarak tabir edilen koşulları, piyasaya sunulan yeni ürünlerin sayısının her geçen gün artmasına neden olmaktadır. Değişen ekonomik koşullar ve yıkıcı rekabet ortamı, yenilikçi yaklaşımlara yönelmeyi gerektirmektedir. Dünya çapında tüm sektörler için geçerli olan bu gelişmelerin etkileri yapı endüstrisinde de hissedilmektedir.Düzenleyici kurum ve kuruluşlar, tedarikçiler, uygulayıcılar, kullanıcılar, müşteriler, bilgi-enformasyon kaynaklarının bir araya geldiği çok yönlü bir oluşum olan yapı endüstrisinde, yeniliklerin gündeme gelmesi, seçilmesi, uygulanması, sonuçlarının değerlendirilmesi ve yaygınlaşması süreci, uluslararası platformda güncel bir araştırma konusudur. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, sektörün ekonomi içerisindeki belirleyici konumu ve yarattığı istihdam göz önüne alındığında, geleceğe yön verecek yenilik stratejilerinin geliştirilmesi bakımından yenilik sürecinde etkili olan faktörlerin tanımlanması ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerinin analiz edilmesi ihtiyacı doğmaktadır. Bu bağlamda, tezde, 1980 sonrasında yapı tasarım ve üretiminde meydana gelen yenilikler incelenmekte ve bu süreçte mimarların içinde oldukları ağların rolü irdelenmektedir.Item An architectural desing studio in approach: “Galata experience”(Uludağ Üniversitesi, 2010-12-22) Çetinkaya, Haluk; Deniz, Özgür; Akıncıtürk, Nilüfer; Çağlı, Yıldız; Erbil, Yasemin; Gür, Miray; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.This study has been brought about due to the projects carried out in our country in recent years under the name of “transformation”. We believe it is both valuable and necessary that these transformation projects, which involve individuals who take part in the academic process and who are concerned with studio education, should also be dealt with in the architectural education process. Formed out of this idea, the “architectural design studio” was conceived with the aim of enabling students to “re-think” the above concepts and, by creating various projects in this context, of increasing their “internalisation” and “awareness” of the subject. In this case study, concepts such as urban transformation, urban change and urban environment, which are the “artificial” and, unfortunately, “sterile” concepts mentioned above, are discussed with the “Galata experience” on the basis of the students’ designs.Item Binaların kullanım sonrası değerlendirilmesi üzerine bir meta-analiz çalışması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-28) Günaçar, Ebru; Erbil, Yasemin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Mimarlık Anabilim Dalı.; 0000-0002-9845-9009Yapılı çevrelerin olumlu ve olumsuz yönlerinin belirlenmesi, gelecekte üretilecek yapılara sağlayacağı ileri besleme ve mevcut yapılara sağlayacağı geri besleme bakımından önem taşımaktadır. Bu düşünceyi temel alarak geliştirilmiş olan birçok değerlendirme modeli bulunmaktadır. Bu modellerin birçoğu binaların mevcut performansının değerlendirilmesine odaklanırken, ‘‘KSD’’ modelinin temelinde hem bina kullanıcıları ve onların ihtiyaçları hem de binaların beklenilen performansı yerine getirme düzeyinin değerlendirilmesi bulunmaktadır. Tez çalışmasında, KSD yöntemi kullanılarak yapılan araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlardan yararlanmak isteyen mimarlara veya tasarımcılara sistematik bir bilgi birikimi sunmak ve araştırmacılara yeni araştırma alanları hakkında yol göstermek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda anahtar kelimelerinde ‘‘KSD’’ veya ‘‘POE’’ (Post Occupancy Evaluation) kavramları bulunan ve ‘‘2010-2020’’ yılları arasında yapılmış olan akademik çalışmalara yönelik yayın taraması yapılmıştır. Yayınların taranmasında ‘‘Science Direct, Emerald Insight, Springer, Taylor and Francis, BUÜ ağı, Ulakbim, YÖK Ulusal Tez Merkezi ve ProQuest’’ veri tabanları kullanılmıştır. Bu çok sayıdaki birbirinden bağımsız yayının sistematik bir biçimde analiz edilebilmesi için meta analiz yöntemi tercih edilmiştir. Meta analiz yöntemi, tüm bu yayınlara bir genelleme yaparak literatürdeki boşlukların tespit edilmesi ve yeni araştırma alanları hakkında fikir vermesi açısından etkili bir yöntem olarak akademik ortamda kabul görmektedir. Çalışma kapsamında belirlenen 370 yayının değerlendirilmesi sonucunda; yıllar içerisinde KSD çalışmalarına olan ilginin giderek arttığı gözlemlenmiştir. Ayrıca KSD çalışmalarının çoğunlukla konut ve ofis yapıları üzerine olduğu ve en çok ele alınan konunun kullanıcı memnuniyeti olduğu da tespit edilmiştir. Buna ilaveten yayınların çoğunda anket, gözlem ve görüşme tekniklerinin kullanıldığı görülmüştür. Çalışma sonucu elde edilen veriler ışığında KSD’nin farklı amaçlara yönelik uygulanabilen çok yönlü bir yöntem olduğu kanısına varılmıştır.Item Cooperative learning in an architectural design studio(Uludağ Üniversitesi, 2011-03-30) Erbil, Yasemin; Akıncıtürk, Nilüfer; Yücel, Çiğdem; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.The purpose of this study is to discover the efficiency of cooperative learning approach in architectural design education. The study was conducted with 23 architecture students from the first and third year students in February-March 2011, in Bursa, Turkey. Researchers adopted a qualitative research strategy since it enables a deeper understanding of the context. The result of this study indicated that cooperative learning method at various levels can be used as an effective learning method to increase motivation of students, sharing knowledge and increasing learning capacity. Furthermore, this study showed that cooperative learning method during the first year of architecture education simplifies understanding, comprehension, and interpreting project areas.Item An exploratory study of innovation diffusion in architecture firms(Academic Journals, 2010-06-04) Erbil, Yasemin; Akıncıtürk, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.; AAG-7221-2021; 36163019200; 6504250369Innovation plays an important role in determining competitiveness. This paper offers a case study designed to elucidate the factors influencing the dissemination of innovation within architecture firms. Rogers' theories describing the dissemination of innovation were used as the theoretical basis of this study. Because the goal of the research was to understand and interpret the whole process of innovation, a qualitative research method was selected. Additionally, a semi-structured interview technique was used and data were evaluated by a content analysis method. In this paper, the research process is described, some of the data collected is presented and findings are evaluated.Item Kadın mimarların kariyer engellerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-06-21) Aydın, Mevlüde; Erbil, Yasemin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Mimarlık Anabilim Dalı.; 000-275-462-504Tarihsel süreçte kadın mimarların mimarlık mesleğinde aktif rol almaları uzun süreler içerisinde gerçekleşmiştir. Günümüzde ise mimarlık eğitimine kadın öğrencilerin talebinin arttığı izlenmektedir. Bununla birlikte mimarlık okullarından mezun olan erkek ve kadın mimarlar karma bir yapıya ulaşmıştır. Ancak mimarlık okullarından mezun olan kadın mimarların sayısı ile inşaat sektöründe görünen kadın mimarların sayısı doğru orantılı bir şekilde ilerlememektedir. Bu durumu literatürde inşaat sektörünün erkek egemen yapısı ile ilişkilendirmek mümkündür. Diğer yandan kadın mimarların kariyer süreçlerine ara verdikleri, kariyerlerini terk ettikleri ya da kariyer süreçlerinde bir dizi engelle karşılaştıkları belirtilmektedir. Bu bağlamda tez çalışması kadın mimarların karşılaştıkları kariyer engellerini açığa çıkarmak ve kadın mimarların kariyer engellerinin farklı kariyer evrelerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını anlamak üzere yapılmıştır. Çalışmada kadın mimarlara uygulanmak üzere online anket çalışması hazırlanmıştır. Çalışmanın örneklemi erken, orta ve geç kariyer evresinde bulunan, inşaat sektörünün içerisinde maket, ihale dosyası hazırlama, keşif/metraj, sunum dosyası hazırlama, 3 boyut görselleştirme, konsept proje, proje yöneticisi, proje takibi, tasarım, uygulama projesi alanlarında yer alan 268 kadın mimardan oluşmaktadır. Yapılan araştırma sonucunda kadın mimarların kariyer evrelerinin tamamında kariyer engellerinden ücret eşitsizlikleri, esnek olmayan çalışma saatleri, erkek egemen yapı, cinsiyetçi tutumlar, cam tavanlar ve aile-kariyer dengesi kuramama ile karşılaştığı ortaya çıkmıştır. Kariyer engellerinin farklı kariyer evrelerine bağlı olarak farklılaşıp farklılaşmadığını anlamak üzere gerçekleştirilen hipotez testlerine göre ise yalnız cam tavan ve cinsiyetçi tutumların kariyer evrelerine göre farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Kadın mimarların kariyer süreçlerinde karşılaştıkları engellerin ortadan kalkması için ortaklaşa hareket önemli görülmektedir. Alınacak her önlemin kalıcı olması ve devamlılığının sağlanabilmesi için eğitim kurumlarında fırsat eşitliğine yönelik mesleki bilgilendirmelerin yapılması ve alınan önlemlerin denetlenmesi önemlidir.Item Mimari bürolarda bilgisayarlı uygulamaların yeri ve önemi(Uludağ Üniversitesi, 2010) Erbil, Yasemin; Akıncıtürk, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.Yapı tasarım ve üretim süreci proje üzerinde defalarca değişiklikler yapılmasını gerektiren bir süreçtir. Bu değişiklikler kimi zaman müşterilerin özel isteklerinden kaynaklanabilirken, kimi zaman da şantiye sahasında yaşanan sorunlar veya malzeme temininde sıkıntılarla karşılaşılması dolayısıyla ortaya çıkabilmektedir. Bu tür değişikliklerin zaman kaybetmeksizin yapılabilmesi bakımından bilgisayarla çizim yapılmasının önemi büyüktür. Dünyadaki mimari bürolara bu açıdan bakıldığında, bilgisayarlı uygulamaların neredeyse vazgeçilemez bir hale geldiği görülmektedir. Bu makalede; Türkiye’deki mimari bürolar açısından bilgisayarlı uygulamaların sağladığı kazançlar araştırılmaktadır.Item Mimarların iş tatmini ve çalışma ortamındaki konfor koşulları ile verimlilik ilişkisinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-06-23) Yardımcı, Yiğit Can; Erbil, Yasemin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Mimarlık Anabilim Dalı.; 0000-0002-3785-4195Tez çalışmasında mimari bürolarda çalışan mimarların iş tatmini, çalışma ortamındaki yapısal konfor koşulları ve verimlilik ilişkisi incelenmektedir. Literatür incelendiğinde iş tatmini, konfor koşulları ve verimlilik düzeylerini ele alan çok sayıda araştırma olmasına rağmen bu kavramları birlikte inceleyen bir çalışmaya rastlanmamıştır. Mimari bürolarda çalışanların iş tatmini, konfor koşulları ve verimlilik düzeylerini ele alan akademik çalışmaların oldukça kısıtlı olduğu görülmüştür. Yapılan tez çalışması ile literatürde tespit edilen bu eksikliğin giderilmesi hedeflenmektedir. Bu doğrultuda Bursa’da faaliyet göstermekte olan 203 mimarla anket çalışması yapılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda; mimarların iş tatmininde sürekli işleriyle meşgul olmaları, işle ilgili vicdani bir sorumluluk taşımaları, işte kendi yeteneklerini kullanabilmeleri, işin yaratıcılığa izin vermesi ve yaptıkları işten memnun olmaları, iyi bir yönetim anlayışı, yönetimin karar verme yeteneği, işle ilgili kararların örgütte uygulanması ve işin takdir edilmesi parametrelerinin önemli olduğu görülmüştür. Mimari bürolardaki konfor koşulları incelendiğinde mimarların; iç ortam hava kalitesinden, doğal havalandırma yeterliliğinden, çalışma ortamında kötü koku bulunmamasından, oturdukları koltuğun ergonomisinden, büroda yeterli ekipman bulunmasından, ofisteki yapay aydınlatma ve iç ortam sıcaklığı yeterliliğinden memnun oldukları görülmüştür. Ancak çalışma ortamında işitsel olarak kendilerini konforlu hissetmemektedirler. Mimarların verimliliğinde; ücret seviyesi, ücretlerin adil olması, iş yerinin sağladığı durumlar (sigorta, emeklilik vb.), iş yerinin çalışana statü kazandırması, takdir edilme, iş yerinin çalışanlarına karşı tutumu, yapılan işten tatmin olunması, büroda fikirlerini söyleyebilme, çalışma saatlerinin uygun olması, izin durumları, kullanılan ekipman, yönetimin sorunlara karşı duyarlılığı gibi parametreler mimarların verimliliğini etkileyen önemli faktörler olarak belirlenmiştir. Ayrıca mimarların iş tatmini ve yapısal konfor koşulları parametrelerinin verimlilik üzerinde etkili olduğu korelasyon analizi sonucuna varılmıştır.Item Mimarların teknolojik inovasyona yaklaşımında kuşaklararası farklılıkların etkisinin araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-27) Oy, İrem; Erbil, Yasemin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Yapı Bilgisi Anabilim Dalı.; 0000-0002-4393-3332Günümüzde teknoloji, inovasyon ve teknolojik inovasyon kavramlarının önemi mimarlık alanında da giderek artmaktadır. Mimarlık pratiği açısından teknolojik inovasyonun sağlayacağı avantajlardan fayda elde edebilmek için teknolojik inovasyonun kullanım düzeyi, kabul edilmesi, benimsenmesi ve yaygınlaşması sürecinin araştırılması ve bu sürece kuşak farklılıklarının etkisinin irdelenmesi gerekmektedir. Bu amaçla tez çalışmasında nicel (kantitatif) araştırma yönteminden yararlanılmıştır. Tez kapsamında; katılımcıları tanıtıcı bilgiler, teknolojik inovasyonun; kullanım düzeyi, kabul edilmesi, benimsenmesi ve yaygınlaşması olmak üzere beş bölümden oluşan anket hazırlanmıştır. Araştırma soruları çerçevesinde üç adet hipotez oluşturulmuştur: Bunlar; (Hipotez 1) Y kuşağı, teknolojik inovasyonun iş süreçlerini kolaylaştırdığını düşünmekte ve bu araçları diğer kuşaklara göre daha yaygın şekilde kullanmaktadır. (Hipotez 2) BB ve X kuşağı teknolojik inovasyona olumsuz yaklaşmakta ve bu araçların maliyeti artırarak, iş sürecini zorlaştırdığını düşünmektedir. (Hipotez 3) Y kuşağının yönetici olduğu mimarlık ofislerinde teknolojik inovasyon araçlarına göreceli olarak daha çok yatırım yapılmaktadır. Araştırma sonucunda; Hipotez 1 reddedilmiş, Hipotez 2 kabul edilmiş, Hipotez 3 ise kısmen kabul edilmiştir. Yapılan araştırma göstermektedir ki; BB kuşağının teknolojik inovasyonun kullanımı, kabulü, benimsenmesi ve yaygınlaşmasındaki katkısı diğer kuşaklara oranla daha azdır. X kuşağının teknolojik inovasyonu kullanım düzeyi orta seviyelerde olmasına rağmen inovasyonu kabul etme, benimseme ve yaygınlaşması bakımından çekimser kalmayı tercih etmektedir. Z ve Y kuşağının ise teknolojik inovasyonu iyi düzeyde kullandığı, kabulü ve yaygınlaşması sürecinde etkili olduğu görülmektedir. Ancak firma sahibi/ortağı olarak X ve BB kuşaklarının mimarlık ortamında çoğunluğu oluşturması, Y Kuşağının teknolojik inovasyonun yaygınlaşması konusundaki etkisini azaltmaktadır. Yapılan araştırmanın sonuçları, teknolojik inovasyonun mimarlık ofislerindeki kullanım düzeyinin istenen seviyelere ulaşamamasını kısmen açıklamaktadır.Item Mimarlık lisans öğrencilerinin sosyo-ekonomik durumlarının eğitim sürecindeki başarılarına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2013-03-13) Erbil, Yasemin; Özyaba, Murat; Polat, Sibel; Yurtkuran, Selay; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.Mimarlık mesleğinin çeşitli disiplinler ile yakından ilişki olması, mimarların çok yönlü kişiler olmasını gerektirmektedir. Bu noktada sosyo-ekonomik durum önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Buradan hareketle Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü lisans öğrencilerinin sosyo-ekonomik durumunun eğitim sürecine etkisini inceleyen bir çalışma tasarlanmıştır. Çalışmada, 2006-2007 eğitim-öğretim yılı bahar yarıyılında mimarlık eğitimi gören 3. sınıf öğrencileriyle yüz yüze görüşmeler yapılmış, verilerin değerlendirilmesi aşamasında kullanılan istatistiksel analizde bağımlı değişken olarak belirlenen GANO (genel ağırlıklı not ortalaması) ile sosyoekonomik yapı özelliklerini simgeleyen bağımsız değişkenlerin ilişkilerine bakılarak Ki Kare Testi ve Korelasyon Analizi yöntemleriyle bulgulara ulaşılmıştır. Ki Kare testiyle, belirlenen hipotezler (red varsayımları) sınanarak, değişkenler arasındaki ilişki ortaya koyulmuş, korelasyon analizi yöntemiyle de ilişkinin düzeyi ve yönü açıklanmıştır. Sonuç olarak, mimarlık lisans eğitimi alan öğrencilerin sosyoekonomik durumlarını gösteren değişkenlerden, cinsiyet, son on yıldır ailenin yaşadığı bölge, öğrencilerin annelerinin eğitim durumu, ailenin ortalama aylık geliri ve öğrencinin kiminle birlikte yaşadığı olarak tanımlanan beş değişkenin eğitim sürecindeki başarı düzeyini etkilediği tespit edilmiştir.Item Sağlıklı yapı tasarımı: Konut yapıları üzerine bir inceleme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-27) Yazıcı, A. Betül; Erbil, Yasemin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Mimarlık Anabilim Dalı.; 0000-0003-3785-9647İnsanlar, yaşamlarının büyük bir kısmını kapalı mekânlarda geçirmektedir. Konut ise bu kapalı mekânların %50’sini oluşturmaktadır. Konutlar, kullanıcıların psikolojik, sosyolojik ve biyolojik gereksinimlerini karşılayarak, onlara sağlıklı ve konforlu bir barınma ortamı sunmalıdır. Son iki yıldır dünyada yaşanan COVID-19 pandemi şartlarında konutlar, yalnızca barınma ihtiyacına değil, eğitim, çalışma, spor gibi birçok kullanıcı gereksinimine karşılık vermek zorunda kalmıştır. Bu durum konutların mekânsal açıdan önemini arttırmıştır. Konutların insanlara sağlıklı bir iç ortam ve kaliteli bir iç mekân sunması, doğal ve yapay taşlar, ahşap, metal, polimer, pişmiş toprak, cam, yalıtım, tekstil ve boya gibi yapı malzemelerinin yanında ısıl, görsel, işitsel konfor, iç ortam hava kalitesi, elektromanyetik alan ve radyoaktivite gibi konfor koşulları ile ilişkilidir. Ayrıca yapı malzemelerinin yapısal özelliklerinin mekânın işlevine uygun olması, çevre ve insan sağlığına zarar verecek bileşenler içermemesi ve iç ortam hava kalitesini olumsuz etkilememesi gerekmektedir. Tüm bu kriterlerin sağlanması, mimari tasarım aşamasından itibaren kullanıcı gereksinimlerinin dikkate alınması ve yapı biyolojisi bilim dalından faydalanılmasıyla mümkün olabilmektedir. Tez çalışmasında; sağlıklı konutların elde edilebilmesi için gerekli olan mekânsal nitelikler ve malzeme özellikleri incelenmiştir. Bu kapsamda mekânsal nitelikler, yapı malzemeleri ve insan sağlığı ilişkisi ele alınmıştır. Ayrıca WHO, IBN ve BRE gibi kurumlar tarafından hazırlanmış, sağlık kriterleri bakımından konutları değerlendiren kılavuzlar incelenmiştir. Sonuç olarak literatür araştırmalarından yola çıkarak kullanıcıların içinde yaşadıkları veya gelecekte yaşayacakları konutları sağlık çerçevesinde değerlendirebileceği bir Sağlıklı Konut Kontrol Listesi oluşturulmuş ve öneriler getirilmiştir. Ayrıca sonuç bölümünde Sağlıklı Konut Kontrol Listesinin gelecekte ne gibi etkileri olacağı ile ilgili öngörüler sunulmuştur.Item Sustainability of an architectural heritage site in Turkey: Fire risk assessment in Misi Village(Taylor & Francis, 2011) Durak, Selen; Erbil, Yasemin; Akıncıtürk, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Mimarlık Bölümü.; AAG-7221-2021; AAH-1934-2021; AAH-1522-2021; 35766182900; 36163019200; 37090186200Among the various risk factors that jeopardize the sustainability of architectural heritage sites in Turkey, fire hazard is the factor that can cause the most destructive effects. Once fire breaks out and spreads, destruction of the whole site, traditional housing, and the life inside is inevitable. This study is based on a case study of fire risk assessment of a traditional settlement. The study site is a significant district in Bursa in terms of its historic, architectural and environmental resources. The Misi Village is located on the skirts of the Mountain Uluda with a traditional urban pattern. Based on its location in a dense forestry land exposed to wind from the north and northeast directions, the breakout and spread of fire is possible in any time throughout the year. This research aims to raise awareness among local authorities, the local community, and researchers of the urgency of implementing fire prevention strategies in architectural heritage sites to prevent the destruction of the traditional urban pattern, to enable the transfer of these cultural heritages to future generations undestroyed, and to provide a secure place for the actual inhabitants and visitors.Item A tool to prepare a database for reinforced concrete buildings in seismic risk regions(Gh Asachi Technical University Iasi, 2012-09) Erbil, Yasemin; Durak, Selen; Akıncıtürk, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.; AAH-1522-2021; AAH-1934-2021; 35766182900; 6504250369In Turkey, most of the building stock is composed of reinforced concrete buildings. As a developing country located in seismic zone, Turkey faces the risk of casualties and property loss depending on poor quality of material, poor labour and lack of building control mechanism in existing buildings. Therefore, especially after August 17, 1999 earthquake, the need for investigation of earthquake resistance of existing reinforced concrete building stock that are vulnerable to earthquake and identification of buildings with high earthquake risk had been emerged. The objective of this paper is to introduce a tool to prepare a database for assessment of seismic vulnerability of existing building stock in seismic risk regions. The tool consists of general building properties, damages resulting from building deficiencies and decision on strengthening studies. The use of building database form provided in this study has been illustrated by five sample buildings in Golcuk/Turkey. This tool can be used to monitor and strengthening studies and to prepare a database earthquake occurs in seismic risk regions. This study provides a practical contribution to the studies in urban scale in order to increase earthquake resistance of reinforced concrete buildings.Item Tünel kalıp sistemi ile üretilen toplu konutlarda ısı ve su yalıtımı sorunlarının incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003-06-30) Erbil, Yasemin; Akıncıtürk, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Mimarlık Anabilim Dalı.Çok sayıda insanın bir arada yaşamasına yönelik olarak geliştirilen toplu konutlarda, gerekli konfor koşullarının sağlanmasında ısı ve su yalıtımı önemli etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Konutlarda alınacak ısı-su yalıtımı önlemleri; ülke ve kullanıcı ekonomisine getireceği faydanın yanında, konut yaşama mekanlarında insan sağlığı yönünden konforlu bir iç ortamın oluşturulmasını sağlayacaktır. Tez çalışmasında, tünel kalıp sistemi ile üretilmiş toplu konutlarda karşılaşılan ısı ve su yalıtımı sorunlarım ortaya koymak amacıyla Bursa'da bir örnek bina seçilerek incelenmiştir. Çalışmada izlenen yöntem; literatür araştırmalarının yam sıra, yerinde yapılan gözlemler, ilgili kişilerle gerçekleştirilen görüşmeler, kullanıcılarla yapılan anket sonuçlarının ve termal kamera çekimlerinin TS 825 'te belirtilen hesaplama yöntemiyle birlikte değerlendirilmesi ile elde edilen bilgilerin belirli bir düzen içerisinde sunulması ve karşılaşılan ısı ve su yalıtımı sorunlarının giderilmesine yönelik çözüm önerilerinin getirilmesi şeklindedir.Item Tünel kalıp sistemiyle üretilen bir toplu konut örneğinin ısısal konfor koşulları açısından incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2006) Erbil, Yasemin; Akıncıtürk, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.İnsanların yaşamlarını sağlıklı ve konforlu bir biçimde sürdürebilmeleri için yaşadıkları konutların iklimsel, işitsel, görsel vb pek çok konfor koşulunu optimal düzeyde sağlaması gerekmektedir. Çalışmanın amacı konutlarda iç mekan yaşam kalitesinin irdelenmesi ve iklimsel konfor koşullarının istenen düzeye ulaşmasıdır. Bu doğrultuda Bursa’da tünel kalıp sistemi ile üretilen bir toplu konut örneği ele alınarak, ısısal konfor koşulları açısından incelenmiştir. İzlenen yöntem; kullanıcılarla yapılan anketlerin ve termal kamera çekimlerinin TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Standardı’nda belirtilen hesaplama yöntemiyle birlikte değerlendirilmesi şeklindedir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise; elde edilen veriler doğrultusunda bir iyileştirme modeli önerilmiştir.Publication YBM ve YDD entegrasyonuna yönelik sistematik bir literatür incelemesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-30) Aydın, Mevlüde; Erbil, Yasemin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü; 0000-0002-7546-2504; 0000-0002-2290-3097Binaların iklim değişikliği üzerindeki çevresel etkileri bilinen bir konudur. Bu bağlamda bina teknolojilerini ve çevresel değerlendirme yöntemlerini entegre etme kavramı, Yapı Bilgi Modellemesi (YBM-BIM) ve Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (YDD - LCA), binaların çevresel etkilerini iyileştirmek için yenilikçi bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Son yıllarda YBM yazılımını ve yaşam döngüsü değerlendirme (YDD) araçlarını entegre etme konularında yapılan yayınların sayısında bir artış gözlemlenmiştir. Bu bağlamda çalışmada literatür analizi yapılmıştır. Veri analizi üç aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada Web of Science Core Collection üzerinden uluslararası yayınlara ulaşabilmek adına yapı bilgi modellemesi ve bina yaşam döngüsü değerlendirmesi kelimeleri İngilizce olarak ‘YBM’ ve ‘LCA’ anahtar kelimeleriyle filtrelenmiştir.