Browsing by Author "Erer, Sezer"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bursa Tabip Odası Onur Kurulu dosyalarında tıp etiği sorunlarının değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2007) Erer, Sezer; Erdemir, Ayşegül Demirhan; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Deontoloji Anabilim Dalı.Tezin amacı, sağlık personelinin kendi arasında ve sağlık personeli ile hasta ve hasta yakınları arasında çıkabilecek olası deontolojik ve etik sorunları tıp etiği açısından değerlendirmek ve belirlenen sorunlara karşı çözüm yolları geliştirebilmektir. Sağlık sistemi içindeki sorunlar dışında, sağlık hizmetini verenler ile alanlar arasında yaşanan problemler, sağlık hizmetinin kalitesini düşüren nitelikte durumlardır. Bu durumların belirlenmesinde büyük rolü olan Tabip Odası’na yansıyan sorunların belirlenmesi, sağlık sistemi içindeki boşlukları doldurma açısından yol gösterici olacaktır. Çalışma verilerini, 1995 – 2005 yılları arasında, Bursa Tabip Odası Onur Kurulu’na sevk edilen 111 dosyası oluşturdu. Veri tabanını oluşturan bilgiler, arşiv inceleme yöntemi ile toplanarak istatistiksel analizleri SPSS for Windows Ver. 10.0 istatistik paket programı ile elde edildi. Bursa Tabip Odası Onur Kurulu dosyalarında incelenen olguların büyük bir kısmının Türk Tabipleri Birliği Yasa ve/veya Kararlarına uymayan davranışlar olduğu belirlendi. Bu farkın nedenleri arasında öncelikli olarak, sağlık mevzuatının hekimler tarafından bilinmemesi olarak yorumlandı. Tıp etiği ihlalleri konularında ise, Tabip Odası’nın beklenen ölçüde etkili olamadığı, görev ve yetkilerinin azalması sonucu, meslek etiği alanında fazla söz hakkı kalmadığı belirlendi. Tıp etiği ihlallerinde en önemli eksikliğin ise, hekim ve hasta haklarının bilinmemesi, tıp etiği eğitimine önem verilmemesi gibi temel başlıkların rol aldığı görüldü. Sonuç olarak, Tabip Odalarının, profesyonel mesleki kurum olarak görevlendirilmeleri ve hekimlerin mezun olduktan sonra mesleklerini uyguladıkları her alanda söz sahibi olmaları gerekmektedir. Düzgün bir sağlık iletişimi ve hazırlanacak geniş bir sağlık yasası ile, sorunlar sınıflandırılabilecek ve değerlendirilebilecektir.Item Osmanlılar döneminde Bursa’da yaptırılan hastaneler(Uludağ Üniversitesi, 2010-01-12) Erer, Sezer; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Osmanlılar, insana ve insan sağlığına önem vermişler ve sağlığın teşkilatlanması amacıyla memleketin her köşesinde insanlara hizmet verebilmek için büyük çaba göstermişlerdir. Özellikle varlıklı kişiler, paşalar, sultanlar, kendi adlarına veya vakıfları adına şifa yurtları, hastaneler yaptırmışlardır. Osmanlı döneminin önemli şehirlerinden biri olan Bursa, ilk Osmanlı hastanesi ve ilk tıp okulu ve ilk devlet (memleket) hastanesine ev sahipliği yaptığından dolayı tarihi zenginliklerle dolu olduğu kadar Türk Tıp Tarihi açısından da özel bir yere sahiptir. Bu makalede Bursa’da yaptırılmış ve halkın hizmetine sunulmuş olan Bursa Yıldırım Darüşşifası, Fransız Misyon Hastanesi ve Dispanseri ve Bursa Gureba Hastanesi hakkında bilgiler verilmektedir.Item Sağlık hizmetlerinde sorumluluğun paylaşılması(Uludağ Üniversitesi, 2010-04-01) Erer, Sezer; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı.Sosyal gelişmenin temel öğesi olan sağlığın korunması bir ekip işidir. Bu ekip, sağlık hizmetini sunan/sunacak olan devlet/idare, hekim/sağlık çalışanı ve bu hizmetinden yararlanan/yararlanacak olan toplum/hastadan oluşmaktadır. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinde ortaya çıkabilecek her türlü ikilem ve sorunda bu ekibin her üyesinin sorumluluklarından söz etmek gerekir. Bu çalışmada, sağlık hizmetlerinde paylaşılması gereken sorumluluk, devlet/idare, hekim/sağlık çalışanı ve toplum/hasta olmak üzere 3 ana başlık altında incelenmekte, yasal açıdan ele alınmakta ve konuyla ilgili önerilerde bulunulmaktadır.Item Selçuklu ve osmanlılarda müzikle tedavi yapılan hastaneler(Uludağ Üniversitesi, 2010-01-22) Erer, Sezer; Atıcı, Elif; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı.Müzikle tedavi, alternatif bir tedavi yöntemi olmayıp, geleneksel tıbba uygundur ve kendine ait metotları vardır. Mitten bir tedavi yöntemi olana değin kültürlere, uluslara ve dönemlere göre farklılık gösteren bir tarihsel gelişime sahiptir. Müzikle tedavi yapılan hastaneler de müzikle tedavinin kendisi kadar büyük öneme sahiptir. Bu makalede, günümüzde bilimsel bir tedavi yöntemi olarak kullanılan müzikle tedavinin Türklerdeki tarihsel gelişiminden bahsedilmekte ve tüm dünyada hastane mimarisi tasarımında öncü olan Selçuklu ve Osmanlılar döneminde müzikle tedavi yapılan hastaneler hakkında bilgi verilmektedir.Item Türk kadınlarının tıp eğitimine başlama süreci ve istanbul darülfünunu tıp fakültesi’nden mezun olan ilk kadın hekimler(Uludağ Üniversitesi, 2010-01-22) Atıcı, Elif; Erer, Sezer; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Deontoloji Anabilim Dalı.Türkiye’de kadınların tıp eğitimi almaları, dünyada olduğu gibi uzun ve zor bir süreç içinde gerçekleşebilmiştir. Özlük haklarını aldıktan sonra, Balkan, Trablusgarp ve I. Dünya savaşları sırasında sağlık alanında kadın ile erkek arasındaki ayrımı kaldıran ihtiyacın doğmasıyla, Türk kadınları tıp fakültesinde eğitim alma hakkını kazanabildiler. Bu savaşı 1922 yılında kazanmayı başaran ilk kadın hekimler, İstanbul Darülfünunu Tıp Fakültesi’nden 1928 yılında mezun oldular. Bu çalışmada, Türk kadınlarının tıp eğitimine başlama süreçleri incelenmekte ve ilk kadın hekimlerimiz olan İffet Naim (Onur), Müfide Kâzım (Küley), Hamdiye Abdürrahim (Maral), Sabiha Süleyman (Sayın), Suat Rasim (Giz) ve Fitnat Celal (Taygun)’in biyografileri verilmektedir.Item Uludağ Üniversitesi veteriner fakültesinden basına yansıyanlar: Veteriner halk sağlığının değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2011-04-27) Erer, Sezer; Özkul, Türel; Osmanağaoğlu, Şule; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi /Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı.Evcilleşme ve onu izleyen evcilleştirme süreçlerinin ardından insanlar, hayatlarına faydalı varlıklar olarak katılan hayvanların sağlıkları ile de ilgilenmeye başlamışlardır. Bu ilgi sığır vebası salgınlarının da etkisiyle 18. yüzyılda veteriner hekimler yetiştiren eğitim kurumlarının açılmasıyla sonuçlanmıştır. Zoonoz ve beslenmeye bağlı hastalıklar, başlangıçta sadece hayvan sağlığı ile ilgilenen veteriner hekimleri, halk sağlığının da ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir. Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde 1949 yılında Veteriner Halk Sağlığı Birimi kurulmuş ve uluslararası pek çok yasal düzenlemede veteriner hekimlere halk sağlığı konusunda sorumluluklar verilmiştir. Ayrıca, son dönemlerde “Tek Tıp Tek Sağlık Konsepti” çerçevesinde, veteriner hekimlerin halk sağlığı konusunda, sağlık alanında faaliyet gösteren diğer meslek grupları ile daha bütünsel ve daha aktif çalışması gündeme gelmiştir. Bu çalışmada, KASIM 2000- AĞUSTOS 2008 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ne ait yerel ve ulusal basında yer alan toplam 593 haberden veteriner halk sağlığını ilgilendiren 172 haber irdelenerek bu haberler ışığında güncel olan bu konuya veri sağlanacaktır.Item The views of cancer patients on patient rights in the context of information and autonomy(BMJ, 2008-09-01) Erer, Sezer; Atıcı, Elif; Erdemir, Ayşegül Demirhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Deontoloji Anabilim Dalı.; AAH-1708-2021; AAH-1708-2021; 35110453300; 20435506500; 24474053100Objectives: The aim of this study is to evaluate the views of cancer patients on patient rights in the context of the right to information and autonomy according to articles related to the issue in the "Patient Rights Regulation''. Methods: The research was conducted among cancer patients in the medical oncology department of a research and practice hospital using a random sampling method between June and September 2005. Data were collected during face-to-face interviews using a questionnaire. Results: There was a high rate of positive response to the items that the patients have the right to be informed (86.5%), that the physician should inform the patient on the diagnosis and the treatment (92.3%) and that the physician is obliged to inform the patient (76.9%). Only 43.3% of the patients stated that the patient has the right to refuse the treatment recommended by the physician. The participants mostly agreed that the patient should participate in decisions about the treatment and that patient consent should be given (78.8%). Conclusions: There are extensive efforts in Turkey towards making patient rights a significant supportive component of health services. For patient rights to become a natural part of medical practice it is necessary to give priority to education of both patients and physicians about patient rights and to lay emphasis on an ethical approach in the patient-physician relationship.