Browsing by Author "Ersoy, Alpaslan"
Now showing 1 - 20 of 35
- Results Per Page
- Sort Options
Item Acute colchicine intoxication during clarithromycin administration in patients with chronic renal failure(Springer Heidelberg, 2006) Akdağ, İbrahim; Ersoy, Alpaslan; Kahvecioğlu, Serdar; Güllüoğlu, Mustafa; Dilek, Kamil; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji ve Romatoloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021; 8342488100; 35612977100; 55956719500; 6602684544; 56005080200Colchicine is an effective antiinflammatory medication. It should be used with great caution, however, in patients requiring dialysis. Coadministration of colchicine and macrolides may impair colchicine elimination, resulting in excess drug exposure and toxicity. We report 2 renal failure cases of colchicine intoxication occurring with the administration of clarithromycin.Item Anjiyotensin II reseptör blokeri losartanın hipertansif hemodiyaliz olgularında ambulatuar kan basıncı, homa insülin direnci ve lipid profili üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2000) Ersoy, Alpaslan; Yurtkuran, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı/Nefroloji Bilim Dalı.Bu çalışmada, hipertansif hemodiyaliz olgularında anjiiyotensin reseptör blokeri losartanın ambulatuar kan basıncı, insülin direnci ve lipid profili üzerine etkisini araştırmayı amaçladık. 28 stabil hemodiyaliz olgusu çalışmaya dahil edildi. Olgular 2 gruba ayrıldılar. 1. gruptaki 17 olguya 16 hafta boyunca 50-100 mg/gün losartan tedavisi uygulandı (Losartan grubu). Kalan 11 olguya ise herhangi bir antihipertansif ilaç verilmedi (Kontrol grubu). Tüm olgularda hemen tedavi öncesi ve 16 hafta sonra, hafta başı prediyaliz 24 saatlik ambulatuar kan basıncı takibi (AKBT) yapıldı. Ayrıca tedaviden 2 hafta ve 1 hafta önce, hemen tedavi öncesi ve tedavi süresince 2 hafta aralıklarla diyaliz öncesi ofis sistolik (SKB) ve diyastolik (DKB) kan basıncı ölçümleri, nabız dakika sayıları, diyaliz öncesi ve sonrası vücut ağırlıkları kaydedildi. Hemen tedavi öncesi ve sonrası, 12 saat açlık sonrası serum glikoz, insülin, üre, kreatinin, ürik asid, sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor, total protein, albumin, AST, ALT, total kolesterol, trigliserid, HDL-kolesterol, apoprotein A1 ve B, lipoprotein (a), serum demir ve total demir bağlama kapasitesi, paratiroid hormon (PTH) düzey ölçümleri ve tam kan sayımı yapıldı. İnsülin direnci ve beta hücre fonksiyonu HOMA yöntemi kullanılarak hesaplandı. Diyaliz etkinliği üre kinetik model ile değerlendirildi. İstatistiksel analiz; grup içi karşılaştırmalarda Wilcoxon işaret testi, gruplar arası karşılaştırmalarda ise Mann Whitney U-testi veya eşleştirilmemiş serilerde student's t-testi ve oranların karşılaştırılmasında ise Fisher tam test ile yapıldı. 25 olgu çalışmayı tamamladı. Losartan grubunda diyaliz öncesi kan basınçları tedavinin 2. haftasından itibaren anlamlı azaldı. Çalışma süresince olguların ağırlıkları anlamlı değişmedi. Losartan grubunda 24 saatlik, gün boyu ve gece boyu SKB ve DKB değerleri azaldı. Gün boyu SKB. dışındaki azalmalar istatistiksel olarak anlamlıydı. Ama sadece losartan ve kontrol grubundaki gece boyu ortalama SKB ve DKB'ndaki yüzde değişiklikler arasında anlamlı bir fark vardı (sırasıyla, -%6 ± 9'a karşılık %1 ± 4 ve -%8 ± 12'ye karşılık %1 ± 7, p>0.05). Tedavi sonrası losartan grubunda AKBT ile SKB'nı 140 ile 160 mmHg arasında okuma oranı (%20), kontrol grubundan (%70) daha düşüktü. Losartan grubunda AKBT ile SKB'nı > 160 mmHg okuma oranı (%33.3), ofis ölçümüne göre (%0) daha yüksekti. Losartan grubundaki iki olgunun diurnal varyasyonu düzeldi. Losartan grubunda gece boyu SKB'nı > 140 mmHg ve 24 saatlik ve gece boyu DKB'nı > 90 mmHg okuma yüzdeleri anlamlı azaldı. Kontrol grubunda ise 24 saatlik, gün boyu ve gece boyu DKB'nı ] 90 mmHg okuma yüzdeleri anlamlı arttı. Her iki grubun serum açlık insulin, glikoz ve PTH düzeyleri ve URR, Kt/V, HOMA insülin direnci ve ß hücre fonksiyonu değerleri dikkate alındığında, tedavi öncesi değerler ile karşılaştırıldıklarında anlamlı değişmediler. Lipid parametreleri değerlendirildiğinde sadece kontrol grubunda total kolesterol, trigliserid ve LDL-kolesterol düzeyleri anlamlı arttı. Ayrıca, her iki grupta da çalışma sonrası böbrek fonksiyonlarında, AST, ALT düzeylerinde ve hematalojik parametrelerde anlamlı bir değişiklik olmadı. Losartan tedavisi olgular tarafından iyi tolere edildi. Sonuç olarak, hipertansif hemodiyaliz olgularında losartan tedavisinin glikoz ve lipid metabolizmaları gibi metabolik parametreleri etkilemeden kan basıncını ve kan basıncı yükünü azalttığı, fakat hipertansiyonun hedef organ komplikasyonları yönünden önemli olan gece boyu kan basıncı kontrolü dışında, losartartanın etkinliğinin kontrol grubuna göre ustun olmadığı kanaatine vardık.Item Anti tümör nekroz faktör alfa tedavilere dirençli veya yan etki gelişen romatoid artrit olgularında rituksimabin etkinlik ve güvenilirliği(Uludağ Üniversitesi, 2011-08-12) Çefle, Ayşe; Dalkılıç, Ediz; Alkış, Nihan; Özkaya, Güven; Yavuz, Mahmut; Güllülü, Mustafa; Dilek, Kamil; Ersoy, Alpaslan; Bayındır, Ayşe Nur; Yurtkuran, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı/Romatoloji Bilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Ana Bilim Dalı.Bu çalışmada, anti tümör nekroz faktör alfa (antiTNFα) tedavilere yeterli yanıt alınamayan veya yan etki gelişen romatoid artrit (RA) olgularında rituksimab (RIT) kullanımının etkinlik ve güvenilirliği değerlendirilmiştir. Çalışmaya 22 RA’lı olgu alınmıştır. RIT öncesi ve sonrası (3. ay) hastalık aktivitesi (DAS 28 skoru), akut faz reaktanları ile RIT öncesi kullanılan antiTNFα tedavi sayısı ve RIT tedavisine bağlı yan etkiler incelenmiştir. Yirmiiki olgunun 18’i romatoid faktör pozitif idi. Onyedi hastada antiTNFα tedavi yanıtsızlığı, 2 olguda malignite gelişimi ve 3 olguda antiTNFα tedaviye bağlı diğer yan etkiler nedeniyle RIT uygulandı. Ortalama 3. ayda yapılan kesitsel değerlendirmede DAS 28 skorlarında anlamlı düşme saptandı. Birinci kür RIT tedavisi sonrası başlangıca göre DAS 28 skorlarında 5,8 den 4,8’e (n=15, p=0,007), 2. kür RIT tedavisi sonrası başlangıca göre DAS 28 skorlarında 5,9 dan 4,3’e (n=9, p=0,008) gerileme gözlendi. RIT tedavisi süresince hiçbir olguda ciddi, tedaviyi sonlandırmayı gerektiren bir yan etki gözlenmedi. Sonuç olarak, RA’da RIT deneyimimiz, antiTNFα tedavilere dirençli veya yan etki geliştiren olgularda, RIT’ın etkili ve güvenilir olduğunu göstermektedir.Item Antioxidant treatment in dialysis patients - importance of ferritin(Oxford Univ Press, 2006) Ersoy, Alpaslan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021; 35612977100Sir, Cardiovascular disease remains one of the leading causes of mortality in haemodialysis (HD) patients. Abnormal oxidative stress and impaired antioxidant defence may contribute to accelerated atherogenesis associated with uraemia. I read with interest the article by Fumeron et al. [1], reporting that short-term oral vitamin C supplementation did not modify well-defined oxidative/antioxidative stress and inflammation markers in HD patients. As stated, they did not evaluate the effect of long-term intravenous vitamin C supplementation with lower or higher doses on oxidative stress, nor the efficacy of co-administration of vitamin E. Iron is a powerful oxidizing substance. Ferritin may have other functions in addition to its well-described role in storing intracellular iron. Elevated ferritin levels are associated with an increased risk of atherosclerotic coronary artery disease and myocardial infarction. Recent proteomics and molecular biology studies have shown that ferritin levels in arteries are increased in diseased tissues [2]. Ferritin may be unregulated under particular physiological conditions and may act as a pro-oxidant. In the mammalian cell, iron stored in ferritin can participate in initiating lipid peroxidation [3]. High levels of serum ferritin may indicate iron overload. However, in many patients results may be elevated due to inflammation, even if iron stores are not increased. Limited evidence shows that elevated iron stores and high-dose intravenous iron therapy may increase morbidity and mortality in HD patients [4], and exacerbate increased oxidative stress in uraemic patients [5].Item Anxiety, depression and peritoneal dialysis(Oxford University Press, 2006) Kahvecioğlu, Serdar; Akdağ, İbrahim; Yavuz, Mahmut; Arabul, Mahmut; Dilek, Kamil; Ersoy, Alpaslan; Güllülü, Mustafa; Yurtkuran, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021Item Changes of a body shape index in kidney ransplant recipients who received calcineurin inhibitor based immunosuppressive regimen(Oxford University, 2017-05) Sayılır, Emel; Ersoy, Alpaslan; Oruç, Ayşegül; Yıldız, Abdülmecit; Sığırlı, Deniz; Ayar, Yavuz; Ersoy, Canan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı/Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; 0000-0003-4607-9220; O-9948-2015; AAH-4002-2021; AAA-7472-2021; GSE-0029-2022; AAH-5054-2021; AGF-0767-2022; AAH-8861-2021Item Clinical outcomes and survival in AA amyloidosis patients(Elsevier, 2016-12-29) Ayar, Yavuz; Ersoy, Alpaslan; Öksüz, Mustafa Ferhat; Ocakoğlu, Gökhan; Vuruşkan, Berna Aytaç; Yıldız, Abdülmecit; Işıktaş, Emel; Oruç, Ayşegül; Çelikçi, Sedat; Arslan, İsmail; Şahin, Ahmet Bilgehan; Güllülü, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Romatoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Dahiliye Anabilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; 0000-0003-4607-9220; 0000-0002-7846-0870; 0000-0003-4607-9220; AAH-5180-2021; AAH-5054-2021; AAH-4002-2021; GSE-0029-2022; O-9948-2015; AAM-4927-2020; AAH-9746-2021; AGF-0767-2022; 55860143300; 35612977100; 56016440100; 15832295800; 56527372000; 56256977500; 25654785700; 55133912100; 56497114200; 7004617712; 57188809248; 6602684544Aim: Amyloid A amyloidosis is a rare complication of chronic inflammatory conditions. Most patients with amyloid A amyloidosis present with nephropathy and it leads to renal failure and death. We studied clinical characteristics and survival in patients with amyloid A amyloidosis. Methods: A total of 81 patients (51 males, 30 females) with renal biopsy proven amyloid A amyloidosis were analyzed retrospectively. The patients were divided into good and poor outcomes groups according to survival results. Results: Most of the patients (55.6%) had nephrotic range proteinuria at diagnosis. Most frequent underlying disorders were familial Mediterranean fever (21.2%) and rheumatoid arthritis (10.6%) in the good outcome group and malignancy (20%) in the poor outcome group. Only diastolic blood pressure in the good outcome group and phosphorus level in the poor outcome group was higher. Serum creatinine levels increased after treatment in both groups, while proteinuria in the good outcome group decreased. Increase in serum creatinine and decrease in estimated glomerular filtration rate of the poor outcome group were more significant in the good outcome group. At the time of diagnosis 18.5% and 27.2% of all patients had advanced chronic kidney disease (stage 4 and 5, respectively). Median duration of renal survival was 65 +/- 3.54 months. Among all patients, 27.1% were started dialysis treatment during the follow-up period and 7.4% of all patients underwent kidney transplantation. Higher levels of systolic blood pressure [hazard ratios 1.03, 95% confidence interval: 1-1.06, p = 0.036], serum creatinine (hazard ratios 1.25, 95% confidence interval: 1.07-1.46, p = 0.006) and urinary protein excretion (hazard ratios 1.08, 95% confidence interval: 1.01-1.16, p = 0.027) were predictors of end-stage renal disease. Median survival of patients with organ involvement was 50.3 +/- 16 months. Conclusion: Our study indicated that familial Mediterranean fever constituted a large proportion of cases and increased number of patients with idiopathic amyloid A amyloidosis. Additionally, it was observed that patient survival was not affected by different etiological causes in amyloid A amyloidosis.Item Current and future antihypertensive drugs in post-transplant hypertension and related patents(Taylor & Francis, 2006-08) Ersoy, Alpaslan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021; 35612977100Hypertension is common in renal transplant recipients (RTR) and may contribute to the high incidence of morbidity and mortality from cardiovascular disease. Its treatment is an important factor necessary to ensure long-term patient and allograft survival. Although all anti hypertensive drugs are useful in RTRs, the most commonly used drugs are calcium-channel blockers and renin-angiotensin system inhibitors. This article briefly reviews traditional drugs together with new anti hypertensive drugs under development, focusing on their possible advantages in RTRs. In addition, many patents reporting chemical processes and pharmaceutical formulations of these drugs are also summarised.Item Demir yükü normal veya artmış eritropoietin tedavisi alan stabil hemodiyaliz hastalarında, farklı dozlarda intravenöz askorbik asit uygulamasının anemi, oksidatif stres, malnütrisyon ve inflamasyon belirteçleri üzerine etkisinin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2006) Şenol, Emel; Ersoy, Alpaslan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı/Nefroloji Bilim Dalı.Potent bir anti-oksidan olan ve hemodiyaliz (HD) hastalarında eksikliği bildirilen askorbik asit (AA), demir (Fe) metabolizmasının çeşitli basamaklarına olumlu etkileri nedeniyle Rekombinant insan eritropoietin (rHuEPO) alan hastalarda adjuvan tedavi olarak önerilmektedir. Son dönemdeki yayınlarda r-HuEPO tedavisine refrakter HD hastalarında haftada 2-3 kez 100- 500 mg intravenöz (İV) AA uygulamasının eritropoez üzerine olumlu ancak r-HuEPO dozuna farklı etkilerinin olduğu gösterilmiştir. Yüksek ferritin seviyelerinin Fe salınımına yol açarak oksidatif strese (OS) neden olduğu, anti-oksidan etkisi konsantrasyon bağımlı olduğu bildirilen AA’in belli fizyolojik koşullarda ferritinden Fe salınımına yol açarak pro-oksidan olarak davranabileceği belirtilmektedir. AA uygulamasına yeterli r-HuEPO cevabı alınamayan olgularda, AA’in anti-oksidan etkisinden çok pro-oksidan etkisinin sorumlu olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Farklı dozlarda AA tedavisinin normal ve yüksek ferritin düzeylerine sahip HD hastalarında oksidan veya anti-oksidan olarak hareket edip etmediğine dair literatürde bir çalışma yoktur. Bu çalışmada normal veya yüksek ferritin düzeylerine sahip HD hastalarında düşük ve yüksek doz AA’in yavaş infüzyonunun OS, eritropoez, malnütrisyon ve inflamasyon üzerine etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD. Hemodiyaliz Ünitesi’nde düzenli HD uygulanmakta olan 49 hastanın 29’u bu çalışmaya alınmış, bir hasta kan transfüzyonu nedeni ile çalışmadan çıkarılmıştır. Hastalar ferritin düzeylerine göre (<800 ng/ml veya ≥ 800 ng/ml) iki gruba ayrılmışlardır. Dört aylık takipten sonra hastalara 4’er ay süre ile 100 ve 500 mg yavaş infüzyon İV AA uygulaması yapılmıştır. Düşük ve yüksek doz İV AA uygulaması sonrasında hemoglobin, hematokrit, transferrin saturasyonu, serum Fe düzeylerinde, r-HuEPO ve Fe dozlarında iyileşme sağlanamamıştır. Düşük doz İV AA uygulaması ferritin düzeyinde artışa, yüksek doz AA ise ferritinde azalmaya yol açmıştır. Her iki doz AA uygulaması da lipid peroksidasyonunu arttırmıştır. 100 mg AA sonrasında anti-oksidan sistemde belirgin azalma olurken 500 mg İV AA uygulaması ile sistemde hafif düzelme gözlenmiştir. Her iki doz İV AA tedavisinin de malnütrisyon ve inflamasyon belirteçlerine etkisi gösterilememiştir. Sonuç olarak; 500 mg İV AA uygulaması 100 mg AA uygulamasına göre Fe depolarını azaltmada daha etkin olmasına rağmen AA tedavisi fonksiyonel Fe kullanımında ve r-HuEPO dozunda iyileşme sağlamamıştır. Literatürdeki diğer çalışmalarla benzer olarak AA düşük dozda pro-oksidan olarak etki ederken yüksek dozda anti-oksidan olarak hareket etmektedir. AA’in malnütrisyon ve inflamasyon üzerine etkisi bulunamamıştır. Vitamin C uygulamasının güvenilirliği ve etkinliği değerlendirmek için daha büyük hasta populasyonunda, randomize ve kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.Item Deri, sürrenal ve tiroid guddesi, böbrek meme ve akciğer parankim infiltrasyonu gösteren hızlı seyirli bir non-hodgkin lenfoma olgusu(Uludağ Üniversitesi, 1993-09-22) Tunalı, Ahmet; Tunalı, Şükran; Manavoğlu, Osman; Ali, Rıdvan; Özkalemkaş, Fahir; Ersoy, Alpaslan; Tolunay, Şahsine; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.Bu makalede mulsistem infiltrasyonu gösteren hızlı ilerleyen bir non-Hodgkin lenfoma vakası verileriyle birlikte takdim edilmiştir.Item Diyaliz ve erektil disfonksiyon(Uludağ Üniversitesi, 2004-12-20) Kahvecioğlu, Serdar; Akdağ, İbrahim; Arabul, Mahmut; Görgülü, Numan; Ersoy, Alpaslan; Güllülü, Mustafa; Yavuz, Mahmut; Dilek, Kamil; Yurtkuran, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı/Nefroloji Bilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Kişiler tarafından dile getirilmekten çekinilen ve kronik hastalıklar ile psikiyatrik bozukluğu olanlarda sıklığı artan erektil disfonksiyon (ED) sağlıklı erişkin erkeklerde yaklaşık %50 oranındadır. Çalışmamızda, erkeklerde bu kadar sık görülen bu hastalığın ünitemizdeki renal replasman tedavisi alan hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD) uygulanan olgularımızdaki sıklığını ve psikiyatrik tablo ile ED bağlantısını araştırmayı amaçladık. Bu amaçla çalışmaya 18 HD, 9 PD hastası ve 14 gönüllü sağlıklı kontrol grubu olarak alındı. Tüm olgulardan ED uluslar arası indeks formu, hastane anksiyete ve depresyon formunun cevaplanması istendi. HD’de %50, PD’de %66 ve kontrol grubunda %35 oranında ED’a rastlandı. HD grubunda psikiyatrik bozukluğu olan hastalarda ED sıklığının arttığı diğer gruplarda istatistiksel anlamlılığa ulaşmadığı görüldü.Item The effect of anxiety, depression and quality of life on hand manipulation education in hemodialysis patients(Oxford University, 2017-05) Şahin, Özlem; Çiçek, Kadriye; Tükenmez, Cansu; Oruç, Ayşegül; Yıldız, Abdulmecit; Ayar, Yavuz; Ersoy, Alpaslan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; 0000-0003-4607-9220; 0000-0003-4607-9220; 0000-0003-4607-9220; 0000-0002-0710-0923; AGF-0767-2022; GSE-0029-2022; AAH-4002-2021; O-9948-2015; AAH-5054-2021Item Effect of indomethacin and selective cyclooxygenase-2 inhibitors on proteinuria and renal function in patients with AA type renal amyloidosis(Wiley, 2006-06) Kahvecioğlu, Serdar; Dilek, Kamil; Akdağ, İbrahim; Güllülü, Mustafa; Demircan, Celalettin; Ersoy, Alpaslan; Yurtkuran, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021; 55956719500; 56005080200; 8342488100; 6602684544; 6507741676; 35612977100; 7003389525Aims: Because the cardiovascular system (CVS) side-effects of cyclooxygenase-2 (COX-2) selective inhibitors have recently been questioned, we aimed to compare the renal and haemodynamic effects of cyclooxygenase selective (celecoxib and rofecoxib) and non-selective non-steroidal anti-inflammatory drugs (NSAIDs) (indomethacin) in patients with renal amyloidosis secondary to rheumatological diseases who required anti-inflammatory agents and are taking maximum tolerable dose of angiotensin-converting enzyme inhibitors. Methods: The present study was performed on 11 patients with stable proteinuria who were diagnosed as AA amyloidosis secondary to rheumatological diseases confirmed by renal biopsies. The study had three consecutive stages (celecoxib 200 mg/day; indomethacin 100 mg/day; rofecoxib 25 mg/day.) Each was given for 4 weeks and a wash-out phase of 3 weeks was allowed between consecutive stages. Results: Although the decrease of proteinuria in the celecoxib period was higher than in the rofecoxib and indomethacin periods, the difference was not statistically significant. No statistically significant differences were found between serum urea, creatinine, creatinine clearance and urinary sodium excretion. Conclusion: In this study, no differences were found between indomethacin and the two selective COX-2 inhibitors in respect to proteinuria and renal functions in 11 patients with renal amyloidosis secondary to rheumatological diseases with varying degrees of proteinuria. Routine doses of NSAIDs brought no additional benefit to the ACE inhibitor use in terms of proteinuria and renal functions. The use of selective COX-2 inhibitors should be limited to their anti-inflammatory and analgesic effects in this population.Publication Effect of omega-3 polyunsaturated fatty acid supplementation on glysemic control and renal function in type 2 diabetic patients with chronic kidney disease(Oxford Universitesi, 2021-05-01) Usta, Mehmet; Ayar, Yavuz; Goksel, Gultekin; Karagoz, Isminur Saka; Ersoy, Alpaslan; Ersoy, Canan; ERSOY, CANAN; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Endokrinoloji ve Metabolizma Anabilim Dalı.; 0000-0003-4607-9220; GSE-0029-2022; O-9948-2015; AGF-0767-2022Item The effect of vitamin C on laboratory tests in haemodialysis patients: Is there a relationship between the administered vitamin C dose and serum uric acid levels(Oxford Univ Press, 1999) Ersoy, Alpaslan; Dilek, Kamil; Yavuz, Mahmut; Güllülü, Mustafa; Yurtkuran, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021Publication Epidemiological and clinical characterstics of iga nephropathy patients in turkey: Tsn-gold working group(Oxford Univ Press, 2020-06-01) Eren, Necmi; Gürsu, Meltem; Cebeci, Egemen; Türkmen, Aydın; Yeter, Hasan Hacı; Seyahi, Nurhan; Pişkinpaşa, Serhan Vahit; Ersoy, Alpaslan; Baştürk, Taner; Şahin, Gülizar Manga; Yücel, Fatma Sibel Koçak; Genç, Ahmed Bilal; Şahin, Garip; Ulu, Memnune Sena; Soyhan, Merve; Türkmen, Kültigin; Özberk, Sümeyra; Elcioglu, Omer; Altunören, Orçun; Şahin, İdris; Kutlay, Sim; Ustündağ, Sedat; Kalender, Betül; Dede, Fatih; Altun, Bülent; Ersoy, Alpaslan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021Item Erectile dysfunction and sexual problems in peritoneal dialysis patients(Oxford University Press, 2006) Kahvecioğlu, Serdar; Akdağ, İbrahim; Yavuz, Mahmut; Arabul, Mahmut; Dilek, Kamil; Ersoy, Alpaslan; Güllülü, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021Item Esansiyel hipertansiyonlu olgularda angiotensin konverting enzim (ACE) inhibitörü, kalsiyum kanal blokeri kombinasyonunun ACE inhibitörü, hidroklorotiyazid kombinasyonu ile karşılaştırtlması(Uludağ Üniversitesi, 1998) Güllülü, Mustafa; Ersoy, Alpaslan; Güllülü, Sümeyye; Dilek, Kamil; Yavuz, Mahmut; Karakoç, Yüksel; Ediz, Bülent; Yurtkuran, Nustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Bilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Romatoloji Bilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı.Esansiyel hipertansiyonlu olgularda ACE inhibitörü kalsiyum kanal blokeri kombinasyonu ACE inhibitörü hidroklorotiazid kombinasyonu ile karşılaştırmak amacıyla bu çalışmayı planladık. Bir aylık tedavisiz takip döneminden sonra. 28 olguya (19 kadın, 9 erkek) 5 mg/gün benazepril + 10 mg/gün nitrendipin kombinasyonu (Grup I), 20 olguya 13 kadın. 7 erkek) 5 mg benazepril + 6.25 mg/giin hidroklorotiazid (Grup-ll} kombinasyonu, 3 ay süreyle verildi. Tedavisi öncesi ve sonra her iki grupta arteriyel kan basıncı nabız dakika sayısı, serum açlık glukoz, insulin, serum elektrolitleri ve lipid parametreleri ile renal fonksiyonlar belirlendi. Her iki grubun tedavi öncesi ve sonrası. kalp atım hızı. serum üre, ürik asid, glukoz, kolesterol, trigliserid, sodyum. potu 1y ıı dii=ey/eri karşı/aştm/ ığında anlamlı fark saptanmadı. Gruplar arasında da bu parametrelerde tedavi öncesi ve sonrası farklılık yoktu. Her iki kombinasyonun da arteriyel kan hastanın etkili bir şekilde düşürdüğünü ancak ACE inhibitörü hidroklorid kombinasyonunun renal fonksiyonları klinik olarak aşikar olmasa da olumsuz olarak etkilendiğini buna karşın kalsiyum kanal blokeri + ACE inhibitörü kombinasyonunun renal fonksiyonları etkilemediğini ve insülin tansı üzerine olumlu etkileri olduğunu gözlemledik.Item Farklı diyalizer sterilizasyon yöntemlerinin hemodiyaliz hastalarında lenfosit alt grupları üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2006-08-03) Ersoy, Alpaslan; Şenol, Emel; Budak, Ferah; Erek, Müge; İlkaya, Songül; Kar, Göksel; Oral, Barboros; Yavuz, Mahmut; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Bilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İmmunoloji Bilim Dalı.Hemodiyaliz biyouyumluluğu başlıca kan ile ekstrakorporal materyalin temasının başlattığı reaksiyonları ifade etmektedir. Membran sterilizasyon yönteminin biyouyumluluk üzerine etkisine ilişkin veri sınırlıdır. Bu çalışmada farklı yöntemlerle sterilize edilmiş iki polisülfon (PS) membranın, hemodiyaliz hastalarında tek bir diyaliz seansında kompleman, CRP, periferik lenfosit sayısı ve lenfosit alt grupları üzerine etkileri araştırıldı. 26 hemodiyaliz hastası etilen oksid ile sterilize edilmiş PS (F5) veya buhar ile sterilize edilmiş PS (F5HPS) membran ile 4 saat hemodiyalize alındılar. Bütün hastalarda diyaliz seansından hemen önce ve bitiminde alınan kan örneklerinde yukarıdaki parametreler ölçüldü. Her iki grupta diyaliz sonrası kompleman ve CRP düzeyleri anlamlı arttı. Fakat iki gruptaki değişiklikler arasında fark yoktu. Her iki grupta da CD4 (helper/indüktör T hücre) ve CD4/CD8 oranı anlamlı artarken F5 ve F5HPS grubundaki değişiklikler benzerdi. F5 grubundaki CD8 (supresör/sitotoksik T hücre), F5HPS grubunda DR (aktive T hücre) düzeyleri anlamlı azaldı. Her iki grup arasında CD8’deki değişiklikler anlamlı olmamasına karşın F5HPS grubundaki azalma F5 grubundaki artış ile karşılaştırıldığında anlamlı bulundu (%23.7’ye karşılık -%11.2). Çalışmamız membran sterilizasyon yönteminin biyouyumlu sentetik membranlarda lenfosit alt gruplarında hafif değişikliklere yol açtığını düşündürmektedir.Item Hypoactive sexual desire disorders in female patients after kidney transplantation(Oxford University, 2017-05) Yılmaz, Nihal; Ersoy, Alpaslan; Yıldız, Abdulmecit; Oruç, Ayşegül; Ayar, Yavuz; Ersoy, Canan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı/Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı.; 0000-0003-4607-9220; 0000-0003-4607-9220; 0000-0003-4607-9220; 0000-0002-0710-0923; AAH-4002-2021; O-9948-2015; GSE-0029-2022; AAH-8861-2021; AGF-0767-2022; AAH-5054-2021