Browsing by Author "Kartal, Büşra"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item İlköğretim matematik öğretmen adaylarının yazılı matematiksel iletişim becerilerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-19) Kıymaz, Yasemin; Kartal, Büşra; Morkoyunlu, ZekiyeBu araştırmada ilköğretim matematik öğretmen adaylarının yazılı matematiksel iletişim becerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Öğretmen adaylarının matematiksel düşüncelerini yazılı olarak ifade ederken matematiksel dil ve terminolojiyi ne derece etkin kullandıkları ve kendilerine verilen matematiksel bir tanımı anlama, yorumlama ve benzer durumlara uygulama düzeyleri incelenmiştir. Bu kapsamda veriler 40 üçüncü sınıf ilköğretim matematik öğretmen adayından iki açık uçlu form aracılığıyla toplanmıştır. Bu formlardan ilkinde, öğretmen adaylarından belirtilen yedi matematiksel ifadenin niçin doğru olduğunu açıklamaları istenirken, ikinci formda açı ve kesir tanımı verilmiş ve bu tanımlara göre kendilerine sorulan soruları cevaplamaları beklenmiş ve üçgen, çember ve daire kavramlarını sembolik olarak açıklamaları istenmiştir. Öğretmen adaylarının yazılı matematiksel iletişim düzeylerinin belirlenmesi amacıyla bir rubrik kullanılmış ve elde edilen tüm veriler içerik analizi aracılığıyla analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, öğretmen adaylarının açıklamalarının %27’sinin yanlış veya madde ile ilgisiz olduğunu ve matematiksel dilin yarıya yakınında (%40) düşük seviyede, %19’unda orta seviyede ve yalnızca %13’ününde yüksek seviyede kullanıldığını göstermektedir. Öğretmen adayları matematiksel düşüncelerini yazılı olarak ifade edilirken en çok sözel en az ise görsel ifadeler kullanmayı tercih etmiş, tanımları yeterli seviyede yorumlayıp uygulayamamışlar ve üçgen, çember ve daireyi sembolik olarak ifade etmede düşük bir başarı göstermişlerdir. Öğretmen adaylarının matematiksel fikirlerini yazılı bir biçimde ifade edecekleri etkinliklerle daha çok meşgul olmaları, matematiksel dilin kullanımına ilişkin akran ve uzman değerlendirmesi ile matematiksel dili kullanma düzeylerinin farkına varmaları ve tanımlar üzerinde durarak tanımların temel bileşenlerini kavramalarını ve farklı durumlara yorumlamalarını sağlayacak bir öğretim programının düzenlenmesi önerilmiştir.Item Mehmed Şemseddin Ulusoy - Misbâr-ı Şemsî (inceleme - metin)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-08-13) Kartal, Büşra; Yurtsever, M. Murat; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı/Türk İslam Edebiyatı Bilim Dalı.; 0000-0003-4720-4388Mehmed Şemseddin Ulusoy’a ait H. 1349/M. 1931 yılında te’lif edilmiş müellif nüshası Misbâr-ı Şemsî adlı eser, çeviriyazı ile günümüz alfabesine aktarılmıştır. Eserin incelemesi yapılırken müellifin yaşadığı dönem, müellifin hayatı, edebî yönü ve eserleri -müellifin kendi beyanları ve konu ile ilgili öncesinde yapılmış pek çok çalışmadan istifade edilerek- ana hatlarıyla sunulmuştur. Manzum-mensur bir eser olan Misbâr-ı Şemsî’nin iç ve dış yapısı incelenmiş, şekil ve muhtevaya dair özellikleri belirtilmiştir. Manzum vefat tarihlerinden ve kısa, mensur terceme-i hâllerden müteşekkil eser, bir vefeyâtnâme olarak ele alınmıştır. Çalışmanın giriş bölümünde terceme-i hâl türleri, vefeyâtnâmeler ve tarih düşürme sanatı hakkında detaylı bilgiler verilmiştir. Böylece hem Türk edebiyatında vefeyâtnâmelerin ve tarih düşürme sanatının yeri ve önemi üzerinde durulmuş hem de Mehmed Şemseddin Ulusoy’un vefeyâtnâme yazarlığı ve müverrihliği ele alınarak edebiyat ve kültür tarihimiz içerisinde Mehmed Şemseddin Efendi’nin eserlerinin konumu ve önemi dikkatlere sunulmuştur. Dinî-Tasavvufî Türk edebiyatının son dönem önemli temsilcilerinden ve kaleme aldığı altmış iki eser ile Bursa’nın en velûd müelliflerinden biri olan Mehmed Şemseddin Ulusoy’un Misbâr-ı Şemsî adlı eseri incelendiğinde görülmüştür ki eser, yazıldığı dönemin sosyo-kültürel hayatı, dinî yaşantısı ve müellifin tasavvufî görüşlerine dair mühim tarihî malumatlar vermektedir. Bu çalışmanın hem klâsik Türk edebiyatı tarihi açısından, hem de Dinî-Tasavvufî Türk edebiyatı tarihi ve Türk tasavvuf tarihi açısından mühim olduğu ve eserin incelenmesinin önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir.