Browsing by Author "Kartal, Hülya"
Now showing 1 - 20 of 26
- Results Per Page
- Sort Options
Item 3. sınıf öğrencilerinin yaşadığı okuma güçlüklerinin sebeplerinin yapay zekâ yöntemi ile modellenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-07-17) Çelik, Cemal; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.Okuma, temel bilgilerin edinildiği, yaşam boyu öğrenme becerilerinin temelini oluşturan, nitelikli eğitimin önemli göstergelerinden birisi olarak vurgulanmaktadır. Neredeyse tüm öğrenmeler için gerekli temel bir beceri olarak görülen okumada yaşanacak olumsuzlukların bireyleri yaşam boyu etkileyeceği ve nitelikli eğitim almalarının önünde bir engel olarak bulunduğu görülmektedir. Çocukların yaşadıkları okuma sorunları onların öğrenme güçlüğü ile tanılanmalarının en yaygın nedeni olarak belirtilmektedir. Ancak herhangi bir öğrenme güçlüğü olduğu belirlenmediği halde okumada sorunlar yaşayan öğrencilerin olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda araştırma ile öğrenme güçlüğü ile tanılanmamış, herhangi bir zihinsel ya da fiziksel sorunu olmadığı halde yine de okumada sorunlar yaşayan öğrencilerin yaşadıkları okuma sorunlarının nedenlerinin öğretmen görüşlerine dayalı olarak derinlemesine irdelenmesi hedeflenmiştir. Mevcut araştırma, "Öğrencilerin okurken yaşadıkları sorunlar" ile öğrencilerin okurken yaşadıkları bu sorunların temelindeki "Ailesel faktörler", "Bireysel faktörler", "Sosyal ve çevresel faktörler" ve "Eğitim-öğretim uygulamalarından kaynaklanan hatalar" olmak üzere beş ana başlıktan oluşmaktadır. Keşfedici sıralı desene göre yürütülen araştırma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın nitel aşamasında, araştırmaya katılan 47 sınıf öğretmeninin görüşlerine dayanarak öğrencilerin okurken yaşadıkları sorunlar ve bu sorunların temelindeki faktörler beş ana başlık altında keşfedilmiştir. Birinci aşamanın sonunda elde edilen verilerden bir kontrol listesi oluşturulmuştur. Araştırmanın nicel aşaması olarak da adlandırılan ikinci aşamasında, birinci aşamada elde edilen verilerden oluşturulan kontrol listesi ilkokul üçüncü sınıfta görev yapan 174 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Bu doğrultuda elde edilen veriler sayısal değerlere dönüştürülmüştür. Sayısal değerler bir yapay zekâ programı olan MATLAB'a işlenerek yapay sinir ağları ile öğrencilerin yaşadıkları okuma sorunları ve bu sorunların nedenlerine yönelik 10 farklı model geliştirilmiştir. Bu bağlamda araştırmanın nitel aşamasında "Öğrencilerin okurken yaşadıkları sorunlar" için 23, "Öğrencilerin okurken yaşadıkları sorunların temelindeki ailesel faktörler" için 26, "Öğrencilerin okurken yaşadıkları sorunların temelindeki bireysel faktörler" için 24, "Öğrencilerin okurken yaşadıkları sorunların temelindeki sosyal ve çevresel faktörler" için 19 ve "Öğrencilerin okurken yaşadıkları sorunların temelindeki eğitim-öğretim uygulamalarından kaynaklanan hatalar" için 35 olmak üzere tüm kategorilere ait toplamda 127 madde oluşturulmuştur. Elde edilen verilerden oluşturulan kontrol listesi ile araştırmanın nicel aşaması gerçekleştirilmiştir. Nicel aşamada öğretmenlerin kontrol listesinde belirttikleri yanıtlar sayısal değerlere dönüştürülerek MATLAB programına yüklenmiştir. Bu doğrultuda yapay sinir ağları ile her kategori için öngörü ve sınıflandırma olmak üzere iki farklı model geliştirilmiş olup, tüm kategorilere ait toplam 10 farklı model geliştirilmiştir. Geliştirilen öngörü ve sınıflandırma modellemelerinin tamamı %100 doğruluk ve sıfıra yakın hata oranlarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda araştırma ile öğrencilerin yaşamaları muhtemel okuma sorunları ile bu sorunların nedenlerine yönelik faktörlerin belirlenerek önleyici çalışmalar ile bu sorunların daha ortaya çıkmadan önce çözüm yollarının geliştirilmesine katkı sağlanması hedeflenmektedir.Publication An art-based longitudinal study on reading: How do primary-school children feel while reading?(Türk Kütüphaneciler, 2021-01-01) Kartal, Hülya; Bilhan, Dilek; KARTAL, HÜLYA; BİLHAN, DİLEK; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Temel Eğitim Bölümü; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü; 0000-0003-3732-7747; CZX-4051-2022; CEU-1358-2022Objective: One of the crucial indicators of being a reader throughout life is the positive and negative perceptions and feelings developed towards reading in childhood. This longitudinal research aims to determine how elementary-school children feel while reading and how they express their feelings through drawings. Moreover, the research intended to determine whether their feelings towards reading changed and developed after two years. Method: In accordance with the purpose of the study, the research was designed as a phenomenology method and conducted within the developmental research method according to the collected data. The research was carried out with 126 children from the second and fourth grade in an primary school in Inegol, one of the districts of the city Bursa and continued during the 20162017 and 2018-2019 academic years. According to an open-ended question prepared by the researchers;"Can you draw a picture about how you feel while reading a book?", the research data were collected through children's drawings. The drawings listed under the main theme "literacy" were coded within the typical facial expressions, and symbols, signs, words reflecting the emotional expressions and analyzed through calculating the frequencies based on these encodings of the drawings. Results: According to the findings, the vast majority of the children in the second grade and then also later in the fourth grade have positive feelings while reading. In the second grade, only six children and in the fourth-grade twelfth children stated that they have "different feelings" while reading. Girls drew "heart" images more than the boys when expressing their feelings in both the second and fourth grades. It was determined that approximately half of the boys and girls drew "open book" images while expressing their feelings on their readings in the second and fourth grade. There are differences according to grade levels in terms of drawing "thinking and speech bubble" images, and interestingly, in the second grade and following the fourth grade, the children wrote the names of their favourite books they have read or wanted to read in their drawings. Originality: One approach to understanding primary-school children and their experiences, feelings and inner voices is to invite them to draw pictures. When it has been discussed about the researches related to the reading skills, it is seen that the dimension that comes to the fore is not the emotions of reader but the cognitive or academic dimension of reading and the studies are mostly based on quantitative data. However no study has been found in which the feelings of primary school students' while reading are revealed through drawings. Conclusion: These results show that as the grades progresses, the positive emotions of the primary-school children continue throughout their school years; in other words, children nurture positive feelings about reading.Item Anaokulu öğrencilerinin ulusal ve çeviri çocuk kitaplarını tercihlerini etkileyen faktörlerin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-01) Köklücan, Dilek; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı.Bu araştırmanın amacı, anaokulu öğrencilerinin ulusal ve çeviri çocuk kitaplarını tercihlerini etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Araştırma grubunu Bursa iline bağlı 2 okul öncesi kurumda görev yapan 22 okul öncesi öğretmeni ve çocukları bu okul öncesi kurumlarda eğitime devam eden 272 ebeveyn oluşturmaktadır. Mevcut araştırma nitel yaklaşım desenlerinden "durum çalışması" desenine göre yürütülmüştür. Araştırmada araştırmacı tarafından 'Aile Bilgi Edinme Formu' ve 'Öğretmen Bilgi Edinme Formu' olmak üzere iki farklı anket formu hazırlanmıştır. Ayrıca öğretmen ve ebeveynlerin verdiği cevaplardan hareketle çocuklar tarafından tercih edilen çocuk kitaplarının yerli, çeviri, yazar, çevirmen, çizer, yayınevi, baskı yılı, baskı sayısı, kitabın boyutu, sayfa sayısı, kitap türü ve satış rakamları gibi özelliklerinin belirlenmesi için araştırmacı tarafından hazırlanan 'kitap kontrol listesi' aracılığıyla doküman incelemesi yapılmıştır. Aile ve öğretmen bilgi edinme formları ile tercih edilen kitapların her birine özel kod tanımlanmış, bulgular frekans ve yüzde ile belirtilmiştir. Araştırma bulgularına göre anaokuluna devam eden çocukların tercih ettiği yerli ve çeviri çocuk kitaplarının özelliklerinin bol resimli, kahramanların çoğunlukla hayvanların olduğu, eğlenceli, çocukların yaş seviyelerine uygun, ilgi çekici ve merak uyandıran eserler olduğu; çocukların bu eserleri sevme nedenleri ise görsellerin ilgisini çekmesi, hayvanları sevmesi, yaşına uygun olması ve kitapların tasarım olarak canlı ve renkli olması şeklinde belirlenmiştir. Okul öncesi öğretmenlerinin günlük düzenli olarak çocuk kitaplarından yararlanmadıkları, çocuk kitaplarından yararlanarak en sık gerçekleştirdikleri sınıf içi etkinliklerin Türkçe dil etkinliği ile drama ve canlandırma etkinliği olduğu; okul öncesi öğretmenlerinin sınıflığına kitap seçiminde en çok dikkat ettikleri unsurlar kitabın bol resimli olması, konusu ve çocukların yaş düzeyi; ebeveynlerin kitap seçiminde dikkat ettikleri unsurlar ise eğitici-öğretici olması, yaş düzeyine uygun olması, konusu olarak belirlenmiştir. Okul öncesi öğretmenlerinin yarısından fazlasının sınıf kitaplığını yeterli bulmadığı belirlenmiştir. Çocukların tercih ettiği yerli ve çeviri eserlerin özellikleri ve tercih edilebilirliği karşılaştırıldığında çeviri eserlerin yayınevi niteliği, boyut çeşitliliği, yazarı ve çizeri aynı kişi olması, kâğıt cinsi, kitap türü çeşitliliği, cilt tipi gibi özellikleri bakımından belli yeterlilikte ve satış rakamları bakımından tercih edilebilirliği daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda nitelikli çocuk kitapları ile tanıştırılmasında başlıca sorumlu olan ebeveyn ve eğitimcilerin çocuğa göreliğe önem vermeleri ayrıca ülkemizde basılan çocuk kitaplarının içyapı ve dış yapı özellikleri ile çocuklar tarafından tercih edilebilir nitelikler kazanması çocukların okuma ilgilerinin ve okuma sevgilerinin oluşması için oldukça önemli görülmektedir.Item Bullying and school climate from the aspects of the students and teachers(Anı Yayıncılık, 2009) Kartal, Hülya; Bilgin, Asude; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı.; AAW-8954-2020; 35339190200; 55793254000Problem Statement: School culture and school climate describe the environment that affects the behavior of teachers and students. School climate reflects the physical and psychological aspects of the school that are more susceptible to change and that provide the preconditions necessary for teaching and learning to take place. In addition, school climate is a significant element in discussions about improving academic performance. The most important component of school climate is safety. However, incidents of bullying are frequent occurrences for many children at school and in the community. Children who are bullied fear coming to school, and they believe school to be an unsafe and distressing place. Purpose of Study: The primary purpose of the present study is to investigate the feelings of both elementary students and their teachers about the school climate in terms of their perceptions of safety in the school. It is also of importance to describe the types and the prevalence of bullying, and possible incidents where bullying occurs, where they feel safe, and whom they tell about bullying. Methods: 688 students from the 4(th) through 8(th) grade from one elementary school and 58 randomly selected teachers were presented a questionnaire called the Colorado School Climate Survey. The data was analyzed in terms of frequencies and variance. Findings and Results: 41.3% reported that over the last month they were bullied at least once in a week or more. The results showed an average school climate scored 42.5 points out of a 56 point maximum. 25.4% of the students were found to be neither bullies nor victims. 41.3% of them were victims, 3.3% were bullies, and 29.9 % were bully-victims. Conclusion and Recommendations: Bullying is a serious problem in many schools and there seems to be no one single solution for every student. It is known, however, that the social context and supervision of the school play a major role in the frequency and severity of bullying problems.Item Bullying prevalence among elementary students(Hacettepe Univ, 2008) Kartal, Hülya; Uludag Üniversitesi/Eğitim Fakultesi/Ilkoğretim Bölümü.; AAW-8954-2020; 35339190200Bullying is now recognized as a concern in schools worldwide. Bullying is a relatively new study field classified in the category of aggression. A person is being bullied when he or she is exposed repeatedly and over time to negative actions on the part of one or more persons. This study was conducted to acquire types of bullying behaviors and prevalence of bullying among elementary school children. For this purpose, questionnaire of Colorado School Climate Survey (Garrity et al., 2000) was used as a self-report measure to investigate bullying and applied to 1086 elementary school students at Bursa. The results were generally similar to those reported by most international studies of school bullying. The most prevalent form of bullying is verbal bullying and this is followed by the physical bullying. The boys are reported more than girls as bullies. The most likely location for bullying to occur is the playground and classroom.Item Çocukların okuma becerileri, motivasyonu ve tutumlarının şiirsel anlatıma dayalı eserlerle geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-09-27) Dikmen, Nazife; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı.Okuma bir bireyin çok yönlü gelişimi için ihtiyaç duyduğu en önemli beceridir. Bu becerinin gelişmesi ve alışkanlığa dönüşmesi için birçok etken vardır. Bu etkenlerden en önemlileri arasında okuma motivasyonu ve okumaya yönelik tutum bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı, okuma motivasyonu düşük, okumaya yönelik tutumu olumlu olmayan ve okuma becerileri sınıf düzeyinin altında olan öğrencilerin şiirsel anlatıma dayalı eserler ile okuma becerisini geliştirmek, okuma motivasyonunu artırmak ve okumaya yönelik olumlu tutum geliştirmesini sağlamaktır. Araştırma eylem araştırması olarak tasarlanmıştır. Araştırmada öncelikli olarak çalışma grubunun oluşturulması için bir ilkokuldaki 156 ikinci sınıf öğrencisine Okuma Motivasyonu Profili Ölçeği ve Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği uygulanmıştır. Ölçek sonuçları SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) programı ile analiz edilmiş ve okuma motivasyonu ve okumaya yönelik tutumu düşük olan öğrenciler belirlenmiştir. Bu öğrenciler arasından Türkçe ders notları çok iyi olmayan öğrenciler belirlenip sınıf öğretmenleri ile görüşülerek beş kişilik çalışma grubu oluşturulmuştur. Çalışma grubunda yer alan öğrencilerle haftada altı ders saati olmak üzere sekiz hafta süresince çalışma yapılmıştır. Öğrencilerin okuma becerilerini, okuma motivasyonlarını ve okumaya yönelik tutumlarını geliştirmek için şiirsel dille yazılmış resimli çocuk kitapları ile diyaloğa dayalı okuma tekniği ve hikâye haritası yöntemi ile çalışmalar yapılmıştır. Eserler alan uzmanlarından destek alınarak belirlenmiştir. Çalışma sonunda çalışma grubundaki öğrencilerin okuma motivasyonlarının yükseldiği, okumaya yönelik tutumlarının olumlu olduğu, dakikada okudukları doğru kelime sayısının, kelime tanıma oranının arttığı, okuduklarını anlama düzeylerinin endişe düzeyinden üç öğrencinin serbest düzeye ve iki öğrencinin ise öğretim düzeyine ilerlediği tespit edilmiştir.Item Erken çocukluk eğitim programlarından Anne-Çocuk Eğitim Programı'nın altı yaş grubundaki çocukların bilişsel gelişimlerin etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2005) Kartal, Hülya; Bilgin, Asude; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İlköğretim Anabilim Dalı/Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı.Bu araştırma ile Erken Çocukluk Eğitimi Programlarından “Anne-Çocuk Eğitim Programı”nın altı yaş grubundaki çocukların bilişsel gelişimlerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma 2003-2004 öğretim yılında Osmangazi Halk Eğitim Merkezi’ne bağlı İstiklal ve Elmasbahçeler Kurs Merkezi’ndeki Anne-Çocuk Eğitim Programı’na devam eden 40 anne-çocuk ve herhangi bir programa devam etmeyen 40 anne-çocuk ikilisi üzerinde yapılmıştır. Araştırmada deney ve kontrol gruplarının bilişsel gelişim düzeyleri, (ön Test-son Test) Bekman ve arkadaşları (1998:39) tarafından geliştirilen “Okulöncesi Sözel ve Sayısal Beceriler Ölçeği” uygulanarak belirlenmiştir. Ailelerin demografik özellikleri Anne-Çocuk Egitim Programı Bilgi Formu’ndan ve annelerin program hakkındaki düşünceleri ise annelerin programı değerlendirmeye yönelik doldurdukları Anne-Çocuk Eğitimi Programı Değerlendirme Formu’ndan edinilen bilgilerle belirlenmiştir. Araştırma verilerinin analizinde, programın çocukların bilişsel gelişimleri üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılan ölçümlerde, programa katılan ve katılmayan gruplar için ön Test-son Test arasındaki değişim puanları t-Testi ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca annelerin program hakkındaki görüşlerinin frekans ve yüzdeleri hesaplanmıştır. Bu amaçla tüm verilerin analizi; Sosyal Bilimler için istatistiksel Paket (SPSS 8.0 for Windows) Programı ile yapılmıştır. İstatistiksel karşılaştırmalarda anlamlılık düzeyi .05 olarak alınmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre, Anne-Çocuk Eğitim Programı’nın programa katılan çocukların bilişsel gelişimi üzerinde etkili olduğu görülmektedir. Programa katılan annelerin ise, çocuklarına uygulanan Zihinsel Eğitim Programı’nı ve programdaki sohbet konularını çok yararlı buldukları ve programın çocuğun okulda başarılı olmasına çok yardımcı olacağını düşündükleri belirlenmiştir. Bu sonuçlar, elverişsiz ortamlarda yaşayıp maddi yetersizliklerden ötürü erken çocukluk eğitimi hizmetlerinden yararlanamayan çocuklara erken çocukluk eğitimi programlarının, gelişimin çevre şartlarından en fazla etkilendiği erken yaslarda ulaştırılmasının önemini ortaya koymaktadır. Çünkü bu destek aynı zamanda bu çocukların okula daha hazır olarak baslamasına, daha kolay uyum sağlamasına ve okulda daha başarılı olmasına da yol açacaktır. Bu nedenle düşük maliyetle sunulabilen ve etkisi kanıtlanmış alternatif erken çocukluk eğitimi programlarına yönelik geliştirilecek kamusal politikalar ülkemizdeki erken çocukluk eğitiminin geleceğine yönelik hayati önem taşımaktadır.Publication Factors affecting bullying in home and school life: A mixed method research(Ani Publishing, 2019-01-01) Kartal, Hülya; KARTAL, HÜLYA; Balantekin, Yakup; BALANTEKİN, YAKUP; SOYUÇOK, MEHMET; Bilgin, Asude; BİLGİN, ASUDE; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.; AAR-3555-2020; AAW-8954-2020In this research, it was aimed to determine the factors affecting the bullying in secondary school students' home and school life in a multifaceted and comprehensive manner with qualitative and quantitative approaches. The study group of this research was determined according to sequential mixed method (quantitative-qualitative) sampling, one of the mixed method research designs. In this context, for collection of the quantitative data, fifth-grade students studying in randomly-selected classes at 19 secondary schools located in the centre of Bursa and chosen by the probability sampling method made up the study group. The qualitative data were obtained from the answers given to the survey questions by students determined to have been subjected to bullying or to have engaged in bullying. The research findings reveal that male students engaged in bullying or were subjected to bullying at a significantly higher rate than female students. There was a positive relation between the engagement of the students' in out of school activities and not participating in any kind of bullying situations. It was found that there was a negative relationship between playing daily video or computer games and participation in bullying situations. It was also found a negative relationship between friendship relations and being in bullying anyhow. There was a strong negative relation between the avarage points of self evaluation of students and participating in bullying situations. Students were frequently exposed to physical and verbal bullying; that students who engaged in bullying did so because they were themselves made fun of and sworn at; that when bullying took place, both students who were subjected to bullying and those who engaged in bullying generally moved away from the scene and that bullying was generally carried out in places where and at times when teachers were absent.Item İlkokul birinci sınıf öğrencilerinin okuma becerilerinin çok yönlü desteklenmesine yönelik bir eylem araştırması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-06-21) Bozkurt, Metin; Erdal, Kelime; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/İlköğretim Anabilim Dalı/İlköğretim Bilim Dalı.Bu araştırma, fiziksel gelişimi ile ilgili velisi tarafından belirtilmiş ve tespit edilmiş sorunları olmayan, erken okuryazarlık becerileri desteklenmemiş ve okul öncesi eğitimi almadan okula başlayan ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin okuma becerilerinin çok yönlü desteklenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan eylem araştırması ile desenlenerek yürütülmüştür. Araştırma, Zonguldak ili Ereğli İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı bir ilkokulda yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemine göre belirlenen, ilkokul birinci sınıfa devam eden iki öğrenci ve bu öğrencilerin velileri ve onların yerine geçen yetişkinler oluşturmuştur. Araştırmanın nitel verileri konuşma analiziyle ve betimsel analizle, nicel verileri “Peabody Resim Kelime Testi” ve “Yanlış Analizi Envanteri” ile analiz edilmiştir. Araştırmada, Okuma Becerilerini Destekleme Programı (OBEDEP) geliştirilmiştir. Programın başlangıcında ve sonunda öğrencilerin dil gelişimi incelenmiştir. Programın sonunda yapılan ölçümde, öğrencilerin dil gelişimi puanlarının yükseldiği belirlenmiştir. Araştırmada geliştirilen Okuma Becerilerini Destekleme Programı‟nın (OBEDEP) birinci bölümünde, öğrencilerin dinlediğini anlama becerilerindeki gelişimi incelenmiştir. Çalışma grubundaki veliler veya onların yerine geçen yetişkinler, öğrencilere etkileşimli kitap okuma yöntemi ile on tane çocuk kitabı okumuştur. Etkileşimli kitap okuma uygulamalarının başında, ortasında ve sonunda olmak üzere metinlerden faydalanarak üç ölçüm yapılmıştır. Bu ölçümlere göre çalışma grubundaki öğrencilerin dinlediğini anlama becerilerindeki puanlarının yükseldiği belirlenmiştir. Araştırmada geliştirilen programın ikinci bölümünde öğrencilerin okuma becerilerindeki gelişimi incelenmiştir. Çalışma grubundaki öğrenciler, velilerine veya onların yerine geçen yetişkinlere eşli kitap okuma yöntemi ile on tane çocuk kitabı okumuştur. Eşli kitap okuma uygulamalarının başında, ortasında ve sonunda olmak üzere metinlerden faydalanarak üç ölçüm yapılmıştır. Bu ölçümlere göre çalışma grubundaki öğrencilerin okuma düzeyi, endişe düzeyinden öğretim düzeyine yükselmiştir. Araştırma sonucunda, Okuma Becerilerini Destekleme Programı‟nın (OBEDEP) çalışma grubundaki öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmede etkili olduğu belirlenmiştir. Çalışma grubundaki öğrencilerin, velilerin veya onların yerine geçen yetişkinlerin etkileşimli ve eşli kitap okuma uygulamalarına katılım sağladığı gözlenmiştir.Item İlkokul öğrencilerinin matematiksel problem kurmaları için alternatif bir eğitim tasarımı: Sınıf öğretmeninin çocuk edebiyatı aracılığıyla problem durumları tasarlaması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-05-15) Dursun, Çağla Öykü; Kartal, Hülya; Arslan, Çiğdem; Bursa Uludağ Üniversitesi / Eğitim Bilimleri Enstitüsü / Temel Eğitim Anabilim Dalı / Sınıf Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0002-2130-1676Bu araştırmada çocuk edebiyatı aracılığıyla matematiksel problem durumları tasarlanarak bu problem durumları yoluyla ilkokul öğrencilerinin matematiksel problemler kurması ve öğrencilerin kurdukları problemlerin çözümlenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma, eğitimsel tasarım araştırması desenine göre gerçekleştirilmiştir. Araştırmada matematiksel problem durumları 12 resimli çocuk kitabı aracılığıyla tasarlanmıştır. Bu problem durumları tasarlanırken matematik dersi sayılar ve işlemler öğrenme alanındaki problem çözmeyle ilgili kazanımlar göz önünde bulundurulmuştur. Problem durumları yapılandırılmış, yarı yapılandırılmış ve serbest olmak üzere üç grupta düzenlenmiştir. Her problem durumuna uygun yönergeler hazırlanmıştır. Buna göre yapılandırılmış problem durumu için "resme ve metne uygun" problem kurma; yarı yapılandırılmış problem durumu için "yanlış veriyi bulma ve soruyu yeniden ifade etme" şeklinde problem kurma ve serbest problem durumu için "çözümü kolay ve/veya zor, bağlama dayalı ve istenen sayı kadar" problem kurma yönergeleri verilmiştir. Tasarlanan problem durumları aracılığıyla ilkokul 2-3-4. sınıf öğrencileri matematiksel problemler kurmuştur. Öğrencilerin kurdukları problemler çözülebilirlik ve çocuk kitabıyla bağlantılı olup olmaması bakımından değerlendirilmiştir. Öğrencilerin kurdukları problemler incelendiğinde; bu problemlerin büyük çoğunluğunun çözülebilir ve eserin öykü unsurlarını barındıran matematiksel problemler olduğu görülmüştür. Bu sonuçlar, çocuk edebiyatı aracılığıyla tasarlanan problem durumlarındaki bağlamın öğrencilerin ilgisini çektiğini göstermektedir.Item Investments for future: Early childhood development and education(EDAM, 2007-01) Kartal, Hülya; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/İlköğretim Bölümü.; AAW-8954-2020Investments relevant to the first years of life are directly connected to the future of societies. It can be argued that investments for early childhood development and education are one of the best ways of decreasing social inequality caused by adverse environments which hinder development in early ages and tackling poverty by reducing the rare of infant and child deaths, increasing the attendance rate to school, decreasing the rate of failure and drop-out rates in schools and the percentage of crime rates. In this article, the effects of alternative early childhood education programs on children and their parents were investigated. These programs were developed as an alternative to institutional programs, had lesser costs, intended to support children who carried developmental risks by providing them with education, health, and nutrition/nourishment. These programs were supported by the World Bank in developing countries.Item İşitme engelli ve engelli olmayan ilköğretim öğrencilerinin benlik kavramları ve akademik başarıları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2002-04-01) Bilgin, Asude; Kartal, Hülya; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/İlköğretim Bölümü.Bu araştırma ile işitme engelli ilköğretim öğrencileri ile engelli olmayan öğrencilerin benlik kavramları arasındaki fark incelenmiştir. Öğrencilerin benlik-kavramı düzeylerini ölçmek için Piers-Harris (1964) tarafından geliştirilip Öner (1994) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Piers-Harris'in Çocuklarda Öz-Kavramı Ölçeği" ve akademik başarılarını belirlemek için öğrenci ders notlarına ait bilgiler kullanılmıştır. Araştırma, 2000-2001 öğretim yılında Bursa İl merkezindeki Gündüzlü Duyum Engelliler İlköğretim Okulu ile Kemalpaşa İlçesinde bulunan Yatılı İbn-i Sina İşitme Engelliler İlköğretim Okulunun 4,5,6,7 ve 8.sınıflarına devam eden 130 öğrenci ile Hamzabey İlköğretim Okulu'nun 4,5,6,7 ve 8.sınıfına devam eden 177 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde ortalama, standart sapma, korelasyon, «t-testi» ve tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Bu amaçla tüm verilerin analizi; Sosyal Bilimler için İstatistiksel Paket (SPSS 8.0 for Windows) programı ile yapılmıştır. Manidarlık düzeyi .05 olarak alınmıştır. Araştırma bulguları, engelli olmayan 4,5,6ve 8.sınıf öğrencilerinin benlik kavramı ile akademik başarıları arasında anlamlı bir ilişki olduğunu ,engelli olmayan öğrencilerin benlik kavramı puanlarının ortalamalarının engelli öğrencilerin puanlarının ortalamalarından daha yüksek olduğunu göstermiştir.Item Lifelong learning and the willingness to read outside of school(Elsevier, 2012) Başkan, Gülsün Atanur; Özdamlı, Fezile; Kanbul, Sezer; Özcan, D.; Kartal, Hülya; Özkılıç, Ruchan; Özteke, Hatice Çağlar; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.; AAJ-9320-2021; AAW-8954-2020The present study aims to investigate the relationship between, the elementary school students', who from the very first day of school are obliged to fulfill their schooling responsibilities, willingness to read and the process of lifelong learning. All of the students were registered in grade 4 and participated from three different elementary schools located in Bursa. According to results of the study, reading books in order to gain information shows that the reading of the students at the elementary stage is related to the course book, in other words because they are obliged to. The reflections of this in the long-term are that reading is conducted in compulsory situations, it is limited to schooling and that in the lifelong learning process it can hinder the willingness to learn.Item Masallar aracılığıyla ilkokul öğrencilerinin bilişsel esneklik becerilerinin geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-03-01) Beşer, Reis; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0001-8984-993XAraştırmada, masallar aracılığıyla ilkokul öğrencilerinin bilişsel esneklik becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda masallar aracılığıyla geliştirilen etkinlikler ilkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileriyle buluşturulmuştur. Araştırma deneme öncesi deneysel desenin alt modellerinden biri olan tek grup ön test-son test modeline göre gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri, ilkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerinin seviyelerine uygun olarak hazırlanan (1) bağıntı bulma, (2) geriye doğru çalışma, (3) diyagram çizme, (4) tahmin ve kontrol, (5) tablo yapma ve (6) sistematik liste yapma stratejilerine yönelik açık uçlu problem durumları yoluyla toplanmıştır. Ön test-son test aracılığıyla toplanan verilerin analizi işaret testi ve Mc Nemar testinden yararlanılarak yapılmıştır. Böylece ilkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerinin eğitimden önce uygulanan öntest ve eğitimden sonra uygulanan son test puan ve düzeylerine göre problem çözme stratejilerini uygulamadaki başarıları belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, ilkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileri ön test-son test puanlarına göre önemli derece başarı sağlamıştır. İkinci sınıf öğrencileri hem puanlarını hem de düzeylerini en çok bağıntı bulma stratejisini uygulamaya geçirirken arttırmıştır. Üçüncü sınıf öğrencileri ise hem puanlarını hem de düzeylerini en çok geriye doğru çalışma stratejisini uygulamaya geçirirken arttırma başarısı göstermiştir. Ayrıca ikinci sınıf öğrencileri %79.4 ile üçüncü sınıf öğrencileri ise %85.7 ile en çok geriye doğru çalışma stratejisinde yüksek düzeye ulaşmıştır. Buna karşın hem ikinci sınıf hem de üçüncü öğrencileri puanlarını en az tahmin ve kontrol stratejisini uygulamaya geçirirken arttırmıştır. İkinci sınıf öğrencileri %28 ile en az sistematik liste yapma stratejisinde üçüncü sınıf öğrencileri ise %65.2 ile en az tablo yapma stratejisinde yüksek düzeye ulaşmıştır. Araştırmada masallar aracılığıyla uygulamaya geçirilen stratejilerden elde edilen sonuçlara göre hem ikinci hem de üçüncü sınıf öğrencilerinin dil becerileri yönünden herhangi bir problem durumuyla karşılaştıklarında çözüme yönelik uygun stratejiyi uygulamaya geçireceklerini göstermektedir.Item Okul öncesi öğretmenlerin sesbilgisel farkındalığa yönelik (kazanım-göstergeler hakkında) bilgileri ve yaptıkları uygulamalar(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-10-27) Menitol, Asena Fettah; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Ana Bilim Dalı/Okul Öncesi Eğitimi Bilim Dalı.2005-2006 eğitim-öğretim yılı itibariyle ilkokuma-yazma öğretiminde Ses Temelli Cümle Yöntemine geçilmesi ile birlikte 2006 yılında hazırlanan okul öncesi eğitim programına dâhil edilen unsurlardan biri de sesbilgisel farkındalık gelişimini desteklemeye yönelik kazanım ve göstergelerdir. Bu araştırma ile okul öncesi öğretmenlerin sesbilgisel farkındalığa yönelik kazanım ve göstergeler hakkındaki bilgileri ve yaptıkları uygulamaların belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yönteminin benimsendiği araştırma, durum çalışmasının alt türlerinden bütüncül çoklu durum çalışması desenine göre yürütülmüştür. Araştırma verileri, kategorik analiz modeline göre analiz edilmiştir. Araştırmacı tarafından oluşturulan “Sesbilgisel Farkındalık Eğitimi Öğretmen Anket Formu” 61 öğretmene yüz yüze uygulanmış, 50 öğretmene ise çevrimiçi form aracılığıyla ulaşılmıştır. Öğretmenler tarafından cevaplanan her bir forma ö1-ö111 aralığında kodlar tanımlanmıştır, bulgular her bir soru için birbiri ile ilişkili olan cevapların gruplandırılması ile oluşturulmuştur. Araştırma sonuçları, okul öncesi öğretmenlerin en sıklıkla bilişsel olarak bazı davranışları gösterdiklerinde çocukların ilkokula hazır olacaklarını düşündüğünü; ilkokuma-yazmanın “seslerle çalışma” yöntemiyle öğretildiğini; öğretmenlerin %58,6’sının sesbilgisel farkındalık eğitimi alma gereksinimi duyduğunu; öğretmenlere göre sesbilgisel farkındalığın desteklenmesinin en sıklıkla dil gelişimi ve okuma-yazma öğrenme sürecine katkı getirdiği; sesbilgisel farkındalığın gelişiminin desteklenmesinde çocuk kitapları ve şarkılarının birçok yararı bulunduğunu; viii öğretmenlerin sesbilgisel farkındalığın desteklenmesine yönelik kazanım ve göstergeler hakkında hem bilgileri hem de uygulamalarının yeterli olmadığını göstermektedir.Item Okulun hazır olması açısından ilkokulların incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-26) Güner, Fatih; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmenlerinden elde edilecek nicel ve nitel veriler aracılığıyla ilkokulların okula başlayan çocuklar için hazır olma durumunun bütüncül olarak belirlenmesi ve okulun çocuk için hazır olması boyutunda öne çıkarılan öğretmen niteliklerinin incelenmesidir. Araştırma, karma araştırma desenlerinden yakınsayan paralel karma desen ile tasarlanmış ve 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Çanakkale ilinde yürütülmüştür. Araştırmanın nicel boyutuna ilişkin verileri, çalışma evrenindeki 881 sınıf öğretmeni arasından tabakalı örnekleme yöntemi ile belirlenen 617 sınıf öğretmeninden "Kabul Formu", "Bilgi Formu" ve Kartal ve Güner (2019) tarafından geliştirilen "İlkokulun Hazır Oluşunu Değerlendirme Aracı (İHODA)" ile toplanmıştır. Elde edilen nicel veriler üzerinde frekans, yüzde, tek yönlü varyans analizi ve Tukey HSD testi hesaplamaları yapılmıştır. Araştırmanın nitel verileri ise 20 ilkokul birinci sınıf öğretmeninden görüşmeler aracılığıyla elde edilmiştir. Araştırmanın nitel verilerinin analizi yapılırken betimsel analiz yaklaşımı göz önüne alınmıştır. Araştırmada İHODA ile sınıf öğretmenlerinden elde edilen nicel bulgular, çalışma evrenindeki ilkokulların okula başlayan çocuklar için genel anlamda hazır olduğunu göstermiştir. Sınıf öğretmenlerinin İHODA'nın alt boyutlarına yönelik katılım ortalamaları en yüksek ortalamadan en düşük ortalamaya doğru "Okula geçiş uygulamaları", "Ortak kullanım alanlarındaki fiziki düzenlemeler (OKAFD)", "Fiziki güvenlik önlemleri", "Öğretmen hazırlıkları" şeklinde sıralanmıştır. Bununla birlikte sınıf öğretmenlerinin İHODA puan ortalamalarında öğrenim düzeyi değişkeninin etkili bir unsur olduğu belirlenmiştir. Ancak araştırma ile mesleki kıdem, birinci sınıf okutma deneyimi, okutulan sınıf düzeyi ve görev yapılan okul çevresinin sosyo-ekonomik düzeyi değişkenlerinin sınıf öğretmenlerinin İHODA puan ortalamalarını anlamlı düzeyde etkilemediği tespit edilmiştir. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin "Öğretmen hazırlıkları" alt boyutu puan ortalamaları mesleki kıdem ve birinci sınıf okutma deneyimine göre farklılık göstermiştir. Bunun yanı sıra öğretmen hazırlıkları ile ilgili diğer nicel bulgular, aile ile birinci sınıf öğretmeni arasındaki iletişiminin okul başlamadan önce kurulması konusunda ilkokulların desteklenmesi gerektiğini göstermiştir. Öğretmen hazırlıkları ile ilgili elde edilen nitel bulgular araştırma kapsamına alınan ilkokul birinci sınıf öğretmenlerinin beşte ikisinin herhangi bir destek almadan ya da diğer okul personeli ve öğrenci aileleri ile işbirliği geliştirmeden hazırlıklar yürüttüklerini göstermiştir. Okula geçiş uygulamaları ile ilgili elde edilen nitel araştırma bulguları ise okula geçiş uygulamalarında karşılaşılan az sayıdaki sorunun birkaç noktada toplandığını göstermiş ve çalışma kapsamına alınan ilkokullarda okula geçiş süreci ile ilgili fon eksikliği sorununu öne çıkarmıştır. Ayrıca fiziki güvenlik önlemleri ile ilgili hem nicel hem de nitel boyutta elde edilen sonuçlar, araştırma kapsamına alınan ilkokulların öncelikle iç mekanlarında küçük yaş grubundaki çocuklar göz önünde bulundurularak fiziki güvenlik önlemleri alınması gerektiğini göstermiştir. Ancak araştırmanın birbirini destekleyen nicel ve nitel bulguları, araştırma kapsamına alınan ilkokulların okula başlayan çocuklar için genel anlamda hazır olduğunu ortaya koymuştur. Araştırma ile "Fiziki güvenlik önlemleri" ve "Öğretmen hazırlıkları" başlıklarında belirlenen eksiklikler başta olmak üzere ilkokullarda okula başlayan çocukların yaşadıkları okul kaynaklı sorunların giderilmesine yönelik İlkokulun Hazır Oluşunu Destekleme Programı'nın (İHODEP) geliştirilmesi önerilmiştir. Ayrıca araştırmacılara, okula hazır olmanın odağında "okul" kavramına yer verilen Okul Temelli Geçiş Modeli (OTGM) geliştirmeleri önerilmiştir.Item Okuma becerileri üzerine bibliyometrik bir analiz (2001-2020)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-11-30) Küreci, Songül; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı.; 0000-0001-6382-6297Bu araştırmanın amacı, son yirmi yılda Türkiye’de ve Dünya’da okuma becerileri üzerine yapılan bilimsel araştırmaların bibliyometrik analizinin yapılarak okuma becerileri alanının genel profilinin ve yapısının belirlenmesi, elde edilen verilerin karşılaştırmalı olarak analiz edilmesidir. Araştırmada bibliyometrik analiz aracılığıyla betimsel bir araştırma modeli olan genel tarama modeli benimsenmiştir. Araştırmada 2001-2020 yılları arasında okuma becerileri alanındaki son yirmi yılı kapsayan dönem için Web of Science (WoS) veri tabanından “reading skills”, Google Akademik (Google Scholar) veri tabanından “okuma becerileri” anahtar kelimeleri ile arama yapılmıştır. WoS veri tabanında “reading skills” araması sonucunda 127 makale, Google Akademik veri tabanında ise “okuma becerileri” araması sonucunda 46 makaleye ulaşılmıştır. Elde edilen veriler bibliyometrik analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Google Akademik veri tabanından HPoP8 bibliyometrik aracı ile elde edilen veriler Microsoft Excel programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Atıf, yıl başına düşen ortalama atıf sayısı, makalenin adı, yılı, yazar/lar, kurum, dergi ve anahtar kelime bilgileri gibi ögelerin analizleri yapılmış ve tablolaştırılarak sunulmuştur. Bibliyometrik analizin; performans analiziile bilimsel ögelerin (çalışma, yazar, kurum, ülke, dergi) yayın ve atıf performansları değerlendirilerek alanın genel görünümü sunulmuş ve bu ögelerin alanda ne kadar etkili olduğunu görmek için atıf analizi yapılmıştır. Bilimsel alan haritalama ile araştırma alanının sosyal yapısı ortak yazar analizi ile kavramsal yapısı ortak kelime analizi ile entelektüel yapısı ortak atıf ve bibliyografik eşleştirme analizi ile ortaya çıkarılmıştır. Bilimsel alan haritalama ile bilimsel ögeler arasındaki ilişki ve iş birliği ağları analiz edilip görselleştirilmiş ve alanın haritası ortaya çıkarılmıştır. Bilimsel Haritalama için WoS veri tabanından elde edilen veriler VOSviewer yazılım programı ile analiz edilmiştir ve görselleştirme işlemleri yapılmıştır. Analiz sonuçları bütün olarak değerlendirildiğinde sunulan bibliyografik verilerle alanın genel görünümü ve alandaki etkili olan makale, yazar, dergi, kurum, ülke belirlenmiştir. Ögeler arasındaki iş birliği ağları, makalelerin atıflarındaki ilişki ağları ortaya çıkarılmış ve alanda daha çok tercih edilen anahtar kelimeler saptanmıştır. Yapılan tespitler ve değerlendirmeler doğrultusunda elde edilen bulguların, verilen tablo, şekil ve görsellerin, ögeler arasındaki bağlantıların, atıf listelerinde yer alan isim ve çalışmaların, okuma becerileri alanındaki güncel eğilimler ve alan yazınla ilgili yeni ve özgün çalışmalara temel oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu araştırmanın alanda çalışma yapmak isteyen araştırmacılara alanın kavramsal yapısı, sosyal yapısı ve entelektüel yapısı hakkında bilgi vereceği, ülkemizde ve dünyada yapılan çalışmalarla ilgili yol göstereceği düşünülmektedir.Item “Okuma kültürü-dijital okuma farkındalık programının” özel eğitim ve sınıf öğretmeni adaylarının okuma kültürü ve dijital okuma farkındalık düzeyleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-12-22) Yalçıntaş, Esra; Kartal, Hülya; Turhan, Ceyda; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0001-6971-0519Okuma kültürü; bireyin okumayı hayatının bir parçası olarak kabul etmesi, içselleştirmesi ve bir yaşam biçimi haline dönüştürmesidir. Günümüzde insanlar, hem okuma kültürünü içselleştirmeye hem de teknolojiyle birlikte gelen dijital okumaya uyum sağlamaya çalışmaktadırlar. Okuma kültürünün oluşumunda, erken çocukluk dönemi kritik bir dönem olsa da her yaşta ve her dönemde okuma kültürünün desteklenmesi ve geliştirilmesi büyük bir öneme sahiptir. Bu araştırmanın amacı, “Okuma Kültürü-Dijital Okuma Farkındalık Programının” sınıf öğretmenliği ve özel eğitim bölümü öğretmen adaylarının okuma kültürü ve dijital okuma farkındalık düzeyleri üzerindeki etkisinin belirlemektir. Araştırmada, amaç ve alt problemler dikkate alınarak hem nicel hem de nitel araştırma yöntemlerinin bir arada kullanılmasına imkân veren “karma araştırma yöntemi” kullanılmıştır. Karma araştırma yöntemi desenlerinden iç içe (gömülü) desen ile çalışılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesinde 2020-2021 eğitim-öğretim yılında özel eğitim ve sınıf öğretmenliği lisans programlarında öğrenim görmekte olan 1., 2., 3. ve 4. sınıf öğretmen adayları oluşturmaktadır. Basit seçkisiz örnekleme yoluyla belirlenen 462 öğrenciden toplanan verilerle çalışma grubu, 23 gönüllü öğrenci ile de program grubu oluşturulmuştur. Araştırmada, program grubundaki öğretmen adaylarına 10 haftalık toplamda 20 ders saati süren çevrimiçi “Okuma Kültürü-Dijital Okuma Farkındalık Programı” uygulanarak öntest-sontest tek gruplu deneysel desen ile nicel veriler toplanmıştır. Verilerin analizinde, SPSS programından yararlanılmıştır. Analizlerde aritmetik ortalama (x̄), standart sapma (ss), minimum, maksimum istatistikî değerleri hesaplanmış; öğretmen adaylarının okuma kültürü ve dijital okuma tutumlarının öntest-sontest puan ortalamaları arasında anlamlı fark olup olmadığını belirlemek için de Wilcoxon işaretli sıralar testi yapılmıştır. Program grubundan gönüllü olan 10 öğretmen adayı ile de eğitimlerden sonra yüz yüze görüşmeler yapılarak nitel veriler elde edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, hem okuma kültürü hem de dijital okuma öntest-sontest puan ortalamaları arasında istatistikî açıdan anlamlı fark bulunmuştur. Ayrıca görüşmelerden elde edilen sonuçlara göre, okuma kültürü etkinliklerinin öğretmen adaylarına bireysel gelişim okuma ilişkileri, temel okuma becerileri, görsel okuma becerileri ve kitap seçimleri üzerinde etki etmiştir. Öğretmen adaylarını “kelime hazineleri, arkadaş seçimleri, akademik başarıları, diksiyonları, okuma hızları, okuma amaçları, sebep-sonuç ilişkisi kurmaları ve eleştirel okumaları, resim/tablo/grafikleri incelemeleri ve yorumlamaları, kitap tercihlerinde önerilerden, yazarlardan faydalanmaları” gibi daha birçok şekilde olumlu açıdan etkilediği ortaya konulmuştur. Dijital okuma etkinliklerinin ise öğretmen adaylarına bireysel gelişim okuma ilişkileri, temel okuma becerileri, görsel okuma becerileri ve dijital kitap seçimleri üzerinde etki etmiştir. Öğretmen adaylarını “bilgiye ulaşma hızı, güncel bilgiler, ortam sınırsızlığı, akademik başarı, okuma hızı, bilgiyi paylaşma, bilgiye ulaşma yolları, göz sağlığı, dijital/e-kitap okuma ve inceleme, dijital kitap tercihlerinde önerilerden ve görsellerden yararlanma” gibi daha birçok şekilde olumlu açıdan etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlar, uygulanan programın öğretmen adaylarının okuma kültürü ve dijital okuma farkındalık düzeyleri üzerinde olumlu yönde etkisi olduğunu göstermektedir.Item Okuma kültürünün edindirilmesinde okulun rolü(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-12-09) Soyuçok, Mehmet; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.Bu araştırmanın amacı ilkokul döneminde okuma kültürünün edindirilmesinde okul bileşenlerinin nasıl bir rolü olduğunun belirlenmesidir. Bu doğrultuda okulun bileşenleri; okulun fiziki şartları, sınıf öğretmenleri, okul yöneticileri ve rehber öğretmen olarak ele alınmıştır. Çalışma nitel araştırma modellerinden etnografik durum çalışması yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Öncelikle araştırma amacına uygun olarak araştırmanın yürütüldüğü okul belirlenmiştir. Araştırma 2019-2020 eğitim-öğretim yılında Bursa’nın Osmangazi ilçesindeki bir ilkokulda yürütülmüştür. Bu okulda çalışan okul yöneticileri, rehber öğretmen ve sınıf öğretmenleri bu çalışmanın doğal katılımcılarıdır. Araştırma verileri, belirlenen araştırma takvimine göre okulda uzun süreli gözlem ve katılımcılarla yapılan görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizi görüşme ve gözlem notlarından elde edilen kod ve temaların sürekli karşılaştırılması yoluyla gerçekleştirilmiştir. vi Araştırma bulgularına göre ilkokul döneminde okulda okuma kültürünü destekleyen en güçlü faktör sınıf öğretmenleridir. Öğretmenlerin okumaya yönelik inançları öğrenci merkezli ve içerik merkezli olmak üzere iki başlık altında ele alınmış ancak bazı öğretmenlerin okumaya yönelik inançlarının yönü tespit edilememiştir. Öğretmenlerin okumaya yönelik inançlarının okuma uygulamalarına yansıdığı belirlenmiştir. Bu uygulama farklılıklarının ilkokul öğrencilerin okuma isteği ve motivasyonlarını olumlu ya da olumsuz olarak etkilediği gözlemlenmiştir. Bu araştırmada öğrenci merkezli okuma inancında olan öğretmenlerden biri, yaptığı okuma uygulamalarıyla ve öğrenciler üzerindeki etkisiyle diğer öğretmenlere göre pozitif anlamda ön plana çıkmıştır. Bu öğretmenin sınıfında gerçekleştirdiği okuma uygulamalarına öğrencilerin aktif olarak katıldığı ve bu uygulamaların öğrencileri eleştirel okuryazarlık boyutuna taşıdığı saptanmıştır. Araştırmanın yürütüldüğü okulda görev yapan okul yöneticileri ve öğretmenlerle yapılan görüşmeler, fiziki yetersizlikler nedeniyle okulun sürekli faaliyet gösteren bir okul kütüphanesi bulunmadığını göstermektedir. Ayrıca eğitim-öğretim yılı boyunca okul kütüphanesi, kilitli olması nedeniyle işlevsel olarak hizmet verememiştir. Bunun yanı sıra kütüphanedeki kitapların tasnifinin, listesinin yapılmaması, kütüphane görevlisinin bulunmaması gibi nedenlerle öğrencilerin kütüphaneden kitap almalarını teşvik edecek unsurların olmamasının da kütüphanenin işlevselliğini azalttığı belirlenmiştir. Diğer taraftan rehber öğretmenin kişisel çabayla odasında oluşturduğu alternatif okuma mekânı çocuklara sürekli açık olmasıyla kütüphaneden daha işlevsel bir ortam sağlamıştır. Araştırma sonuçlarına göre okul yöneticilerinin okuma kültürünün edindirilmesinde dolaylı yoldan etkilerinin olması nedeniyle tüm okulu kapsayan ortak bir okuma kültürü ortamı sağlanamamıştır. Ayrıca okul kütüphanesi okuma kültürünün edindirilmesinde okulun fiziki olanakları açısından önemli bir bileşen olabilecekken kütüphanenin işlevsel olarak hizmet verememesi bu durumu engellemiştir. Okul bileşenleri içerisinde sadece sınıf öğretmenlerinin vii okumaya yönelik inançları ve uygulamalarının öğrencilerin karşılaştıkları okuma durumlarını doğrudan etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonuçları doğrultusunda okulun okuma kültürünün edindirilmesindeki rolünün iyileştirilebilmesi için politika yapıcılara, okul yöneticilerine, öğretmenlere ve araştırmacılara yönelik birtakım öneriler getirilmiştirItem Okuma yazma ders kitaplarının çok yönlü olarak değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-29) Soyuçok, Mehmet; Kartal, Hülya; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/İlköğretim Anabilim Dalı.Bu araştırmanın amacı, ilkokuma-yazma öğretiminde Ses Temelli Cümle Yöntemi'nin uygulanmaya başlandığı 2005-2006 eğitim-öğretim yılından 2014-2015 eğitim- öğretim yılına kadar ilkokul 1. sınıflarda okutulan "Türkçe 1-Okuma Yazma Öğreniyorum" ders kitaplarının çok yönlü olarak incelenmesidir. Bu amaçla STCY'nin her bir basamağının ders kitaplarına nasıl yansıtıldığının ortaya konulması hedeflenmiştir. Çalışmanın veri toplama aracı 2005-2006 öğretim yılından itibaren İlkokul 1. sınıflarda okutulmak üzere kabul edilen ve ihaleden geçerek okullara ücretsiz gönderilen "Türkçe 1-Okuma Yazma Öğreniyorum" ders kitaplarından ulaşılan dokuz farklı ders kitabıdır. Bu eserler okullara gönderildikleri yıllar dikkate alınarak A, B, C, D, E, F, G, H ve I harfleriyle kodlanmıştır. Ders kitaplarının değerlendirilmesi için yöntemin aşamalarını yansıtan sekiz farklı kategori başlığı oluşturulmuştur. Bu kategoriler; 1. Okumaya hazırlık, 2. Yazmaya hazırlık, 3. Sesi hissetme, tanıma ve ayırt etme, 4. Harfi okuma ve yazma, 5. Harflerden hece oluşturma, 6. Hecelerden kelime oluşturma, 7. Kelimelerden cümle oluşturma ve 8. Metin oluşturma basamakları şeklindedir. Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği'nin ders kitapları hazırlama başlığı altında, hizmet birimi veya yayınevleri tarafından hazırlanacak ders kitabının, içerik; dil, anlatım ve üslup; öğrenme, öğretme, ölçme ve değerlendirme; teknik, tasarım ve düzenleme yönlerinden yönetmelikte belirtilen hususlara göre hazırlanacağı belirtilmektedir. Bu çalışmada ders kitapları "içerik" ve "dil, anlatım ve üslup" yönünden değerlendirilmiştir. Ders kitaplarındaki STCY'nin her bir basamağının içeriği tek tek doküman incelemesi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Ders kitaplarının "içerik" açısından; yöntemin her bir basamağında eğitim ve öğretim programı yansıtması bakımından birbirlerinden farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Örneğin üç eserde "okumaya hazırlık basamağına" yer verilmediği belirlenirken, bu basamağı içeren eserlerde ise birbirinden farklı etkinliklere ağırlık verildiği saptanmıştır. "Dil, anlatım ve üslup" açısından ise ders kitaplarında, TDK'da yer alan sözcüklerin yanlış kullanımlarına yer verildiği belirlenmiştir. Bunun yanı sıra seçilen sözcük ya da cümlelerde öğrencilerin seviyesine ve gelişim özelliklerine uygun olmayan örneklerin olduğu saptanmıştır. Ayrıca metin oluşturma basamağında oluşturulan metinlerin yaklaşık yarısında anlam bütünlüğünün olmadığı belirlenmiştir. Mevcut araştırma sonuçları ders kitaplarının hazırlanmasında standartlara duyulan gereksinimi ortaya koymaktadır. Böyle olduğu takdirde eserlerdeki hata ve eksiklikler en aza indirilerek okula başlangıçta öğrencilerin uygun kaynaklarla buluşması sağlanacaktır.