Browsing by Author "Kwizera, Vital"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Acetamiprid, ımidacloprid ve spinosad etken maddeli insektisitlerin bazı entomopatojen nematodlar üzerine etkilerinin araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-20) Kwizera, Vital; Susurluk, İsmail Alper; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Bitki Koruma Anabilim Dalı.Entomopatojen nematodlar (EPN) biyolojik mücadelede zararlı böceklere karşı kullanılan ajanlardan biridir. Zararlı böcekler yaşamlarının bir kısımını toprakta geçirirler. EPN'ler de toprakta yaşarlar ve böceğin larva döneminde etkili olurlar. EPN'ler, Steiner tarafından 1923 yılında ilk kez tanımlanmıştır. O zamandan beri, Entomopatojen Nematoloji alanında birçok gelişme ve yeni bulgular olmuştur. Biyolojik mücadele alanının gelişmesine rağmen, pestisitler hala bitki koruma için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu pestisitlerin, EPN'ler üzerinde yan etkileri vardır. Bu çalışmada, üç EPN (Steinernema carpocapsae, Steinernema feltiae, Heterorhabditis bacteriofora) üzerine üç insektisit (Asetamiprid, Imidacloprid ve Spinosad)'in etkileri değerlendirilmiştir. Deneyler laboratuarda yürütülmüştür. Ölüm sayımları sırasıyla 24, 48 ve 96 saatlerinde yapılmıştır. Bazı neonikotinoidlerin ve EPN'lerin zararlı böcek larvalarına karşı oluşturduğu sinerjiden esinlenerek, bu insektisitlerin EPN'ler üzerindeki doğrudan etkilerini araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; imidaklopridin daha az ölüme neden olduğu, ancak asetamipridde ise yüksek ölüm oranları gösterdiği anlaşılmıştır. Bu sonuçlar, EPN'ler ile imidaklopridin yüksek sinerjizm ve asetamiprid ile düşük sinerjizm meydana getirdiği ortaya koymaktadır. Ayrıca spinosad daha düşük bir ölüm göstermiştir. Arılar gibi tozlayıcı böcekler ve biyotopun diğer faydalı türler üzerindeki etkilerine rağmen, bu insektisitleri zararlı böceklere karşı EPN'lere zarar verme riski olmadan etkili bir şekilde kullanılabileceği anlaşılmaktadır.Item Bazı bitki ekstraktlarının termitler üzerine etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023) Kwizera, Vital; Gençer, Nimet Sema; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Bitki Koruma Anabilim Dalı.; 0009-0006-9098-8607Böceklerin yaklaşık 500 milyon yıl önceden itibaren dünyada yaşadığı bilinmektedir. İnsanlar ise sadece 200.000 yıl önce, dünyada yaşamaya başladığından beri ekosisteme zararlı olmaya başlamışlardır. İnsanların çevreye verdiği zarar, diğer hayvanların neden olduğu zararla kıyaslanamaz durumdadır. 1900'lerin başına kadar tarımsal faaliyetler çoğunlukla organik olarak yapılmaktaydı. Sanayileşme ile birlikte çiftçiler tarımı da sanayileştirmeye başladılar. En tehlikeli gelişmeler, pestisitler ve mineral gübre üretiminde oldu çünkü bunların bitki fizyolojisi üzerindeki ve biyotoptaki etkileri çok önemliydi. Biyotopta en çok etkilenenler böceklerdir çünkü pestisitlerin geliştirilmesinden bu yana dünya böcek popülasyonunun %70'ini kaybetmiştir. Termitler insektisit uygulamalarından en çok zarar gören türlerden biri olmuştur. Konvansiyonel pestisitler termitleri kontrol etmede başarısız olsa da, bu tür pestisitlerin her zaman kullanılmaya devam edildiği görülmektedir. Ayrıca pestisitlerin topraktaki yan etkileri ekolojiye büyük zararlar vermektedir. Araştırmamızda termitleri kontrol altına almak için çevre dostu çözümlerden biri olan doğal bitkisel ekstraktlar kullanılmıştır. Üç bitkiden (Lantana camara, Tephrosia vogelii ve Euphorbia tirucalli) elde edilen bitki özütleri, termit uzaklaştırıcı olarak test edilmiştir. Ezilmiş taze yapraklar ezildikten sonra 24, 48 ve 72 saat suda bekletilmiştir. Bu ekstraktlardan elde edilen üç doz, 1:9, 2:8 ve 3:7 (bitki ekstratı: su), aktif termit höyüklerinin etrafındaki parsellere uygulanmıştır. Uygulama yapılan parselleri termitlerin kolonize etmesi için kaç gün geçtiği (uzaklaştırma etkisi) değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, bitkisel özütleri suda bekletme süresinin önemli bir fark yaratmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dozlar ve bitki çeşidi, kontrol parsellerine göre önemli farklılıklar göstermiştir. En yüksek uzaklaştırıcı etki, 72 saat suda bekletilen E. tirucalli’nin ve 48 saat suda bekletilen T. vogelii’nin 3:7 ’luk dozlarında sırasıyla 31,3(±1) ve 31(±1) gün olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, 72 saat suda bekletilen E. tirucalli’nin 1:9 ’luk dozu daha düşük (13 gün(±1)) uzaklaştırıcı etkiye sahiptir. Arazi kullanım analizi ise tarım ve yerleşim alanlarının termit biyotoplarının içine kurulduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, termitlerin topraktaki etkileri göz önüne alındığında ise organik maddenin geri dönüşümünde çiftçilerin yardımcısı olarak kullanılması konusunda büyük potansiyelleri bulunmaktadır. Bu nedenle termitlerin korunması açısından çevre dostu olan bitkisel ekstraktların kullanılmasının önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.