Browsing by Author "Tekçe, Hikmet"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Diabetic ketoacidosis following development of de novo diabetes in renal transplant recipient associated with tacrolimus(Elsevier Science, 2004-06) Ersoy, Alparslan; Ersoy, Canan; Tekçe, Hikmet; Yavaşçaoǧlu, İsmet; Dilek, Kamil; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefroloji Bilim Dalı.; 0000-0002-0710-0923; AAH-5054-2021; 35612977100; 6701485882; 16687238400; 6603612497; 56005080200Although drugs used in renal transplant recipients such as steroids, cyclosporine, and particularly, tacrolimus have diabetogenic potential, diabetic ketoacidosis is uncommon. There are few data concerning the long-term follow-up of these patients. Diabetic ketoacidosis occurred in a renal transplant recipient following de novo development associated with tacrolimus.Item Sirozlu hastalarda portal hipertansiyona bağlı gelişen özefagus varis kanamalarının sekonder profilaksisinde kullanılan yöntemlerin etkinliğinin araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2004) Tekçe, Hikmet; Gülten, Macit; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Amaç: Siroz hastalarında portal hipertansiyona bağlı olarak gelişen özefagus varis kanamaları (ÖVK), çok önemli bir mortalite nedenidir. Buna rağmen, varis kanamasının sekonder profilaksisine yönelik, birbirleri ile çelişen sonuçlar mevcuttur. Bu çalışmada primer amacımız, varis kanamalarının tekrarının önlenmesi için kullanılan yöntemlerin gerçekten etkili olup olmadığım araştırmak ve uygulanan farklı tedavi yöntemlerinin klinik başarısını saptamaktır. Sekonder amacımız ise, sağkalım süreleri üzerine etkili olan faktörleri tespit etmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda siroz teşhisi konulmuş ve özefagus varis kanaması geçiren 180 hasta incelendi. Bu hastalar profilaksi almış olanlar ve profilaksi almamışlar olarak iki gruba ayrıldı. Profilaksi başlanmış olan hastalar da kullandıkları tedavi modalitesine göre 7 alt gruba ayrıldı. Bu hastalarda tedavi başarısı olarak sağkalım süreleri, mortalite oranları, profilaksiden sonra kanama rekürrensi ve tedavi ile sağlanan eradikasyon oranları değerlendirildi. Hastaların tedavi başarısını etkileyen faktörler araştırıldı. Klinik olarak değerlendirilen bu gruplar, istatistiksel olarak birbirleriyle kıyaslandı. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 133 tanesine profilaksi başlanmış olup, bu hastaların gastroskopilerindeki varislerin derecesinin artması ile sağkalım sürelerinin kısaldığı belirlendi. Hastaların Child evreleri de sağkalım süreleri ile doğrudan ilişkiliydi ve tedavinin başlangıcında Child derecesi yüksek olarak tespit edilen hastaların yaşam süreleri daha kısaydı. Profilaksi başlanan hastalarda mortalite oranları anlamlı derecede daha düşük, sağkalım süreleri ise belirgin olarak daha uzundu. Yaşam süresi dikkate alındığında; tedavi gruplarında en iyi başarı, beta-bloker + bant ligasyonu tedavisi ile elde edildi. Sonuç: Bizim çalışmamızın sonuçları, ÖVK geçiren hastalarda, sekonder profilaksinin yapılmasının, hastalar üzerinde faydalı ve mutlaka gerekli olduğu şeklinde yorumlandı. Hastaların ÖVK geçirdiği sırada değerlendirilen Child skorunun ve varis derecesinin, prognozu belirleyici bir faktör olduğu kanaatine varıldı. Beta-bloker tedavisi ile alınan iyi ve olumlu sonuçlar, bu grubun profilaksideki etkinliğin ve başarısının bir göstergesi olarak düşünülebilir. Ayrıca beta-blokerlerin bant ligasyonu ile birlikte kullanıldığında elde edilen yüksek klinik başarı, profilakside kullanılan medikal tedavilerin, girişimsel endoskopik yöntemlerle kombine edilmesinin, hastalar için daha yararlı olduğu kanısına varıldı. Sadece mononitrat alan hastaların klinik sonuçları ile hiçbir tedavi başlanmayan hastaların sonuçları arasında fark olmaması, bu ilaçların ancak beta-blokerlerin kontrendike olduğu durumlarda ve eğer mümkünse endoskopik yöntemlerle kombine olarak kullanılması gerektiğim düşündürmektedir.