1982 Cilt 3 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20317
Browse
Browsing by BUU Author "Sezal, İhsan"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Gelişmiş kapitalist ülkelerde şehirleşme:İngiltere ve Amerika örneği(Uludağ Üniversitesi, 1982) Roberts, Bryan; Sezal, İhsan; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİngiltere ve A.B.D. 'lerindeki şehirleşme tecrübesi genellikle daha sonraki şehirleşme şekilleri için takip edilecek bir örnek olarak gösterilir. Öyle ki, bazı araştırmacılar, gelişmekte olan ülkelerin belirli bazı şehir hayatı özelliklerini ele alıp, onları gelişmiş kapitalist ülkelerin ondokuzuncu yüzyıl tecrübeleriyle karşılaştırmak ve mesela, aile hayatı ile göç şekilleri arasında benzerlikler ve farklılıklar bulmaya çalışmaktadırlar. Bu tip araştırmalar şayet, şehirleşmenin farklı çerçevelerde cereyan ettiği ve bizim birbiriyle irtibatlı bir kalkınma süreci ile ilgilendiğimiz akılda tutulursa faydalı olabilir. Bu anlamda gerek İngiltere , gerekse Amerika şehirleşme şekilleri oldukça ilgi çekicidir; çünkü böyle bir inceleme sadece gelişmiş ülkelerle bir mukayese imkanı doğurmakla kalmamakta aynı zamanda sosyal ve siyasi yapıların , iktisadi kalkınmayı nasıl etkilediğini de gösterme imkanı vermektedir.Item Sosyal Darwinizmden günümüz modernleşme teorilerine: Bir tahlil geleneği(Uludağ Üniversitesi, 1982) Mazrui, Ali A.; Sarıbay, Ali Yaşar; Sezal, İhsan; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiSon on yılda siyasal bilimler sahasında görülen en ilginç çalışmaların çoğu modernleşme süreci, kurumlaşma (müesseseleşme) ve sosyo-politik değişme konularında genel planda olmuştur. Esasen modernleşme ve siyasal gelişme , sistem analizi ile birlikte yeni siyasal bilimin en önemli konularından sayılmıştır. Bu makalede, siyasal bilimdeki bu gelişmeci devrim üzerinde durmak istiyoruz. Bunu yaparken takip edeceğimiz ulusları (milletleri) varmış oldukları modernleşme safhasına göre sınıflama fikri sosyal Darwinizm ve ötesine uzanan gelenekle tarihi bağları olan bir fikirdir. Hemen vurgulamak gerekir ki, bu tartışma, yeni siyasal bilimi eleştirme niyetini taşımamaktadır. Çünkü, yeni bir fikir akımının kendisinden önce gelen ve yanlış bile olsa dinamik, canlı teori kurma özelliği olan bir dönemde dayanak araması onun için bir kuvvet kaynağı olabilir. Zaten entelektüel tarihin büyük bir bölümü esasında akım yaratma tarihidir ve her başarılı akım kendinden önce gelenlerin gücünden bir şeyler almıştır. İlk biçimlerinde sosyal Darwinizm güçlü, belki de; kaçınılmaz bir biyolojik taraflılığa sahipti. İnsan toplumlarının evrimindeki farklı aşamalar bazen halklar arasındaki biyolojik farklılıklara atfedilmekteydi. Charles Darwin'in Avrupa'daki ırkçılık üzerindeki tesiri burdan kaynaklanmaktadır ki bunun ideolojik yankıları gerçekten çok uzun vadeli olmuştur.