Uludağ Arıcılık Dergisi / Uludağ Bee Journal
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5061
Browse
Browsing by BUU Author "Borum, A. Ebru"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Güney Marmara bölgesin’de bal arılarının chalkbrood (Ascosphaera apis) infeksiyonunda predispozisyon faktörleri(Uludağ Üniversitesi, 2010) Borum, A. Ebru; Ülgen, Mihriban; Uludağ Üniversitesi/Keles Melek Yüksekokulu.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışma ile Bursa ve çevresindeki arıcılık işletmelerinde görülen mantar enfeksiyonlarının yaygınlığının ve etkili mantar türlerinin belirlenmesi ile birlikte bu enfeksiyonlarda önem taşıyan predispozisyon faktörlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Toplam 6 istasyonda 84 kovan incelenmiş, 84 kovanın 20’sinde (%23.8) klinik olarak mantar infeksiyonu semptomları gözlenmiştir. Kireç hastalığı bulguları gösteren 20 kovandan larva ve işçi arı örnekleri alınarak klinik olarak mantar infeksiyonu şüpheli 20 kovandan alınan her iki tür materyalin (larva ve işçi arı) tümünden (%100) her iki izolasyon yöntemi ile kireç hastalığı’nın etkeni A. apis izole edildmiştir. Ayrıca 20 kovanın dört (%20)’üne ait işçi arı örneklerinden aynı zamanda Penicillium spp. izole edilmiştir. Đzolasyon çalışmaları sonucunda taş hastalığı nedeni olan mantar türlerine rastlanmamış olup yapılan ölçümler sonucu izolatlar Ascosphaera apis (A.apis) olarak identifiye edilmiştir. Örneklerin alındığı bölgelerde ve işletmelerde mantar infeksiyonunun oluşmasında etkili olabilecek predispozisyon faktörlerinin varlığı belirlenerek iki aylık aralıklarla iki yıl boyunca kovanlardan etken üremesi olup olmadığını incelemek için örnekler alınmıştır. Mantar infeksiyon bulguları olan ve A. apis izolasyonu yapılan 20 kovanın 19’unda (%95) Varroa enfestasyonu, 17 kovanda (%85) ise koruma amaçlı antibiyotik (Apimisin-Eritromisin) kullanıldığı saptanmıştır. Yapılan Ki-Kare testine göre kireç hastalığı infeksiyonu bulunan kovanlarda Varroa enfestasyonu tek olarak diğer predispozisyon faktörlerine göre istatistiksel olarak daha önemli bulunmuştur (p<0.05). Varroa enfestasyonu, eski petek kullanımı ve antibiyotik uygulaması gibi predispozisyon faktörlerinin aynı anda bulunduğu kireç hastalığı infeksiyonlu kovanlar ile diğer kovanlar arasındaki fark da istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05).Item Yeni bir teknik: Bal arısı kovanlarında nano-gümüş kaplamanın bazı mikroorganizmalara karşı etkinliği(Uludağ Üniversitesi, 2012) Güneş, M. Ertan; Borum, A. Ebru; Özakın, Cüneyt; Girişgin, A. Onur; Aydın, Levent; Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu.; Uludağ Üniversitesi Keles Meslek Yüksek Okulu.; Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi.Bu çalışmada 100 ppm nano-gümüş solüsyonun laboratuar koşullarında (in vitro) Escherichia coli, Staphylococcus aureus, Salmonella typhimurium, Enterecoccus faecalis, Bacillus cereus, Candida albicans ve Aspergillus niger üzerindeki antibakteriyel ve antifungal etkinliği belirlenmiş ve 100 ppm gümüş solüsyonunun mikroorganizmaları 2-10 dakikalık süreler içinde inhibe ettiği saptanmıştır. Kovan çalışmasında (in vivo) ise yavru çürüklüğü açısından önemli görülen Enterococcus faecalis, Bacillus subtilis, Escherichia coli, Corynebacterium jeikum ve kireç hastalığı etkeni Ascosphaera apis gibi mikroorganizmalar ile kontamine edilmiş, normal kovanlar ile iç yüzeyi tamamen (10 nanogram-50ppm) nano gümüş ile kaplanmış (emprenye) kovanlarda enfeksiyon kaynağı mikroorganizmaların üremeleri takip edilmiştir. In vivo çalışmada çevre, toprak ve su kökenli adi yavru çürüklüğü etkenleri tekli, ikili ve çoklu verilerek gümüşlü ve normal kovanlarda etkinlikleri belirlenmiştir. Tekli ve çoklu kontaminasyonlar sonucu nano-gümüş kaplı kovanlarda verilen mikroorganizmaların hiçbiri ürememiş, yapılan aylık kontrollerde ise kovanlarda arıların sayısının azalmadığı, hastalık belirtilerinin oluşmadığı ve yavru sayısının azalmadığı tespit edilmiştir. Bazı nano-gümüş kaplı kovanlarda, 5.gün sekonder bakteri üremeleri olmasına rağmen 1, 2 ve 3.ay kontrollerinde hiçbir sekonder mikroorganizma saptanmamıştır. Normal kovanlarda ise verilen bakterilerin ve çok sayıda sekonder bakterinin ürediği tespit edilmiştir Ayrıca kontrol kovanlarında arıların sayısının azalması, hastalık belirtilerinin oluşması, peteklerde bulmaca manzarası, koku ve adi yavru çürüklüğü belirtileri tespit edilmiştir. 1, 2, ve 3. ay kontrollerinde de aynı ya da farklı sekonder etkenler izole edilmiştir. Gümüşlü kovanlardan ve kontrol kovanlarından hasat edilen bal ve peteklerde gümüş kalıntı düzeyinin katkı kalıntı açısından normal sınırlarda olduğu saptanmış ve insan sağlığı yönünden herhangi bir risk taşımadığı saptanmıştır.