2019 Cilt 38 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18048
Browse
Browsing by Department "Sosyal Bilimler Enstitüsü"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item İmalat sektöründe faaliyette bulunan KOBİ’leri yeşil tedarik zinciri uygulamalarına iten nedenler üzerine Bursa ilinde bir araştırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Kasap, Gülay; Ufuk, Müge; Sosyal Bilimler Enstitüsü; İşletme BölümüBu çalışmanın amacı Bursa İlinde imalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’leri yeşil tedarik zinciri uygulamalarına iten nedenleri incelemek ve bu nedenlerin işletmelere ait özellikler ile (ISO 14001 belgesine sahip olmak ve ihracat yapıyor olmak) olan ilişkilerini ortaya koymaktır. Veriler 103 işletmeden kolayda örnekleme yöntemiyle toplanmıştır ve SPSS 21 programıyla analiz edilmiştir. Yapılan analizlerin sonucunda, KOBİ’leri yeşil tedarik zinciri uygulamalarına iten nedenler üç faktör altında birleşmiştir. Bu faktörler organizasyon dışından kaynaklanan diğer dış itici güçler, finansal itici güçler ve müşterilere dayalı itici güçlerdir. İşletmelere ait özelliklerden ISO 14001 belgesine sahip olmak ve ihracat yapıyor olmak ile bu üç faktör arasında t testi analizi yapılarak, aralarındaki ilişkiler ortaya konulmuştur. Yapılan t testi analizi sonuçlarına göre, işletmelerin ISO 14001 belgesine sahip olmalarıyla, tanımlanan üç itici güç arasında bir ilişki olduğu bulunmuştur. İşletmelere ait diğer özellik olan işletmelerin ihracat yapmalarıyla müşterilerden kaynaklanan itici güçler arasında bir ilişki olduğu bulunurken; diğer dış itici güçler ve finansal itici güçler arasında bir ilişki olmadığı bulunmuştur. Bu çalışmanın sonuçları KOBİ’lerin yeşil tedarik zinciri uygulamalarını neden benimsediklerine dayalı bir görüş sağlamaktadır.Item Makedonya isim sorununun bölge ve dünya politikasına etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Arpalıer, Seçkin; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Uluslararası İlişkiler Ana Bilim DalıBalkanların merkezinde bulunan Makedonya tarihte birçok millete ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bundan dolayı komşuları Makedonya Bölgesi hakkında çeşitli iddialarda bulunmaktadır. Makedonya Cumhuriyeti’nin eski Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesinden itibaren geçen 27 yılda komşularıyla farklı düzeylerde sürekli sorunlar yaşadığı görülmektedir. Bu sorunlar arasında temeli tarihsel iddialara dayandırılan Yunanistan ile Makedonya arasındaki isim sorunu ön plana çıkmaktadır. Sorun bağlamında Yunanistan, Makedonya’nın Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Örgütü (NATO) üyelik süreçlerini engelleyen bir dış politika izlemiştir. Batı dünyası ise bu sorununun Makedonya’yı ABD ve AB’den uzaklaştırıp Çin, Rusya ve Türkiye gibi aktörlere yakınlaştırmasından endişe duymaktadır. Bu yüzden 2018 yılı ABD ve AB öncülüğünde Prespa Anlaşması bağlamında Yunanistan ve Makedonya açısından müzakere ve anlaşma yılı olmuştur. Çalışmada isim sorununun tarihsel kökeninden yola çıkarak bu sorunun günümüzde bölgesel ve küresel politikaya ne denli etki ettiği analiz edilmektedir.Item Stratejik ittifaklara kaynak temelli bir bakış(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Altın, Nagihan; Sosyal Bilimler Enstitüsü; İşletme Ana Bilim DalıSon yıllarda tüm dünyada örgütler arası ittifaklar dalgasına şahit olunmaktadır. Örgütler küresel pazarda etkin bir şekilde rekabet ederken hızla değişen çevreyle de uğraşmak zorunda kaldıklarından, artan sayıda şirket içi ortaklığa tanık olunmaktadır. Ortaya çıkan bu ilişki uzun yıllar araştırmalara neden olmakla birlikte hem akademisyenler hem de yöneticiler tarafından ‘’Örgütler niçin ittifak kurar?’’ ve ‘’İttifaklar niçin stratejik öneme sahiptir?’’ ve ‘’Bazı örgütler stratejik ittifak kurarken niçin bazıları kurmaz?’’ gibi çeşitli sorular ilgi çekmektedir. Geleneksel teorik cevap, işlem maliyeti perspektifi tarafından açıklanmaya çalışılmıştır. Bu teori, söz konusu işbirliğinin motivasyonu olarak işlem maliyet verimliliğini vurgular. İşlem özellikleri, statik verimlilik ve rutin durumlara odaklanırken, pek çok örgütü ittifak oluşumuna iten stratejik faktörleri yakalayamamaktadır. Dolayısıyla işlem maliyetini en aza indirmenin mantığının aksine, öğrenme, meşruiyet ve hızlı pazara giriş gibi ittifakların stratejik avantajlarının çoğunu göz ardı etmektedir. Bu makalede amaç stratejik ittifak tanımını ve oluşumunu açıklarken, örgüt düzeyinde motivasyon farklılıklarını genel olarak ele aldıktan sonra kaynak temelli perspektifle hangi yönlerin önemli olduğunu, stratejik ittifakların oluşumunu neyin teşvik ettiğini, stratejik ittifakların oluşumu ve varoluşunun başarısını hangi faktörlerin etkilediği gibi sorulara cevaplar aramaktır. Bu çalışmada örgüt kaynaklarının stratejik ittifaklar içindeki rolünü inceleyerek, kaynak temelli bakış açısıyla stratejik ittifakın dört ana yönünü, gerekçe, oluşum, yapısal tercihler ve performansı, kapsayan bir teori sunmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda stratejik ve sosyal sonuçlarını anlamak için uygulanabilir ittifak oluşumuna dair daha geniş bir bakış açısı sunulmaktadır. Kaynak temelli bakış, ittifaklar için gerekçenin, bir araya toplanan örgüt kaynaklarının değer yaratma potansiyeli olduğunu göstermektedir. Kusurlu hareketlilik, taklit edilebilirlik ve ikame edilebilirlik gibi bazı kaynak özelliklerinin, değer yaratma vaadi verdiğini ve böylece ittifak oluşumunu kolaylaştırdığını vurgulanmaktadır. Örgütlerin kaynak profillerinin yapısal tercihlerini iki ana ittifak kategorisi, sermaye ittifakları ve sermayeye dayalı olmayan ittifaklar, açısından nasıl belirleyeceği tartışılmaktadır. Son olarak da örgütün kaynaklarını kullanabilme yeteneğinin ve inovasyonun ittifak performansına etki edebileceği tartışılmaktadır.Item Toplumsal cinsiyete dayalı ekonomik ayrımcılık(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Giray, Filiz; Aydın, Ezgi; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Maliye BölümüToplumda ve çalışma hayatında kadının maruz kaldığı ayrımcılık söz konusu olabilmektedir. Bu durumla mücadele edebilmek için ulusal ve uluslararası kuruluşlar aracılığı ile siyasi, ekonomik ve toplumsal zeminlerde ayrımcılığı azaltacak veya engelleyecek düşüncelerin üretilmesi, politikaların somut olarak uygulanması çağdaş ve gelişmiş bir toplum olmanın gereği olarak bir zorunluluk olmaktadır. Bu çalışmanın konusunu, erkek çalışanlar ile eğitim düzeyleri eşit olmasına ve aynı nitelikte iş yapmalarına rağmen kadın çalışanların daha düşük ücretler almaları yani ücret eşitsizliği olarak ifade edilen ekonomik ayrımcılık oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Türkiye’de kazanç yapısı araştırmaları ve Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verileri doğrultusunda toplumdaki cinsiyete dayalı ayrımcılık hallerini, kadın ve erkek çalışanlar arasındaki ekonomik ayrımcılık durumunu ücret eşitsizliği, az gelir elde etme, sektörler itibariyle kadın-erkek çalışma oranı gibi göstergelerle Türkiye açısından analiz etmektir.