2014 Cilt 33 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/17736
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Item Avrupa Birliği’nde siyasi faaliyetlerin kamu kaynaklarından desteklenmesine ilişkin düzenlemeler(Uludağ Üniversitesi, 2014) Gül, Hüseyin; Arısoy, AlperAvrupa Birliği’nde (AB) siyasi faaliyetlerin ulusal düzeyden uluslarüstü düzeye taşınması ve Birlik düzeyinde yeniden kurgulanarak sağlıklı bir biçimde yürütülmesi, Birliğin demokratik meşruiyeti ve siyasal bütünleşmenin geleceği bakımından hayati öneme sahiptir. Avrupa “kamusal alanının” inşası olarak adlandırılabilecek bu dönüşümde, Avrupa düzeyinde yeniden yapılanan siyasi partiler (Avrupa partileri) ve bunlara bağlı vakıf vb. kuruluşlar kritik bir yere sahiptirler. Bu çalışma, söz konusu parti ve kuruluşların faaliyetlerinin kamu kaynaklarından nasıl karşılandığına ilişkin olarak bilhassa son on yılda ortaya çıkan ve uygulamaya bağlı olarak değişen düzenlemeler hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Böylelikle sürecin devamı hakkında da bir fikir oluşması beklenebilir. Bu amaçla, öncelikle AB’de siyasi faaliyetlerin uluslarüstü düzeyde koordinasyonunda temel aktör konumundaki “Avrupa siyasi partileri” hakkında bilgi verilecek, daha sonra siyasi faaliyetlerin mali olarak desteklenmesi konusu, ilgili tüzükler ve uygulamaya ilişkin düzenlemeler çerçevesinde ele alınacaktır.Item Avrupa Birliğinde parasal süreç ve euro krizi(Uludağ Üniversitesi, 2014) Erdem, Ekrem; Ulucak, RecepTüm dünyada günümüze kadar oluşturulan bütünleşmeler içerisinde en ileri düzeyde sosyal, kültürel ve ekonomik alanda bölgesel bir bütünleşme örneği olan Avrupa Birliği bu bütünleşmeyi daha da ileri düzeye taşımak için bugün 17 ülkenin katıldığı bir parasal birlik oluşturarak iktisadi çıkarlarını maksimum seviyeye taşımayı amaçlamıştır. Bu sistemin çalışması için de Birliğin para politikasını yürütecek olan Avrupa Merkez Bankası gibi kurumsal bir altyapı tesis edilmiş ve ortak para Euro’yu kullanan ülkelerin para politikası ve uygulamaları bu kuruma devredilmiştir. Ancak sistemin aksaklıkları 2008 Küresel Kriziyle birlikte daha da gün yüzüne çıkmış ve Euro’nun akıbeti sorgulanır hale gelmiştir. Euro Bölgesi için üye ülkelerin ekonomik olarak heterojen bir yapı göstermesi Euro Bölgesinin optimal olmadığı yönünde iddiaları desteklemektedir. Bunun için atılması gereken en önemli adımlardan birisinin mali federalizm olduğu iddia edilmektedir. Ancak bu durumda bile heterojen yapının gerekli kriterleri yerine getirmede problem yaşayacağı açıktır. Bunun yerine Parasal Birliğin geleceği açısından Ekonomik olarak sağlam bir yapıya sahip olan ülkelerle yola devam etmek yani sepetteki çürük elmaları sepetin dışına çıkarmak daha doğru bir adım olabilir.Item BIST’de hisse senedi getirilerini etkileyen faktörlerin belirlenmesi: Statik ve dinamik panel veri analizi(Uludağ Üniversitesi, 2014) Karcıoğlu, Reşat; Özer, AliBIST imalat sektöründeki çalışma döneminde devamlılığını sağlayan ve bilgilerine ulaşılabilen 113 firmanın hisse senedi getirilerini etkileyen firma içi ve firma dışı faktörleri 2002:Q1-2011:Q3 dönemleri için araştıran bu çalışmada panel veri analizi kullanılmıştır. Statik ve dinamik panel veri analizi sonuçlarına göre; hisse senedi getirileriyle Asit Test Oranı, Beta, Büyüklük, Brüt Kâr Marjı, Cari Oran, Ekonomik Katma Değer, Entelektüel Katma Değer Katsayısı, Kazanç/Fiyat, Nakit Akımları, Borç/Özsermaye, Uluslararasılaşma, Döviz Kuru, Faiz Oranı ve Para Arzı değişkenleri arasında anlamlı ilişkiler elde edilirken; Aktif Getiri Oranı, En Büyük Ortağın Payı, Halka Açıklık, Hisse Başı Kar Payı, Tobin Q, Yönetici Sahipliği, Altın Fiyatları, Dış Ticaret Dengesi, Sanayi Üretim Endeksi ve Yabancı Portföy Yatırımları değişkenleriyle hisse senedi getirileri arasında anlamlı ilişkiler bulunamamıştır.Item Eğitim kalitesinin kalkınma üzerindeki etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2014) Güven, TunaEğitim kalitesini doğrudan gösteren bir veri bulunmamaktadır. Bundan, ötürü eğitim kalitesini temsilen araştırma geliştirme (Ar-ge) harcamaları kullanılmıştır. Çünkü Ar-ge çalışmaları ancak gerekli kalitede eğitim almış bireyler tarafından gerçekleştirildiğinde kalkınma etkisi yaratmaktadır. Bu çalışmada önce GSMH ile eğitim göstergeleri (ilköğretime, liseye ve üniversiteye kayıtlı öğrenci sayısı, meslek eğitimi görenlerin sayısı) arasındaki ilişki tespit edilmiştir. Ardından analize kontrol değişkeni olarak (Ar-ge) harcamaları dâhil edilmiş ve değişim gözlenmiştir. 1990-2012 yılları arasındaki reel GSMH, reel kişi başı GSMH, ilköğretime, liseye ve üniversiteye kayıtlı öğrenci sayısı, meslek eğitimi görenlerin sayısı verilerinin logaritmik değerleri kullanılmıştır. VECM, etki-tepki analizi ve varyans ayrıştırması yapılmıştır. Modele eklendiğinde Ar-ge harcamalarının GSMH artışında etkili olduğu, ilköğretim ve liseye kayıtlı öğrenci sayısı değişkeninin etkisinin arttığı, meslek eğitim ve üniversiteye kayıtlı öğrenci sayısı değişkenlerinin etkisinin azaldığı gözlenmiştir. İlkokula kayıtlı öğrenci sayısı değişkeninin GSMH üstündeki etkisinin azaldığı gözlenmiştir.Item İşletmelerde performans ölçme ve değerlendirme aracı olarak dengeli sonuç kartı (BALANCED SCORECARD): Kahramanmaraş’ta örnek bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2014) Hatunoğlu, Zeynep; Kaba, Mehmet; Kıllı, MustafaDengeli sonuç kartı (balanced scorecard) organizasyonun vizyon ve stratejisini açıklayan ve bunları faaliyetlere dönüştüren yönetim sistemi için bir çerçeve oluşturmaktadır. Dengeli sonuç kartı (DSK), finansal ve finansal olmayan performans ölçütlerini kapsamlı bir şekilde kullanmakta ve işletmelerin strateji odaklı hale gelmesi sağlanmaktadır. DSK, bir şirketin performansını; finans, müşteri boyutu, şirket içi yöntemler boyutu, öğrenme ve gelişme boyutu ve finansal boyut olmak üzere 4 grup gösterge ile ölçmektedir. Bu dört boyut firmaların performanslarını geliştirmek, kontrol etmek ve gelişme için neler yapmaları gerektiğini göstermek konusunda önemli stratejik bilgiler sağlar. Bu çalışmada ilk olarak performans yönetimi ve performans ölçümü kavramları hakkında bilgi verilmiş, ardından modern performans ölçme ve değerleme yöntemlerinden biri olan dengeli sonuç kartı yöntemi açıklanmış ve KOBİ niteliğindeki bir işletmede olay çalışması şeklinde uygulamasına yer verilmiştir. Çalışma sonunda dengeli sonuç kartı yönteminin, kendi performanslarını izlemek ve stratejilerine yön vermek isteyen firmalara yol göstermede önemli bir yönetim aracı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Kobi’lerin rekabet gücünü artırmada Ar-Ge faaliyetleri: Bursa analizi(Uludağ Üniversitesi, 2014) Çınar, Mehmet; Güzel, Simla; Giray, Filiz; Yüce, Mehmet; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Maliye Bölümü.Günümüzde girişimcilerin rekabetini artırmak, ülkeler için makroekonomik politikaları etkileyen önemli bir konudur. Hemen hemen tüm ülkelerde önemli bir yere sahip olan Kobi’ler için ise çok daha önem arz etmektedir. Araştırma – Geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri, hem makro hem mikro düzeyde, verimlilik artışı ve rekabetin temel gücü olarak tanımlanmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı işletmelerin rekabet gücünü artırmada temel araçlardan biri olan Ar-Ge faaliyetlerinin Kobi’lerdeki gelişimini Türkiye örneği olarak Bursa ampirik çalışması ile belirlemektir. Bursa’daki Kobi’lere 52 sorudan oluşan bir anket formu uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar genel olarak incelendiğinde firmaların satış, kar ve yatırımlarında meydana gelen artışlar, firmalar üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır. Bunu gerçekleştirmenin yolu da Ar-Ge faaliyetlerinden geçmektedir. Diğer bir ifade ile firmalar Ar-Ge faaliyetlerinin kendilerine rekabet üstünlüğü sağlayacağını düşünmektedirler.Item Türkiye’de döviz kurunun enflasyon üzerine geçiş etkisinin ekonometrik analizi: 1987–2011(Uludağ Üniversitesi, 2014) Altıntaş, HalilBu çalışma, Türkiye’de 1987-2011 dönemi üç aylık verileriyle döviz kurunun enflasyon üzerindeki geçiş etkisini tahmin etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada Goldberg ve Knetter (1996), Goldberg ve Campa (2002) ve Ghosh ve Rajan (2007) tarafından kullanılan modeller esas alınmıştır. ARDL sınır testi tahmini sonucunda F-istatistiği değerinin üç model için Pesaran vd. (2001)’den alınan üst kritik değeri aştığı görülmüş ve böylece üç modelde dört değişken arasında eşbütünleşme ilişkisinin var olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ardından ARDL modeli tahmini sonucunda uzun dönemde döviz kurunun yurtiçi tüketici fiyat elastikiyetinin sırasıyla 0.91, 0.85 ve 0.72 olduğu görülmüş ve katsayılar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Türkiye’de uzun dönemde döviz kurundaki yüzde 1’lik artışın TÜFE cinsinden yurtiçi fiyatlarda yüzde 0.72 ve yüzde 0.91 oranı arasında artışa yol açtığı ve böylece döviz kurunun enflasyon üzerinde geçiş etkisinin anlamlı fakat 1’den küçük olduğu sonucuna varılmıştır.