2019 Cilt 12 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/5057
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Item Aydınlanmadan modern zamanlara: Gelişim kültü ve resim sanatındaki yansımaları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-29) Bayer, Zehra Canan18. yüzyılda Aydınlanma ile birlikte söz konusu olmaya başlayan aklın üstünlüğü, bilim, deney ve bilginin önemi, Avrupa'da dönüşümlerin yaşanmasında etkili olur. Çağın en mühim gelişmelerinden biri olan Sanayi Devrimi, ona eklemlenen Endüstrileşme ve Makineleşme, kentlerin çehresini ve yaşam koşullarını/biçimlerini değiştirirken bu vesileyle modern ve çağdaş bir toplum yapısının oluşması yönünde de temeller atılır. Modern ve çağdaş olma yolunda hız kazandıran gelişmeler, bazı sanatçıların üzerinde farkındalık oluşturarak çağdaş konulara sıcak bakmalarına sebep olur. Gelişimin tanıkları olan bu sanatçılardan bazıları, çağa damgasını vuran gelişmeleri resim planına aktarırken, bazıları da sömürgeleşme emellerinin soluğunu hissettirdiği farklı coğrafyaları tuvallerine yansıtırlar. Çağdaş yaşamın yabancılaşma ve yalnızlık gibi insan psikolojisi üzerindeki sarsıcı etkileri de zaman zaman Avrupalı ressamların resmettiği konular arasında yer alır. Gelişimin varacağı noktaya kaygıyla bakan sanatçılar, bir süre sonra Avrupa'dan uzaklaşarak diğer medeniyetleri/kültürleri tanımaya yönelir ve bu sanatçılar, modernleşmenin üzerlerinde yarattığı baskıdan kaçarak "primitif" kültürlere sıcak bakmaya, endüstrileşmenin ve modern yaşamın kuşattığı çağdaş dünyalarında eksik olan "saf enerjinin" kaynağına ulaşmaya koyulurlar. Gelişimin varacağı noktaya kaygıyla bakan, bununla yüzleşen sanatçılar ise "gelişim kültünün" geri tepen bir silaha dönüşmesine, kitlelerin yıkımına sebep olmasına şahitlik ederler ve sanatlarına yansıyan da saf korkunun kol gezdiği vahşet ve kâbuslar olur.Item Çalışan memnuniyetinde yöneticinin rolü: Bursa ilinde yapısal eşitlik modeli uygulaması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-30) Aksan, Adem; Oğuzlar, Ayşe; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Ekonometri Bölümü; 0000-0003-0545-4143; 0000-0003-3228-9366Dijital dönüşümün hızla devam ettiği bu dönemde, bireylerinde beklenti ve ihtiyaçları da çok hızlı bir şekilde değişmektedir. İşletmeler için hızla değişen müşteri ve beklentileri, çalışanlar içinde geçerlidir. Müşteri memnuniyetinin sağlanması için işletmeler çalışan memnuniyetini göz ardı etmemelidir. Çalışanlar, işletmelerin stratejik amaç ve hedeflere ulaşabilmesinde önemli bir faktördür. Bu çalışmanın temel amacı çalışan memnuniyetinde yöneticinin etkili bir unsur olup olmadığının incelenmesidir. Çalışmada kullanılan model, çalışan memnuniyetine yönelik literatür taraması ve araştırmanın yapıldığı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonucunda şirkete has dinamikler göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Model test etmek için Yapısal Eşitlik Modeli uygulanmıştır. Çalışma Türkiye genelinde hizmet veren bir kargo şirketinin Bursa ilinde görev yapan saha çalışanları ile yüz yüze anket yöntemiyle yapılmıştır. Hazırlanan model AMOS paket programıyla anket verileri analiz edilmiş ve model için oluşturulan hipotez tez edilmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda yönetici faktörü ve yönetici özellikleri arasında yer alan liderlik faktörünün çalışan memnuniyetinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu görülmüştür.Item İznik/Nikaia Koimesis Tes Theotokos Kilisesi mozaikleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-20) Güngördü, Sedat; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Arkeoloji Tezli Yüksek Lisans Programı; 0000-0003- 3538-9442Bu makalenin konusunu Bursa ilinin İznik ilçesinde bulunan ve MS 8. yüzyıla tarihlenen Koimesis Tes Theotokos Kilisesi’ne ait duvar ve tavan mozaikleri oluşturmaktadır. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında yapılan araştırmalar yapının erken dönemlerinden itibaren mozaiklerle süslenmiş olduğunu göstermektedir. Bizans ve Hristiyanlık tarihi açısından öneme sahip olan Kilisenin mozaikleri, Oskar Wulff ve Theodor Schmit tarafından yapılan çalışmalar ile belgelenerek bu alandaki araştırmalara önemli bir kaynak olmuştur. İkonoklast Dönemler ve depremlerle birçok kez değiştirilen ya da orijinal hali ile yenilenen bu mozaikler Kilise’nin apsis yarım kubbesinde, bema kemerinde, orta nefin doğu pandantiflerinde ve narteks bölümünde yer almaktadır. Özellikle yapının ana apsis ve bema bölümlerinde bulunan mozaikler, Kilisenin ilk inşa dönemleri hakkında önemli bilgiler vermektedir.Item Kaynak Bağımlılığı Kuramı çerçevesinde bağımlılık kavramına ilişkin bir araştırma: Türkiye otomotiv sektöründe faaliyet gösteren ana firma-tedarikçiler arasındaki satın alma süreçleri üzerine nitel bir analiz(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-17) Öztürk, Oğuzhan; Dil, Esra; Özer, MeryemBu çalışmacının amacı, Kaynak Bağımlılığı Kuramı (KBK) çerçevesinde bağımlılık ilişkisi geliştiren örgütlerde bağımlılığın i- nasıl oluştuğu ve iiişlediğini ortaya koymaktır. Temel nitel araştırma yönteminin benimsendiği böylesi bir araştırmada, Türkiye’de otomotiv endüstrisinde faaliyet gösteren ana/alıcı ve tedarikçi firmalara odaklanılmıştır. Veriler, bağımlılık ilişkisinin tarafları olan, 8 ana firma ve 10 tedarikçi firma yetkilisi ile yapılan tam yapılandırılmış mülakatlar sonucu elde edilmiştir. Verilerin analizi iki aşamada sunulmuştur. Araştırma sorusunun birinci kısmı olan “bağımlılık ilişkisinin nasıl oluştuğuna” yönelik verilerin analizi için başlangıç tema ve kodların belirlenmesinde KBK’nın bağımlılık çerçevesi (literatür) yönlendirici olduğu için tümdengelimsel bir yaklaşım benimsenmiştir. Araştırma sorusunun ikinci kısmı olan “bağımlılık ilişkisinin nasıl işlediğine” yönelik olarak KBK herhangi bir açıklama alanına sahip olmadığından verilerin analizinde tümevarımsal bir yaklaşım benimsenmiş ve bu aşamadaki tema ve kodlar doğrudan verilerden hareketle ortaya çıkmıştır. Bu nedenle araştırma sonuçlarının KBK literatürüne en önemli katkılarından birisi bağımlılığın tanımlanmasında yeni bir boyut olarak “bağımlılık ilişkisinin nasıl işlediğine” yönelik ortaya konan çerçevedir. Bağımlılığın oluşum koşullarına ilişkin araştırma bulguları, bağımlılık ilişkisinin tarafları arasındaki asimetrik ilişkiyi mevcut literatürle örtüşen şekilde ortaya koymaktadır. Araştırılan ana firmalar için ‘kaynağın önemi’ ve ‘alternatiflerin belirlenmesi’, tedarikçi firma içinse ‘alıcının önemi’ ve ‘ana firmanın ikame edilebilirliği’ önemlidir. Bulgulara göre, ana firmalar bu ilişkinin güçlü tarafını temsil etmektedir, ancak her iki taraf için de niteliksel unsurlar, niceliksel olanlardan önemlidir. Bağımlılığın nasıl işlediğine ilişkin bulgular ise, KBK ile stratejik yönetim alanlarında kesişen yeni çalışmaları gerekli kılacak imalar barındırmaktadır. Firmalar için pazarlık gücü bağımlılık ilişkisinde merkezi öneme sahiptir.Item Leadership without hierarchy and authority: Lateral leadership(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-30) Koçak, R. DilekConventional leadership styles require hierarchical processes primarily characterized by the exertion of power. However, recent studies have indicated that lateral leadership, which substitutes a subordinating approach with insight, collaboration, coordination, and creativity with all stakeholders and especially with employees, can also achieve organizational goals. In this article, lateral leadership and thought system is discussed. Based on lateral thinking, it seeks contributions from all employees to make business more effective through creativity, innovation, and collaborative methods to meet the challenge of a globalized world. The basic mechanisms of lateral leadership are creating common understandings, changing power games, creating an atmosphere of trust, and eliminating hierarchical authority. In this context, the main findings of this article prepared within the framework of narrative review methodology; lateral leadership is a fairly new approach that is suited to changing working environments, leadership characteristics, organizational structures, and followers’ qualifications. This leadership style is most appropriate for group studies, ad hoc meetings, or lateral-networking structures in organizations in which conventional leadership is ineffective or dysfunctional.Item The new rront in global insecurity: Cyberspace(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-20) Çelik, Soner; Gürkaynak, MuharremThe term of security, has been consistently discussed as a case of human beings until today. Especially with the formation of nation-state structures, the concept of security has undergone a constant change.At the same time, the issue of security is one of the main factors determining the international relations. Especially in the post-Cold War period, the concept of "threat" became more important than the concept of the enemy.In today's popular issues, cybersecurity carries the cyber-space beyond the perceptions of the individual and the security of the state and poses an uncertainty and instability in the global security environment.For this purpose, the scope of the study is limited as cyber threats, which are one of the types of threats towards the new security concept.In this study, the effects of the developments and events in the field of cyber-space on the national and international security problems are explained.In this context, in the face of cyber threatening areas and types of cyberspace, it is argued that all kinds of security measures, co-operation and coordination mechanisms that can be taken by the actors in national and international / supranational analysis level can be used.Item Spor ayakkabısı sektöründe marka bağlılığı ve öncülleri: Karşılaştırmalı bir araştırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-14) Taşkın, Çağatan; Sürmeli, Ezgi; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme Bölümü; 0000-0002-0655-5061; 0000-0003-1740- 8945Spor ayakkabısı sektöründe markalar arası yoğun bir rekabet yaşanmaktadır. Özellikle genç kuşaktan oluşan pazarın hâkimi olmak isteyen köklü ve yeni markalar rekabet etmektedir. Adidas ve Nike gibi köklü markaların oluşturduğu pazara daha sonradan yeni markalar girmiştir. Bunlar arasında en fazla tercih edilen marka New Balance markasıdır. Dolayısıyla bütün markalar için rekabetçi avantaj elde ederek gerek payını koruma gerekse de arttırma temel amaçtır. Bu çalışmanın amacı Adidas, Nike ve New Balance spor ayakkabı markalarını tercih eden tüketicilerin, marka bağlılığı öncülleri arasındaki ilişkileri tespit etmek ve elde edilen sonuçlara göre spor ayakkabısı sektöründe faaliyet gösteren işletmelere strateji önerilerinde bulunmaktır. Araştırmanın evrenini, Bursa il merkezinde ikamet eden ve spor ayakkabısı kullanan nihai tüketiciler oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri 2018 yılı Mart ile Eylül ayları arasında toplanmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Analize uygun toplam 377 adet anket verisi elde edilmiştir. Araştırmanın ölçeği Karjaluoto vd. (2016), Ünal ve Aydın (2013) ve Taşkın (2014) çalışmalarından uyarlanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; New Balance markasının tüketicide yarattığı imaj ve güvenin, diğer markalara göre tüketici marka sevgisi daha fazla etkilediği belirlenmiştir. Ağızdan ağıza iletişim ve marka sevgisinin marka bağlılığına etkileri marka tercihleri bazında incelendiğinde; ağızdan ağıza iletişim ve marka sevgisinin New Balance markası için marka bağlılığını diğer markalara göre daha fazla etkilediği bulunmuştur.Item Suriye krizinde aktörler, uyuşmayan talepler ve çatışan çözümler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-09) Çağlar, M. Turan; Aksu, FuatMart 2011’de barışçıl gösterilerle yerelde başlayan Suriye krizi, kısa zaman içerisinde ülke genelinde önce karşılıklı çatışmalara, sonra iç savaşa dönüşmüştür. Yerelde başlayan krizin tırmanması ve ülke geneline yayılmasıyla birlikte Suriye dışındaki birçok aktör, Suriye krizine müdahil olmuş ve kriz, bölgesel ve uluslararası düzlemin önemli bir sorunu haline gelmiştir. Sekiz yıldır çözülemeyen Suriye krizine çok sayıda ve farklı tipte aktör, farklı amaç ve taleplerle müdahil olurken aktörlerin uyuşmayan talepleri ve çatışan çözümleri, Suriye krizinin sonlanmasını engellemiştir. Suriye yerelinde kabaca Suriye yönetimi ve Suriyeli muhalif gruplar arasında başlayan yerel krize, kısa zamanda ulusal düzlemde silahlı devlet dışı aktörler ve devletler taraf olmuştur. Bölgesel ve uluslararası düzlemde Suriye krizine yeni devletler ve devlet dışı aktörler müdahil olurken uluslararası örgütler de kriz açısından ön plana çıkmıştır. Ayrıca krizin dönüşümüyle birlikte Suriye krizi farklı aktörler için farklı anlamlara gelmeye başlamıştır. Suriye krizindeki birçok aktör için krizin başında temel konu, Suriye içindeki çatışmalarken zamanla silahlı devlet dışı aktörlerin artan faaliyetleri, kimyasal silah kullanımı ve uluslararası terörizm gibi krizle ilintili çok sayıda sorun, aktörlerin talep ve çözümlerini etkilemiştir. Çok sayıda ve farklı tipteki aktörün Suriye krizi ve ilintili konularla ilgili talep ve hedefleri birbirleriyle çatışırken tarafların önlem ve yöntemleri krizin çözümünü zorlaştırmıştır.Item Swot analizi tekniği ile Suriye’de demokrasi imkanı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-29) Canyurt, Dilek; Dalar, MehmetSuriye krizinin çözümü ile ülkedeki kalıcı barışın tesis edilmesinde önemli bir faktör olarak görülen demokrasiyi kısaca analiz eden bu çalışma, Suriye için nasıl bir demokrasinin olabileceğini SWOT (Strengths, Weaknesses, Opportunities, Threats - Güçlü yönleri, Zayıf yönleri, Fırsatlar, Tehditler) analiz bağlamında incelemektedir. Suriye’deki toplumlar arasındaki çatışmalara yol açan faktörlere ve Suriye’deki hükümet ve muhalif unsurlarının demokrasiyle ilgili yaklaşımlarına değinen bu çalışma, Suriye’nin toprak bütünlüğü dahilinde bütün farklı etnik, dinsel ve mezhepsel unsurların barış içinde demokratik bir yapıda yaşamaları konusunda fırsat alanlarını araştırmaktadır. Çok katmanlı toplum görüntüsünü veren Suriye toplumunun sosyal yapısı ile siyasal özelliklerini dikkate alarak demokrasi yönünden Suriye’nin güçlü ve zayıf yönlerini inceleyen çalışmamız bu konuda fırsatların ve tehditlerin neler olduğunu ortaya koymaktadır.Item Tevekkül psikolojisi: Nedenleri, süreci ve sonuçları hakkında nitel bir araştırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-25) Şahin, Meryem; Hökelekli, HayatiBu çalışmanın amacı İslam Dini’ne ait önemli bir değer olan tevekkül yöneliminin psikolojik etkilerini açıklamaktır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden kuram oluşturma yaklaşımına dayalı olarak yürütülmüştür. Bu kapsamda amaçlı örnekleme yöntemi ile ulaşılan 50 kişiyle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmada içerik analizi ve betimsel analiz yapılmıştır. Verilerin analizinde NVivo 11 programından faydalanılmıştır. Araştırmada katılımcıların tevekkül algılarının literatürdeki tevekkül tanımları ile uyumlu olduğu, tevekkülün özellikle yeni karar alma aşamalarında, sağlık problemlerinde, ekonomik problemlerde; belirsizlik, çaresizlik veya sıkıntı hissedilen anlarda başvurulan bir yönelim olduğu görülmüştür. Kişilerin tevekkülün sonucu olarak kendilerini daha rahatlamış ve huzurlu hissettikleri, psikolojik dayanıklılıklarının arttığı, olayların sonuçlarını daha kolay kabullendikleri ortaya çıkmıştır. Araştırma bulgularına göre tevekkülün inançlı kişiler için önemli bir psikolojik destek mekanizması olduğu görülmüştür. Araştırmada tevekkül yönelimin sebepleri, sonuçları ve tevekkül süreci duygu-düşünce ve davranış olarak çok boyutlu ele alınmıştır. Araştırmanın bulguları ilgili literatüre dayalı olarak tartışılmış ve ileri çalışmalar için öneriler getirilmiştir.Item Tüketicilerin nanoteknolojik ürün tercihleri ve satın alma niyetleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-09-06) Kılıç, Serkan; Tabanlı, Seda Muti; Sosyal Bilimler Enstitüsü; İşletme Bölümü; 0000-0001-8060-7504; 0000-0002-8567- 9694Nanoteknolojik ürünler, bünyesinde yenilik unsurunu barındıran ve tüketicilerin isteklerine yönelik yeni tekniklerle geliştirilen birçok üstün özellikli ürünü tüketiciye sunmaktadır. İleri teknolojiyle üretilen ürünlerin yer aldığı pazarların dinamik bir yapıya sahip olması, sürekli gelişim göstermesi ve çok fazla çeşitliliğe sahip olması, sektörde rekabetin yoğun şekilde yaşanmasına neden olmaktadır. Pazarda başarılı olmak isteyen üreticilerin, tüketicilerin nanoteknolojik ürünlere olan beklentilerini iyi analiz etmeleri gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı nanoteknolojik ürünlerin tüketiciler tarafından tercih edilmesinde etkili olan unsurları ve bu unsurların satın alma niyeti üzerindeki etkilerini belirlemektir. Çalışmada uygulanan anket çalışması, lisans öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiş ve veriler kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak 470 kişiden toplanmıştır. Kullanılan model, nanoteknolojik ürün satın alma niyeti ile ilgili literatür taraması sonucunda oluşturulmuş ve modelde kullanılan değişkenler; çevre, kişisel, sağlık, ekonomik, etik ve yasal, sosyal ve satın alma değişkenleri arasından seçilmiştir. Anket verileri IBM SPSS ve AMOS programlarıyla analiz edilmiş ve modelde oluşturulan hipotezlerin test edilmesi sağlanmıştır. Bu araştırmada kişisel, çevresel ve ekonomik faktörlerin nanoteknolojik ürünleri satın alma niyeti üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu, etik ve yasal, sağlık ve sosyal faktörlerin ise nanoteknolojik ürünleri satın alma niyeti üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Item Türkiye’de belediyelerin mali tablolar temelinde yabancı kaynak yapısının analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-14) Serbes, Halil; Çetinkaya, Özhan; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Maliye Bölümü; 0000-0002-6145-2102; 0000-0002-8729-611XBelediye bilançolarında yabancı kaynak hesapları, belediyelerin borçluluk durumunu göstermektedir. Bu hesaplar, belediyelerin sürdürülebilir bir mali yapıya sahip olup olmadıklarını tespit edebilme ve gerektiği durumda iyileştirme olanağının olup olmayacağını gösterebilmektedir. Dolayısıyla belediyelerin yabancı kaynaklarının bilançolarında yer alan farklı alt hesap grupları itibariyle analizinin yapılması önem arz etmektedir. Bu hesap gruplarından kamu idarelerine mali borçlar, faaliyet borçları, emanet yabancı kaynaklar, alınan avanslar, ödenecek diğer yükümlülükler, borç ve gider karşılıkları ile gelecek aylara ve yıllara ait gelirler ve gider tahakkukları kamuoyu tarafından fazla bilinmemektedir. Nitekim çalışma ile Türkiye’deki belediyelerin kamuoyuna fazla yansımayan yabancı kaynaklarının bilançolar aracılığıyla analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda çalışmada belediyelerin kısa ve uzun vadeli yabancı kaynak hesaplarında yer alan tutarların toplam yabancı kaynaklar içerisindeki paylarında artış yaşandığı tespit edilmiştir.Item Uluslararası hukukta balinaların korunması ve Uluslararası Adalet Divanının Japonya - Avustralya & Yeni Zelanda kararı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-17) Reçber, Sercan; Hukuk Fakültesi; Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı; 0000-0001- 7834-7969Uluslararası hukukta balinaların korunması konusunda en kapsamlı düzenlemeler Uluslararası Balina Avcılığının Düzenlenmesi Sözleşmesi’nde (IWCR) yer almaktadır. Bu sözleşme uyarınca balinalar bilimsel amaçlar doğrultusunda avlanabilirler. Ayrıca sözleşme hükümlerinin uygulanmasını sağlamak amacıyla kurulan Komisyonun (IWC) ticari balina avcılığını yasakladığı bir kararı bulunmaktadır. Japonya, JARPA II programı çerçevesinde Antarktika’da, Güney Okyanusu’nda sürdürmüş olduğu balina avlama faaliyetini sözleşmenin bilimsel amaçlar doğrultusunda balina avlanabileceğine ilişkin hükmüne dayandırmaktadır. Bu kapsamda yapılan bu faaliyetin sözleşmenin ilgili hükmünün ihlalini oluşturduğu gerekçesiyle Avustralya tarafından ilgili uyuşmazlığın çözümlenmesi ve söz konusu hükmün kapsamının anlaşılması amacıyla, hukuki sorun Uluslararası Adalet Divanı’nın önüne getirilmiştir. Bu dava sonucunda Uluslararası Adalet Divanı, Japonya’nın JARPA II adlı bilimsel araştırma amacıyla yürüttüğü balina avlama programının sözleşmenin “bilimsel amaçlarla balina avlanabileceğine” ilişkin hükmünü ihlal ettiği sonucuna varmıştır. Bu makalede balina avcılığına ilişkin uluslararası düzenlemelerle, Uluslararası Adalet Divanı’nın ilgili uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak vermiş olduğu bu karar incelenecektirItem Uluslararası uzaktan eğitim örgütlerinin iletişim ağları ve işbirliği rejimleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-27) Toprak, Elif; Fırat, Mehmet; Gülen, Seçil Kaya; Koçdar, Serpil; Koçak, N. Gizem; Akdemir, Erhan; Demirer, KazımUlusaşırı işbirlikleri, devletlerin dışında çok sayıda ulusal ve uluslararası aktörün aktif olarak; ortak çıkarlar, amaçlar, değerler etrafında buluşmalarına ve sinerji oluşturmalarına ortam ve olanak sunmaktadır. Bu aktörler, ulusaşırı işbirlikleri yanında hükümetler arasındaki işbirliklerine de etki etmektedir. Uzaktan eğitimin uluslararasılaşması sonucunda bu alanda aktif olan örgütler ve mesleki ağlar, eğitimde rejim oluşumu yönünde etkinliklerde bulunmaktadır. Proje UZENET kapsamında (Uluslararası Uzaktan Eğitim Örgütleri İletişim Ağlarının ve İşbirliği Rejimlerinin Karşılaştırmalı Olarak Değerlendirilmesi), uzaktan eğitim alanında çalışan uluslararası örgütlerin iletişim ağları ve işbirliği modelleri uluslararası rejim unsurlarına göre karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Araştırmanın temel amacı; uluslararası uzaktan eğitim örgütlerinin iletişim ağlarının ne ölçüde rejimlere dönüştüğü ve ortak hareket edilebildiğinin belirlenmesidir. Ortak çatılar altında kurumsallaşan işbirliklerinin, kendi içinde ve diğer örgütlerle geliştirdikleri ortak norm, değer ve kurallar saptanarak bu veriler ışığında alanda bir rejim oluşturma konusunda hangi aktörlerin daha belirleyici olduğu ve rejimin hangi konularda daha güçlü olduğu tartışılmaktadır. Araştırmanın kuramsal temelini, uluslararası rejim teorilerinden bilgi-bazlı/bilişsel yaklaşım oluşturmaktadır. Karşılaştırmalı durum çalışması olarak desenlenen araştırmada yirmi (20) farklı uzaktan öğretim örgütüyle çalışılmıştır. Araştırma bulgularına dayanarak bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin uluslararası rejim yaklaşımlarından bilgiye dayalı olanları, özellikle “fikirlere, öğrenmeye, bilgi topluluklarına” dayalı uluslararası işbirliği anlayışını ön plana çıkardığı görülmüştür.Item Universal autobiography: Serenade Chafik and the language of human rights(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-21) Fişek, EmineScholars of human rights often note the paradoxical premise of the Universal Declaration of Human Rights (1948): “all human beings are born free and equal in dignity and rights,” yet these rights require implementation and monitoring in order to exist. Furthermore, although human rights discourses are premised on a universally recognizable, abstract set of ethical norms, these norms nonetheless need to be enforced as laws by specific states. The period that has witnessed the emergence of human rights as the governing language of emancipatory politics has also witnessed a wealth of autobiographical writing that articulates resistance to oppression and injustice with reference to universal rights. How then do these autobiographical accounts negotiate the paradox of human rights? This article approaches this question through a focus on Egyptian-French feminist Sérénade Chafik’s 2003 autobiography Répudiation, which chronicles the author’s legal struggle in France to gain custody of her Egyptian-born daughter. The goal is to understand how “rights” are established in literary testimony, to illustrate how the territories of France and Egypt figure in the author’s search for a just social order, and to think through how autobiography registers the limitations of a human rights readership community.Item Vergi afları ve vergilemede adalet algısının vergi uyumuna etkisi: Bursa ili örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-24) Akbelen, Zuhal; Aydın, Zehra Berna; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Ekonometri Bölümü; 0000-0002-3745-4677; 0000-0003-1313-7543Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sık sık uygulanan vergi afları gelir arttırıcı ve vergi idaresinin yükünü azaltıcı araç olarak görülmektedir. Bununla birlikte vergi aflarına sık sık başvurulması dürüst vergi mükelleflerinde cezalandırıldığı ve vergi kaçağının yaygın olduğu algısını yaratarak, vergilemede adalet algısını ve vergi uyumunu olumsuz yönde etkilemektedir. Çalışmada vergi aflarının ve vergilemede adalet algısının vergi uyumu üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda Bursa ilinde 754 ticari kazanç elde eden vergi mükellefine anket gerçekleştirilmiştir. Çalışmada ilk olarak mükelleflerin vergi afları ve vergi adalet algılarına ilişkin ölçeklere faktör analizi uygulanmıştır. Sonrasında elde edilen faktörlerin vergi uyumuna etkisi çoklu doğrusal regresyon analiziyle ortaya konulmuştur. Analiz sonucunda, vergi uyumunun %18,2’sini ceza adaleti, prosedürel adalet ve vergi affı değişkenlerinin açıkladığı görülmüştür. Modeli en iyi açıklayan değişkenin vergi afları olduğu belirlenmiştir. Söz konusu değişkenlerin vergi uyumunu negatif yönde etkilediği görülmüştür. Bu durumda vergi affı uygulamasına sık sık başvurulmamalıdır. Prosedürel adalet algısı açısından vergi kanunları herkese eşit uygulanmalıdır.