2020 Cilt 46 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18591
Browse
Browsing by Subject "ABO"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Kanser hastalarında ABO ve rhesus kan gruplarının dağılımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-03) İnci, Fatih; Karataş, FatihLiteratürde ABO ve Rhesus (Rh) kan gruplarının kanser hastalığı ile ilişkisine dair yapılan çalışmalar incelendiğinde mutlak bir sonuç çıkarmak mümkün olmamakta, sonuçlar ülkelere ve çalışmanın yapıldığı merkezlere göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde ABO-Rh kan gruplarının kanser alt tiplerine göre dağılımını değerlendirmektir. Ocak 2015- Ocak 2020 tarihleri arasında Tıbbi Onkoloji kliniğinde kanser tanısıyla takip ve tedavi edilen hastaların kan gruplarının kanser tiplerine göre dağılımı incelendi ve veriler kanser olmayan kontrol grubu ile karşılaştırıldı. Katılımcıların yaş, cinsiyet gibi sosyodemografik verileri, kanser alt tipi ve kan grupları (ABO-Rh) retrospektif olarak hasta dosyası ve hastane otomasyon sisteminden tarandı. Çalışmaya 1894’ü (%22.1) kanser hastası, 6681’i (%77.9) kontrol grubu olmak üzere 8575 birey dahil edildi. Kontrol grubu ve kanser hastalarında kan gruplarının dağılımında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0.001). Malign melanom, böbrek, kolorektal, meme, over kanserlerinde ARh(+) kan grubu; pankreas kanserinde ise ORh(+) kan grubu anlamlı derecede yüksek oranda saptandı. Diğer kanser tiplerinde kan grupları açısından bir farklılık tespit edilmedi. Çok değişkenli lojistik regresyon analizine göre; A ve O kan grupları ve ileri yaşın kanser hastalığı için bağımsız prediktif faktörler olduğu belirlendi. Kanser hastaları ve kontrol grubunda ABO-Rh kan gruplarının dağılımının farklı olduğu görüldü. Kanser alt tipleri incelendiğinde pankreas kanserinde O kan grubunun, malign melanom ve böbrek tümörlerde ise A kan grubunun daha yüksek oranda olduğu görüldü. Sağlıklı kişilere göre ileri yaş, A ve O kan gruplarının kanser hastalığı için bağımsız prediktif faktörler olduğu görüldü.