2015 Cilt 13 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/8717
Browse
Browsing by Subject "Child"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Normokomplementemik ürtikeryal vaskülitli iki olgu: Akla getirilmesi gereken diğer sebepler(Uludağ Üniversitesi, 2014-02-13) Balcı, Onur; Işıkay, Sedat; Varan, Celal; Kılınç, Arda Mehmet; Almacıoğlu, MehmetÜrtiker, deride aniden ortaya çıkan, kaşıntılı, kızarık ve deriden kabarık lezyonlarla giden bir hastalıktır. Akut ürtiker genellikle bir besin ya da ilaç alımını takiben ortaya çıkarken kronik ürtikerde daha uzun süreli, inatçı kaşıntıyla giden, deri lezyonları daha belirgin bir tablodan söz edilebilir. Ürtikeryal vaskülit ise, lezyonların en az 24 saat devam ettiği, kaşıntıdan çok ağrı ve yanmanın ön planda olduğu, histopatolojik olarak etkilenmiş damar yapıları ile basit ürtikerden ayrılan bir klinik durumdur. Biz burada iki adet normokomplementemik ürtikeryal vaskülit hastası sunduk.Item Sivas, Cumhuriyet Üniversitesine başvuran Kırım-Kongo Kanamalı Ateş’li çocukların klinik ve rutin laboratuvar testleri yanında immünolojik açıdan değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2015-02-17) Demir, Mevlüt; Duksa, Fatma; Doğan, Melih Timuçin; Aygüneş, Utku; Kaya, Ali; Güven, Ahmet Sami; Cevit, ÖmerGiriş: Çalışmamızda, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) tanısıyla izlenen çocuk hastaların klinik ve rutin laboratuvar bulgularıyla birlikte, serum immünglobulin ve kompleman düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Sivas, Cumhuriyet Üniversitesi’nde 2011-2012 tarihleri arasında, Enzyme-Linked Immunosorbent Assay (ELISA) veya polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) kanıtlı KKKA tanısı alan 72 hastanın tıbbi kayıtları geriye dönük incelenmiştir. Epidemiyolojik, klinik özellikleri ve laboratuvar verileri hakkındaki bilgiler kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışmaya alınan yetmiş iki çocuk hasta (ortalama yaş; 11,95±3,95 yıl) Tokat, Sivas, Yozgat, Giresun ve Erzincan’dan geliyordu. Başvuru esnasında başlıca ateş (%94,4), kusma (%54,2), halsizlik (%52,8), iştahsızlık (%50), baş ağrısı (%47,2), üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları (%41,7), daha nadir olarak peteşi-purpura-ekimoz, epistaksis, ishal, melena, makülopapüler döküntü, hematemez, hematüri, hepatomegali, splenomegali, lenfadenopati bulguları vardı. Başvuruda hastaların laboratuvar bulguları şu şekildedir: %80,6 trombositopeni, %70,8 lökopeni, %50 nötropeni, %73,6 yüksek aspartate transaminaz, %26,4 yüksek alanine transaminaz, %71,6 yüksek laktat dehidrogenaz, %68,1 yüksek keratin kinaz, %54,2 uzamış protrombin zamanı, %52,8 uzamış parsiyel tromboplastin zamanı saptanmıştır. Ayrıca düşük IgG, düşük IgA, düşük C3 ve düşük C4 sırasıyla 4, 3, 12 ve 1 hastada saptanmıştır. Tüm hastalar sıvı-elektrolit tedavisi alırken, bir kısmı kan ürünü almıştır. Dört hasta intravenöz immünglobulin (IVIG), 69 hasta ribavirin tedavisi almıştır. Sonuç: Çocuklarda KKKA klinik bulguları erişkinlerdekine benzerdir. Serum immünglobulinleri düşük bulunan hastalarda verilen intravenöz immünglobulin (IVIG) tedavisi dışında diğer tedaviler benzer bulunmuştur. KKKA’da immün yetmezlik araştırılması konusunda daha geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç vardır.