2005 Cilt 24 Sayı 1-2-3-4
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13143
Browse
Browsing by Subject "Cattle"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Determination of seroprevalence of listeria monocytogenes antibodies in cattle in bursa province of Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2006-03-07) Babur, Cahit; Kılıç, Selçuk; Kennerman, Engin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.To determine the seroprevalance of antibodies to L. monocytogenes in cattle in Bursa province of Turkey was aimed in this study. Two hundred nine, aged 1-5 years, healthy Holstein cattle were randomly selected from 6 different districts and after clinical examination blood samples were collected. The herd size (number of cattle in each herd) and the animals fed silage were recorded. Antibodies to L. monocytogenes were determined by agglutination test according to the method described by of Osebold et al. Hematological parameters (white blood cell count, circulating red blood cell count, hematocrit and differenciated cell counts) were analyzed. Antibodies to L. monocytogenes were found in 101 (48.3 %) of the 209 cattle tested. Of 209 cattle tested 54 (25.8%) had 1/50, 74 (35.4%) had 1/100, 23 (11.0%) had 1/200 and 4 had (1.9%) 1/400 agglutination titer whereas no agglutination was detected in 54 (24.88%) cattle. 53.7% (58/108) of female and 42.5% (43/101) of male cattle have been found to be seropositive. The seropositivity in silage fed cattle (57.5%, 92/160) was found statistically higher than cattle that were not feed silage (18.3%, 9/49) (p<0.001). The higher seropositivity (55.8%) was observed in cattle from large herd size (50 – 100 cattle). As a result, in this study seroprevalence of antibodies to Listeria monocytogenes in cattle in Bursa province of Turkey was found as 48.3 % and it was concluded that silage feeding is an important factor in the epidemiology of listeriosis. Larger and detailed prophylactic studies must be planned to control this zoonosis infection for animal and human healthItem Ovsynch, PRD + PGF2α + PMSG ve norgestomet içeren kulak implantı + PGF2α + PMSG ile sağıtılan siklik ve asiklik anöstrüslü sütçü ineklerde kızgınlık ve gebelik oranlarının karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2005-05-30) Nak, Yavuz; Nak, Deniz; İntaş, Kamil Seyrek; Tek, Hasan Basri; Keskin, Abdülkadir; Tuna, Bilginer; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmanın amacı, doğum sonrası kızgınlıkları gözlenemeyen sütçü ineklerde PRID + PGF2α + PMSG, Norgestomet içeren kulak implantı + PGF2α + PMSG, Ovsynch olmak üzere üç farklı metodun östrüs tespit ve gebelik oranları, uyarılmış kızgınlıkların dağılımı üzerine etkilerini karşılaştırmaktır. Yirmi beş sütçü işletmede bulunan doğumunun üzerinden en az 60 gün geçmesine rağmen östrüsleri gözlenememiş 331 sütçü inek rasgele olarak uygulama gruplarına dağıtıldı. I. Grup; PRID’ler yerleştirildi (0. gün), 7. günde PGF2α uygulandı, 9'uncu günde PRID’ler çıkarıldı ve 500 IU PMSG im olarak uygulandı. PRID’lerin çıkarılmasını izleyen yaklaşık 56. saatte sun’i tohumlamalar yapıldı. II. Grup; Sıfırıncı günde norgestomet içeren kulak implantları yerleştirildi ve aynı anda norgestomet ve oestradiol valerate içeren enjektabl solüsyon ve 7 gün sonra PGF2α im olarak uygulandı. Dokuzuncu günde implantlar çıkarıldı ve 500 IU PMSG im olarak enjekte edildi. Kulak implantlarının uzaklaştırılmasını izleyen yaklaşık 56. saatte sun’i tohumlamalar yapıldı. III. Grup; Sıfırıncı günde GnRH, 7. günde PGF2α, 9'uncu günde GnRH im olarak uygulandı. Sun’i tohumlamalar son GnRH uygulamasını izleyen yaklaşık 16. saatte yapıldı. Östrüsler hormonal uygulamaların bitiminden itibaren 5 gün süreyle günde 2 kez takip edildi. Östrüs tespit oranları Grup I, Grup II, Grup III’de sırasıyla % 60.36, % 50.45, % 22.93 olarak belirlendi. Östrüs tespit oranlarının Grup I ve Grup II’de, Grup III’e nazaran istatistiksel açıdan önemli olacak düzeyde yüksek olduğu görüldü. İlk servis gebelik oranları Grup I, Grup II ve Grup III’de sırasıyla % 39.63, % 45.94, %42.20 olarak belirlendi. Ovsynch grubunda gözlenebilen östruslar hormonal uygulamaların bitimini izleyen ilk 24 saat içerisinde, diğer gruplarda ise ikinci günde yoğunlaştı.