Bursa’da ki̇tabeli̇ Osmanlı çeşmeleri̇
Date
2000-06-01
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Uludağ Üniversitesi
Abstract
Bursa, içilebilir su kaynakları açısından zengin bir şehirdir. Uludağ'ın eteklerine kurulmuş olması, şehrin su ihtiyacını karşılamaya yetecek kaynağı sağlamıştır. Yakın bir tarihe kadar şehrin doğu kesiminin (Emirsultan, Yıldırım, Yeşil) su ihtiyacını Akçağlayan (Akçaalan) kaynağı, şehir merkezinin ihtiyacını ise Gökdere kaynağı karşılamaktaydı. Günümüzde ise şehir su şebekesi pik borularla yeniden düzenlendiğinden ve yeni menbaların da devreye girmesiyle şehire daha bol su verme imkânı doğmuştur. Umurbey, Müftü, Yenisu, Devlengeç, Kavak, Gümüş, Altın, Uluğ, Alişar, Erikli gibi başka su kaynakları olmakla birlikte bunların çoğu, zaman içinde kullanılamaz hale gelmiştir. Çeşme ve sebil kelimelerinin arasındaki fark şöyle açıklanabilir: Çeşme, kullanım amaçlı olan basit su yapıları anlamına gelirken sebil ise, hayırseverler tarafından abidevi şekilde yaptırılan ve ücretsiz su dağıtılan binaları ifade etmektedir. Önceleri her türlü hayır ve hasenat işini tanımlamak için kullanılan sebil kelimesi, sonradan sadece ücretsiz su dağıtılan tesisler için kullanılmıştır.
The city of Bursa is rich in terms of drinkable water resources. As she is placed on lower slopes of the Mount Olympus (Uludağ), the springs that are originating from this mountain provide enough water for the city use. The east side of the city (Emirsultan, Yıldırım, Yeşil) is supplied by Akçağlayan (Akçaalan) springs, where as water from Gökdere spring is consumed by the city centre. Although there were some other springs such as Umurbey, Müftü, Yenisu, Devlengeç, Kavak, Gümüş, Altın, Uluğ, Alişar, Erikli, these have been mostly destroyed over time and are not in use now. The difference between the words of çeşme and sebil can be described as follows: Çeşme means a simple fountain that is designed for practical purposes, where as the word sebil is used for the fountains that are constructed by benefactors. This word has an Arabic origin and is the shortened form of "Fî sebîlillah" (for God's sake). At first, Sebil was used for describing any kind of benefaction; later on, the term was used only for naming the buildings designed for serving free water.
The city of Bursa is rich in terms of drinkable water resources. As she is placed on lower slopes of the Mount Olympus (Uludağ), the springs that are originating from this mountain provide enough water for the city use. The east side of the city (Emirsultan, Yıldırım, Yeşil) is supplied by Akçağlayan (Akçaalan) springs, where as water from Gökdere spring is consumed by the city centre. Although there were some other springs such as Umurbey, Müftü, Yenisu, Devlengeç, Kavak, Gümüş, Altın, Uluğ, Alişar, Erikli, these have been mostly destroyed over time and are not in use now. The difference between the words of çeşme and sebil can be described as follows: Çeşme means a simple fountain that is designed for practical purposes, where as the word sebil is used for the fountains that are constructed by benefactors. This word has an Arabic origin and is the shortened form of "Fî sebîlillah" (for God's sake). At first, Sebil was used for describing any kind of benefaction; later on, the term was used only for naming the buildings designed for serving free water.
Description
Keywords
Citation
Yavaş, D. (2000). ''Bursa’da ki̇tabeli̇ Osmanlı çeşmeleri̇ ''. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2(2), 25-40.