Ricoeur’ün hermenötiğinde merkezdışı özne
Date
2015
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Uludağ Üniversitesi
Abstract
Ricoeur, ele aldığı semboller hermenötiği, yorum felsefesi veya başkalık sorunu gibi farklı konularda kendine has bir özne felsefesi oluşturmuştur. Onun temel özelliği, hem Descartes’tan gelen egemen özne fikrine hem de Nietzsche veya Heidegger’de karşılaştığımız öznenin reddine karşı çıkmasıdır. Ricoeur’ün öznesi, kimliğini bir metnin başkalığı dolayımıyla kazanan “merkezdışı” bir özne, bir “yaralı” Cogito’dur. Bu çalışmanın ilk amacı Ricoeur’ün, yorumlayan özneye metnin karşısında nasıl ikincil bir pozisyon kazandırdığını incelemektir. Ricoeur’e göre, merkezî ve birincil olan metin, yorum esnasında benin (le moi) değişimine yol açar, ve öznenin, metni kendi önyargılarına indirgemesine engel olur. Ancak, çalışmanın ikinci bölümünde görüleceği gibi Ricoeur, özne fikrini tamamen yok etmez. Bu geleneği sorgulamasına rağmen, refleksif felsefeye bağlı kalan filozof, özne anlayışına dirimselci bir boyut kazandırır. Ricoeur’e göre kendi (le soi) olarak düşünülen özne, yorumlama sürecinin başında değil, bir proje olarak sonunda yer alır. Değişmesine rağmen, özünde taşıdığı başkalık sayesinde kendiliğini muhafaza eder. Bu bağlamda, yorum felsefesindeki merkezdışı özne fikrini, başkalık kuramında anlatısal kimliğin taşıdığı idem/ipse farkı çerçevesinde değerlendirmek gerekmektedir. Bu şekilde hem kendinin, hem metnin ve hem de ötekinin başkalığıyla yüzleşen merkezdışı özne fikriyle Ricoeur, bir yorumlama etiğinin zeminini hazırlar.
Through the different phases of his thought, as the hermeneutics of symbols, the problem of the interpretation of texts, or the question of otherness, Ricœur develops a particular conception of the subject. Its specificity lies in his concern to be opposed both to the sovereign subject initiated by Cartesian philosophy and to the negation of the subject found in Nietzsche or Heidegger. The Ricœurian subject is a “decentered” subject, a “wounded” Cogito, who realizes his identity, through the mediation of otherness, the otherness of a symbol, of a text or of the other. Our purpose is to show initially how Ricœur thinks the secondarity of the subject in front of the text, which remains first and central, preventing the reader to reduce the meaning to his own prejudices. Thus, this decentered subject is a reader who changes through his reading. But, in the second time, we will show that Ricœur does not go until the annihilation of the subject in the text. Indeed, he remains within a reflexive philosophy, to which he gives a vitalistic orientation. For Ricœur, the subject, thought as the “self”, is not at the beginning of the process of interpretation, but in the end, as a project. And what allows the self to remain himself while changing in the reading is located in the part of otherness that he carries in himself, and described by Ricœur through the duality between idem and ipse in the narrative identity.
Through the different phases of his thought, as the hermeneutics of symbols, the problem of the interpretation of texts, or the question of otherness, Ricœur develops a particular conception of the subject. Its specificity lies in his concern to be opposed both to the sovereign subject initiated by Cartesian philosophy and to the negation of the subject found in Nietzsche or Heidegger. The Ricœurian subject is a “decentered” subject, a “wounded” Cogito, who realizes his identity, through the mediation of otherness, the otherness of a symbol, of a text or of the other. Our purpose is to show initially how Ricœur thinks the secondarity of the subject in front of the text, which remains first and central, preventing the reader to reduce the meaning to his own prejudices. Thus, this decentered subject is a reader who changes through his reading. But, in the second time, we will show that Ricœur does not go until the annihilation of the subject in the text. Indeed, he remains within a reflexive philosophy, to which he gives a vitalistic orientation. For Ricœur, the subject, thought as the “self”, is not at the beginning of the process of interpretation, but in the end, as a project. And what allows the self to remain himself while changing in the reading is located in the part of otherness that he carries in himself, and described by Ricœur through the duality between idem and ipse in the narrative identity.
Description
Keywords
Kendi, Yaralı Cogito, Metnin dünyası, Mesafe, Başkalık, İmgelem, Etik, Self, Wounded Cogito, World of the text, Distance, Otherness, Imagination, Ethics
Citation
Varlık, S. (2015). "Ricoeur’ün hermenötiğinde merkezdışı özne". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 24, 1-21.