Polonya–Belarus arasındaki göç krizi’nin göçün güvenlikleştirilmesi bağlamında analizi

Abstract

Devlet merkezli klasik güvenlik kavramı özellikle 11 Eylül 2001 Terör Saldırıları’nın ardından “yabancı” ve “göçmen karşıtı” söylemlerin zirve yapması sonucunda göç ile ilişkilendirilerek irdelenmeye başlanmıştır. Bu kapsamda Kopenhag Okulu temsilcilerinden Ole Wæver’ın literatüre kazandırdığı “güvenlikleştirme” kavramı ile özellikle “kitlesel göçler” ve “düzensiz göçmenler”, güvenlik çalışmalarının ana parametreleri haline gelmiştir. Genel ve soyut olarak aktardığımız bu çerçevede çalışmada, 2021 yılında Polonya ve Belarus arasında yaşanan göç krizi, nicel veriler ve tarafların resmi söylemleri dikkate alınarak güvenlikleştirme bağlamda analiz edilecektir. Bu çalışmayla, kriz hakkındaki eser eksikliğini gidermek ve literatüre katkı sağlamak amaçlanmaktadır.The classical state-centred security concept has begun to be analysed by associating it with immigration, particularly after the 9/11 Terrorist Attacks, as “foreign” and “anti-immigrant” discourses peaked. In this context, specifically, “mass migrations” and “irregular immigrants” have become the main parameters of security studies, thanks to the concept of “securitisation” brought to the literature by Ole Wæver, one of the representatives of the Copenhagen School. In this framework, which we have conveyed generally and abstractly, the migration crisis between Poland and Belarus, which took place in 2021, will be analysed in this study in the context of securitisation, taking into account the quantitative data and the official discourses of the parties. With this study, we aim to contribute to the literature and fill the deficiency on the crisis.