Behaviorism: Dead or alive?
Date
2017-09-29
Authors
Gökel, Nazım
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Uludağ Üniversitesi
Abstract
Behaviorism, both as a psychological research program and a philosophical doctrine, was once a very popular and promising theory, the extension of which had a great impact on various fields such as socio-political theory and education. Both behaviorist movements actually shared something in common, which is to bring the downfall of the Cartesian metaphysics, in which the mental is understood as something essentially private and subjective. In this work, first I will briefly go over the general circumstances before the rise of behaviorism and the challenge of behaviorism to the Cartesian metaphysics. Later on, I will provide some of the technical details of philosophical behaviorism. In the last section, I will summarize some of the famous criticisms of behaviorism. I will argue for the claim that despite what Putnam and others thought, behaviorism does not seem to be a weak theory at all. On the contrary, I think that Putnam’s criticisms could only show how badly behaviorism is misunderstood and caricaturized. Finally, I will talk about possible theoretical responses to Putnam’s criticisms, responses that could easily be launched from a Rylean or Wittgensteinian perspective.
Hem psikolojik bir araştırma programı hem de bir felsefi doktrin olan davranışçılık, bir zamanlar çok popular ve umut vaat eden bir kuramdı, onun büyük etkisi ise sosyopolitik kuram ve eğitim gibi birçok farklı alana uzanıyordu. Her iki davranışçılık kuramının ortak yönü ise zihinselliğin öz itibariyle özel ve öznel olarak anlaşıldığı Kartezyen metafiziğin çöküşünü hazırlamaktı. Bu çalışmada, öncelikle davranışçılık öncesi genel duruma ve davranışçılığın Kartezyen metafiziğe başkaldırısına kısaca değineceğim. Daha sonra, felsefi davranışçılığın bazı teknik detaylarını analiz edeceğim. Daha sonra, davranışçılığa yöneltilen bazı meşhur eleştirileri özetleyeceğim. Son bölümde ise, Putnam ve diğerlerinin aksine davranışçılığın hiç de öyle zayıf bir kuram olmadığını savunacağım. Tam aksine, benim düşünceme göre Putnam’ın eleştirileri sadece davranışçılığın ne kadar kötü anlaşıldığını ve karikatürize edildiğini gösterebilir. Son tahlilde, Rylecı veya Wittgensteincı bir perspektiften hareketle Putnam’ın eleştirilerine karşı olanaklı teorik cevaplardan bahsedeceğim.
Hem psikolojik bir araştırma programı hem de bir felsefi doktrin olan davranışçılık, bir zamanlar çok popular ve umut vaat eden bir kuramdı, onun büyük etkisi ise sosyopolitik kuram ve eğitim gibi birçok farklı alana uzanıyordu. Her iki davranışçılık kuramının ortak yönü ise zihinselliğin öz itibariyle özel ve öznel olarak anlaşıldığı Kartezyen metafiziğin çöküşünü hazırlamaktı. Bu çalışmada, öncelikle davranışçılık öncesi genel duruma ve davranışçılığın Kartezyen metafiziğe başkaldırısına kısaca değineceğim. Daha sonra, felsefi davranışçılığın bazı teknik detaylarını analiz edeceğim. Daha sonra, davranışçılığa yöneltilen bazı meşhur eleştirileri özetleyeceğim. Son bölümde ise, Putnam ve diğerlerinin aksine davranışçılığın hiç de öyle zayıf bir kuram olmadığını savunacağım. Tam aksine, benim düşünceme göre Putnam’ın eleştirileri sadece davranışçılığın ne kadar kötü anlaşıldığını ve karikatürize edildiğini gösterebilir. Son tahlilde, Rylecı veya Wittgensteincı bir perspektiften hareketle Putnam’ın eleştirilerine karşı olanaklı teorik cevaplardan bahsedeceğim.
Description
Keywords
Mind, Cartesian metaphysics, Behaviorism, Introspection, Putnam, Zihin, Kartezyen metafizik, Davranışçılık, İçebakış
Citation
Gökel, N. (2017). "Behaviorism: Dead or alive?". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 29, 215-224.