Bribery in islam-ottoman penal codes and examples from the bursa shari'a court records of 18th century

Abstract

So as to ensure durable peace in the community, the authorities are expected not to show any discrimination against citizens, but rather equal treatment and utmost compliance with the current laws. In a community where widespread corruption prevails, not only the confidence towards the administration is undermined, but also the authority given to the state employees is abused. The harsh punishment, imposed by the state to those involved in corruption strengthens, the confidence for the administration, and enables the authority along with to provide the maintenance of the public order to a great extent. Furthermore this preserves the necessary discipline in the officials and helps the administration to function on a regular basis and for the benefit of the community.

One of the main characteristics of the Ottomans, who succeeded to retain power for nearly six centuries, is their ability to ensure justice in the community. However, in the course of time, corruption in the community became so common, especially among judges, that officials in charge of preventing corruption cases were themselves involved in such.

The 18(th) century, was a period of economic, social and political chaos and unrest for the Ottoman community. The golden era of grand conquests had been left behind, and wars which erupted one after another both in the west and east part of the empire undermined the Ottoman power in unstable way. Just as the land system whose structure dating from the classical period was disrupted inevitably contributed to the increase of the migration to the urban areas so did it led to drastic fall in agricultural production. All these negative circumstance which subsequently followed each other created a lack of confidence that was gradually getting profound between the state and the public. Consequently, it brought about a noticeable rise in corruption cases throughout the Empire. The dominance of such undesirable situation and its reflection on the city of Bursa is the basis of this study.

Toplumda huzurun sağlanabilmesi için görevlilerin yasalara uygun davranması, vatandaşlara eşit muamele ederek herhangi bir ayrıcalık yapmaması gerekmektedir. Rüşvetin yaygın olduğu bir toplumda idareye duyulan güven sarsılmakla kalmayıp, idarenin görevliye verdiği yetki de suiistimal edilmektedir. Devletin rüşvet suçunu işleyenleri cezalandırılması öncelikle idareye duyulan güveni, bunun arkasındaki kamu düzenini, görevlilerde bulunması gereken disiplini korumakta, idarenin düzenli ve toplum yararına uygun olarak çalışmasını sağlamaktadır. Altı asır ayakta kalan Osmanlının en önemli özelliklerinden biri de toplum içinde adaleti sağlamasıdır. Fakat zamanla başta yargı olmak üzere rüşvet toplumda yaygın hale gelmiştir. Öyle ki rüşveti önlemekle görevli kişilerin adının karıştığı olaylar görülmektedir. 18. yüzyıl Osmanlı toplumu için ekonomik, toplumsal ve siyasal bunalımın derinleştiği bir dönem olmuştur. Artık yapılan fetihlerle dolu başarılı dönemler çoktan geride kalmış, doğuda ve batıda birbiri ardınca gelen savaşlar toplumun gücünü iyice zayıflatmıştır. Klasik dönemdeki yapısı büyük ölçüde çözülen toprak düzeni kentlere göçü arttırdığı gibi tarımsal üretimde de büyük düşüşlere yol açmıştır. Tüm bunların oluşturduğu olumsuz ortam devlet ile halk arasında gittikçe derinleşen güvensizlik ve bu ortamın bir sonucu olarak rüşvet olaylarındaki artışı beraberinde getirmiştir. Böyle bir ortamın Bursa’ya rüşvet olayları açısından yansıması bu araştırmanın temelini oluşturmaktadır.