The unspeakable in love: a Nietzschean perspective
Files
Date
2009
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Uludağ Üniversitesi
Abstract
Selflessness is among the most valued traits in human nature. It takes on forms according to the kind of relationships it appears in. Love, the one-to-one relationship between the lover and the beloved is no exception as to the praise of selflessness. It is even assumed that selflessness is one of the things that true love brings with itself: If x is in love, s/he cares more for his beloved y than he does for himself/herself. This commonsensical formulation is full of examples in love poems, specifically the sonnets. These poems claim to show the ways of love to the reader through the personae’s own life experience, most often the suffering he has experienced. The personae suffers because he has been selfless all the while, but in spite of that he cannot fulfil his wishes as his lady is too cruel. However, the question is whether there can be such a thing as selflessness. Nietzsche’s point is that will to power, the principle that governs all the relationships, is appearant in the realm of love, too. Sonnets must be read through this kind of a perspective once again; clues as regards to the egoistical nature of love could actually be found.
Özgecilik insan doğasındaki övgüye layık addedilen özellilklerin en başında gelir. İnsanlar arasındaki ilişkilerin türüne göre, özgecilik farklı şekillerde karşımıza çıkar. Bunlarda birisi de seven ve onun sevgisinin nesnesinin arasındaki birebir ilişkidir. Kendini düşünmeme, karşıdakinin ihtiyaç ve isteklerine odaklı olma durumu, gerçek anlamıyla sevinin beraberinde getirdiği/getirmesi gereken bir özellik olarak dahi anılır. x’in y’yi sevmesi durumunda, x’in kendisininkilerden çok y’nin çıkarını gözetecektir. Bu basit formül, özellikle sevenin deneyimlerini aktaran sone tarzındaki şiirlerde sağduyunun bize söylediği şeylerden biri haline gelmiştir. Bu şiirler, sevenin deneyiminden, genellikle çektiği acılardan bahseder, okura sevinin nasıl olması gerektiğini anlatır. Seven acı çeker, çünkü sevdiğine karşı elinde olmadan özgecidir. Burada asıl sorulması gereken insan ilişkilerinde özgeciliğin mümkün olup olamayacağı. Nietzsche’ye göre, evrendeki bütün ilişkileri yöneten prensip olan güç istenci sevide de kendini gösterir. Soneler böyle bir bakış açısıyla tekrar okunduğunda güç istencine işaret eden ipuçlarına da rastlamak mümkündür.
Özgecilik insan doğasındaki övgüye layık addedilen özellilklerin en başında gelir. İnsanlar arasındaki ilişkilerin türüne göre, özgecilik farklı şekillerde karşımıza çıkar. Bunlarda birisi de seven ve onun sevgisinin nesnesinin arasındaki birebir ilişkidir. Kendini düşünmeme, karşıdakinin ihtiyaç ve isteklerine odaklı olma durumu, gerçek anlamıyla sevinin beraberinde getirdiği/getirmesi gereken bir özellik olarak dahi anılır. x’in y’yi sevmesi durumunda, x’in kendisininkilerden çok y’nin çıkarını gözetecektir. Bu basit formül, özellikle sevenin deneyimlerini aktaran sone tarzındaki şiirlerde sağduyunun bize söylediği şeylerden biri haline gelmiştir. Bu şiirler, sevenin deneyiminden, genellikle çektiği acılardan bahseder, okura sevinin nasıl olması gerektiğini anlatır. Seven acı çeker, çünkü sevdiğine karşı elinde olmadan özgecidir. Burada asıl sorulması gereken insan ilişkilerinde özgeciliğin mümkün olup olamayacağı. Nietzsche’ye göre, evrendeki bütün ilişkileri yöneten prensip olan güç istenci sevide de kendini gösterir. Soneler böyle bir bakış açısıyla tekrar okunduğunda güç istencine işaret eden ipuçlarına da rastlamak mümkündür.
Description
Keywords
Love, Poetry, Egoism, Will to power, Nietzsche, Sevgi, Şiir, Egoizm, Güç istenci
Citation
Çakıroğlu, M. (2009). "The unspeakable in love: a Nietzschean perspective". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 12, 93-99.