Anlam arayışında Derrida’nın yinelenebirlik ve différance söylemi

Thumbnail Image

Date

2016

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Bu makalenin amacı, Derrida’nın anlam sorunsalını nasıl ele aldığını, Saussure ve Austin özelinde geleneksel sözmerkezci düşünceye yaptığı eleştirilerle birlikte anlam arayışında öne çıkan “yinelenebilirlik” ve “différance” söylemini göstermektir. Derrida, bu söylem geleneksel Batı metafiziğinin temeli olarak değerlendirdiği “mevcudiyet” ve “temsil” kavramları etrafında tartışır. Geleneksel Batı metafiziğinin içindeki sözmerkezci yapının tüm iletişimi söze indirgeyen ve iletişim içinde aktarılan anlamı “kesinleştirme” çabalarına karşı radikal bir eleştiri getiren Derrida, bu çabayı da beyhude bir çaba olarak nitelendirir. Çünkü anlamını bulan her ifade saçılım ve yenilenebilirlik kavramı yoluyla, başka bir anlama gönderme yapar ve göstergeler zaman içinde bir bağlamdan diğer bağlama geçerek, tarihsellik içinde anlamları farklılaşarak bugüne kadar gelirler. Üstelik orijinal anlam’a ise hiçbir zaman ulaşamayız, çünkü göstergeler, geçmişte, şimdide ve gelecekte olan, bağlamdan bağlama ifade ettikleri anlamı farklılaşan bir zincir şeklindedir. Bu zincir içinde değişen anlamların izi sürülebilir ancak. Bu zincir içinde durmadan değişen anlamın kesinliğini sağlama çabası, Derrida’nın felsefesinde dile sabit sınırlar çizmek yerine göstergelerin değişen anlamlarını ortaya çıkaran, belirlenimsizliğin hüküm sürdüğü bir oyuna dönüşmüştür. Bu oyun içinde her anlam, bir yorum olur ve orijinal anlam da bu yinelenebilirlik devinimi içinde yitip gitmiş, kendi izini silen bir iz olmuştur.
The aim of this essay is to indicate the discourse of “iterability” and “différance”, put forward by Derrida in terms of seeking meaning, and examine how he handles the question of meaning along with his criticizing the logocentrism, particularly in Saussure’s and Austin’s works. In his discourse, he argues around the terms of presence and representation as a foundation of traditional Western metaphysic. Radically criticizing logocentrism in traditional Western metaphysic which reduces all communication to speech and endeavors to ensure meaning in communication, he points out that its effort is pointless. Because, in terms of dissemination and iterability every meaning refers to another meaning, and passing from a context to another context in time, significations and their meanings reach their current place. We cannot even achieve the original meaning because significations are like a chain as being in past, now and future, and its meaning is different from a context to a context. In this chain, differential meaning can be only traceable. The effort to ensure the meaning in this chain is transformed by Derrida to the effort to reveal changing meanings of significations, and a play reigned in the indetermination, rather than putting limit to the language. Meaning in this game becomes an interpretation and original meaning is loss in iterability and it becomes a trace, erasing.

Description

Keywords

Derrida, Anlam, Yinelenebilirlik, Différance, İz, Meaning, Iterability, Trace

Citation

Can, E. (2016). "Anlam arayışında Derrida’nın yinelenebirlik ve différance söylemi". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 27, 15-28.

Collections