Keçilerde progesteron destekli co-synch senkronizasyon metodu ve tohumlama dozunun gebelik oranı üzerine etkisi

Thumbnail Image

Date

2010-06-24

Authors

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Bu çalışma, medroksiprogesteron asetat (MAP) emdirilmiş sünger ile destekli co-synch protokolünün keçilerde sabit zamanlı suni tohumlama amacıyla kullanılabilirliğini belirlemek amacıyla gerçekleştirildi. Çalışmada, 45kg’ın üzerinde 25 baş sağmal Saanen ırkı keçi kullanıldı. Östrusun başlangıcı ve süresi arama tekeleri (n=3) ile belirlendi. Keçilerden 5 tanesi 60x106 donmuş motil spermatozoa içeren payetler ile tohumlanırken 20 tanesi ise 11,5x106 donmuş motil spermatozoa içeren payetler ile ikinci GnRH enjeksiyonu sırasında sabit zamanlı (intra-servikal ya da trans-servikal) tohumlandı. Sünger çıkarıldıktan sonraki 78 saat içinde keçilerin %100’ünde östrus belirlendi. Sünger çıkarıldıktan sonra östrusun başlangıcı, sonlanması ve süresi sırasıyla; 37.2 saat, 69.1 saat ve 31.9 saattir. Her iki tohumlama dozu arasında (60x106 motil spermatozoa/payet ve 11,5x106 motil spermatozoa/payet) sırasıyla geri dönmeme (NRR30) ve gebelik oranı (%60 ve %25) ve (%40 ve %10) bakımından istatistiksel fark bulunmamıştır (P>0.05). Sonuç olarak aşım sezonu içinde progesteron emdirilmiş intra vaginal sünger ile desteklenen co-synch protokolünün keçilerde östrusları senkronize etmek amacıyla kullanılabileceği, progesteron kaynağının östrusları öne aldığı, östrusları daha kısa bir zaman diliminde toplulaştırdığı, sabit zamanlı tohumlamalarda yüksek oranda motil spermatozoa kullanımının daha uygun olduğu kanısına varılmıştır. Yüksek dozda (250x106 -500x106 motil spermatozoa/payet) motil spermatozoa içeren tohumlama dozları kullanılarak, folliküler gelişmenin ve ovulasyonun ultrason ve hormon bulguları ile izlenerek en uygun sabit zamanlı tohumlama zamanının belirlenmesi ile fertilite sonuçları artırılabilir. Bu fikirlerin daha geniş saha çalışmaları ile doğrulanması gerekir.
This study was assessed to monitor the efficiency of co-synch synchronization protocol (combined with the medroksiprogesteron asetat containing vaginal sponge) on the estrous synchronization, and to generate fixed-time insemination in goats during the breeding season. The co-synch synchronization was applied to lactating Saanen doe (n=25) over than 45kg. Onset and duration of estrous (immobility reflex) were determined with teaser bucks (n=3). While five does were inseminated with 60x106 motile spermatozoa/straw and the remains (n=20) were inseminated with 11,5x106 motile spermatozoa/straw intra-cervically or trans-cervically with frozen thawed Saanen semen at pre-determined times (at the second GnRH injection). Estrus was identified in 100% at 78 h after sponge removal. The estrous onset and termination after sponge removal, and estrous duration were 37.2h, and 69.1h, and 31.9h respectively. There are no significant difference between two insemination dose (60x106 motile spermatozoa/straw, 11,5x106 motile spermatozoa/straw) with respect to NRR30 (60% and 25%) and pregnancy rates (40% and 10%), respectively (P>0.05) During the breeding season progesterone supplemented co-synch protocol were effective for estrous synchronization in doe. Also progesterone supplementation shortened the estrous onset and duration after sponge removal. Fertility result may be improved by increasing number of post-thaw motile spermatozoa (250x106 -500x106 motile spermatozoa/straw) of insemination dose and also by determining the best time for fixed time insemination by monitoring follicular development and ovulation with ultrasound and hormone analyzing. Confirmation of this claim may, however, require a larger scale field study.

Description

Keywords

Keçi, Goat, Senkronizasyon, Tohumlama dozu, Co-synch, Fertilite, Synchronization, Insemination dose, Co-synch and fertility

Citation

Üstüner, B. vd. (2010). "Keçilerde progesteron destekli co-synch senkronizasyon metodu ve tohumlama dozunun gebelik oranı üzerine etkisi". Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 29(1), 27-31.

1

Views

5

Downloads

Search on Google Scholar