Bireysellik ve birey olma düşüncesinin sanattaki yansıması ve bir roman
Date
2005-12-01
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Uludağ Üniversitesi
Abstract
Bireysellik olgusu tarih içinde farklı uluslar tarafından değişik boyutlarda algılansa da, her zaman bireyin kendini gerçekleştirmesi ve diğerlerinden farklı bir kimse olma isteği anlamını hep korumuştur. Orhan Pamuk, 16. yüzyıl Osmanlı ressamlarının ve resim sanatının gelişim öyküsünü işte, bireyselliğin bu temel anlamı çerçevesinde Benim Adım Kırmızı romanında anlatır. Bu, aynı zamanda Osmanlı toplumundaki bireysellik olgusunun gelişim öyküsünün anlatımı anlamına da gelir. Bu bağlamda yazar, sanat, politika, toplum ve birey ilişkisini, modern ve postmodern roman teknikleriyle çok boyutlu olarak sorgular. Pamuk, bu ilişki içinde ortaya çıkan karşıtlıkları eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısıyla yansıtır. Araştırma, Orhan Pamuk’un söz konusu dönemin sanat ve kültür dünyasında yaşananları bireyselliğin temel anlamıyla ilişkilendirerek estetik bir yorumla nasıl sanat katına yücelttiğini, “Dışa Dönük Eleştiri Yöntemiyle” incelemeyi amaçlamaktadır.
During history, different meanings have been attached to the phenomenon "individuality” by different cultures. However, it has always retained its basic sense, the self implementation of the individual and his wish of being a remarkable member of the society. Orhan Pamuk writes the Story of the 16th century Ottoman painters and of painting in “My name is Red” within the framework of this individuality. He discusses the relations and conflicts among society, art, politics and the individual in the Ottoman realm. Thus, the author successfully introduces to the reader the tensions resulting from these relations from a critical perspective. The purpose of this study is to show how Pamuk connected the historical events and individuality to create a work of art with an aesthetic interpretation.
During history, different meanings have been attached to the phenomenon "individuality” by different cultures. However, it has always retained its basic sense, the self implementation of the individual and his wish of being a remarkable member of the society. Orhan Pamuk writes the Story of the 16th century Ottoman painters and of painting in “My name is Red” within the framework of this individuality. He discusses the relations and conflicts among society, art, politics and the individual in the Ottoman realm. Thus, the author successfully introduces to the reader the tensions resulting from these relations from a critical perspective. The purpose of this study is to show how Pamuk connected the historical events and individuality to create a work of art with an aesthetic interpretation.
Description
Keywords
Orhan Pamuk, Benim adım kırmızı, Bireysellik, Kendini gerçekleştirme, Eleştirel ve sorgulayıcı bakış açısı, Estetik yorum, My name is red, The phenomenon "individuality", The self implementation of the individual, The history of the development of the Ottoman painting, The aesthetic interpretation
Citation
Eyigün, S. (2005). “Bireysellik ve birey olma düşüncesinin sanattaki yansıması ve bir roman”. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6(9), 213-220.