2019 Cilt 18 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13302
Browse
Browsing by Author "Anlı, Ömer Faik"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Post-modern epistemoloji otopsisine karşı bilgi kuramsal bir tez: Kant-popperrorty(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-15) Anlı, Ömer FaikBu makale, epistemolojinin ölümü tezini, epistemolojinin varlık nedeni olan gerçek bir problemin var olup olmadığı temelinde tartışmaya açmaktadır. Bu tartışma iki alt konum üzerinden yürütülürken (Rorty’ye karşı Popper), epistemolojinin metinler-arası olmayan ve dil oyunlarını aşan gerçek bir probleminin var olduğu (yani Poppercı konum) savunulmaktadır. Bu savunu, özellikle bilim teorisi üzerinden geliştirilmekte ve günümüzün somut probleminin bilim problemi olduğu savlanmaktadır. Buna göre, iki karşıt konum özellikle Kant’ın epistemolojisinden hareketle farklılık göstermektedir. Bu savı çerçeveleyen meta-hipotez epistemoloji-bilgi teorisi-bilim teorisi tarihsel hattının, Kant ile birlikte çeşitlenen evrimsel bir süreç olduğudur. Kant, bu hipotezin kaynağında yer alan Popper Teorisinin genetik atasıdır. Diğer yandan, bir meta-teori olarak Rorty Teorisinin çerçevelediği epistemolojinin ölümü tezinde Kant, epistemolojinin ölümünün tarihsel kırılma anı ve hatta kanıtıdır. Popper Teorisi, epistemoloji üzerine bir meta-teori olarak kullanıldığında, iki meta-teori Kant’ta kesişmekte ve Kant üzerinden çeşitlenen kuzen-teoriler olarak konumlanabilmektedirler. Bu hipotez kabul edilerek izi sürüldüğünde, bilim problemine ilişkin bilim teorilerinin empirik içerikleri olduğu ve doğru oldukları ölçüde gerçekliğe müdahale edebilecekleri hipotezinin güçlü olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Hipotezin gücü ‘temsil’ kavramından ve pragmatizmden gelmektedir. Epistemoloji, nesnesiyle ilişkisinde evrimsel olarak dönüşen ve mevcut hali Einstein Devrimine verdiği tepki üzerinden biçimlenmiş bir metateoridir ve ‘ölmemiştir’. Ulaşılan bu ‘sonuç’, epistemoloji üzerine geliştirilebilecek bir meta-hipotezdir (en azından bu çalışma sınırlarında) ve “epistemolojinin ölümü” problemiyle ilişkili bütün bir problem ağını aydınlatma ve bu ağın büyük bir bölümüne çözüm getirme potansiyelini barındırmaktadır.