1982 Cilt 3 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20318
Browse
Browsing by Author "Runowicz, Adam"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Criteria for choice of production techniques in a developing economy(Uludağ Üniversitesi, 1982) Runowicz, AdamThe author states that after long disputes the theory of choice of production techniques in a developing economy has reached a "draw" position. The maximization of the long term rate of growth adopted as a strategic goal of choice of production techniques in all past theoretical considerations, has not proved very fertile. While in a highly developed economy economic growth also ensures the development of the whole economy, in a developing economy the situation is reversed: growth with no development is possible. Strategy should, therefore, focus on the maximization of the rate of development and not of the growth rate. This sheds a completely new light on the problem of choice of production techniques. In principle, these considerations are confined to developing economies, although many comments and conclusions may to a greater or lesser extent be applied to any economy in which a programme of econoınic development is being implemented. In the new approach to the problem the choice of production techniques must be subordinated to structural changes, i.e. to the development of the whole economy and not, as has been fashionable so far, to the maximization of the growth rate as the main strategic goal.Item Gelişen bir ekonomide üretim teknikleri seçim kriterleri(Uludağ Üniversitesi, 1982) Runowicz, Adam; Babayiğit, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Yazar gelişen bir ekonomide üretim teknikleri seçim teorisinin, uzun tartışmalardan sonra "Strateji çizilebilecek" bir duruma ulaştığını belirtmektedir. Üretim tekniklerinin seçiminde, geçmiş bütün teorik düşüncelerin stratejik bir hedef kabul ettiği, uzun dönem büyüme oranı maksimizasyonun, pek verimli olduğu ispat edilmemiştir. Çok gelişmiş bir ekonomide, ekonomik büyüme bütün ekonominin gelişmesini sağladığı halde, gelişmekte olan bir ekonomide ekonomik büyüme ekonomik gelişmeyi "Sağlamayabilir. Bundan dolayı strateji büyüme oranının değil gelişme oranının maksimizasyonu olmalıdır . Bu görüş üretim teknikleri seçimi sorununa tamamen yeni bir bakış açısı getirmektedir. Bu düşünceler, ilke olarak gelişen ekonomilerle sınırlandırıldığı halde, bunların öneri ve sonuçların, az veya çok, ekonomik gelişme programlarının yürürlükte olduğu herhangi bir ekonomide de uygulanabilir. Soruna yeni yaklaşımda, şimdiye kadar ana stratejik hedef olarak geçerli olan büyüme oranı maksimizasyonu değil, yapısal değişiklikler yani bütün ekonominin gelişmesi , üretim tekniklerinin seçiminde önemli olmaktadır. Teknik ilerleme ve tekniklerin seçimi sorunlarının, hala ihtilaflı olmalarından dolayı, bu konularla ilgili çalışmalara önce bu iki kategori arasında bir ayrım yaparak başlanması, bir gelenek haline gelmeye başlamıştır. Bu konu üzerinde çalışan iki düşünce okulundan söz edilebilir. Bunlardan ilki, tekniklerin seçimini, aynı ürün eğrisi boyunca hareket olarak tanımlayan oldukça dar bir yaklaşımla ele almaktadır. Bu okula göre, teknik ilerleme eğrinin altındaki bir noktaya, yani başka 'bir eğriye doğru harekettir. İkinci okul, teknik ilerlemenin aynı eğri boyunca hareket olduğunu kabul eder.Item Kalkınan ekonomide tarımsal ilerlemenin başlıca problemleri(Uludağ Üniversitesi, 1982) Runowicz, Adam; Baştaymaz, Tahir; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Ekonomik bakımdan tüm az gelişmiş ülkelerin, istisnasız, en azından ortak bir özelliği vardır; gelişmemiş ekonomik bir yapı. Bu yapının en belirgin özelliği de, az çok dinamik modern sektör ile az çok durgun geleneksel sektörün bir arada bulunduğu dualist bir yapı olmasıdır. Başlangıçta geleneksel sektör toplumun büyük bir çoğunluğunu kapsar iken modern sektör ülke işgücünün küçük bir yüzdesini kapsar. Yine başlangıçta, uzunca bir süre, ekonominin gelişmemiş sektörünün genişlemesi sayısal bir süreç olarak görülür; modern sektör büyür ve geleneksel sektör gittikçe küçülür. Bu ise ekonomik ilişkiler bakımından homojen tek sektör ekonomi olan yeni bir niteliğe yol açar. Sadece bu tip bir ekonomi gelişmiş olarak sınıflandırılabilir. Gelişmiş bir ekonomi, alan ve bölümlere sahiptir, fakat değişik tip ekonomik ilişkileri olan sektörlere sahip değildir. Az gelişmiş bir ekonomi çok miktarda alan ve bölümlere sahip değildir, bunların yerine sektörler vardır. Geleneksel sektörün esasını tanım teşkil etmektedir. Bununla beraber geleneksel hizmetler, küçük ticaret, elsanatlan da bu sektör içindedir. Yazımızın konusu tarım olduğundan kendimizi bu konu ile sıfırlayacağız. Belki de bu bir basitleştirmedir, fakat gelişen bir ekonomide tarımın önemi şöyle izah edilebilir. Tarım böyle bir ekonomi de geleneksel bir sektördür, oysa bu sektörün sadece ekonomik sektör olması beklenmektedir.Item The main problems of agricultural progress in the developing economy(Uludağ Üniversitesi, 1982) Runowicz, AdamAll the less economically developed countries, without exception, have at least one common feature - a backward economic structure. And the characteristic feature of this structure is its dualism: The coexistence between a more or less dynamic modern sector and a more or less stagnant traditional sector. At the beginning, the modem sector involved a small percent of the country's population workforce, while the traditional.sector the overwhelming majority of the society. At first, for quite some time, the expansion of the backward sector of the economy seemed to be a quantitative process. The modem sector grew. and the traditional sector gradually shrunk. This, however, leads to a new quality which can only be a single sector economy, uniform as regards economic relations. Only such an economy can be termed highly developed. A highly developed economy has areas and sections, but it does not have sectors with differing types of economic relations. A poorly developed economy does not have many areas and sections - instead, it has sectors. The core of the traditional sector is agriculture, although it also includes traditional, small trade and handicrafts. Since the subject of this paper is agriculture- we shall turn it ourselves to that. It might, perhaps, be a simplification, but the essence of agriculture in a developing economy could be presented as follows: Agriculture in such an economy is now a sector{traditional one{ - while, it is to become only an economic sector.