Browsing by Author "Aslan, İ. Yılmaz"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Banka birleşmeleri(Uludağ Üniversitesi, 2003) Gültekin, Nebahat; Aslan, İ. Yılmaz; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı/Muhasebe Finans Bilim Dalı.Bu tez yüksek lisans tezi olarak "Banka Birleşmeleri" adı altında Nebahat Gültekin tarafından, Prof. Dr. İsmail Yılmaz Aslan'ın danışmanlığı ışığında hazırlanmıştır. Günümüzde mali piyasalar arasındaki etkileşim ve sınır ötesi işlemlerin gelişmesi, piyasalar arası bütünleşmeyi ve büyüme ihtiyacını gündeme getirmiştir. Mali kurumlar arasında artan rekabetin de etkisiyle mali sektörde birleşmeler diğer adıyla şirket evlilikleri yaşanmaya başlanmıştır. Bu çalışmada ; banka birleşmelerinin, nedenleri, Türkiye ve dünyadaki durumu ve hukuki çerçevesi incelenmiştir. Araştırma sırasında bazı güçlükler yaşanmıştır. Özellikle Türkiye'de banka birleşmeleri ile ilgili olarak çalışma ve araştırma yapılmamış olması ve yaşanan birleşmelerin zorunlu ve genellikle devlet tarafından gerçekleştirilmesi, konunun günümüzde yaşanan ekonomik kriz sonrası finans sektörünün gündemi oluşturması sonucu ilgi çekici bir konu haline gelmiştir. Kaynak sıkıntısını aşmak amacıyla, birleşmeler ve bankalar ile ilgili yapılmış çalışmalar bir araya getirilmiş, daha önce yapılmış yüksek lisans ve doktora tezlerinden ve konuyla ilgili makalelerden de yararlanılmıştır.Item Medeni kanunda iyiniyetin düzenlenme şekli(Uludağ Üniversitesi, 1986) Aslan, İ. Yılmaz; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.Bu çalışmada MK. nun 3. maddesinde düzenlenen iyiniyet karinesinin genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır. İyiniyetin genel bir kural olup olmadığı tartışılmıştır. Doktrinde iyiniyete genel bir kural anlamı verme eğiliminde görüşler bulunmaktadır. Bununla birlikte iyiniyetin genel bir kural olmadığı fakat ispat yükü ile ilgili karine getirdiği ve iyiniyetin düzenlendiği tüm hallerin ana kuralların istisnalarını oluşturduğu sonucuna varılmıştır.Item Rekabeti sınırlayıcı uygulamalara karşı alınan önlemler ve bunların orta ve küçük boyutlu işletmelere etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslan, İ. Yılmaz; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Günümüzde dünya üzerinde uygulanmakta olan ekonomik sistemlere bakacak olursak, bunların neredeyse hepsinin temelde serbest rekabetçi sistemi kabul etiğini görebiliriz. Gerçekten sosyalist ekonomilerin çöktüğünü ve eski doğu bloku ülkelerinin serbest rekabetçi sisteme geçmek için çaba sarfettiklerini görüyoruz. Planlı ekonomiler birer birer göçmektedir. Devletin ekonomiye müdahalesi etkin olmayan üretim birimlerinin doğmasına ve bunların koruma altında yaşamasına sebep olmaktadır. Oysa artık dünya küçülmüştür; gümrük duvarları gittikçe alçalmıştır. Globalleşmeden, tek bir dünya ekonomisinden söz edilen bir ortamda artık etkin olmayan işletmelerin yaşam hakkı yoktur. Etkinliğin sağlanmasının tek yolu ise serbest rekabettir. İşte bu nedenle tüm dünya serbest rekabetçi ekonomi sistemleri kurmaya çalışmaktadır. Serbest rekabetin istenmesi devletin ekonomiye hiçbir şekilde müdahale etmemesi anlamına gelmemektedir. Devletin serbest rekabeti düzenleyici ve koruyucu yönde ekonomiye müdahalesi zorunludur. Çünkü kapitalizmin ilk yıllarında devletin ekonomiye hiç karışmamasının hızla ekonomik entegrasyona yol açtığı serbest rekabetin derhal tekelleşmeye dönüştüğü görülmüştür. Bu nedenle ekonomik entegrasyonun rekabete zarar verecek ölçüde yoğunlaşması devlet eliyle ve yasalar yoluyla engellenmelidir. Bu yasa tasarısının amacı budur.Item Türk rekabet kanunu tasarısı hakkında düşünceler ve eleştiriler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslan, İ. Yılmaz; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.1982 tarihli Anayasanın 167. maddesinin 1. fıkrası "Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler" hükmünü koymuş bulunmaktadır. Bu hüküm emredici mahiyettedir. Bizim konumuz açısından Devlete "piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler" hükmüyle bir görev vermektedir. Devlet bir rekabet kanunu çıkartarak bu zorunluluğu yerine getirmelidir.Item Türkiye'de bir rekabet kanunu gerekli midir? Niçin? Ve nasıl?(Uludağ Üniversitesi, 1992) Aslan, İ. Yılmaz; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Günümüzde artık planlı ekonomilerin başarısız olduğu ve bunun yerine "liberal ekonominin" uygulanması gerektiği herkesce kabul edilmekte ve ekonomiye devletin müdahale etmemesi gerektiği düşünülmektedir. Hatta karma ekonomilerin dahi tartışıldığı, devlet tarafından işletilen işletmelerin verimsiz olduğunun ve bu nedenle özelleştirilmesi gerektiğinin savunulduğu ve bu görüşlerin uygulandığı bir ortamda bulunuyoruz. Bugün çoğu ülkeler gibi Türkiye'de de liberal ekonomik sistem benimsenmiş bulunuyor. Liberal ekonomik sistemin temeli ise serbest rekabettir. Serbest rekabetin istenme sebepleri şunlardır: Kaynakların etkin kullanılmasını, fiyatların düşmesini, maliyetleri düşürmek için tasarruf yapılmasını, yeni teknolojilerin bulunmasını ve bunların üretimde kullanılmasını sağlar. Böylece hem ekonomik ilerleme sağlanır hem de bu ilerlemelerden toplumun tamamından oluşan tüketiciler yararlanırlar. Liberal ekonomik sisteme veya serbest rekabet sistemine devletin hiçbir şekilde müdahale etmediği durumlarda sistem kendisini yok eder. Serbest rekabet kendisini yoğun bir tekelleşmeye bırakır. Tekelleşme ise genellikle kaynakların savurgan kullanımı, ekonomik yenileşmenin yavaşlatılması, tekel fiyatlarıyla satma gibi keyfiliği simgelemektedir. Serbest rekabet siyasi bakımdan batı demokrasilerinin temeli sayılır. Rekabet kanunlarının işlevi burada başlar. Rekabet kanunları devletin ekonomiye müdahale şeklidir. Bu müdahalenin amacı serbest rekabeti korumaktır. Bu nedenle rekabet kanunlarında rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar, güçlü işletmelerin güçlerini kötüye kullanmaları yasaklanır. Ayrıca rekabeti sınırlayıcı bulunan birleşme ve devirler ya yasaklanır veya en azından denetlenir. Genel çerçeve içinde bakıldığında serbest rekabet sistemini benimseyen tüm ekonomilerde bu sistemi koruyucu nitelikli olan rekabet kanunlarına gerek olduğu anlaşılmaktadır.