Browsing by Author "Balantekin, Yakup"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Item 10-14 yaş arası çocuklarda televizyon bağımlılığı üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2009) Balantekin, Yakup; Bilgin, Asude; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İlköğretim Anabilim Dalı/Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı.Televizyon yayınları, çocukların gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Televizyon yayınları, çocukların kişilik gelişiminde önemli bir unsur olduğundan önemsenmelidir. Çocuklar geleceğimizi şekillendireceği için ülkemiz için çok önemlidirler.Televizyon yayınları önemini, üzerinde etkili olduğu çocukların öneminden almaktadır. Televizyonun çocuklar üzerinde olumsuz etkileri birçok araştırmaya konu olmuştur. Bu çalışmada 10-14 yaş arası çocukların televizyona yönelik tutumlarını ve bağımlılık düzeylerini ortaya çıkaracak bir ölçek geliştirmek amaçlanmıştır. Çalışma sırasında betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Ölçeği geliştirmek için öncelikle madde havuzu oluşturulmuştur. Madde havuzu altmış cümleden oluşmaktadır. Cümleler araştırmacı tarafından yazılmış ve eğitim psikolojisi alanında dört akademisyene sunulmuştur. Akademisyenlerin önerileri doğrultusunda on dokuz cümle ölçekten çıkarılmıştır. Kırk bir maddeden oluşan ölçek Bursa'nın İnegöl ilçesinde bulunan Şakir Lakşe İlköğretim Okulunda dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıfta eğitim gören öğrencilerden elverişli örnekleme yöntemiyle seçilen bir grup öğrenciye uygulanmıştır. Uygulama biçiminin güvenilirliğe etkisini ortaya koymak için, uygulama; birincisi ölçeğin öğrencilere dağıtılarak uygulanması şeklinde, ikincisi ise yapılandırılmış görüşme şeklinde olmak üzere iki biçimde gerçekleştirilmiştir. Birinci uygulama 394 öğrenci ile ikinci uygulama ise 150 öğrenci ile yapılmıştır. Uygulamanın ardından güvenilirlik ve geçerlilik analizleri yapılmıştır. Birinci uygulama için Cronbach Alfa değeri .82 ; ikinci uygulama için Cronbach Alfa değeri .85 bulunmuştur. Yapılandırılmış görüşme tekniği ile gerçekleştirilen uygulamada güvenilirlik düzeyi daha yüksek çıktığı için diğer analizler bu uygulamanın verilerine uygun olarak yapılmıştır. Son olarak madde analizi yapılmış ve dört cümlenin daha ölçekten çıkarılması kararlaştırılmıştır. Katılımcıların ölçekten aldıkları puanlar ile sosyo-kültürel özellikleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı araştırılmış ve anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.Item 4+1 planlı yazma ve değerlendirme modeli ile ilkokul öğrencilerinin yazılı anlatım becerisinin geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-16) Yavuz, Büşra; Balantekin, Yakup; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.; 0009-0002-8109-0329Bu araştırmada, 4+1 planlı yazma ve değerlendirme modeli kullanılarak yazılı anlatım becerisinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, nitel araştırma yöntemi olan eylem araştırması deseni ile yürütülmüştür. Araştırma test uygulamaları hariç 12 hafta boyunca her hafta bir okuma metni kullanılarak uygulama gerçekleştirilmiştir. Araştırma grubu Erzurum ilinin Hınıs ilçesinde bir devlet ilkokulun 4.sınıfta öğrenim görmekte olan üç öğrenciden oluşmaktadır. Öğrencilerin okuduklarını anlama düzeyi Yanlış Analiz Envanteri; anladıklarını yazılı anlatıma aktarma düzeyi Yazılı Anlatım Değerlendirme için Derecelendirilmiş Puanlama Anahtarı; yazı okunaklılığı Çok Boyutlu Okunaklılık Ölçeği ile belirlenmiştir. Öğrencilerin öntest ve son test verileri incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin tümünün yazılı anlatıma aktarım düzeyinde olumlu yönde ilerleme olduğu belirlenmiştir. Yazı okunaklılığı düzeyi testleri ile yazılı anlatıma aktarma düzeyi testleri arasında paralel bir artış görülmüştür. Bu sonuca bağlı olarak öğrencilerin yazılı anlatıma aktarımı, 4+1 planlı yazma ve değerlendirme modeli kullanılarak ve bu modele yönelik süreç temelli etkinlikler yaparak bu becerinin ve bu beceri doğrultusunda yazı okunaklılık becerisinin de geliştirilmesi önerilmiştir.Item ARCS motivasyon modeline göre tasarlanan yapılandırmacı öğrenme yaklaşımının öğrencilerin motivasyonlarına, tutumlarına ve akademik başarılarına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2014-07-04) Balantekin, Yakup; Bilgin, Asude; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/İlköğretim Anabilim Dalı.Öğrenme-öğretme sürecinin verimli bir şekilde yürütülerek öğrencilerin akademik başarılarının artırılması birçok kavramla ilişkilidir. Öğrencilerin derse yönelik motivasyon düzeyi ve tutumu bu kavramların en önemlilerindendir. Bu araştırmada, literatürde bilgisayar yazılımlarına dayalı öğretimde kullanılan ARCS Motivasyon Modeli sınıf öğretimine uygulanarak modelin motivasyona, tutuma ve akademik başarıya etkisi incelenmiştir. Matematik dersi kesirler konusunun öğretimi, yapılandırmacı öğrenme süreci bu modele göre dizayn edilerek gerçekleştirilmiştir. Araştırma, Bursa merkezde bulunan bir devlet ilköğretim okulunda beşinci sınıfta öğrenim görmekte olan ve yirmi altışar öğrenciden oluşan deney ve kontrol grubu ile yürütülmüştür. Öğrencilerin motivasyon düzeyleri Eğitimde Motivasyon Ölçeği ile tutum düzeyleri İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğrencilerinin Matematik Etkinliklerine Yönelik Tutum Ölçeği ile akademik başarıları ise Kesirler Testi ile ölçülmüştür. Araştırma sonunda deney grubu ve kontrol grubu birbirleri ile karşılaştırılırken grupların deneysel çalışma öncesi ve sonrası kendi performansları da karşılaştırılmıştır. Motivasyon ve tutum düzeyleri ile ilgili ölçümler faktör bazında değerlendirilmiştir. Verilerin analizi için İlişkisiz Örneklemler t Testi, İlişkili Örneklemler t Testi, MANOVA ve ANCOVA kullanılmıştır. Araştırma sonucunda deney ve kontrol grubunun Eğitimde Motivasyon Ölçeği alt boyutlarından aldıkları puan ortalamaları arasında dört faktörde de istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p<.05). Deney grubunun deneysel çalışma öncesi ve sonrasındaki motivasyon performansları arasında anlamlı farklılık saptanırken (p<.05) kontrol grubunda sadece İçsel Motivasyon boyutunda anlamlı farklılık saptanmıştır(p=.013). Deney ve kontrol grubunda yer alan öğrencilerin tutum performansları karşılaştırıldığında sadece Güven faktöründe istatistiksel olarak anlamlı fark saptanırken (p=.04) diğer iki alt boyutta anlamlı bir farklılık saptanamamıştır. Deney grubunun deneysel çalışma öncesindeki tutum puan ortalamaları ile deneysel çalışma sonrasındaki tutum puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanırken kontrol grubunun deneysel çalışma öncesindeki tutum puan ortalamaları ile deneysel çalışma sonrasındaki tutum puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanamamıştır. Akademik başarı anlamında deney grubu ile kontrol grubu arasında deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır(p=.028). Bu farkta motivasyon düzeyinin etkisini belirlemek için öğrencilerin motivasyon ölçeği alt boyutlarından aldıkları puanlar kontrol altına alınarak akademik başarıda deney ve kontrol grubu arasında fark olup olmadığı sınanmıştır. Analiz sonucunda deney ve kontrol grubunun motivasyon puanları kontrol altına alındığında akademik başarılarında anlamlı bir farklılık olmadığını belirlenmiştir. Buradan hareketle ARCS Motivasyon Modelinin akademik başarıyı arttırmada etkili olduğunu söylenebilir.Publication Determining characteristics of students with difficulties in the literacy learning process, and the difficulties they experience in that process: A mixed methods study(Türkçe Eğitimi, 2020-01-01) Balantekin, Yakup; BALANTEKİN, YAKUP; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Temel Eğitim Bölümü; AAR-3555-2020The aim of this study is to determine the characteristics of students with difficulties in the literacy learning process and to identify the difficulties they experience during that process. The mixed method was applied in the study and the data were gathered through questionnaires and interviews from class teachers employed in central Bursa. A total of 1068 teachers completed the questionnaire and interviews were conducted with 48 teachers. It was determined that students had greater difficulties at the syllable formation stage; that a large section of students acquired literacy skills in second grade and that another section could not acquire these skills at primary school; that very few of the students had received preschool education and that their ages were below those of their peers; that generally, parents did not support the students; that students had difficulty in learning certain sounds and that they confused some sounds; and that they had more difficulties with open syllables, with words in which consonant dusters occur together and with applying sentence rules. At the end of the study, it is recommended that the acquisition of literacy skills be enabled by providing training via support courses for students, and that technology-supported materials be made available to serve teachers and students.Publication Factors affecting bullying in home and school life: A mixed method research(Ani Publishing, 2019-01-01) Kartal, Hülya; KARTAL, HÜLYA; Balantekin, Yakup; BALANTEKİN, YAKUP; SOYUÇOK, MEHMET; Bilgin, Asude; BİLGİN, ASUDE; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.; AAR-3555-2020; AAW-8954-2020In this research, it was aimed to determine the factors affecting the bullying in secondary school students' home and school life in a multifaceted and comprehensive manner with qualitative and quantitative approaches. The study group of this research was determined according to sequential mixed method (quantitative-qualitative) sampling, one of the mixed method research designs. In this context, for collection of the quantitative data, fifth-grade students studying in randomly-selected classes at 19 secondary schools located in the centre of Bursa and chosen by the probability sampling method made up the study group. The qualitative data were obtained from the answers given to the survey questions by students determined to have been subjected to bullying or to have engaged in bullying. The research findings reveal that male students engaged in bullying or were subjected to bullying at a significantly higher rate than female students. There was a positive relation between the engagement of the students' in out of school activities and not participating in any kind of bullying situations. It was found that there was a negative relationship between playing daily video or computer games and participation in bullying situations. It was also found a negative relationship between friendship relations and being in bullying anyhow. There was a strong negative relation between the avarage points of self evaluation of students and participating in bullying situations. Students were frequently exposed to physical and verbal bullying; that students who engaged in bullying did so because they were themselves made fun of and sworn at; that when bullying took place, both students who were subjected to bullying and those who engaged in bullying generally moved away from the scene and that bullying was generally carried out in places where and at times when teachers were absent.Item İlkokul 4. sınıf öğrencilerinin yazım kurallarını uygulama, noktalama işaretlerini kullanma düzeyleri ile yazma eğilimleri, tutumları ve Türkçe ders başarıları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-31) Çallık, Emine Ocak; Balantekin, Yakup; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-5946-0576İlkokul 4. sınıf öğrencilerinin yazım kurallarını uygulama, noktalama işaretlerini kullanma düzeyleri ile yazma eğilimleri, tutumları ve Türkçe ders başarıları arasındaki ilişkinin incelenmesinin amaçlandığı araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemine göre gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini Van ilinin İpekyolu ilçesinde bulunan dört ilkokulun 4. sınıfında öğrenim gören 294 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin yazım kurallarını uygulama ve noktalama işaretlerini kullanma düzeyini belirlemek için tüm yazım kuralları ve noktalama işaretleri kaldırılmış düzensiz bir metin verilerek öğrencilerin bu metni kurallara uygun şekilde tekrar yazmaları istenmiştir. Öğrencilerin yazmaya karşı tutumları ve eğilimlerine ait veriler ölçekler yardımıyla toplanmıştır. Öğrencilerin yazım iii kurallarını uygulama puanları ile noktalama işaretlerini kullanma puanları arasında pozitif yönlü güçlü bir ilişki; yazmaya yönelik tutum puanları ile yazım kurallarını uygulama ve noktalama işaretlerini kullanma puanları arasında anlamlı zayıf bir ilişki; yazma eğilim puanları ile yazmaya yönelik tutum puanları arasında ise pozitif yönlü güçlü bir ilişki belirlenmiştir. Öğrencilerin Türkçe ders puanları ile noktalama işaretlerini kullanma ve yazım kurallarını uygulama puanları arasında paralellik olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin yazım kurallarını uygulama ve noktalama işaretlerini kullanma puan ortalamaları arasında cinsiyet bağlamında kızların lehine anlamlı fark belirlenirken anne ve baba öğrenim düzeyi, anne ve baba mesleği ve kardeş sayısı değişkenlerine göre anlamlı bir fark belirlenmemiştir. Öğrencilerin yazmaya yönelik olumlu tutum geliştirmeleri için öğrenme ortamında cesaretlendirici ve özendirici etkinliklere yer verilmesi önerilmiştir.Item İlkokul öğrencilerinin dinleme stratejilerini kullanarak dinlediklerini anlama ve yazılı anlatıma aktarma becerilerinin geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-05-26) Çolak, Hazal; Balantekin, Yakup; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0003-3107-3555Bu araştırmada, çeşitli dinleme stratejileri kullanılarak öğrencilerin dinlediklerini anlama ve yazılı anlatıma aktarma becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması deseni ile yürütülmüştür. Araştırmada test uygulamaları hariç olmak üzere 8 hafta boyunca her hafta bir dinleme metni kullanılarak uygulama yapılmıştır. Araştırma grubu, İstanbul ilinde bir özel ilkokulun 3. sınıfında öğrenim görmekte olan 18 öğrenciden oluşmaktadır. Öğrencilerin dinlediklerini anlama düzeyi Yanlış Analizi Envanteri; anladıklarını yazılı anlatıma aktarma düzeyi ise Yazılı Anlatımı Değerlendirme için Derecelendirilmiş Puanlama Anahtarı ile belirlenmiştir. Veriler betimsel istatistikler, normallik testi ve ilişkili ölçümler için t- Testi ile analiz edilmiştir. Araştırmada öğrencilerin dinledikleri metinleri anlama ve yazılı anlatıma aktarma düzeyini belirlemek için öyküleyici, bilgilendirici ve şiir metinleri kullanılmış olup ön test ve son test puan ortalamaları karşılaştırıldığında her üç metin türünde de son test lehine anlamlı farklılık belirlenmiştir. Öğrencilerin anlama düzeyindeki gelişim üç metin türünde de olumlu yöndedir. Bu sonuca bağlı olarak dinleme öncesinde, dinleme sırasında ve dinleme sonunda çeşitli etkinlikler yaparak bu becerinin ve bu beceri doğrultusunda yazılı anlatıma aktarma becerisinin geliştirilmesi önerilmiştir.Item İlkokul öğrencilerinin okuma alışkanlığı kazanmasını etkileyen faktörlerin belirlenmesi: Bir karma yöntem araştırması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-08-31) Gül, Esra; Balantekin, Yakup; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.İlkokul öğrencilerinin okuma alışkanlığı kazanmasını etkileyen faktörlerin belirlenmesinin amaçlandığı araştırma, nicel ve nitel yöntemin birlikte kullanıldığı karma yönteme göre gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın nicel bölümüne ait bulguların araştırma grubunu Bursa ilinin Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde bulunan 10 ilkokulun 3 ve 4. sınıflarında öğrenim gören 742 öğrenci oluşturmaktadır. Nicel bölüm verileri anket yoluyla toplanmıştır. Anket verileri SPSS programında analiz edilerek, yüzde ve frekans şeklinde tablolarda verilmiştir. Nitel bölüm ise Bursa ilinin Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde bulunan 7 ilkokuldan toplam 15 sınıf öğretmeni ile gerçekleştirilmiştir. Nitel bölümün araştırma verileri öğretmen görüş soruları ile toplanmıştır. Öğretmenlerin görüşme sorularına verdikleri cevaplar betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Nicel ve nitel bulgular ışığında, araştırmaya katılan öğrencilerin büyük bir bölümünün okuma alışkanlığına sahip oldukları; öğrencilerin okuma alışkanlığı kazanmasında cinsiyet, sınıf seviyesi, kardeş sayısı, anne baba okuryazar olma durumu gibi faktörlerin etkili olmadığı ancak öğrencilerin kendilerine ait odaya, kitaplığa, eve sahip olma durumlarının, kütüphaneye gitme sıklıklarının, düzenli olarak kitap okuyan ebeveynlere sahip olmalarının, ebeveynlerinin kitap hediye etmesinin, evde kitap okuma saati uygulaması yapılmasının, öğretmeninin kitap okumasının, okulda kitap okuma saati yapılmasının, arkadaşlarıyla kitaplar hakkında sohbet etmesinin, akranlarının boş zamanlarında kitap okumasının okuma alışkanlığı kazanmasında etkili olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.Item İlkokul öğrencilerinin okuma ve yazmaya yönelik tutumlarının ev okuryazarlık ortamı bağlamında değerlendirilmesi: Bir karma yöntem araştırması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-22) Şahin, Nursel; Balantekin, Yakup; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/ Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0001-7937-3098Bu araştırmada, ilkokul öğrencilerinin okuma ve yazma tutumlarının ev okuryazarlık ortamı özelliklerine göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma karma yöntem tasarımlarından sıralı açıklayıcı tasarıma uygun olarak yürütülmüştür. Araştırma grubu Bursa ili Osmangazi ilçesinde bulunan bir ilkokulda öğrenim gören 588 2, 3 ve 4. sınıf öğrencilerden oluşturmaktadır. Öğrencilerin okuma ve yazma tutum puanları ölçeklerle, ev okuryazarlık ortamıyla ile bilgiler yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırmanın nicel verileri parametrik olmayan testlerden Mann Whitney U Testi, Kruskal Wallis H Testi, Spearman Korelasyon Testi; nitel verileri ise betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda öğrencilerin okuma ve yazma tutum puanlarında sınıf düzeyi, anne ve baba mesleğine göre anlamlı bir farklılık belirlenmemiştir. Öğrencilerin okuma ve yazma x tutum puanlarında kız öğrenciler lehine; okuma tutum puanlarında daha çok kitabı olanların ve daha üst öğrenim görmüş anne ve babası olan öğrenciler lehine anlamlı farklılık belirlenmiştir. Öğrencilerin okuma ve yazma tutum puanları arasında pozitif yönlü, orta düzeyde ve anlamlı ilişki saptanmıştır. Öğrenciler, ev okuryazarlık ortamında çocuk dergilerini, kitapçıya gitmeyi, ebeveynlerin okul hakkında kendileriyle iletişim kurmasını, kitap okunmasını ve evde okuma yazmaya dayalı oyunlar oynanmasını cazip bulduklarını ifade etmişlerdir. Yüksek okuma ve yazma tutumuna sahip öğrenciler bu etkinliklerin yapılmasını cazip bulurken düşük okuma ve yazma tutumuna sahip olan öğrenciler bu etkinliklerin yapılmasını, sıklığını arttırılmasını ya da bu etkinliklerin yapılmasını umma durumunu cazip olacağını belirtmişlerdir. Çocukların faydalanabilmeleri için gelişim alanlarına uygun çocuk kütüphanelerinin yaygınlaştırılması, ev okuryazarlık ortamının çocukların okuma ve yazma tutumuna katkıları hakkında velilere eğitimler verilmesi önerilmiştir.Item Sınıf öğretmenlerinin okuma ve mesleki motivasyonları ile okuryazarlık öğretimi öz yeterlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-08-01) Soyuçok, Mehmet; Balantekin, Yakup; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.Bu araştırmada sınıf öğretmenlerinin okuma motivasyonu ile mesleki motivasyon düzeylerinden hareketle okuryazarlık öğretimi öz yeterlik algılarının yordanması amaçlanmıştır. Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden tarama desenine uygun olarak yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini Bursa ilinde araştırma grubuna alınan ilkokullardaki sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi olasılığı bilinmeyen örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemine göre belirlenen 397 sınıf öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri sınıf öğretmenlerinin okuma motivasyonu, mesleki motivasyonu ve okuryazarlık öğretimi öz yeterlik algı düzeylerini belirlemek amacıyla geliştirilmiş ölçeklerle çevrimiçi ortamda toplanmıştır. Veriler betimsel istatistikler ve çoklu doğrusal regresyon analizi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda sınıf öğretmenlerinin okuma ve mesleki motivasyonlarının yüksek düzeyde, okuryazarlık öğretimi öz yeterlik algılarının yeterli düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin okuryazarlık öğretimi öz yeterlik düzeyini yordama bakımından okuma ve mesleki motivasyonun büyük etki düzeyine sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sınıf öğretmenlerinin okuma ve mesleki motivasyonlarının önündeki engellerin kaldırılması, okuryazarlık öğretimi öz yeterlikleri ile yeniliğe ve değişime açık olmaları arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar yapılması önerilmiştir.