Browsing by Author "Bayam, Emrah"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item İnguinal herni nedeniyle lichtenstein hernioplasti uygulanan 69 ardışık olgunun ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası yapılan skrotal ultrasonografi sonuçlarının değerlendirilmesi: tek cerrah deneyimi(Uludağ Üniversitesi, 2014-05-12) Tihan, Deniz; Çaycı, Murat; Şenol, Kazım; Duman, Uğur; Bayam, Emrah; Erol, Fatih; Dandin, ÖzgürÇalışmada, gerilimsiz mesh hernioplasti uygulanan hastaların takip sonuçlarını değerlendirmek, inguinal kanal içerisinden skrotuma inen kord yapılarının yabancı cisim reaksiyonundan nasıl etkilendiğini irdelemek ve sonuçları literatürdeki verilerle karşılaştırmak amaçlandı. İnguinal herni nedeniyle gerilimsiz mesh hernioplasti tekniğiyle ameliyat edilen ve ilk tanı anında anamnez ile saptanan ek skrotal patolojisi bulunmayan 69 ardışık erkek hastanın yapılan preoperatif ve 6. aydaki postoperatif skrotal ultrasonografi sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Ayrıca hastalar nüks ve komplikasyon açısından da incelendi. Hastaların preoperatif skrotal ultrasonografilerinde 40 hastada (%58) fıtığa eşlik eden patoloji saptanmadı; 29 hastada (%42) çeşitli düzeylerde varikosel, hidrosel ve spermatosel saptandı. Herniorafi öncesi skrotal ultrasonografik incelemelerinde kasık fıtığı olan ve varikosel saptanan toplam üç hastanın ameliyat sonrası 6. ayda ultrasonografik varikosel bulgularının kaybolduğu görüldü. Preoperatif skrotal ultrasonografik bulguları normal olan 10 hastanın postoperatif 6. ayda yapılan incelemelerinde, klinik şikayetleri olmamasına rağmen, evre 1 veya 2 varikosel (n=4) ve minimal hidrosel (n=6) gelişmiş olduğu görüldü, ancak ameliyat öncesi ve sonrası yapılan ultrasonografi bulguları arasında skrotal patoloji açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p=0,092). Lichtenstein herniorafinin varikosel, spermatosel, hidrosel gelişimi açısından risk faktörü olmadığını; komplikasyon ve nüks oranları düşük olan tekniğin, inguinal herni onarımında ideal ameliyat yöntemi olduğunu düşünüyoruz.Item Tip I karaciğer kist hidatik hastalarına standart laparoskopik el aletleri ile minimal invazif cerrahi yaklaşım - kısa literatür tartışması eşliğinde olgu serisi(Uludağ Üniversitesi, 2015-01-22) Çaycı, Murat; Tihan, Deniz; Duman, Uğur; Bayam, Emrah; Dilektaşlı, Evren; Erol, Fatih; Özsay, OğuzhanHayvancılığın yaygın olduğu coğrafyalarda sık görülen ve Echinococcus granulosus’un etken olduğu hidatik kistinde antiparaziter ilaçlar kullanılsa da, en etkili tedavi minimal perkütan girişimlerden açık cerrahiye kadar uzanan invazif yaklaşımlardır. Çalışmamızda tip 1 karaciğer kist hidatik hastalarında standart laparoskopik el aletleriyle uygulanan minimal invazif cerrahinin etkinliğini araştırdık. Kliniğimizde 2013-2014 arasında on tane tip I (CE 1 – pür kistik) karaciğer kist hidatik hastasına uyguladığımız laparoskopik cerrahi girişimin verileri, literatür bilgileri ışığında değerlendirildi. Hastaların 5’i kadın 5’i erkekti. Hastaların ortalama yaşı 44 idi. Ortalama kist çapı 82.6 mm idi. Kistlerin en sık yerleşim yeri segment 2-3 idi. On hastanın sadece birinde indirekt hemaglitunasyon testi pozitif bulundu. Tüm hastalarda tanı histopatolojik olarak doğrulandı. Hastaların tamamına standart laparoskopik el aletleri kullanılarak laparoskopik unroofing+total kistektomi+drenaj uygulandı. Ortalama ameliyat süresi 95 dakika, hastaların ortanca yatış süresi 4 (2-18) gün, ortalama takip süreleri 13 aydı. Poliklinikten takip edilen hastalarda nüks saptanmadı. Günümüzde deneyimli merkezlerde seçilmiş hastalarda laparoskopik cerrahi girişimler karaciğer kist hidatik hastalığının tedavisinde etkin ve güvenli bir alternatif olarak tedavi algoritmasında yerini almaktadır ve düşük komplikasyon oranlarıyla uygulanabilmektedir. Özellikle pür kistik ekinokokkozların cerrahisinde özelleşmiş laparoskopik aletlere gerek olmadığını düşünmekteyiz