Browsing by Author "Cordan, Jale"
Now showing 1 - 20 of 69
- Results Per Page
- Sort Options
Item Acquired and congenital heart diseases during pregnancy(Bursa Üniversitesi, 1979) Hünük, Ahmet; Cordan, Jale; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Gebelikte rastlanan edinsel kalb hastalıklarından Romatizmal menşeli hastalıklar % 80-90 arasındadır. Bunların içinde mitral stenoz ön planda gelir. Doğumsal kalb hastalıklarına ise % 1-3 oranında rastlanmaktadır.Item Akut inferior miyokard infarktüsünde sorumlu arterin öngörülmesinde yeni EKG kriterleri(Uludağ Üniversitesi, 2004-03-15) Çiçek, Davran; Yeşilbursa, Dilek; Saltan, Yelda; Serdar, Akın; Cordan, Jale; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.İskemik kalp hastalığı önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olup, yaklaşık %99 olguda koroner ateroskleroza bağlıdır. Akut miyokard infarktüsünde yüzey EKG ile sorumlu arterin tespiti birçok çalışmada araştırılmış, EKG kriterleri tek tek ve kombine olarak çalışılmış, fakat ideal kriter veya kriterler tanımlanamamıştır. Biz bu çalışmada akut inferior miyokard infaktüsünde yüzey EKG’sini kullanarak erken dönemde infarktüsten sorumlu arteri tespit etmeyi amaçladık. Pratik olarak kullanılabilecek 2 kriter tek tek ve kombine olarak değerlendirildi. Bu kriterler şöyle idi: A) DIII’te ST elevasyonu > DII’de ST elevasyonu ise ve B) aVL’de ST depresyonu > DI’de ST depresyonu. Çalışmaya 41 akut inferior miyokard infarktüslü hasta dahil edildi. Kriter A ve kriter B’nin sağ koroner arter lezyonunu belirlemedeki sensitivite ve spesifisitesi yüksek saptanmasada her iki kriter beraber kullanıldığında yüksek spesifisite gösterdi. Sonuç olarak, bu çalışmamızda EKG kriterleri ile akut inferior miyokard infarktüsünde infarkttan sorumlu arterin tahmin edilebileceğini gösterdik. İnfarktüsten sorumlu arterin erken ve doğru tanımlanabilmesi risk altındaki miyokard miktarını öngörebilmemize, klinik riski tahmin edebilmemize ve acil revaskülarizasyon için harekete geçmemize yardımcı olur.Item Akut miyokard infarktüsünde trombolitik tedavinin QT dispersiyonu üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1997) Yeşilbursa, Dilek; Serdar, O. Akın; Baran, İbrahim; Aksu, Melih; Gemici, Kani; Aydınlar, Ali; Kazazoğlu, Ali Riza; Kumbay, Ethem; Cordan, Jale; Çobanoğlu, Nedim; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.QT dispersiyomu (QTd) ventriküler repolarizasyondaki bölgesel değişkenliği yansıtır. Bu çalışmada trombolitik tedavi uygulanan ve ortalama 7-10 gün içinde koroner anjiyografisi yapılan 59 olgununtedavi öncesi, 3. ve 30 gün EKG'sinde QT dispersiyomına bakıldı.Item Akut myokard infarktüslü olgularda myokard infarktüsü lokalizasyonlarının yaş ve cinse göre dağılımı (klinik ve elektrokardiyografik araştırma)(Bursa Üniversitesi, 1989) Cordan, Jale; İmamoğlu, Şazi; Aydınlar, Ali; Tuncel, Ercan; Cordan, Meltem; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Halk Sağlığı Anabilim Dalı.Koroner yoğun bakım ünitesinde yatan akut myokard infarktüsü geçiren 407 aterosklerotik olgunun elektrokardiyogramları ve kliniği incelenerek, myokard infarktüsü lokalizasyonlarının yaş ve cinse göre dağılımı ile sol aksisin sıklığı araştırılmıştır. 40 yaşın altında ve 40-50 yaş grupları arasında myokard infarktüsü oranı erkek olgularda daha yüksek, 50-60 yaş grubunda kadın olgularda daha yüksek, 60 yaş üzerinde ise erkek olgularda daha yüksek bulunmuştur. Ateroskleroz nedeniyle sol aksisin sıklığı (172 olguda) % 42.3 oranında bulunmuştur. Erkek olgularda bütün yaş gruplarında en sık anterior myokard infarktüsü, ikinci sıklıkta inferior myokard infarktüsü olduğu saptanmıştır (x 2 = 21 .82 p < 0.05).Kadın olgularda ise anterior myokard infarktüsü en sık olup subendokardiyal ve inferior tutulum ikinci sıklıktadır (x 2 = 26.06 p <0.025).Item Akut myokard infarktüsünde mitral ön kapağı hareketlerinin ekokardiografi ile incelenmesi (Mitral ön kapağının kapanması yani AC segmenti)(Bursa Üniversitesi, 1977) Sonel, Ahmet; Cordan, Jale; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Bu çalışma 20 normal 30 atherosklerotik kalb hastalığı (Akut Myokard lnfarktüsü) vakasında yapıldı. Ekokardiografik olarak mitral ön kapağının kapanışı (AC. eğilimi), myokard infarktüslü hastalarda normal vakalara göre daha yatık bulundu. AC. süresi de myokard infarktüslü hastalarda normal vakalara göre daha uzun saptanmış olup, AC. segmenti myokard infarktüslü vakalarda düzensiz çentikli ve platolanma göstermekte idi. AC. segmenti değişiklikleri myokard infarktüsü vakalarında ventrikülün sistolik fonksiyonunu gösteren bir belirti olmalıdır. Kanaatımızca Ekokardiogram yardımı ile myokard infarktüslü hastalarda ventrikülün fonksiyonları hassas bir şekilde değerlendirilebilir.Item Akut ST Segment Elevasyonlu Miyokard İnfarktüsü Geçiren N-asetil sistein uygulanan hastalarda oksidatif stres ve QT dispersiyonu ilişkisi(Uludağ Üniversitesi, 2006-08-04) Şentürk, Tunay; Yeşilbursa, Dilek; Serdar, Osman Akın; Serdar, Zehra; Sağ, Saim; Yuvanç, Uğur; Cordan, Jale; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.Çalışmanın amacı, miyokard infarktüsünde ek tedavi olarak, N-asetil sisteinin (NAS) oksidatif stres, infarkt büyüklüğü ve QT dispersiyonu üzerine olan etkisinin değerlendirilmesidir. Akut miyokard infarktüsü (Mİ) geçiren hastalar, streptokinaz ile birlikte 24 saat süreyle intravenöz infüzyon şeklinde 15 gram N-asetil sistein alanlar (n=15) ve almayanlar (n=15) şeklinde iki gruba ayrıldı. Oksidatif stresin değerlendirilmesi için kabulde, 4 saatte ve 24. saatte plazma malondialdehid (MDA) düzeyleri ölçüldü. Tüm hastaların başlangıçta, 4. ve 24. saatte 50 mm/sn ile 12 derivasyonlu elektrokardiyografileri çekilerek QT dispersiyonları ve “Bazett” formülü ile hıza göre düzeltilmiş QT dispersiyonları hesaplandı. Reperfüzyonun değerlendirilmesi için koroner anjiyografi yapıldı. Kabulde her iki grup arasında plazma MDA düzeyleri arasında farklılık yoktu. N-asetil sistein ile tedavi edilen hastalarda, plazma MDA düzeyleri azalırken, NAS ile tedavi edilmeyen hastalarda, plazma MDA düzeyleri 4. saat ve 24. saatte artış gösterdi (sırasıyla p=0.001 ve p=0.0001). 24. saatte NAS alan hastalarda, NAS almayan hastalara göre, QT dispersiyonu (p=0,04) ve hıza göre düzeltilmiş QT dispersiyonunun yüzde değişiminde (p=0.03) anlamlı olarak azalma izlendi. NAS tedavisi, iskemi reperfüzyon sırasında lipid peroksidasyonunu ve sonucunda QT dispersiyonunu anlamlı olarak azaltabilmektedirItem Aritmili aterosklerotik olgularda propafenon'un sol ventrikül fonksiyonlarına etkisinin ekokardiyografık değerlendirmesi(Uludağ Üniversitesi, 1993-08-09) Cordan, Jale; Sakar, Mehmet; Tuncel, Ercan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Bu çalışmada iskemik kalp hastalığı ve aritmisi olan 25 olguda oral olarak verilen Propafenone 'un sol ventrikül fonksiyonlarına etkinliğini araştırmak üzere yapılmıştır. Çalışmada sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonları (SVEZ) ve interventriküler septum hareketi (İVSH); tedaviden önce ve sonra ekokardiyografik olarak değerlendirilmiştir. Propafenon 'un sol ventrikülfonksiyonları normal ve bozuk olan aterosklerotikolgularda da etkin olarak kullanılabilir bir antiaritmik ilaç olduğu kanısına varılmıştır.Item Arteryosklerozda sistolik zaman intervalleri(Bursa Üniversitesi, 1981) Cordan, Jale; Yenigün, Mustafa; Aydınlar, Ali; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları-Kardioloji Anabilim Dalı.; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hstalıkları Anabilim Dalı.Çalışmamızda 40 akut myokard enfarktüslü ve 20 normal olguda sistolik zaman intervalleri ve bu intervallerin prognoz ve enfaktüs lokalizasyonu ile ilişkileri araştırıldı. Sistolik zaman intervalleri değerlerindeki değişmelerle prognoz arasında korelasyonlar saptandı. Myokard infarkttüsü lokalizasyonları ile sistolik zaman intervalleri arasında ilişkiler araştırıldı.Item Aterosklerotik kalp hastalığının erken tanısında apekskardiogramın önemi(Uludağ Üniversitesi, 1983) Hünük, Ahmet; Cordan, Jale; Aydınlar, Ali; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Çalışmamız, aterosklerotik kalb hastalığının erken tanısında apekskardiogramın diastolik fazlarının değişikliklerini incelemek amacıyla yapılmış ve 40 aterosklerotik, 40 kontrol grubu olarak toplam 80 olgu incelenmiştir. Olguların apekskardiogramlarında hesaplanan diastolik fazlardan (Yavaş Doluş Fazı/Hızlı Doluş Fazı) ve A/H oranları incelenerek, kontrol grubunu oluşturan olgulara göre aterosklerotik kalb hastalıklı olgularda istatistiki yönden anlamlı olan farklılıklar saptanmıştır. Apekskardiografinin kansız bir method oluşu ve uygulama kolaylığı nedenleriyle klinikte rutin olarak kullanılabilirliği üzerinde durularak, aterosklerotik kalb hastalıklarının erken tanısında çok önemli olduğu kanısına varılmıştı .Item Atherosklerotik kalb hastalıklarında sol aksis deviasyonunun klinik önemi(Bursa Üniversitesi, 1979) Cordan, Jale; Hünük, Ahmet; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.1- Bu araştırma Atherosklerotik Kalb Hastalığı (myokard infarktüsü) tanısı almış 138 olgu üzerinde yapılmıştır. 2 - Olgulanmızda sol aksisin dağılımı % olarak incelenmiş ve atherosklerotik olgularda sol aksis ensidansı çok yüksek bulunmuştur(% 83,5). 3-Bu olgularda yaş dağılımı da incelenerek, en çok 6 ve 7 ci on yaş içinde ateroskleroza rastlanmıştır. 4 - Sol ahsis deviasyonunun derecesi ile miyokard infarktüsünün lokalizasyonları aratılmış ve sol anterior hemiblok oranının yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır.9). 5 - Atherosklerotik kalb hastalıklarında sol aksisin klinik öneminin büyük olduğu sonucuna varılmıştır.Item Beta adrenerjik reseptör bloke edici ilaçlar ve iskemik kalp hastalıklarındaki yeri(Uludağ Üniversitesi, 1992-11-25) Cordan, Jale; Gemici, Kani; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.1958 yılından beri tıpta kullanılan beta adrenerjik reseptör bloke edici ilaçlar, son yıllarda özellikle kardiyoloji alanında çok geniş ve yeni kullanım alanları bulmuştur. Bu yazıda, bu grup ilaçların kardiyolojide ve özellikle Atherosklerotik Kalp Hastalıklarındaki yeri literatür ışığı altında takdim edilecektir.Item Cardiac metastasis in a laryngeal carcinoma and associated electrocardiographic changes(Sage Publications, 2006-10) Güllülü, Sümeyye; Özdemir, Bülent; Şentürk, Tunay; Baran, İbrahim; Cordan, Jale; Filiz, Gülaydan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; C-1517-2017; 57204660708; 7004168959; 8342098300; 35572557400; 6602518666; 6602693514In patients with cancer, metastases to the heart are rare and usually difficult to diagnose unless they cause symptoms. Cardiac metastasis of laryngeal carcinoma is also rarely reported in the literature. This report deals with a 63-year-old male patient with carcinoma of the larynx that involved the heart. The patient presented with chest pain, and the electrocardiogram revealed new ST segment elevation in the precordial leads. The cardiac markers were negative, and the electrocardiogram showed no changes during the course in the cardiology clinic. Although the patient was stable, he had massive hemorrhage at his tracheotomy site and died on the sixth day of hospitalization. A necropsy of the myocardium showed metastasis of squamous cell carcinoma to the heart. We conclude that the electrocardiographic changes in cancer patients during the course of the disease may provide a clue for detection of cardiac involvement. Heart metastasis in cancer patients is rare. When this rare events occurs, diagnoses are usually based on postmortem examinations. However, electrocardiographic changes may serve as a clue for detection of involvement of the myocardium. Here we present a male patient, aged 63 years, with laryngeal carcinoma with heart metastasis, a rare condition reported 3 decades ago by Harrer et al.Item Diabetik ve diabetik olmayan aterosklerotik kalp hastalıklı olgularda lipid profillerinin karşılaştırılması(Bursa Üniversitesi, 1989) Tuncel, Ercan; İmamoğlu, Şazi; Cordan, Jale; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Aterosklerotik kalp hastalığı nedeniyle akut miyokard infarktüsü oluşan, serum total kolesterol düzeyi 250 mg/dl ve serum trigliserid düzeyi 600 mg/dl'nin altında diabetik 20 kadın, 37 erkek 57 olgu ile ateroskleroz dışında hastalığı olmayan 20'si kadın 107'si erkek 127 olgu ve kontrol grubu olarak da hiçbir hastalığı olmayan 25 'i kadın 23 'ü erkek 48 olgu olmak üzere toplam 232 olgunun serum glikoz, total kolesterol, trigliserid, HDL-kolesterol, LDL-kolesterol ve VLDL kolesterol düzeyleri incelendi ve tüm olguların Total kolesterol/HDL-Kolesterol oranları hesaplandı: Diabetik olgularda serum glikoz ve LDL-kolesterol düzeyleri diğer gruplara göre ve aterosklerotik olgularda serum LDL-kolesterol düzeyleri kontrol grubuna göre, kontrol grubunda serum HDL-kolesterol düzeyleri diğer gruplara göre ve diabetik olgularda serum VLDL-kolesterol düzeyler diğer gruplara göre ve diabetik kadınlarda diabetik erkeklere göre, diabetik olgularda Total Kolesterol/HDL-Kolesterol oranı diğer gruplara göre ve aterosklerotik olgularda kontrol grubuna göre istatistiki yönden anlamlı derecede yüksek bulundu.Item Dijital entoksikasyonuna bağlı aritmiler(Bursa Üniversitesi, 1980) Hünük, Ahmet; Cordan, Jale; Yenigün, Mustafa; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Dijital intoksikasyonunda, bilinen her tıp aritmiye rastlanabilir. Yazıda en sık rastlanan aritmi tiplerinden söz edilecektir.Item Dijital entoksikasyonunda kan dijital seviyesinin tanıdaki önemi(Bursa Üniversitesi, 1980) Hünük, Ahmet; Cordan, Jale; Yenigün, Mustafa; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Klinikte efektif bir şekilde kullanılan dijital glikozidleri yüksek dozda kullanıldıkları zaman intoksikasyon semptomlarına neden olurlar. Toksisitesi olmayan kardiyak glikozid yoktur. Dijital intoksikasyonunda dijital duyarlılığı ve dijital rezistansının bilinmesi önemlidir.Item Do trace elements play a role in the development of acute coronary syndromes(Dustri-Verlag, 1998) Gemici, Kani; Ağaoğullary, N.; Cordan, Jale; Baran, Y.; Yeşilbursa, Dilek; Güllülü, Sümeyye; Türel, Baybars; Aydınlar, Ali; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.It has been suggested that some trace elements and acute-phase reactants may play an important role in acute coronary syndromes. The results of epidemiological, experimental, and clinical studies are contradictory. In this study, we have measured serum levels of iron, copper, zinc, ferritin: transferrin, and ceruloplasmin in 20 patients with acute myocardial infarction, 19 patients with unstable angina pectoris, and 19 patients with stable coronary artery disease. The results showed that some trace elements and the relevant acute-phase reactants may be risk factors in the development of acute coronary syndromes.Item Dressler sendromu (Olgu raporu)(Uludağ Üniversitesi, 1988) Cordan, Jale; Aydınlar, Ali; Nak, Selim; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Akut myokard infarktüsünü takiben 4. hafta içinde gelişen bir Dressler sendromu takip ve tedavi edildi.Item Echocardiographic findings in subjects with psoriatic arthropathy(Wiley, 2003-07) Sarıcaoğlu, Hayriye; Güllülü, S.; Başkan, Emel Bülbül; Cordan, Jale; Tunalı, Şükran; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0144-3263; AAH-1388-2021; 6603722836; 6503901258; 6602518817; 6602518666; 7004191748Background Psoriatic arthropathy (PA) is a seronegative arthropathy with a 5-20% prevalence among psoriatics. In recent years, cardiovascular abnormalities have been shown in patients with seronegative arthropathies. Objective/aim Since echocardiography is a non-invasive method to evidence cardiac abnormalities, we planned a study to evaluate heart involvement in subjects with psoriatic athropathy using this method. Methods A total of 21 subjects (15 women, six men) aged from 34 to 71 years were involved in this study. After PA diagnosis was confirmed by skeletal scintigraphic survey, patients were evaluated by Doppler echocardiogram for cardiovascular disturbances and the results were compared with those for a sex- and age-matched control group. Results The left ventricle end-diastolic and end-systolic diameters of the PA group were statistically different from those of the control group (P < 0.05), but no difference was observed in ejection fraction and the mitral E/A ratios. The presence of diastolic dysfunction was significantly related to the presence of arthropathy and the duration of psoriasis (P < 0.05). Conclusion We conclude that mild diastolic dysfunction may accompany PA but our data should be confirmed by further studies.Item Effect of N-acetylcysteine on oxidative stress and ventricular function in patients with myocardial infarction(Springer, 2006) Yeşilbursa, Dilek; Serdar, Akın; Şentürk, Sunay; Serdar, Zehra; Sağ, Saim; Cordan, Jale; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; C-1517-2017Recent evidence suggests that postischemic myocardial dysfunction ("stunning") may be mediated by oxygen free radicals. Various studies have reported the beneficial effects of antioxidants in ischemia-reperfusion injury. The aim of this study was to assess the effect of N-acetylcysteine (NAC) treatment on oxidative stress, infarct size, and left ventricular (LV) function, as adjunct therapy in myocardial infarction (MI). Patients with acute MI received either 15 g NAC infused over 24 h (n = 15) or no NAC (n = 15), combined with streptokinase. Peripheral venous blood was serially sampled to measure creatine kinase (CK)-MB levels. Plasma malondialdehyde (MDA) level was measured at admission and after 4 and 24h. Echocardiography was performed within 3 days of MI and after 3 months. At admission, plasma MDA levels were not different between the groups. In the NAC-treated patients plasma MDA levels decreased, whereas in the nontreated NAC patients MDA levels increased at 4 and 24h (P < 0.01 and P < 0.001, respectively). Left ventricular ejection fraction was higher (P < 0.05) and LV end-systolic and end-diastolic diameters were lower (P < 0.001 and P < 0.001) in patients receiving NAC on day 3. Left ventricular wall motion score index was significantly lower in patients treated with NAC on day 3 (P < 0.05). Left ventricular diastolic parameters were not different whether patients were treated with NAC or not. No difference in reduction of infarct size was detected between the groups according to CK-MB levels. It was thus demonstrated that administration of NAC in combination with streptokinase significantly diminished oxidative stress and improved LV function in patients with acute MI. These encouraging results would justify the performance of a larger controlled study.Item The effect of orlistat-induced weight loss on interleukin-6 and C-reactive protein levels in obese subjects(Taylor & Francis, 2005-06) Yeşilbursa, Dilek; Serdar, Akın; Heper, Yasemin; Saraç, Momir; Coşkun, Şebnem Tamay; Kazazoğlu, Ali Rıza; Cordan, Jale; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.; AAH-6506-2021Objective - Inflammation plays a major role in the pathogenesis of atherosclerosis. Obesity is an independent risk factor for cardiovascular disease, which may be mediated by increased secretion of proinflammatory cytokines by adipose tissue. The aim of this study is to investigate changes in the inflammatory markers interleukin-6 (IL-6) and high-sensitivity C-reactive protein (hs-CRP) during weight reduction with orlistat treatment in obese patients. Methods and results - Thirty-six obese (BMI: 36.1 +/- 3.4 kg/m(2)) and II non-obese (BMI: 22.9 +/- 1.7 kg/m(2)) subjects were studied. IL-6 and hs-CRP levels were evaluated at baseline. In obese subjects after treatment of orlistat 120 mg three times daily for 6 months, IL-6 and hs-CRP levels were repeated. Levels of circulating IL-6 (p < 0.05) and hs-CRP (p < 0.01) were significantly higher in the obese group than in the non-obese group. Plasma IL-6 (r = 0.29 and p < 0.05) and CRP (r = 0.35 and p < 0.05) concentrations correlated positively with the level of obesity assessed by BMI at baseline. After 6 months of orlistat treatment in obese subjects, the mean weight of the patients decreased by 6.8 kg, the BMI by 3.2 kg/m(2). Compared with baseline, weight loss was associated with significant reductions of IL-6 (p < 0.001) and hs-CRP (p < 0.001) levels. Conclusion - In summary plasma IL-6 and hs-CRP levels were increased in obese patients. Orlistat-induced weight reduction was associated with decreasing levels of both IL-6 and hs-CRP in obese subjects. Because inflammatory mediators may be directly involved in atherogenesis, this would suggest that interventions to reduce IL-6 and CRP levels could be cardioprotective.