Browsing by Author "Durmaz, Murat"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Item Comparative plasma disposition, bioavailability and efficacy of ivermectin following oral and pour-on administrations in horses(Elsevier, 2010-05-28) Gökbulut, Cengiz; Akşit, Dilek; McKellar, Quintin A.; Çırak, Veli Yılgör; Şenlik, Bayram; Durmaz, Murat; Uludağ Üniversitesi/Veterinerlik Fakültesi/Klinik Öncesi Bilimler Bölümü.; 0000-0002-1817-5744; 0000-0003-2964-2245; 6602404057; 9332720500; 16039333100Pour-on formulations of endectocides decrease the risk of injury for both user and animal, and are particularly convenient for animal owners who can apply the product. This study was designed to investigate the plasma disposition and efficacy of ivermectin (IVM) following pour-on, per os and intravenous administrations. Eighteen female horses weighing 510-610 kg were used in this study. The animals were allocated into three groups (per os, pour-on and intravenous groups). The equine paste, bovine pour-on and bovine injectable formulations of IVM were administered orally, topically and intravenously at the dose rates of 0.2, 0.5 and 0.2 mg/kg bodyweight, respectively. Heparinized blood samples and hair samples were collected at various times between 1 h and 40 days. The samples were analysed by high performance liquid chromatography with fluorescence detector. Faecal strongyle egg counts (EPG) were performed by a modified McMaster's technique before and at weekly intervals during 10 weeks after treatment. The results indicated that the plasma concentration and systemic availability of IVM was lower but the plasma persistence was prolonged after pour-on administration compared with per os route. IVM (paste) reduced the EPG by >95% for 10 weeks, whereas the reduction in pour-on group varied from 82 to 97%. EPG reduction in pour-on group was lower than that of per os group. Degradation on the application site, cutaneous biotransformation, binding of IVM to the haircoat and/or sebum are probably responsible for the relatively lower bioavailability of IVM in horses after pour-on administration. In conclusion, the poor plasma availability observed after pour-on administration could result in subtherapeutic plasma concentrations, which may promote the development of drug resistance in parasites.Item Comparative plasma dispositions and bioavailability of ivermectin following oral and pour-on administration in horses(Wiley, 2009-08) Gökbulut, Cengiz; Aksit, Dilek; Durmaz, Murat; McKellar, Quintin A.; Çırak, Veli Yilgör; Şenlik, Bayram; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Parazitoloji Anabilim Dalı.; 0000-0003-2964-2245; 6602404057; 9332720500Item Eqvalan® (ivermectin) ve equimax® (ivermectin + praziquantel)’ın doğal enfekte atlarda strongylidae türlerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2003-10-20) Yıldırım, Fikret; Durmaz, Murat; Çırak, Veli Y.; Güleğen, Ender; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmada Eqvalan® (ivermectin) ve Equimax® (ivermectin + praziquantel)’ın Strongylidae türleri ile doğal enfekte atlarda etkinliklerinin ve etki sürelerinin karşılaştırılması yapılmıştır. Bu amaçla, 20 at iki gruba ayrılmış, birinci gruptaki atlar 0.2 mg/kg dozda ivermectin (Eqvalan®), ikinci gruptaki atlar ise 0.2 mg/kg ivermectin + 2.5 mg/kg praziquantel (Equimax®) kombinasyonu ile tedavi edilmişlerdir. Tedavi sonrası 3., 5., 7., 9. ve 11. haftalarda alınan dışkı numunelerinde McMaster yöntemiyle gram dışkıdaki yumurta sayıları (EPG) belirlenmiştir. İlaç etkinliği, dışkıda yumurta sayısı azalım testi (FECRT)’ne göre hesaplanmıştır. İki antelmentik de 7 hafta boyunca >%97 etki göstermiş, 9. haftadan itibaren ise EPG değerleri artmaya başlamıştır. Tedavi öncesi ve sonrası yapılan dışkı kültürlerinden elde edilen 3.dönem larvaların Cyathostominae alt familyasına ait olduğu teşhis edilmiştir. İlaç uygulanan hayvanların hiçbirinde yan etki gözlenmemiştir. Sonuç olarak, atları Strongylidae enfeksiyonlarından koruma amaçlı yapılacak Eqvalan® veya Equimax® tedavileri 7 hafta arayla uygulanmalıdır.Item Erken laktasyondaki süt ineklerinde korunmuş yağ kullanımının süt verimi, süt kompozisyonu ve bazı kan parametreleri üzerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-04) Durmaz, Murat; Filya, İsmail; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Zootekni Anabilim Dalı/Yemler ve Hayvan Besleme Bilim Dalı.; 0000 0001 5061 9483Bu araştırmada; palmitik asit (C16:0) içeriğince zengin korunmuş yağın erken laktasyondaki süt ineklerinde farklı dozlarda kullanımının süt verimi ve kompozisyonu ile bazı kan parametreleri üzerine olan etkileri incelenmiştir. Deneme doğumdan itibaren 70 gün sürmüştür. Denemedeki inekler doğumdan sonra ilk 3 günü doğumhanede geçirmişlerdir. Postpartum 4. günde bir önceki laktasyonun 305 günlük süt verimleri, laktasyon sayıları, yaşları ve ilk doğumlarına göre, biri kontrol grubu (KG) diğer ikisi deneme 250 (D250) ve 500 (D500) grubu olmak üzere 15'er baştan oluşan 3 gruba eşit olarak dağıtılmıştır. Gruplar toplam karma rasyon şeklinde hazırlanan temel bir rasyonla beslenmiştir. Araştırmada KG'na temel rasyon verilmiş, D250 ve D500 gruplarında temel rasyona ilave olarak sırasıyla; 250 g/gün/baş ve 500 g/gün/baş düzeyinde fraksiyone tip korunmuş yağ eklenmiştir. Korunmuş yağın ham yağ değeri en az %99'dur. Palm yağı içeriğinde, en az %85 palmitik asit (C16:0), en çok %5 stearik asit (C18:0) bulunmaktadır. Araştırma sonucunda, grupların kuru madde (KM) tüketimi etkilenmemiş olup (P>0.01), deneme gruplarında süt verimi, süt yağı, laktoz ve sütteki KM oranları artmıştır (P<0.01). Kan parametreleri (NEFA ve BHBA) üzerinde herhangi bir etki görülmemiştir (P>0.01). Elde edilen sonuçlara göre, süt verimi ve sütteki yağ oranını arttırmak için rasyona C16:0 içeriği zengin korunmuş yağ katılmasının olumlu etkisi olduğu söylenebilir.Item A field study on the efficacy of doramectin against horse strongyles and determination its egg reappearance period(M H Schaper Gmbh Co Kg, 2007-02) Çırak, Veli Yılgör; Güleğen, Ender; Yıldırım, F.; Durmaz, Murat; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Parazi̇toloji̇ Anabilim Dalı.; 0000-0002-1817-5744The aim of the present study was to determine the efficacy and the so-called "egg reappearance period" (ERP) of doramectin in horses naturally infected with strongyles during a period of 34 weeks. A group of yearlings of 10 animals was treated intramuscularly with doramectin at a dose rate of 0.2 mg/kg bodyweight (BW) at the begin of the grazing season. To obtain comparable data, another group of yearlings (n = 10) was treated orally with ivermectin at a dose rate of 0.2 mg/kg BW. Individual faecal samples were examined for strongyle egg counts per gram of faeces (EPG) in two-week intervals. Twelve weeks later, a second treatment was given in both groups with the respective anthelmintic followed by a third treatment when the group mean egg count reached a 200 EPG. The efficacy of doramectin was >= 96% and that of ivermectin 100%, based on the mean egg counts two weeks post treatments (wpt). The highest and the lowest extensity of the efficacy (average values) for doramectin were 90% and 41% two and ten wpt, respectively, whereas these values for ivermectin differed from 100% (two wpt) to 24.3% (eight wpt). The ERP was found to be 10 and 8 weeks for doramectin and ivermectin, respectively.Item Marmara Bölgesi koşullarında yetiştirilen Arap atlarının döl verimi performanslarını etkileyen faktörlerin tespiti(Uludağ Üniversitesi, 2017-10-13) Durmaz, Murat; Dikmen, Serdal; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Zootekni Anabilim Dalı.Bu çalışmada, Karacabey Tarım İşletmesi koşullarında yetiştirilen safkan Arap atlarında gebeliği etkileyen faktörlerin ve tayların büyüme performansının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyalini bu kurumda 2000-2011 yılları yetiştirilmekte olan 232 adet Arap atı kısraklarından elde edilen 1437 adet gebelik, tay doğumu ve tay büyüme performanslarına ilişkin kayıtları kullanılmıştır. Gebelik süresi, iki gebelik arası süre, gebelik başına düşen tohumlama sayısı ve ovaryum çapı sırasıyla 337.16±0.25, 375.26±0.54 gün, 3.18±0.04 ve 49.26±0.15 milimetre (mm) olarak bulunmuştur. Tayların doğum, 6 ve 12 aylık ağırlıkları erkek taylar için 47.18±0.79, 206.22±3.10 ve 302.39±3.64 kg ve dişi taylar için 47.14±0.79, 206.08±3.11 ve 302.58±3.65 kg olarak saptanmıştır. Ayrıca, 6 ve 12 aylık tayların cidago yüksekliği erkekler için sırasıyla 125.63±1.14 ve 138.51±1.90 cm ve dişiler için 125.37±1.14 ve 138.03±1.91 cm olduğu tespit edilmiştir. Aynı dönemlerde beden uzunluğu ise erkekler için sırasıyla 129.25±1.22 ve 134.73±1.71 cm ve dişiler için 128.89±1.22 ve 134.30±1.72 cm olarak hesaplanmıştır. Tayların doğum ağırlığı üzerine tohumlama tipi (P<0.05) ve tohumlama tipi ile kısrak yaşı interaksiyonunun (P=0.01) etkisi oldukça önemli olduğu görülmüştür. Kısrak yaşının ve mevsimin ovaryum çapı üzerine etkisi önemli olmamasına rağmen Sıcaklık-Nem indeksi (P<0.05) ve yıl etkisinin (P<0.0001) ovaryum çapı üzerine etkisi önemli bulunmuştur. Bu çalışmanın sonuçları, kısrağın gebe kalmasında tohumlama zamanındaki Sıcaklık-nem indeksinin önemli olduğu, ilkbaharda doğan tayların yazın doğan taylardan daha hızlı geliştiğini, bu harada yetişen safkan Arap tayların diğer Arap taylarına göre 1 yaşına kadar cidago yüksekliğinin düşük ve beden uzunluğun yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Karacabey Tarım İşletmesinde damızlık seçiminde cidago yüksekliği fazla olan atlardan seçilmesi ve doğumun ilkbahar mevsiminde olması yönünde düzenleme yapılması ile döl verim özellikleri ve tay büyüme performansı yönünden olumlu ve iyi bir yetiştiriciliğin alınabileceği sonucuna varılmıştır.