Browsing by Author "Shaba, Tahir"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Hadis usûlünde muhteva gelişimi(Uludağ Üniversitesi, 2010-08-13) Shaba, Tahir; Kahraman, Hüseyin; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı/Hadis Bilim Dalı.Kur'an'dan sonra İslam dininin ikinci kaynağını oluşturan hadis, İslam âlimleri tarafından büyük ilgi görmüştür. Bunun için alimler, hadisin günümüze kadar sağlam bir şekilde gelmesini sağlamak için ellerinden geldiği çabayı sarf etmişlerdir. Alimlerin bu konuyla ilgili ortaya koydukları malumat ve kaidelerin tümü ?Hadis Usûlü?nü teşkil etmektedir. er-Râmehurmuzî'nin hadis usûlüne dair ilk müstakil eseri telif edene kadar, bu ilim, diğer İslamî ilimlerin usûl kitaplarında karışık halde işleniyordu. Hadis usulü kendi içinde mutekaddimun ve mute'ahhirun dönemi şeklinde ikiye ayrılır. er-Râmehurmuzî, el-Hâkim en-Neysâburi ve el-Hatîb el-Bağdadî mutekaddimûn dönemini temsil ederken, el-Kâdî `İyâd, İbnu's-Salâh ve İbn Hacer de muteahhirun dönemini teşkil ederler. Bu iki farklı dönemde verilen eserlerin, her bir döneme özgün farklılıkları bulunmaktadır. Birinci dönemde yazılan eserlerdeki bilgiler hadis gibi senedleriyle verilirken, ikinci dönemdekiler hadisler dışındaki senedleri düşürülerek verilmiştir. İbnu's-Salâh'ın `Ulûmu'l-Hadis adlı eseriyle zirvesine ulaşan hadis ilmi, daha sonra buna dayanarak telif edilen eserlerle canlılığını koruyabilmiştir.Item Mısır’da hadis : (ilk üç asır)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-11) Shaba, Tahir; Karahan, Abdullah; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı/Hadis Bilim Dalı.; 0000-0001-9646-2063Hz. Ömer döneminde İslâm topraklarına katılan Mısır bölgesi, öncesinde olduğu gibi Müslümanlar tarafından fethedildikten sonra da önem atfedilen bir muhittir. Fethedilen tüm bölgelerde olduğu gibi Müslümanlar Mısır’da da diğer faaliyetlerin yanında bölge halkının İslâm dini ile tanışması için azami derecede gayret etmişlerdir. Bunu yaparken de öncelikle Kur’ân ve hadisin rolü önem arz etmiştir. Bu çalışmada İslam’ın ikinci teşri‘ kaynağını oluşturan hadis ilminin ilk üç asırda Mısır’da gelişmesi, özellikleri ve önde gelen muhaddisler ele alınmıştır. Çalışmada, hicrî ilk üç asırda, başta sahabe olmak üzere tabiîn, etbâu’t-tâbiîn ve sonrasında Mısır’da yaşamış veya oraya uğrayıp faaliyet gösteren muhaddis âlimler tespit edilmeye çalışılmıştır. Bunu yaparken öncelikle Ricâl ve tabakât kitaplarında bir şekilde Mısır ile ilişkisi bulunan şahsiyetler tespit edilmiştir. Sonrasında Mısır tarihine ve Mısırlı şahsiyetlere özel olarak kaleme alınmış eserlere başvurarak, aralarındaki en meşhurları tespit edilmiştir. Akabinde onlar hakkında farklı farklı kaynaklardan detaylı araştırmalar yapılarak hadis ilminin gelişimi ve özelliklerinin tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Çalışma esnasında Mısır’daki hadis ilmine sahabe neslinden itibaren, üç nesil boyunca önem atfedildiği görülmüştür. Mısır hadisçiliği diğer ilmî merkezlerle sürekli etkileşim içerisinde olmuş, Hicaz bölgesiyle diğerlere nazaran daha yakın bir ilişkinin kurulduğu anlaşılmıştır. Batısındaki bölgeler için ise Mısır hem referans kaynağı olmuş hem de oralardan gelen muhaddisler için doğu ile bir bağlantı noktası haline gelmiştir. Bu da Mısır hadisçiliğinin batı ve doğu ilmî merkezleri ile sürekli etkileşim halinde olmasını sağlamıştır.Item Tartışılan bir Râvi: İbn Lehîʿa(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-04) Karahan, Abdullah; Shaba, Tahir; Bursa Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi/Temel İslam Bölümleri Bölümü.; 0000-0001-9777-3605; 0000-0001-9646-2063Abdullah b. Lehîʿa (ö. 174/791) etbâʿu’t-tâbiîn nesli önemli âlimlerindendir. Mısır diyarının muhaddisi, fakihi ve kadısı olarak şöhret salan İbn Lehîʿa, hayatının erken dönemlerinden iti- baren ilme, özellikle de hadis ve fıkha ilgi duymuş, daha sonra ilmî seviyesi, hadis bilgisi, mü- ellefatının fazlalığı ve şeyhlerinin çokluğu ile bölgenin en meşhur isimleri arasında yer almayı başarmıştır. Birçok âlim tarafından “asrın âlimi ve muhaddisi”, “ilmin inceliklerini kavrayan”, ilim konusunda “Mısır’ın liderlerinden biri” ve “ilim denizlerinden bir deniz” olarak nitelen- dirilmiştir. Ayrıca Süfyân es-Sevrî, İmâm Mâlik ve Ahmed b. Hanbel gibi hadis ilminde otorite olan şahısların yanı sıra onu çok iyi tanıyan Ahmed b. Sâlih ve Abdullah b. Vehb gibi ilmî açı- dan sözlerine itibar edilebilecek kişiler onu öven ifadeler kullanmıştır. Fakat Mısır’daki ilmî konumuna ve hakkındaki övgülere rağmen İbn Lehîʿa, hadiste zayıf bulunmuş, rivayetlerinin sağlamlığını zedeleyen farklı açılardan cerhlere maruz kalmıştır. Sebebi açıklanmayan cerh- leri bir yana bırakacak olursak İbn Lehîʿa’nın “teşeyyuʿ, tedlîs, kitaplarının yanması, hafıza za- yıflığı, iḫtilâṭ ve rivayette gevşeklik” gibi beş farklı hususta tenkit edildiği anlaşılmaktadır. Ri- vayet ehliyetini zedeleyen bu tür kusurlardan dolayı İbn Lehîʿa’nın rivayetleri hüccet kabul edilmemiştir. Bu çalışmada, âlimlerin İbn Lehîʿa’ya yönelttikleri leh ve aleyhteki açıklamalara dayanarak, onun hadis rivayetine ehliyeti tespit edilmeye çalışılmıştır.