Fen Bilimleri Enstitüsü / Institute of Science
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/16
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 4806
- Results Per Page
- Sort Options
Item 2,3 - BİS (hidroksiimino) -1,4,7,10 - tetraaza- (5,6) - (11,12) - dibenzo-siklododeka - 5,11 - dien sentezi ve komplekslerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1983) Bank, Cengiz; Bekaroğlu, Özer; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Kimya Anabilim Dalı.Geçiş metalleri ile oluşturdukları komplekslerin ilginç yapıları yanısıra, vic-dioksimler antitümör etkileri konusunda da incelenmektedirler. Daha önce sentezi yapılan bir seri vic-dioksim ligandları ile ilgili çalışmaların bir devamı olarak poliaza makrosiklik yapı üzerinde vic-dioksim grubu taşıyan yeni bir ligandın sentezi gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla önce o-nitroklorobenzen ile 1,2-etandiaminin kondensasyonundan 1,2-bis(o-nitrofenilamino) etan hazırlanmış ve bu bileşiğin Pd-aktif karbon (%10) katalizörlüğünde hidrazin hidrat (% 100) ile indirgenmesinden 1,2-bis(o-aminofenilamino) etan elde edilmiştir. Bu diaminin -5°C da aşırı NaHC0 3 varlığında anti-dikloroglioksim ile reaksiyonundan 2,3-bis(hidroksiimino) - 1,4,7,10-tetraaza-(5,6)-(11,12) dibenzo-siklododeka-5,11-dien(LH4 ) elde edilmiştir. Anti-dikloroglioksim ile 1,2-bis(o-aminofenilamino) etan arasındaki reaksiyon da herhangi bir yönlendirici (template) etki söz konusu değildir. Reaksiyon ortamında bulunan aşırı NaHC0₃ oluşan HCl'i nötralize etmek içindir. Alkali metal iyonlarının N- donor ligandlar ile kompleks oluşturma eğilimi zayıf olduğundan, makrosiklik yapı oluşumunda Na+ iyonunun template etkisi beklenemez. Halka teşekkülü için fenil grublarının -NH₂ leri uygun biçimde yönlendirdikleri düşünülebilir. Elementel analiz sonuçları ve spektral veriler makrosiklik yapının oluştuğunu göstermektedir. 1,2-Bis(o-aminofenilamino) etan'ın ¹H-n.m.r. spektrumunda sekander ve primer amin protonlorına ait kimyasal koymalar 4,4 ve 3,5 ppm de görülmektedir. Siklizasyon reaksiyonundan sonra 3,5 ppm deki band kaybolmakta ve 7,5 ppm'de amidik-NH protonlarına ait yeni bir pik ortaya çıkmaktadır. 12,1 ppm deki geniş bir band anti-yapısındaki oksim protonlarına aittir. -NH ve -OH protonlorına ait kimyasal kaymaların D₂O ilavesinden sonra kaybolması bu grubların kesin olarak tanınmasını sağlar. LH₄ ‘ün aromatik ve metilen protonları 6,8-6,2 ve 3,3 ppm'de görülür. LH₄'un karakteristik i.r. bandları 3220 cm(-1) (OH), 1645 cm-(1) (C=N) ve 1015 cm-(1) (NO) de ortaya çıkmaktadır. Bu değerler daha önce diaminoglioksim türevleri için verilen değerlere uyum göstermektedir. Bu ligand da iki oksim grubuna ilaveten mokrosiklik halkada dört tane azot atomu mevcuttur. Bu grublar kısmen veya tamamen kompleks oluşumuna katılabilirler. Cu(II), Co(II), Ni(II), Pd(II) ve U0₂ (VI) ile LH₄ trinükleer kompleksler vermiştir. Bu komplekslerde herbir makrosiklik halka da bir metal iyonu tutulmuş, iki ligand molekülündeki dört aksim grubu üçüncü metal iyonu ile koordinasyona girmiştir. Bu komplekslerin çözünürlükleri az olduğundan ¹H-n.m.r. ölçümleri yapılamamış KBr tabletleri içerisinde alınan i.r. spektrumlarında 0-H ... O deformasyon bandları 1710-1700 cm(-1) gözlenmiştir. Daha yumuşak şartlarda LH₄ ‘ün mono-nukleer Pd(II) kompleksi de izole edilmiştir. DMSO-d₆ da yeterince çözündüğü için ¹H-n.m.r. spektrumu alınabilen bu kompleksin NH, CH₂ ve aromatik protonlara ait kimyasal koyma değerleri ligand da gözlenen değerlere çok yakındır. Daha düşük alana kayan OH piki aksim gruplarının metal iyonu ile koordinasyona girdiğini gösterir. LH₄' ün Zn(II) kompleksinde de metal/ligand oranı 1:1 dir. Bu kompleksde Zn(II), oksimlerden birinin N, diğerinin O atomu üzerinden koordinasyona girer. Tetrahedral yapı için diğer iki koordinasyonu bir klorür iyonu ile bir su molekülü tamamlar.Item Alfa-konveks fonksiyonların ve alt sınıflarının incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1983-03-28) Polatoğlu, Yaşar; Kahramaner, Suzan; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü.Bu çalışmanın amacı 1969 yılında.MOCANÜ tarafından tanımlanan α- konveks fonksiyonların bazı alt sınıflarını incelemektir. Birinci bölüm temel bilgileri kapsamaktadır. İkinci bölümde α- konveks fonksiyonların a pozitif tam sayı olması halinde bazı özellikleri İncelenmektedir. Bundan dolayı α- konveks fonksiyonların bu alt sınıfı Mp ile gösterilmektedir. îlk olarak Mp sınıfı için temel karakterizasyon p-fold konveks yalınkat fonksiyonlarından yararlanarak verilmekte, bu karekterizasyondan hareketle Mp sınıfına ait fonksiyonların p-l/2p ‘inci mertebeden konveks, 1/2 inci mertebeden yıldızıl oldukları gösterilmektedir. Daha sonra Mp sınıfı ile yıldızıl fonksiyonlar sınıfı arasındaki ilgiyi kuran bir teorem ispatlanmakta ve bu teoremin sonulları olarak, Mp sınıfına ait fonksiyonların MARX-STROHACHE eşitsizliklerini gerçek ledikleri ispatlanarak bir katsayı eşitsizliği verilmektedir. Yıldızıl fonksiyonlarla ilgiyi veren teorem ile yıldızıl fonksiyonlar için ROBERTSON tarafından verilen karakterizasyon Mp sınıfına uygulanarak, Mp sınıfına ait bazı eşitsizlikler, distorsiyon teorem leri ispatlanmaktadır. Daha sonra Mp sınıfı için SCHWARZÎAN türev eşitsizliği verilmektedir. Bölümün son teoremi olarak Ma sınıfı için genel bir karakterizasyon ile bu karakterizasyonun sonulu olarak konveks fonksiyonların türevlerinin gerçekledikleri yeni bazı eşitsizlikler elde edilmektedir. Üçüncü bölümde MİLLER tarafından tanımlanan p-fold α-konveks fonksiyonların ve d2p+1 katsayıları için kesin üst sınırlar verilerek a = 0, a = 1 ve p = 2 için özel durumlar incelenmektedir. İncelenen özel haller sırasıyla p-fold konveks, p-fold yıldızıl ve tek α-konveks sınıfına karşılık gelmekte olup, ilk iki sınıf için bilinen katsayı eşitsizlikleri elde edilmektedir. Dördüncü bölümde konvekslik yarıçapı ve MİLLER, MOCANÜ, READE tarafından tanımlanan -konvekslik yarıçapı kavramları p-fold yıldızıl fonksiyonlar sınıfına genişletilmektedir. Bu genişletilmenin a = 0 ve p = 1 özel halleri için MİLLER, MOCANÜ, READE tarafından bulunan değerler elde edilmektedir.Item 1,3-difenil-4,5-bis(hidroksiimino)-imidazolidin ve Ni(II), Cu(II), Pd(II), UO2(VI) komplekslerinin sentezi(Uludağ Üniversitesi, 1984-07-11) Ahsen, Vefa; Bekaroğlu, Özer; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı.Antitümör etkileri incelenmekte olan vic-dioksimlerle, terapötik etkilerden ötürü kullanım alanı bulan imidazolidin türevleri ayrı ayrı birçok çalışmaya konu olmuştur. Bu iki fonksiyonel gurubun bir arada bulunması halinde, her ikisinin özelliklerini ortak olarak bulundurabilecek yeni bir ligandın sentezi ve geçiş metalleriyle oluşturduğu komplekslerin incelenmesi bu çalışmanın esasını oluşturmaktadır. Bir sekonder amin olan N,,N'-difenilmetandiamin ile dikloroglioksim, aşırı NaHCO3 ihtiva eden etanol çözeltisinde reaksiyona sokulup 5-üyeli heterosiklik imidazolidin halkasının vic-dioksim türevi elde edilmiştir. l,3-difenil-4,5-bis(hidroksiimino)imidazolidin (LH2) ligandının elementel analizi C15H14N4O2 kapalı formülüne çok iyi uymaktadır. Kütle spektrumunda 282 de çıkan moleküler iyona ait pik, ligandın molekül ağırlığını kesin olarak belirlemektedir. 1H-n.m.r. spektrumunda nispeten zayıf olana (10.7 ppm) kaymış olan oksim OH protonlarına ait geniş singlet ve i.r. spektrumunda 3340 ve 2800-2600 cm-1 de çıkan bandlar Lh2'de oksim protonları ile halkadaki N atomları arasında bir H köprüsünün (0-H...N) mevcudiyetini göstermektedir. Anti- formundaki ligandın bu H-köprülerinin yapıya kazandırdığı kararlılıktan ötürü amphi-formuna dönüşümü mümkün olamamaktadır. LH2'nin Ni(II), Co(II), Cu(II), Pd(II) ve U02(VI) metal iyonları ile vermiş olduğu kompleksler izole edilmiş, hepsinde de metal/ligand oranının 1:2 olduğu elementel analiz sonuçlarından anlaşılmıştır. Beşli imidazolidin halkasından ileri gelen gerginlik nedeniyle, vicdioksim gurubunda N...N mesafesi arttığından, nikel(II) kompleksi, beklenilen kare-düzlemsel yapıdaki kırmızı bileşik olmayıp, magnetik susseptibilite ölçümlerinden de anlaşıldığı gibi, tetrahedral N,0-şelatı halindedir. Co( II) kompleksinde iki vig-dioksim gurubu N,N'-şelatı yaparak bir kare düzlem oluşturmakta, i.r. spektrumuyla da belirlenen H2O molekülü kare-piramidin tepesinde yer almaktadır. Magnetik momentinin 3.72 BM olması da bu yapıyı doğrular. LH2'nin Cu(II), Pd(II) ve U02(VI) kompleksleri ise kare düzlemsel yapıdadır. N,N-şelatı oluşumu yanında 0-H...0 köprülerinin de meydana geldiği i.r. spektrum- larında 1760 cm-1de görülen zayıf bending titreşimlerinden anlaşılmıştır. Sonuç olarak, beşli imidazolidin halkasından ötürü 1, 3-difenil-4,5-bis(ihidroksiimino)imidazolidin' in gergin bir yapıya sahip olup, bu özellik nikel(II) ile diğer vic-dioksimlerde olduğu gibi kare-düzlemsel değil, tetrahedral bir kompleks vermesine yol açmıştır. İmidazolidin ve vic-dioksimlerin son yıllarda ilgi çeken terapötik etkileri nedeniyle LH2'nin bu yönden de araştırılması uygun olacaktır.Item Alevden ısı transferi(Uludağ Üniversitesi, 1984-12) Demirbaş, Gürol; Akyüz, Muhittin; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Makine Mühendisliği Anabilim Dalı.Bu tezde alevden ısı transferi teorik olarak incelenmiştir. Birinci bölümde, alevden konveksiyonla ısı transferi tanıtılarak, gaz karışımlarının taşınım özellikleri, özgül ısı, viskozite, ısıl iletkenlik katsayısı, kimyasal tekrar birleşmeli reaksiyonlar, ve Lewis sayısı anlatılmıştır. İkinci bölüm ışıma ile ısı transferi konusunu kapsamakla birlikte, maksimum ışıma, ısıl ışımanın dalga boyu ile değişimi, emissivity ve Kichoff kanunu incelenmiştir. Üçüncü bölümde, alevden ışımayla ısı transferi ve alevdeki partiküller incelenmiştir. Dördüncü bölümde, bir kazanın yanma odasındaki alevden ısı transferi gösterilmektedir.Item Gösterge üzerinde harf, rakam, şekil üretimi için dijital hafızaların mikrobilgisayar yardımıyla organizasyonu(Uludağ Üniversitesi, 1985) Adışen, Ömer; Tütüncüoğlu, Ergür; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Elektronik Anabilim Dalı.Bu çalışmada önce CRT "Display 'lerde" harf, rakam, şekil üretimi için dijital hafızaların organizasyonu incelenmiş, daha sonra mikrobilgisayar yardımıyla gerçekleştirilen " Işıklı Mesaj Ünitesi " anlatılmıştır. Gerçekleştirilen sistem için daha uygun bir tarama sistemi ve bu tarama için karakter üretimi verilmiştir. Mikrobilgisayarın yazılım ve donanımı üzerinde de çalışılarak sistem kontrolü için yeni bir algoritma geliştirilmiş ve bilgisayar programı yazılmıştır.Item Mikro bilgisayarla güç kompanzasyonu(Uludağ Üniversitesi, 1985) Ünlü, Nafiz; Tütüncüoğlu, Ergür; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Elektronik Anabilim Dalı.Tezin konusu mikrooomputerle güç kompanzasyonudur. Bu amaçla tezde öncelikle kondansatör ve kompanzasyon yöntemleri incelenmiş bunlar hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra kondamsatörleri devreye sokacak olan Tristör ve Tristör gruplara, hakkında ayrıntılı bilgi verilmiş çeşitli uygulama örnekleri gösterilmiştir. Son bölümde de Tristörleri tetikleyerek istenen kapasite değerlerinin devreye girmesini sağlayacak olan Bilgisayar programı yazılmıştır. Ayrıca bu bölümde BCD kodlama sisteminden nasıl yararlanıldığı ve yazıcı çıkışından nasıl çıkış alındığı gösterilmiştir.Item lzgara üstünde ve yerde barındırılan merinos kuzularında ad libitum ve kısıntılı yemlemenin besi performansına etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 1985) Ak, İbrahim; Okuyan, M. Rıfat; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Zootekni Anabilim Dalı.Bu araştırma, ızgara üstünde ve yerde barındırılan Merinos kuzularına uygulanan ad libitum ve kısıntılı yemlemenin besi performansı, yem tüketimi ve besi maliyeti üzerine etkisini saptamak amacıyla düzenlenmiştir. Araştırmanın hayvan materialini 97 baş, 14-15 haftalık Merinos erkek kuzusu oluşturmuştur. Kuzular 4 gruba ayrılmış olup, bu gruplardan ikisi yerde altlıklı olarak, diğer iki qrup ise tahta ızgara üzerinde altlıksız olarak barındırılmıştır. Denemede tek tip rasyon kullanılmıştır. Beside sindirim bozukluklarına engel olmak amacıyla 100 g/qün/baş düzeyinde kuru ot verilmiştir. Izgara üzerindeki ve yerdeki iki gruptan birisi ad libitum, diğerlerine ise bunların tükettiğinin %20 eksiği kesif yem verilmiştir. Izgara üzerinde ad libitum (n=23) ve kısıntılı (n=25), yerde ad libitum (n=24) ve kısıntılı (n=25) yemlenen gruplarda hesi başlangıç ağırlığı sırasıyla; 20.8±0.48, 20(±)0.34, 20.6±.34, 19.9±.35 kg; 70 gün süren besi sonunda sağlanan toplam ağırlık artışları, 15.9±0,65, 13.9±0.58, 14.8±0.58, 13.8±0.64 kg. olarak saptanmıştır. Deneme süresince günlük canlı ağırlık artışı gruplarda sırasıyla; 227.8±9.25, 199.0±8.31, 212.0±8.22, 197.1±9.18 g, 1 kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarı; 5.622, 5.015, 5.580, 4.805 kg ve 1 kg canlı ağırlığın besi sonundaki maliyeti; 464.27 -, 464,01 -, 460.50 ve 459.11 - olarak bulunmuştur. Yapılan istatistik analiz sonucunda sadece ızgara üzerinde ad libitum yemlenen grubun canlı ağırlığı, kısıntılı yemlenen diğer iki gruptan istatistik önemi bulunmuş (P<0.05) olup bu farklılığa besleme faktörünün etki ettiği anlaşılmıştır. Canlı ağırlık artışı bakımından ızgara üzerinde barındırmanın yerde altlık üzerinde barındırmaya oranı daha karlı olduğu anlaşılmıştır. Ancak, kesif yemle ad libitum yemleme yerine %20 kısıntılı yemleme her iki barındırma sisteminde de canlı artışını düşündüğünde besiden sağlanan gelire olumsuz etki yaptığı gözlenmiştir. Bu nedenle daha az yem tüketimiyle daha ucuz canlı ağırlık artışı sağlamak için kesif yemle yapılacak kısıntı miktarının %20’den düşük olması gerekir.Item Kuzulara uygulanan kaşak besi ile entansif besinin bazı besi kriterlerine etkileri üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1985) Sarıçiçek, Münifer; Okuyan, Rıfat; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Zootekni Anabilim Dalı.Bu araştırma, kuzuların erken yaşta sütten keslerek entansif besiye alınmalarının kaşak kuzu besisi yöntemi uygulamadan daha ekonomik olup olmadığını ve bazı besi kriterlerinin etkilerini incelemek amacıyla düzenlenmiştir. Araştırmada hayvan materyali olarak 187 adet Tahirova kuzusu kullanılmıştır. Erken yaşta sütten kesilen gruba 115 kuzu, Kaşak kuzu besisi uygulanan gruba ise 72 kuzu ayrılmıştır. Sütten kesilen gruptaki kuzulara yem sanayi tarafından hazırlanan kuzu-buzağı besi yemi, Kaşak besiye alınan kuzulara ise ana sütünün yanı sıra buğday haşlaması, bakla ve mısır kırması, arpa belli oranlarda karıştırılarak besi süresince serbest olarak yedirilmiştir. Gruplara yine serbest olarak kuru yonca verilmiştir. Grupların günlük ortalama canlı ağırlık artışları sırasıyla 226.56 g ve 242.45 g olarak bulunmuş ve günlük ortalama canlı ağırlık artışları bakımından gruplar arasında görülen farklılık istatistik bakımından önemli bulunmuştur (P<0.05). Entansif besi yöntemi uygulanan gruptaki kuzuların 1 kg canlı ağırlık için toplam maliyeti kaşak besi yöntemi uygulanan gruptaki kuzuların maliyetinden daha ucuz bulunmuştur, Kuzuları erken sütten kesip anaları sağmak, yetiştirici için kaşak besi uygulamaktan daha ekonomik sonuçları vermektedir.Item Bursa, Balıkesir ve Çanakkale illerindeki sanayi domatesi yetiştiriciliğinin bugünkü durumu, sorunları ve öneriler(Uludağ Üniversitesi, 1985) Sermenli, Tamer; Şeniz, Vedat; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı.Item Örnekle-tut ve analogtan dijitale çevirme devrelerinin analiz ve sentezi(Uludağ Üniversitesi, 1985) İpek, Ertuğrul; Tütüncüoğlu, Ergür; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Elektronik Anabilim Dalı.Bu çalışmada çeşitli tipten, analog dijital çeviriciler incelenmiş ve mikrobilgisavar kontrollü ardaşıl yaklaşımlı 8 bit'lik analog dijital çevirici ile mikrobilgisayar kontrollü çift integral yöntemivle çalışan 6 bit'lik analog dijital çevirici gerçekleştirilmiştir. Mikrobilgisayarın hızı, analog dijital çeviricinin hızını belirlediğinden şimdiye kadar yazılanlardan daha kısa programlar araştırılıp yazılmıştır. Avrıca örnekle-tut ve zaman coğullama devrelerinin kontrol darbelerinin mikrobilgisavar tarafından üretilmesi sağlanmış bulunmaktadır.Item Motorlarda aşırı doldurmanın bilgisayar yardımıyla incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1985) Akbulut, Nedim; Borat, Oğuz; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Makine Anabilim Dalı.Item Devrelerin büyük işaret cevaplarının bilgisayar yardımıyla bulunması(Uludağ Üniversitesi, 1985) Güneyi, Nükhet; Tütüncüoğlu, Ergür; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı.Bu tezde devrelerin büyük işaret cevaplarının bilgisayar yardımıyla bulunması konusuna bir örnek olarak Kaskod Uzun Kuyruklu Devre incelenmiştir. Devreler, büyük işaret girişi için lineer özellik göstermediğinden çözüme ulaşmak, küçük işaretlerde olduğu gibi kolay değildir. Bu yüzden bilgisayar kullanmak kaçınılmaz olmaktadır. Bu çalışmada "Kaskod Uzun Kuyruklu Devre" nin girişine uygulanan bir gerilim için devrenin tüm düğüm gerilimlerini kısa bir sürede veren yeni bir program geliştirilmiştir.Item Osilaskoplar için dijital hafıza ünitesi sentezi(Uludağ Üniversitesi, 1985) Liman, Zihni; Tütüncüoğlu, Ergür; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Elektronik Anabilim Dalı.This thesis is about design of dijital strobe unit for osilosoope. The designed system converts the analog signal into digital data and strobes it in memory unit. If required, this information is converted into analog signal and connected to Y-axis. The system may be used by connecting the outside connectors of osilosoope which has two channels and can work in X-Y mode. There isn't any need to connect the inside circuits. The system generates X-axis, Y-axis and Z-axis signals. To use this system together with two channel osilosoope, oonnect X output to Gill Youtput to CH2, Z output to External Z, and select time-selecter in X-Y mode.Item Analog dijital çeviricilerin analiz ve sentezi(Uludağ Üniversitesi, 1985) Çapraz, Ali; Tütüncüoğlu, Ergür; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı.Günümüzde haberleşmeden medikal elektroniğe kadar bir çok alanda ara işlem olarak kullanılan dijital işaretler, bu ara işlemlerin sonunda yine dijital işaret cevabı verdiğinden genellikle bir şey ifade etmezler. Aslında gerekli olan bu dijital işaretin analog işaret karşılığıdır. Tezde bu dijital işaretleri analog işaretlere çeviren D/A çevirici tipleri ve devreleri incelendi, çıkış gerilim ifadeleri verildi. Bugün D/A çeviriciler entegre halinde tasarlanarak hata payları düşürülmüştür. Ancak yine de hatanın ihmal edilemiyecek boyutlarda olması araştırmacıları bu konuda incelemeler yapmaya itmiştir, özellikle piyasada yaygın olarak satılan monolitik D/A çeviricilerin kullanımında dikkat edilmiyen süper pozisyon ve lineerlik hataları incelenmiştir. Bunun için 8-bitlik bir D/A çevirici seçildi, geliştirilen test devre- + 1 si ile çıkıştaki hata osiloskoptan izlendi. Yapılan testlerde - LSB ye yakın süperpozisyon hatası ve çok büyük lineerlik hatasının varlığı gözlendi. Elde olunan süperpozisyon hatası 3. bölümde ele alınarak, D/A çevirici ayrı Bir teste tabi tutuldu. Bu testde D/A çeviriciler 3 ayrı sınıfa ayrılarak, hata değerlerine göre seçimi amaçlandı.Item Tarama çeviriciler için dijital kontrol sisteminin sentezi(Uludağ Üniversitesi, 1985) Türe, Murat; Tütüncüoğlu, Ergür; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Elektronik Anabilim Dalı.Bu çalışmada, dijital kontrollü analog anahtarlar yardımıyla dijital ses egalizörü gerçekleştirilmiştir. Bu dijital ses egalizörü mikrobilgisayar ile kontrol edilerek ve tarama çeviricisinin ( mikrofonun ) arkasına konarak otomatik kontrol sağlanmıştır. Mikrobilgisayar yazılım ve donanımı üzerinde de çalışarak yazılım hem otomatik kontrolü kemde kod çözme işlemini gerçekleştirecek şekilde tertiplenmiştir.Item Bursa ili şartlarında Tahirova, Kıvırcık, Merinos, III de France X Merinos kuzularının doğum ve sütten kesim ağırlıklarına bazı çevre faktörlerinin etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1985) Karaca, Orhan; Bıyıkoğlu, Kemal; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Zootekni Anabilim Dalı.Bu araştırma Tahirova, Kıvırcık, III de France X Merinos Merinos kuzularının, doğum ve sütten kesim ağırlıkları üzerine etkili bazı makro çevre faktörlerinin etki payları bulunmuş ve önem kontrolü yapılmıştır. Doğum ağırlığı üzerine cinsiyet (P<0.05), doğum şekli (P<0.01) ve genotip gruplar (P<0.01) istatistik önemli etki yapmışlardır. Sütten kesim ağırlığı için sadece sütten kesim ağırlığının doğum ağırlığına kısmi regresyon katsayısı ve genotip grupların etkisi önemli olmuştur (P<0.02). Dikkate alınan diğer faktörlerin önemsiz çıkması özellikle materyaldaki hayvan sayısının azlığıyla açıklanmıştır.Item Röntgen ışınlarıyla dalga boyu tayini ve kristal yapı analizi(Uludağ Üniversitesi, 1985-09) Dilsiz, Hüseyin; Özmutlu, Emin; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Fizik Anabilim Dalı.Item Atık baca gazlarından ısı geri kazanımında akışkan yatak sisteminin kullanımı ve ısı transferi açısından optimizasyonu(Uludağ Üniversitesi, 1985-11) Mandıracılar, Levent; Sivrioğlu, Mecit; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Termodinamik Anabilim Dalı.Bu çalışmada, sanayide yüksek sıcaklıktaki atık baca gazlarının ısısının geri kazanımında, ülkemizde henüz kullanılmayan bir yöntemle diğer bilinen ısı eşenjörlerine oranla üstünlüğü olan akışkan yatak sistemi ele alınmıştır. Isı transferini optimize etmek için akışkan yatak ısı transferi katsayısına etki eden faktörler tayin edilmiş ve yatak tasarımı için gerekli parametrelerin ısı transferine etkileri incelenmiştir. Literatürde yapılan deneysel çalışmalardan yararlanılarak optimum ısı transferi katsayısının tayinine çalışılmıştır. Yatak tasarımı sırasında seçilecek parametreleri belirleyecek bir bilgisayar programı hazırlanmıştır. Akışkan hızına bağlı olarak ısı transferi katsayısının değişimi çeşitli parametrik değerler için elde edilmiş, sonuçların literatürdeki diğer çalışmalarla uyum içinde olduğu gözlenmiştir.Item Konfeksiyon sanayiinde kullanılan çeşitli dikişlerde farklı iplik yapılarının dikiş özelliklerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1985-11) Özdemir, Özcan; Özipek, Bülent; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı.Hazır giyim imalatında verimin yüksek olmasını ve dikilmiş giysilerin kullanım özelliklerini etkileyen önemli faktörlerden biri de, kullanılan iplik özellikleridir. Bu araştırmada çeşitli iplik özelliklerinin değişik sıklıkta ve dikiş tipinde, dikiş kopma mukavemetine etkisi araştırılmış, ipliklerin aşınma dayanımları ölçülmüş ve bu değerlerin dikiş kopma mukavemeti ile ilişkisi incelenmiştir. Bulunan sonuçlara göre; malzeme cinsinin, iplik numarasının, iplik kopma mukavemetinin, düzgünsüzlüğün, iplik üzerindeki mum miktarının dikiş kopma mukavemetine etkisi yanında aşınma dayanımının da önemli olduğu açıklanmıştır. Son olarak bazı kararlara varılmış ve ileride bu konuda yapılacak çalışmalar hakkında bazı fikirler ileri sürülmüştür.Item Tıbbi amaçlar için kullanılan örme dokularının elde edilme yöntemleri ve özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 1985-11-11) Sunar, Şükriye; Tasmacı, Mehmet; Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı.Elastik örme dokularının kullanım alanlarında ve üretimler inde son yıllarda gözle görül tir bir artış kaydedilmiştir. Bu nedenle "Tıbbi Amaçlar İçin Kullanılan Örme Dokularının Elde Edilme Yöntemleri Ve Özellikleri" konulu tez çalışmasında çeşitli iplik malzemesi ve örgü türleri ile uygulama yapılarak elde edilen örme dokularının fiziksel özellikleri incelenmiştir. Bu amaç için yün, yün+elastan, PES ve PES+elastan iplik malzemeleri ile RR-Normal, RR-2 /1, (lastik), RR-Milano rib, ve RR-Punto di roma (çelikli) örgüleri üzerinde uygulamalar yapılmıştır. Yapılan uygulamalar bir düz el örme makinasında gerçekleştirilmiş olup, elde edilen 16 farklı örme dokusu boyut büzülmeleri (en ve boy), sıklık (sıra/cm, çubuk/cm, ilmek/cm²), ağırlık, hava geçirgenliği, kopma yükü ve kopma uzaması açılarından birbirleri ile karşılaştırılarak, bunların tıbbi bakımdan olumlu yönleri belirtilmiştir.