2004 Bahar Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/16365
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 18 of 18
- Results Per Page
- Sort Options
Item Untitled(Uludağ Üniversitesi, 2004) Eryüksel, AliItem İlişki ifadeleri olarak bilimsel önermeler(Uludağ Üniversitesi, 2004) Doğan, Aysel; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Felsefe Bölümü.Bilimsel önermeler geleneksel olarak basit öznel/yüklem cümleleri gibi kavranmaktadır. Ancak, basit özne/yüklem önermeleri bilim dilinin çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Bazı filozoflar bilimsel cümleleri tekil özne/yüklem önermeleri olarak yorumlamanın bi limsel pratiği doğru bir biçimde kavramayı engellediğini vurgulamaktadır. Bu makalenin ana tezi bilimsel önermelerin geleneksel özne/yüklem cümleleri olarak görülmesinin bilim dilini basite indirgemek olduğu ve bilimsel önermelerin genel olarak olaylar arasındaki karmaşık ilişki ifadeleri olarak görülmesi gerektiğidir.Item 'Eşitlik' bağlamında "insan hakları ve ırk"(Uludağ Üniversitesi, 2004) Yıldız, Mesutİnsan yeryüzündeki en değerli varlıktır. Bununla birlikte, insanlar her yönüyle eşit değildir. Eşitlik, insan hakları kavramına dayanır. İnsan haklarının uygulanamayışının en önemli nedenlerinden biri " ırk"tır. Irkçılık, " ırk" kavramının yanlış ve çarpık kullanılmasından kaynaklanır. Önemli olan şey, insanın kendini bilmesi ve tanımasıdır.Item Gilles Deleuz'le röportaj(Uludağ Üniversitesi, 2004) Becermen, MetinDeleuze'le yapılan bu röportaj , felsefe öğrencilerinin ve akademisyenlerin bazı konularda düşünce ufuklarını genişletecek sorunları ele almaktadır. Bir felsefe sorusuyla günlük konuşmalardaki sorgulamalar arasındaki temel ayrımları ve genel olarak, sorgulama ile soru sorma arasındaki farklılıkları çok açık bir şekilde ortaya koyan Deleuze, "ders" ve dersin nasıl işlenmesi gerektiği konusunda da önemli aç ıklamalar yapmaktadır. Dersi, müziksel bir "harmonia" ve "oldukça geniş bir mekan zaman" olarak görmesini, ders anlatmayı bir yük, akademisyenliği de ticari bir meslek olarak görenlerin, özellikle dikkate alması gerekir. Röportajda ayrıca, Nietzsche'nin "Tanrı öldü" sözü ve Mallebrance' ın "kumarbaz argüman ı" soru-problem çerçevesinde tartışılmakla ve "kavram" ve "algı" gibi temel felsefe kavramları araştırılmakta ve aralarındaki farklar ortaya konmaktadır.Item Felsefe üzerine(Uludağ Üniversitesi, 2004) Veysal, ÇetinBu çalışmada, felsefenin neliği hakkında ileri sürülen bazı düşünceler ele alınmaktadır. Felsefenin düşünsel ve toplumsal boyutları, ilgileri, ilişkileri problem olarak nitelikleri söz konusu edilmektedir. Felsefenin yalnızca düşünsel veya pratik olup olmadığı hakkında değerlendirmelere gidilmektedir. Düşünsel ya da pratik yaşam içinde görünüşe çıkması bğlamında felsefenin etkinlikleri ve yönelimleri üzerinde, farklı bakış açılarının kavrayışları ele alınmaktadır. Felsefenin bir bütün olarak tarihselliği ve insanlığa yönelik etkinlikleri, içerik ve anlamlarıyla soruşturulmaya çabalanmaktadır.Item Heidegger's understanding of being(Uludağ Üniversitesi, 2004) Çüçen, A. Kadir; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Felsefe Bölümü.Being has been said in ways. Our task is to uncover the manifold meaning of being. For this reason, we call this investigation of meaning of being as a reinterpretation of the meaning of being in i ts traditional, existential, ontological and phenomenological context. In this reinterpretation of the meaning of being, our main discussion will consider being in terms of the concept of Dasein, Being and world.Item Egemenlik/egemen olma sorunu ve kişi(Uludağ Üniversitesi, 2004) İyi, Sevgi; Uludag Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Felsefe Bölümü.Egemenlik konulu bir sempozyum yapılacağını ilk öğrendiğimde hakkında ne söylenebileceği noktasında hayli duraksamış olduğum "egemenlik" konusunu, insana ilişkin yönüne ağırlık vererek ele alacağım. Başlangıçta beni duraksatan ilk etkisinin-ardından konuya eğildikçe ve üzerinde düşündükçe egemenliğin aslında insan dünyasını çepeçevre kuşatan ve süreklilik gösteren bir sorun olduğunu fark etmeye başladım. Özellikle günümüz dünyasında oluşan yeni koşullar ve olgular göz önüne alındığında egemenlik kavramını aydınlatmanın ve bu sorunu felsefe açısından ele almanın önemini anladım. Bu nedenle egemenlik konusuna ilişkin düşündüklerimi burada sizlerle paylaşmak istiyorum.Egemenlik konulu bir sempozyum yapılacağını ilk öğrendiğimde hakkında ne söylenebileceği noktasında hayli duraksamış olduğum "egemenlik" konusunu, insana ilişkin yönüne ağırlık vererek ele alacağım. Başlangıçta beni duraksatan ilk etkisinin-ardından konuya eğildikçe ve üzerinde düşündükçe egemenliğin aslında insan dünyasını çepeçevre kuşatan ve süreklilik gösteren bir sorun olduğunu fark etmeye başladım. Özellikle günümüz dünyasında oluşan yeni koşullar ve olgular göz önüne alındığında egemenlik kavramını aydınlatmanın ve bu sorunu felsefe açısından ele almanın önemini anladım. Bu nedenle egemenlik konusuna ilişkin düşündüklerimi burada sizlerle paylaşmak istiyorum.Item İnanç ile akıl ilişkisi açısından Anselmus(Uludağ Üniversitesi, 2004) Adugit, YavuzBu yazıda, Anselmus felsefesinde inanç ile akıl arasında kurulan ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, Anselmus'un ontolojisi ile epistemolojisi arasındaki bağ araştırılmış ve bu bağın inanç ile akla yansıması üzerinde durulmuştur.Item Önümde diz çöktüm(Uludağ Üniversitesi, 2004) Bilmiş, UğurItem Sıradan bir gündü, yine de benzersiz(Uludağ Üniversitesi, 2004) Koşat, Duygu; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Felsefe Bölümü.Item Kitap Tanıtımı: Bilgi felsefesi(Uludağ Üniversitesi, 2004) Yılmaz, MuhsinUludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr.A.Kadir Çüçen'in Bilgi Felsefesi başlığıyla ilk kez 2001 yılında Asa Kitabevi Yayınlan arasında basılmış olan eseri okurlarıyla buluşmak için kitabevlerindeki raflarda yerini aldı. Felsefeye yeni başlayanları ve ilgi duyanları göz önünde tutarak, "Felsefe Nedir?" konusunu ilk bölümde sunmak suretiyle bilgi felsefesine bir ön hazırlık yaptım. Bilgi felsefesine giriş amacı taşıyan bu çalışmada kavramlar, konular, akımlar, problemler ve filozoflar hem sistematik, hem de tarihsel bir yöntemle okuyucuya sunulmaktadır. Bu açıdan çalışma bilgi felsefesine değişik bir bakış olanağı sağlamaktır.Item Özgürlük kavramı ve problem olarak özgürlük(Uludağ Üniversitesi, 2004) Fırıncı, TürkanBugün dahil olmak üzere tarih boyunca tartışılmış olan özgürlük, bir problem olarak önemini korumaktadır. Bu anlamda özgürlük kavramının analizi amaçlanmıştır. Çalışmada öncelikle özgürlük kavramının taşıyıcısı bakımından "antropolojik", "etik" ve "toplumsal" açıdan farkları temele alınarak çeşitli özgürlük anlayışları ortaya konmuştur. Buna göre taşıyıcısının insan olduğu özgürlük bir olanak, taşıyıcısının kişi olduğu özgürlük bir değer ve taşıyıcısını toplum olduğu özgürlük ise bir ide olarak ele alınmıştır. Özgürlük ister düşünce ister eylem alanında irdelensin bir olanak olarak karşımıza gelir. Özgürlük kavramı etik anlamıyla kişinin gerçekleştirdiği ölçüde yapıp-ettikleriyle anılırken toplumsal özgürlük de kişilerin özgürlük niteliklerini sürdürmelerine katkıda bulunur. Böylece özgürlüğün, başta insanın olanağı olarak ve diğer boyutlarıyla bakıldığında gerçekleştirilebileceği sonucuna varılmıştır.Item Althusser'in felsefesinin temel kavramları(Uludağ Üniversitesi, 2004) Erdem, H. HalukAlthusser'e göre bilim, bilgi üretir. Onun önermeleri doru ya da yanlıştır. Buna karşın, felsefe hiçbir bilgi ortaya koymaz, yalnızca Tezler üretir. Althusser'in ideoloji kuramı bir devlet kuramıdır. İdeolojinin onda bir tarihi yoktur. Onun yeri insanda değil, Althusser' in " devletin ideolojik aygıtları" olarak adlandırdığı gerçek kurumlardadır. Althusser'in bu kurumları, okul, hukuk sistemi, partiler olarak adlandırmaktadır.Althusser için ideoloji, temel bir kavramdır.Item Nietzsche'nin tarih anlayışına genel bir bakış(Uludağ Üniversitesi, 2004) Kızıltepe, Eylem; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Felsefe Bölümü.Bu yazı, Friedrich Nietzsche'nin tarih felsefesini açıklamak ve yorumlamaktır. Çağının tarih anlayışını eleştiren Nietzsche'ye göre tarih, sürekli bir devinimin ve yaratmanın var olduğu bir akış, ancak döngüsel anlamda bir akıştır.Item Türkiye'deki mantık eğitimi, sorunlar ve öneriler(Uludağ Üniversitesi, 2004) Kutlusoy, Zekiye; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Felsefe Bölümü.Bu yazı, Türkiye'de hem ortaöğretim düzeyindeki hem de ortaöğretime felsefe grubu öğretmeni yetiştirmekte olan üniversite düzeyindeki mantık eğitiminde karşılaşılan kimi sorunların üstesinden gelebilmek için, üniversitelerin felsefe grubu eğitimi anabilim dallan ile felsefe bölümlerinde uygulanabilecek bir mantık eğitimi programı önermeyi amaçlamaktadır. Bu öneride, öncelikle, felsefe bölümlerine oranla programlarında daha az mantık dersine yer vermek durumunda kalan felsefe grubu eğitimi anabilim dallan göz önünde bulundurularak, bir mantık eğitiminde mutlaka yer alması gereken en az sayıdaki dersin belirlenmesi yoluna gidilmiştir. Ayrıca, programa konulması önerilen mantık derslerinin, birbirlerine olduğu kadar programın diğer derslerine de destekleyici bir katkı sağlayabilmesi açısından bir süreklilik içinde programa yerleştirilmesi sırasında, ana programın bütünlüğ ünün de gözetilmesi ne özen gösterilmiştir.Item İslam, Batı ve terörizm(Uludağ Üniversitesi, 2004) Ceylan, Yasin12. yüzyılda Bağdat ve Kurtuba'da yaşayan müslümanlar için İslam adıyla çağrılan kendi dinlerinin sekiz yüzyıl sonra onun kendi izleyenleri arasında nefreti ve fanatizmi telkin eden bir inanç sistemi olarak tanımlanması ve yine onların diğer dinlere mensup insanlar tarafından insanlığa karşı her türlü gaddarlığı ve vahşeti gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olmaları bakımından korkuluyor olması tahmin edilmesi son derece güç bir şey olacaktı. Fakat geçmişte bizzat onların yaşadıkları topraklar üzerinde birbirinden farklı birçok inanç, barış içinde yaşayabilmiş ve kendi düşüncelerini hiçbir soruşturma ve eziyet korkusu olmadan ifade edebilmişlerdi.Item Ütopya(Uludağ Üniversitesi, 2004) Çalışkan, Onur; Uludag Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.Ütopya: Yaşayanların ı kusursuz bir düzen içinde varolma olanağını sağladığı kabul edilen ülke. Ütopik ve ütopyacılık sözcüklerinin çağrıştırdığı olanaksız ölçüde idealist reformcu görüşlere temel olmuştur. Terim ilk kez Thomas Moore'un Utopia adlı eserinde yaptığı bir kelime oyunuyla eski Yunanca da ou-(yok) ve eu-(iyi) ön takılarının ortalamasını alıp (u-) yer anlamına gelen tapos ile birleştirerek ütopya (var olmayan güzel ülke) sözcüğünü ortaya çıkarmıştır. Ütopyayı bütünüyle akıl yoluyla yönetilen ortak mülkiyete dayalı bir kent (ada) devleti olarak tasarlamıştır. Bu toplumun düzen ve saygınlığı ile siyasal ve maddi çıkarların böldüğü Hıristiyan Avrupa'nın akıl dışı yönetimi arasındaki çarpıcı karşıtlığa işaret etti. Adeta dünya üzerinde bir cennet tablosu çizmiştir. Bu tüm semavi dinlerin dünya sonrası-ötesi olarak tarif ettikleri mutluluk dolu başkası adına çalışmadan yaşamın sürdürülebileceği yer düşlerinin dünyevileştirilebilmesidir. Bu ilk hamleyi tabi ki Thomas Moore gibi bir din adamı yapabilirdi. Bu cennet tablosunu daha sonra Campanella Güneş ülkesi adlı eserinde de sürdürmüştür.Item Barış bir ütopya mıdır?(Uludağ Üniversitesi, 2004) Günay, MustafaSavaş, tarih boyunca gördüğümüz bir olgudur. Savaş, şiddet ve terör çağımızda/ dünyamızda karşılaştığımız en önemli sorunlar arasında yer almaktadır. Savaş, özellikle son dönemlerde, yalnızca bir devlete ya da topluma karşı olmaktan çıkmış, insanlığa yönelik bir saldırı haline gelmiştir.