2012 Cilt 31 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/17732
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Item Sağlık hizmeti krizi: Reformlar ve krizi aşma yaklaşımları(Uludağ Üniversitesi, 2012) Günaydın, Davuthan1980’li yılların başından itibaren gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkenin sağlık hizmetlerinde köklü reformlara giriştikleri görülmektedir. Bu reformların nedeni olarak her ne kadar sağlık hizmetlerinin kalitesini artırma ya da evrensel kapsayıcılığı sağlama olduğu iddia edilse de gerçekte amaçlanan, artan sağlık hizmetleri maliyetlerine vatandaşların ortak edilmesi ya da kamunun sunduğu sağlık hizmetlerinin özel sektöre devredilmesidir. Bu amaçla hayata geçirilen en önemli reform girişimi, merkezi otoritenin yetkilerinin daha alt kamu birimlerine ya da özel sektöre devredilmesini öngören desentralizasyondur. Diğer yandan maliyetlerde yaşanan patlamaların kamu maliyesi üzerindeki etkilerini azaltmak amacıyla, maliyet kısıtlamaları ve maliyet paylaşımı uygulamalarının da hayata geçirildiği görülmektedir. Bu reform sürecinde gelişmekte olan pek çok ülkenin, evrensel kapsayıcılığa sahip bir sağlık sistemi kurmaya giriştiği de görülmektedir.Item Yeni kurulmakta olan bir üniversite hastanesinde algılanan hizmet kalitesi ve ölçümü: Balıkesir ili örneği(Uludağ Üniversitesi, 2012) Aytekin, Sinan; Bülte, Sema; Ayaz, İsmet; Yıldırım, AyşeBu çalışmada yeni kurulmakta olan bir üniversite hastanesinde, ayaktan sağlık hizmeti alan bireylerin memnuniyet düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Babakus ve Mangold tarafından sağlık kurumlarına uyarlanan SERVQUAL ölçeği kullanılarak 176 geçerli anket değerlendirilmiştir. Öncelikle verilerin güvenirliliği test edilmiştir. Daha sonra %95 güven aralığında ortalamalar arasındaki farklılıkların anlamlılığı için Mann-Whitney U testi ve gruplu olan değişkenlerin analizi için Kruskal-Wallis testi uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda en yüksek beklenti “fiziksel özellikler” boyutu altında yer alan 3. soru önermesi olarak bulunurken, en düşük beklenti düzeyi ise yine “fiziksel özellikler” boyutunda yer alan 2. soru önermesi olarak belirlenmiştir. Boşluk analizi sonucunda en büyük boşluk “fiziksel özellikler” boyutu altında yer alan 1. soru önermesi olarak belirlenirken en düşük boşluk ise yine “fiziksel özellikler” boyutu altında yer alan 3. soru önermesidir. Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin hizmet kalitesi skorlarının negatif olduğu görülmüştür. Dolayısıyla hastaların algıları beklentilerinin altında kalmıştır.Item Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin sosyo-ekonomik profil araştırması(Uludağ Üniversitesi, 2012) Sevüktekin, Mustafa; Nargeleçekenler, Mehmet; Çetin, Işın; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.Bu çalışma, Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin sosyo-ekonomik profillerini belirlenmeyi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, Uludağ Üniversitesi’nde okumakta olan öğrenci sayıları yardımıyla örneklem seti oluşturulmuştur. Daha sonra üniversiteye bağlı tüm fakülte ve meslek yüksekokullarına gidilerek anketler uygulanmıştır. Anket soruları öğrencilerin kişisel özellikleri, sosyo-ekonomik durumları, bölümleri ve çalışma performanslarına ilişkin soruları içermektedir. Çalışmada öğrencilerin demografik, sosyal ve ekonomik durumları üç başlık altında ortaya konulmaktadır. Betimsel istatistiklerin yanında, lojistik regresyon analizi yardımıyla öğrencilerin üniversitemizden memnuniyetini ortaya koyan faktörler belirlenmiştir. Buna göre öğrenciler için en önemli faktörler; bölüm, kampüs olanaklar, otomasyon sistemi ve öğretim üyelerinin danışmanlık hizmetinden memnun olmaktır.Item Avrupa Birliği ülkelerinde bankacılık sektörünün etkinlik ölçümü üzerine bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2012) Yücel, Leyla İşbilen1929 ekonomik krizinden bu yana yaşanan en büyük küresel kriz olarak değerlendirilen 2008 krizi, çeşitli evreleriyle Avrupa ülkelerini etkisi altında tutmaya devam ederken, krizin patlak verdiği Yunanistan, İrlanda ve Portekiz’in ardından, Avrupa Birliği bankacılık sisteminin bütünleşik yapısı nedeniyle İspanya ve İtalya’nın da krize dahil olmalarından endişe duyulmaktadır. Bu çalışmada Avrupa Birliği ülkelerinde bankacılık sektörünün en son verilerle etkinlik kıyaslaması yapılacaktır. Etkinlik analizinde kullanılacak yöntem, referans kümenin değiştirilmesine dayalı yeni bir Veri Zarflama Analizi yaklaşımıdır.Item Bankacılık sektöründe müşteri beklentilerine yönelik bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2012) Cevher, Ezgi; Öztürk, İbrahim DenizBu çalışma hizmet sektörü içerisinde yer alan bankacılıkta müşteri memnuniyetinin sağlanmasına yönelik bir araştırmayı içermektedir. Bu araştırmada banka müşterilerinin banka ve banka çalışanlarından beklentileri, bu beklentilerin önem dereceleri belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın bulgularında, bankaların hizmetlerine yönelik müşteri memnuniyeti ve bankaların hizmet yaklaşımları tartışılmıştır. Belirlenen çerçevede, müşterilere anket uygulanmış ve anket sonuçları SPSS programı ile değerlendirilmiş, farklılık analizleri yapılarak katılımcı gruplar arasındaki ilişkiler tespit edilmeye çalışılmıştır. Müşterilere yöneltilen anket sonucunda, müşterilerin banka çalışanlarından beklentileri arasında, personelin açıklayıcı bilgiler vermesi, personelin güler yüzlü olması, personelin başka bir müşteriye sıra önceliği vermemesi, bankada fazla süre sıra bekletmemesi, işlemlerin en kısa ve doğru şekilde sonuçlanması, personelin müşterilerle göz teması kurması, müşteri temsilcisinin telefon bankacılığına yönlendirmemesi ve şube girişinde yapılacak işlem için uygun birimlere yönlendirme yapılması, yüksek öneme sahip bulgular olmuştur. Araştırmada, müşterilerin duygu, düşünce ve beklentilerinin bilinmesi, banka ve müşterilerin ortak paydası olan hizmet kalitesinin geliştirilebilmesi hedeflenmiştir.Item Mersin’de Ramazan ayının gıda tüketim harcamaları üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2012) Aktaş, Erkan; Yılmaz, İlkayBu çalışmada Mersin ilinde tüketicilerin gıda ürünleri için gıda harcamalarının gelir esnekliğinin ramazan ayında değişip değişmediği test edilmiştir. Mersin ilini temsil edebileceği düşünülen toplam 213 hane halkı ile görüşülmüştür. Ramazan ayında gıda maddeleri tüketiminde bir değişme olup olmadığı ile ilgili sorularda beşli likert ölçeği kullanılmıştır. Bu anketlerden elde edilen veriler, hem çok değişkenli istatistikî modellerle hem de ekonometrik modellerle analiz edilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkiler ki-kare testleri ile analiz edilmiştir. Ekonometrik modellerde, harcama gruplarının esnekliklerinin tahmininde çift logaritmik fonksiyon tipi kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucu, Mersin ilinde Ramazan ayında genel olarak gıda maddelerinin tüketiminde bir artış olduğu ve gıda harcamasının yaklaşık yüzde 10 arttığı tespit edilmiştir. Ekonometrik analiz sonuçları, gıda harcama esnekliğinin bütün modellerde teorik beklentilere uygun olarak 1’in altında kaldığını göstermektedir. Ramazan ayında gıda harcama esnekliğinde yaklaşık yüzde 3’lük bir azalışın meydana geldiği tahmin edilmektedir.Item Petrol fiyatları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki: OPEC ve petrol ithalatçısı ülkeleri için panel veri analizi(Uludağ Üniversitesi, 2012) Akıncı, Merter; Aktürk, Ergün; Yılmaz, ÖmerDünya ekonomileri için yarattığı uzun dönemli makroekonomik etkiler nedeniyle petrol fiyatları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiler çok sayıda araştırmaya konu olmuştur. Dolayısıyla bu çalışmada, petrol fiyatları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiler 1980–2011 döneminde OPEC ve petrol ithalatçısı ülkeler için panel veri analizleri kullanılarak araştırılmıştır. Analiz sonuçları, petrol fiyatları ile ekonomik büyüme arasında hem eşbütünleşme ve hem de nedensellik ilişkisi olduğunu göstermiştir. İlaveten, OPEC ülkelerinde petrol fiyatlarındaki artışın iktisadi büyümeyi tetiklediği, ithalatçı ülkelerde ise fiyatlardaki yükselişlerin büyüme sürecini olumsuz etkilediği gözlenmiştir.Item Batıl inançlar ve yaşam tatmini ilişkisi: İzmir’de bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2012) Özgüven, NihanGünümüzde değişim, işletmeciliğin tüm alanlarında kendini göstermektedir. Bu değişim, bir başkalaşım ve dönüşüm sürecidir. Süreç içinde bireyin de davranışları, tutumları ve tercihleri değişmektedir. Değişimi açıklayabilmek için her gün yeni kavramlar ve bakış açıları ortaya atılmaktadır. Birey, değişim içinde farklı şekillerde yaşamak, kendi özgün yaşam tarzını oluşturmak istemektedir. Bu bağlamda, kendini yeniden keşfetmeye çalışmaktadır. Batıl inançlar, bu keşfetmenin gerçekleştiği anda etkisini göstermektedir. Bireyin yaşam tarzı, inançları etrafında oluşmaktadır. Eski dönemlerden günümüze kadar aktarılan batıl inançlar, bireyi etki altına almaktadır. Çalışma kapsamında, batıl inançlar ve yaşam tatmini ile ilgili literatür incelemesinde bulunulmuştur. Çalışmanın temel amacı, yaşam tatmini, cinsiyet, gelir, eğitim ve yaş değişkenleri ile batıl inanç arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Batıl inanç ve yaşam tatmini ölçeklerinin ifadelerinden anket formu oluşturulmuştur. Anket formları, yüz yüze görüşme yöntemi ile tüketicilere uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 15 programında analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda, yaşam tatmini, batıl inanç, cinsiyet, yaş, eğitim ve gelir değişkenleri arasında güçlü ilişkinin olmadığı bulunmuştur. Yaş ve yaşam tatmini değişkenleri anlamlıdır. Yaş ile batıl inançlar arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Yaşam tatmini arttıkça batıl inançlara olan eğilim de artmaktadır.Item Örgütsel kültür boyutlarının belirlenmesine yönelik bir araştırma: Bir telekomünikasyon şirketi örneği(Uludağ Üniversitesi, 2012) Örücü, Edip; Yıldız, HarunÖrgütsel kültür, bir organizasyonun kimliğini tanımlamakta ve örgüt içerisinde yer alan bireylerin ortak bir amaç uğrunda bir araya toplanması ve çalışması ile şekillenmektedir. Bu bağlamda bilgi teknolojileri sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin, örgüt içerisindeki gerekli fiziksel enstrümanlara ek olarak, örgütsel kültürün alt boyutları olan amaç belirleme ve başarı, takım odaklılık, koordinasyon ve katılım, performans önemi, yenilik odaklılık, çalışanların katılımı ve ödül anlayışı açısından da gerekli yeterliliği sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi gerekmektedir. Literatürde örgütsel kültürün belirlenmesi kapsamında birçok örgütsel kültür ölçeği geliştirilmiş olup, farklı sektörlerde uygulanmıştır. Ancak telekomünikasyon sektöründe örgütsel kültür varlığının belirlenmesine yönelik bir çalışmanın yapılmaması, araştırmaya ışık tutan bir faktör olmuştur. Bu öneme binaen gerçekleştirilen araştırmada, İstanbul ilinde hizmet vermekte olan bir telekomünikasyon şirketinde çalışan personele anket uygulanarak, örgütsel kültür boyutlarının varlığına ilişkin algıların belirlenmesi amaçlanmıştır. Literatürde yer alan esaslara bağlı kalarak yapılan araştırma sonunda, örgütsel kültür boyutları ile çalışma birimi, medeni durum, şirketteki çalışma süresi ve ortalama aylık gelir değişkenleri arasında anlamlı bir fark görülürken; cinsiyet, yaş ve eğitim durumu açısından ise, anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir. Ayrıca örgütsel kültür boyutlarının kendi aralarındaki korelasyonları açısından da pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.Item “Cephe Hareketi”nin Türk Marksizmine ve Kemalizm ile ilişkisinin niteliğine etkisi üzerine post-marksist bir tartışma(Uludağ Üniversitesi, 2012) Karsan, GökhanBu çalışmanın konusu Türk Marksizmi ile Kemalizm arasındaki ilişkinin niteliği üzerinedir. Bu amaçla Marksist hareketin ‘Cephe Hareketi’ girişimini anlamaya çalışmaktadır. Cephe hareketinin iki önemli boyutu vardır: İlk olarak, Marksizmin temel bir kategorisi olan sınıf, sınıf çatışması gibi nosyonlardan bir kaçışı, uzaklaşmayı temsil etmektedir. Bu kaçış ya da uzaklaşma Marksist ideologları ve aktivistleri daha geniş, kapsayıcı bir birim olarak ‘halk’ fikrini öne çıkartmalarına sebep olmuştur. Bu programın diğer bir yönü ise muhalif pozisyonların bütününü bir eşdeğerlikler çizgisinde birleştirmeye çalışıyor olmasıdır. Bu durum sosyal bilimlerdeki yaygın kullanımının dışında bir anlamda ‘Popülizm’dir. Bu bağlamda Marksizm ile Kemalizm arasındaki ilişkinin doğası ve tarihi E. Laclau tarafından temsil edilen Post-marksist pozisyonun kavramsal çerçevesi dâhilinde anlaşılmaya çalışılmıştır