1993 Cilt 14 Sayı 1-2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20189
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 22
- Results Per Page
- Sort Options
Item Üçüncü dünyada kentler ve kalkınma üzerine bir kitap(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslanoğlu, Rana A.; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Kamu Yönetimi Bölümü.Tanıtımı yapılacak kitap Üçüncü Dünyada Kentler ve Kalkınma adını taşımaktadır. Üçüncü Dünyada kentleşme ve kalkınma arasındaki ilişkilerin aranması kitabın derlenmesindeki temel amacı oluşturmaktadır. Üçüncü Dünya kentlerine ilişkin kapsamlı bir literatür olmasına karşılık; küresel ekonomi perspektiflerinden, yerel ölçekteki kentleşme mekanizmalarına uzanan yelpazede birlikte değerlendiren çalışmalar sınırlıdır. Kitapta on iki özgün çalışma yer almaktadır. Bunların iki ve altıncı bölümler arası üçüncü dünya kentlerinin iç yapısını tartışma gündemine getirirken, yedi ve on birinci bölümler arası kentler arası ilişkileri ele almaktadır. İlk ve son makale ise makro ölçekte kentleşme ve kalkınma ilişkilerini gündeme getiren taparlayıcı özelliklere sahiptir.Item Lozan Barış Andlaşması ve ekonomik bağımsızlığımız(Uludağ Üniversitesi, 1993) Akarslan, Mediha; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Uluslararası İlişkiler Bölümü.Lozan Andlaşması, Türk tarihinde çok önemli yeri olan, çok yönlü bir bağıttır. Türkiye'nin modern anlamda bir milli devlet olarak hukuki statü kazanması Lozan (Lausanne) Barış Konferansı'yla gerçekleşmiştir. Konferans 20 Kasım 1922 Salı günü İsviçre'nin Lozan şehrinde toplanmıştır. Görüşmeler, 4 Şubat 1923 ile 23 Nisan 1923 tarihleri arasında kesilmesine rağmen, neticede Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya arasında barış andlaşması imzalanmıştır. Lozan Barış Andlaşmasının içeriği, 143 maddeden meydana gelmiştir. Bu 143 madde içerisine, Boğazlar ve Trakya ile ilgili konular dahil değildir. Lozan sadece bir barış andlaşması değildi. Lozan'da diyebiliriz ki, bir büyük hesaplaşma da yapıldı. Şöyle ki; Yeni Türkiye Cumhuriyeti, konferans sırasında savaş meydanlarında yendikleri Yunanistan ile değil, Birinci Dünya -Savaşı'nın, galipleriyle karşı karşıya olmak mecburiyetinde kaldı. Lozan bağıtı, bir andlaşma (Traite) niteliğindedir. Atatürk'ün 1927'de Büyük Nutuk'ta dediği gibi, Lozan Andlaşması, "Türk Ulusu aleyhine yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr (Sevres) Andlaşmasıyla bütünlendiği sanılmış, büyük bir suikastın çöküşünü gösteren bir belgedir.Item Teknoloji transferinin uygun olmayan özellikleri üzerine bir değerlendirme(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslanoğlu, Mehmet; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İktisat Bölümü.Teknoloji transferi sürecinin gelişmekte olan ülkeler üzerinde yaratığı olumsuz etkiler iktisat yazınında daha çok, teknolojinin maliyeti üzerinde yoğunlaşmaktadır. Gerçekten de transfer edilen teknolojinin royalti ve lisans ödemelerini kapsayan doğrudan maliyetleriyle birlikte lisans anlaşmalarıyla üretim ve ihracata getirilen çeşitli sınırlama ve denetimleri içeren dolaylı maliyetleri, gelişmekte olan ülkeler açısından önemli yükler taşımaktadır.Item İşletmelerin rakip istihbarat sistemleri(Uludağ Üniversitesi, 1993) Gökay, A. Gül; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.Günümüzde, özellikle gelişmiş ülkelerde işletmelerin çevresi çok karmaşık ve yoğun rekabete dayalı hale gelmiştir. İşletmeler, artık hangi ürünleri ve hizmetleri nasıl, kim için ve hangi fiyattan üretecekleri konusunda rakiplerini dikkate alarak karar vermek zorundadır. Kendi düşünce ve amaçlarının tamamını başarmaları ve çevrelerine kabul ettirmeleri çok zordur. Bu nedenle, işletmeler hem kısa dönemli kararlarıyla hem de uzun dönemli stratejileriyle ilgili çevrelerindeki ve dünyadaki çeşitli gelişmeler hakkında bilgiye ihtiyaç duyarlar. Daha önemlisi, zamanında, etkin karar almayı destekleyici bilgi aldıklarına emin olmak isterler. Tüm dünyadaki işletmeler, yerli ve yabancı rekabette başarılı olabilmenin ve bir rekabet avantajı elde edebilmenin yollarını aramaktadırlar. Bu yollardan biri de, işletmelerin rakip istihbarat sistemlerini kurmaları ve bunu başarıyla kullanmaları olarak görülmektedir.Item Yeni-Schumpeterci büyüme ve konjonktür modelleri(Uludağ Üniversitesi, 1993) Yay, Gülsün Gürkan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İktisat Bölümü.Uluslararası ticareti, mukayeseli üstünlükler ve faktör donanımındaki farklılıklarla açıklayan ve uluslararası uzmanlaşmaya dayanan geleneksel Heckscher-Ohlin teorisinin temel varsayımları, tam rekabetin varlığı ve teknolojik gelişmenin egzojen (dışsal) bir faktör olduğudur. Eksik rekabetin açıkça uluslararası uzmanlaşma modellerine dahil edilmeye başlandığı 1970'li yıllarda model önemli gelişmeler kaydetmiştir. Her şeyden önce, eksik rekabetin ölçek ekonomileri ile tüketici tercih fonksiyonlarının çeşitliliğinin yarattığı ürün farklılaşmalarından ileri geldiği kabul edilmektedir. Ölçek ekonomileri, daha yüksek üretim miktarlarında maliyetlerin düşmesi ve daha büyük firmaların gelişmesi sonucunu yaratırken, ürün çeşitliliği ve tüketici tercihleri de piyasadaki monopolislik ve oligopolistik yapıyı bir ölçüde sınırlamaktadır. Eğer piyasalar açık ve rekabetçiyse, mevcut firmaların gücü piyasaya yeni girenler ve ikame mallarla kontrol edilebilir.Item İstatistik öğretimine ilişkin düşünceler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Gürsakal, Necmi; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.İnsanlar, verdikleri kararların önemini kavradıkça istatistiğe duydukları ihtiyaç; toplumlar, ekonomik ve sosyal anlamda akılcı davranmaya yaklaştıkça da hem istatistiğe duyulan ihtiyaç, hem de verilen önem artacaktır. Toplum ve ekonomiyi çeşitli boyutları ile kavrayabilmemizde ve karar vermemizde taşıdığı tüm önemine karşın istatistik, sadece bizim gibi gelişmekte olan toplumlarda değil; gelişmiş toplumlarda bile kamuoyu ile sağlıklı ve işlek bir diyalog kuramamıştır.Item Pazarlama açısından seçim kampanyaları ve yönetimi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Akat, Ömer; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.Seçime dayalı demokrasilerde politik kampanyalar tartışmasız bir şekilde, iletişime (haberleşmeye) dayanmakla, adayların halkı" kendileri için oy vermeye ikna etme kabiliyetlerine bağlı olmaktadır. Hatalarına rağmen, AB.D. Başkanı Reagan'ın başarısındaki en büyük özelliği halkla kolay ve rahat bir şekilde diyalog kurması idi. Örneğin, bu kabiliyeti, silah satışlarının bazı gerilla gruplarının finansmanında kullanılması "İrangate" olayı ve benzeri sorunlarda kendisine "zor durumdan sıyrılmada" büyük ölçüde yardımcı olmuştur1.Item Arz-yönlü iktisat teorisinin öğretisi: Haldun-Laffer etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aktan, Coşkun Can1970'li yılların sonlarına doğru Talep-Yönlü İktisadın (Demand-Side Economics) karşılaştığı sorunlara çözüm olarak, vergi indirimleri politikasını öneren Amerikalı iktisatçı Profesör Arthur Laffer, vergi indirimleri sonucunda toplam piyasa üretiminin ve toplam vergi gelirlerinin artacağını savunmuştu. Lafter'in görüşleri, ABD'nde özellikle Wall Steet Journal'ın editörü Jude Wanniski'nun katkılarıyla kamuoyuna aktarıldı. Bu görüşler, kısa sürede akademik çevrelerde de ilgi gördü ve özellikle P.C . Roberts, N. Ture, M. Evans, A. Reynolds, B. Bartlett ve diğer bazı iktisatçılar tarafından ayrıntılı bir şekilde incelemeye konuldu. Laffer'in vergi indirimleri ile toplam piyasa üretimi , ve vergi gelirleri arasında kurmuş olduğu geometrik ilişki, akademik çevrelerde yapılan çalışmalarla “Laffer Eğrisi” şeklinde populerite kazandı. Laffer, görüşleri ile Talep-yönlü iktisat politikasını, (Keynezyen İktisat Politikasını) eleştirmiş, bunun yerine “Her Arz Kendi Talebini Yaratır” şeklinde formüle edilen Say Kanunu tekrar gündeme getirmeye çalışmıştır. Laffer'e göre çağdaş iktisadi sorunların temelinde, üretimin talebe cevap verememesi yatmaktadır. Laffer, üretimi teşvik edecek en önemli iktisat politikasının ise "vergi indirimleri politikası” olduğunu savunmuştur. Laffer'in bu görüşleri, daha sonraları diğer bazı iktisatçıların katkıları sonucu, iktisat literatürüne “ Arz-Yönlü İktisat” (Supply-Side Economics) ya da “ Arz Yönlü Vergi Politikası” (Supply-Side Tax Policy) olarak yerleşti.Item Organizasyonlarda değişim, değişime tepki ve tepkilerin önlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Tüz, Melek Vergiliel; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.Değişme her insan toplumunun temel özelliğidir. İçinde yaşadığımız çağ hızlı bir değişme çağıdır. Bu nedenle işletmelerde değişiklik uygulamaları kaçınılmazdır. Konu artık değişmek ya da değişmemek değildir. Değişimin ne zaman ve nasıl yapılacağıdır. Değişme bir yandan sorunlara çözüm getirirken, öte yandan yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle bazı durumlarda değişmeye direnç gösterilebilir. İnsanların değişmelere karşı gösterdikleri davranış biçimleri, işletme içi ve işletme dışı çevre koşullarını analiz eden bir "değişiklik yönetimi" ile yönlendirilebilir.Item Kişisel gelir dağılımındaki eşitsizliği belirlemede kullanılan istatistiksel ölçüler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Işığıçok, Erkan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.Gelir dağılımı, bir ülkede yaratılan toplam gelirin kişiler veya hane halklarının her birine düşen diliminin büyüklüğü bakımından paylaşılma şekli olarak tanımlanabilir. Gelir dağılımı, gelir eşitsizliği ile sosyal ve ekonomik kurumlar arasında nasıl bir ilişki olduğunu ortaya koyar. Bununla birlikte hane halkları veya kişiler arasındaki gelir farklılığının zaman içindeki değişimi sonucunda meydana gelen değişikliklerin servet, sermaye birikimi ve büyüme üzerindeki etkilerini ve kaynak dağılımını belirler.Item İşçilerin yönetime katılması ve Türkiye'deki uygulama(Uludağ Üniversitesi, 1993) Astarlıoğlu, Sabri; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.İşçilerin yönetime katılması fikri XIX. ve XX. yüzyılın bütün sosyal hareketlerini ve düşünce sistemlerini etkilemiş yönetilenlerin yönetimde söz sahibi olma arzuları, sosyal tarihin en önemli temel sorunlarından biri olmuştur. Yönetilenlerin tutumlarındaki bu değişikliğin çok çeşitli nedenleri vardır. Ancak en önemlisi gittikçe kültür ve bilgi düzeyi yükselen bireylerin başkaları tarafından yönetilen bir araç durumunda olmak istememeleridir.Item Üretim programlama: Pert ve tam sayılı programlama(Uludağ Üniversitesi, 1993) Çelikçapa, Feray Odman; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Üretim-Pazarlama Anabilim Dalı.Programlama, belirli bir takım görevleri yerine getirmek için kaynakların zaman içinde dağıtımı olarak tanımlanabilir. Üretim programlama sisteminde görevler; belirli ürün veya hizmetleri meydana getiren kişiler, kaynaklar ise makineler tarafından temsil edilmektedir. Bu sistemlerde işleri gerçekleştirecek kaynakların, ne zaman ve nasıl kullanılacağının saptanabilmesi için belirli bir amaç konulması ve bu amaca en uygun sıralamanın tesbiti gerekmektedir.Item Dinamik programlama yöntemi ve cam üretimine bir uygulama denemesi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Sezen, H. Kemal; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.Bu çalışmada çok aşamalı karar süreçlerinin çözümü için geliştirilen Dinamik Programlama Yöntemi'ne ilişkin temel kavramlar ele alınmış, çözüm algoritması ve bilgisayar programı verilmiş, daha sonra da yöntemin cam üreten bir firmaya uygulaması gerçekleştirilmiştir.Item Tel sepet üretim sürecinde pert uygulaması(Uludağ Üniversitesi, 1993) Sezen, H. Kemal; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.Yöneylem Araştırması tekniklerinden olan Pert (Proje Değerlendirme ve Gözdengeçirme Tekniği, Project Evaluation and Review Technique) 'in tel sepet üretim sürecine uygulanması ile ilgili bu çalışmada; önce Pert tekniğinin ne olduğu kısaca ele alınmış, bir programlama tekniği olarak, Gantt ve Cpm teknikleriyle karşılaştırılmış, sonra da tel sepet üretim sürecine ilişkin bilgiler ortaya konulup, bu bilgilerden hareketle her bir işleme ilişkin en erken/geç başlama/bitiş zamanlarının belirlenmesi yanısıra kritik olan/olmayan işlemler belirlenmiş ve projenin tamamlanmasına ilişkin olasılık analizleri yapılmıştır.Item Ödüllendirme sisteminin işletmelerde rolü ve önemi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Astarlıoğlu, Sabri; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Ödüllendirme çalışanla işletme arasında istihdam sözleşmesini içeren bir işlemdir. Bu işlem iktisadi, sosyal, politik, psikolojik ve ahlaki yönleri olan bir değişim ve takastır. Bir işletmenin mensuplarına sağladığı çeşitli sosyal tatmin olanakları ve olumlu örgüt iklimi yanında belli ve net bir ödüllendirme sistemine de sahip olması çok önemlidir. Ödüllendirme sistemi ayrıca iş ortamının en önemli yönlerinden birisini teşkil eder. Bir bireyin bir işletme ile işbirliğinin temelinde ihtiyaçlarını karşılama olanağı yatar. Bir işletmede mevcut ödüllendirme sistemi, bireylerin örgütle olan ilişkilerinin temel belirleyicisidir. Öte yandan işletmelerin ödül sistemi, öncelikle bireyin örgüte hizmetlerini sunmasını ve ikinci olarak da örgütün amaçlarına hizmet etmek yönünde güdümlendirilip şekillendirilmesini içerir.Item Pazarlamada dağıtım kanalları politikası ve izlenebilecek stratejiler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Akat, Ömer; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.Son yıllarda görülen sanayileşme ve teknolojik gelişme hareketi, tüm ülkelerde üretim artışına yol açmıştır. Ancak, tek başına üretim artışının, bir ekonominin dengeli bir şekilde büyümesine yeterli olmadığı muhakkaktır. Üretim artışından sağlanan faydanın etkin olabilmesi için üretilen mal ve hizmetlerin; arzu edilen zaman, arzu edilen miktar, arzu edilen yerde ve fiyatta bu mal ve hizmetlere ihtiyacı olan kimselere ulaşması gerekir.Item Fisher tam olasılık testi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aytaç, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.İstatistik bilim dalı gelişmesini iki büyük alanda yoğunlaştırmıştır. Bunlar betimleyici istatistik ve istatistiksel kanıtlamadır. İstatistiğin daha iyi anlaşılması ve gelişmesi için itici rol oynayan dal betimleyici istatistiktir. Betimleyici istatistik, geniş şekilde niceliksel bilgi toplayıp bu bilgilerden belirli sayılar çıkarma işlemidir. Modern istatistiğin üzerinde durduğu ve çalışmalarını yoğunlaştırdığı alan ise istatiksel kanıtlamadır. İstatistiksel kanıtlama genel olarak iki temel bölüme ayrılabilir. Bunlar, ana kütle parametrelerinin tahmini ve istatistik hipotez testleridir.Item Türk rekabet kanunu tasarısı hakkında düşünceler ve eleştiriler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslan, İ. Yılmaz; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.1982 tarihli Anayasanın 167. maddesinin 1. fıkrası "Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler" hükmünü koymuş bulunmaktadır. Bu hüküm emredici mahiyettedir. Bizim konumuz açısından Devlete "piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler" hükmüyle bir görev vermektedir. Devlet bir rekabet kanunu çıkartarak bu zorunluluğu yerine getirmelidir.Item Yol tıkanıklığının ekonomisi üzerine(Uludağ Üniversitesi, 1993) Johnson, M. Bruce; Ertürk, Hasan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Kamu Yönetimi Bölümü.Bu makalede, şehir içinde otomobille seyahatin piyasa talebini parasal-fiyat gibi zaman fiyatının bir fonksiyonu olarak piyasa arzını trafik yoğunluğu ve ortalama hız arasındaki varsayılan ilişkilerden türetilen bir akış fonksiyonu olarak ifade eden bir model sunulmaktadır. Trafik tıkanıklığının niteliksel olarak farklı tipleri belirlenmektedir. Parasal ve zaman vergileri biçiminde marjinal maliyet fiyatlaması, trafik tıkanıklığının her iki tipini kontrol etmede uygulanabilir ve etkin bir yöntem olarak sunulmuştur. Mevcut ampirik çalışmaların sonuçları kullanılarak, şehir içi yolların üç tipi için vergi şedülleri hesaplanmıştır.Item Bütçe politikası açısından ekonomistlerin amaçları(Uludağ Üniversitesi, 1993) Robinson, A. J.; Cutt, James; Şenyüz, Doğan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Kamu politikasında birkaç amaç vardır. Belirli bir amaca verilen önem zamandan zamana değişebilir. "Ulusların zenginliğinin nedenleri ve yapısına yönelik araştırma" isimli eserinde Adam Smith ekonomik büyüme ile ilgilenmiştir. Fakat Marx, Mill ve Ricardo gibi daha sonraki klasik ekonomistler ve Marshall ile Clark'ında dahil olduğu marjinalistler, milli hasılanın dağlımıyla bunun artırılmasından daha fazla ilgilendiler. 1930'larda sürekli işsizlik ekonomistlerin dikkatini ekonomik istikrar amacına yöneltti.