2023 Cilt 22 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/38693
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 25
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Eğitimde değer sorunu ve çocuklar için felsefe pedagojisinin etik yeteneklerin gelişimindeki rolü(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-04) Kocaman, Ayşe Çiğdemİnsan için varlık koşulu olan eğitimin felsefi açıdan amacı, genç kuşakları insanca yaşamaya hazırlamaktır. Böylesi bir hazırlık, çocukların/gençlerin, olan bitenlere değer bilgisiyle bakabilmelerini, bağımsız düşünebilmelerini, doğru değerlendirmeler yapabilmelerini sağlamayı, etik değerlere uygun bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olmayı içermektedir. Bu bağlamda eğitimden, çocukların değer bilgisi edinmelerine, etik yeteneklerini geliştirebilmelerine, ileride kendileriyle barışık, dürüst, sorumlu bir kişi olmalarına rehberlik etmesi beklenmektedir. Bu nedenle eğitim müfredatında değerler eğitimine yer verilmektedir. Fakat değerler eğitimiyle ilgili çalışmaları, özellikle ülkemizdeki uygulamaları incelediğimizde, değer, değerler ve değer yargılarının sıklıkla birbirine karıştırıldığını, değerler adı altında değer yargılarının öğretildiğini, değerler eğitiminin felsefeden, etik değer bilgisinden kopuk bir şekilde ele alındığını görmekteyiz. Bu durum, çocukların/gençlerin değer bilgisi edinmelerini, etik yeteneklerinin gelişmesini güçleştirmektedir. Değer bilgisi kazanmak, değerler eğitimini, değer ve değerler kavramlarının açık seçik bilgisinden hareketle felsefi temelde yürütmeyi gerektirmektedir. Çünkü kavramları bilgiyle temellendirmek, olan bitenleri düşündürmek, etik problemleri aydınlatmak felsefe eğitiminin işidir. Dolayısıyla çocukların, değer koruyarak yaşamayı öğrenebilmeleri için değer yargılarına değil, etik değer ve değerlerin bilgisine dayanan felsefi bir eğitime ihtiyaçları vardır. Bu noktada Çocuklar İçin Felsefe, çocukların eleştirel bakış açısı edinme, değer yargılarını özgürce sorgulama, doğru değerlendirmeler yapma, değer koruyucu eylemde bulunma gibi felsefi düşünme becerisi gerektiren birtakım özellikleri kazanmaları, etik yeteneklerini geliştirebilmeleri bakımından önemli bir pedagoji olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada, değer bilgisi kazanımı açısından değerler eğitimini felsefi temelde yürütmenin önemine dikkat çekilmekte, Çocuklar İçin Felsefe pedagojisinin etik yeteneklerin gelişimindeki rolü ele alınmaktadır. Çalışma, felsefi düşünme ediminin ve Çocuklar İçin Felsefe pedagojisinin etik boyutunu görünür kılmayı, çocuklarla yapılan felsefe eğitiminin değerini ortaya koymayı hedeflemektedir.Publication Eğitimde felsefi sorgulama ve çocuklar için felsefe (P4C)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-08) Kökten, HasretDüşünen ve sorgulayan bireylerin yetiştirileceği toplum ideali her çağ için önemlidir. Bunun gerçekleşmesi için ise her adımda eğitim ve felsefe birlikteliği gerekmektedir. Felsefe; eğitim ortamında merak ve şüpheye dayalı sorgulamanın gelişimi, aynı zamanda bununla ilgili anlamlar üretmede destek sunmaktadır. Eğitim için sorgulama merak gidericidir ve insani değerleri içine alan ilerlemeyi ifade eder. Bireyden başlayarak toplumun sorgulamayı önemseyen bir farkındalığa sahip olması önemlidir. Felsefi sorgulama farklı bakış açılarının ortaya konmasını, gelişmesini bireylerin ve toplumun düşünme yetilerinin ilerlemesini ve dünya hakkında akıl yürütme yollarını geliştirir. Bu ise hem birey hem de toplum için gereklidir. Çünkü bireyden başlayan ve tüm toplumun bilinçlenmesini destekleyen bir eğitim anlayışı insanlık için daha değerlidir. Çalışma öncelikli olarak eğitim ve felsefe ilişkisinden hareket ederek düşünme, anlam üretme, sorma, sorgulama, sorgulama topluluğu ve felsefi sorgulama kavramlarına odaklanmaktadır. Bununla beraber sözü edilen bu kavramların felsefe tarihindeki anlamlarına yönelik bir analiz yapma amacı da vardır. Sonrasında ise bireylerin ve toplumun sorgulama ve felsefi sorgulama becerilerinin gelişimine yönelik önemli bir örneği temsil eden Çocuklar İçin Felsefe (P4C) yaklaşımı üzerinde durulacaktır. “Nedir” ve “Neden?” sorusu üzerinden felsefi sorgulamanın önemine yönelik tespitler yapılacaktır.Publication Examination of the effect of prospective preschool teachers' epistemological beliefs on their views on teaching philosophy with children(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-10) Türitoğlu, Gizem; Kutluca, Ali YiğitThe main purpose of this study is to determine how pre-school teacher candidates' epistemological beliefs affect their views and conceptualizations about teaching philosophy with children. The secondary aim is to determine the epistemological belief levels of preschool teacher candidates. In order to achieve these goals, a mixed method, which combines qualitative and quantitative research methods, was used. The research was carried out with 52 participants studying in the field of pre-school education at a foundation university affiliated to YÖK in Istanbul. First, the Epistemological Belief Scale for Learning was applied to the participants in order to reach quantitative data, and the results were analyzed through descriptive statistics. Three subgroups of three persons (lower, middle and upper epistemological profiles) were formed within the framework of the epistemological belief scores reached. Opinion form for learning philosophy with children was applied to the sub-samples. In order to analyze the qualitative data obtained, an inductive content analysis was carried out through the continuous comparison method. Within the scope of the analysis results, it is seen that the average of epistemological belief scores of preschool teacher candidates is higher than the general average of the scale. At the same time, it is seen that pre-school teacher candidates with high epistemological beliefs emphasize the vision of science literacy within the scope of teaching philosophy with children, thinking skills, sense of curiosity, and child-centered approaches.The results were discussed within the framework of the relevant literature and suggestions were made in this context.Publication Türkiye’de lisans ve lisansüstü düzeyde verilen çocuklarla felsefe derslerine yönelik bir inceleme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-21) Yaralı, Kevser TozdumanÇocuklarla felsefe çocuklarda var olan merak ve sorgulama arzusunu harekete geçirip evrensel kavramlardan hareketle çocuğun akıl yürütme yetisini arttırmaya çalışan bir yaklaşım ve yöntemdir. Eleştirel düşünme, problem çözme gibi 21. yüzyıl becerilerinin geliştirilmesi açısından önemi her geçen gün daha fazla anlaşılan çocuklarla felsefeye yönelik dersler günümüzde okulöncesi kademeden lisansüstü düzeye kadar öğretim süreçlerine dahil edilmektedir. Bu çalışmada Türkiye’de lisans ve lisansüstü düzeydeki çocuklarla felsefe derslerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel modelde bütüncül çoklu durum deseni olarak tasarlanmıştır. İçerik analizi yapılan çalışmada Türkiye’de lisans ve lisansüstü düzeyde çocuklarla felsefeye yönelik dokuz ders olduğu ve tüm derslerin programlarda farklı isimlerle yer aldığı belirlenmiştir. Çocuklarla felsefe kapsamında lisans düzeyinde yedi, yüksek lisans düzeyinde iki ders olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonucunda farklı disiplinlerin öğretim programlarında çocuklarla felsefeye yönelik dersler verdiği, bu derslerin içeriklerinin ve öğrenim çıktılarının verildiği disipline göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarının yüksek öğrenim düzeyinde verilecek çocuklarla felsefe dersleri için yol göstereceği olacağı düşünülmektedir.Publication Bilişsel çarpıtma ve epistemik kusur farkındalığının P4C uygulamalarına katkısı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-06) Kılıç, YurdakulBilişsel çarpıtmalar çocukluk döneminde oluşmaya başlar ve fark edilip önlenmediğinde bilgi edinme, değerlendirme veya iletme becerimizi engelleyen epistemik kusurlara dönüşür. Bilişsel çarpıtmalar psikolojide, epistemik kusurlar ise ağırlıklı olarak epistemolojide çalışılmaktadır. Hatalı düşünmenin bu iki grubu arasında bir ilişki olup olmadığına dair yeterli bir veri bulunmuyor. Bu yüzden bu çalışma iki temel iddiaya sahiptir. İlki, çocukluktaki bilişsel çarpıtmaların yetişkinlikte epistemik kusura dönüşmesi ve bunların bir karakter özelliği haline gelmesinin birey açısından negatif ve yıkıcı sonuçları vardır. İkincisi, bilişsel çarpıtmalar ve epistemik kusurların giderilmesi epistemik erdemlerin öğrenme süreçlerinde aktif olarak kullanılmasıyla mümkündür. Şayet bu iki sav doğru ise bilişsel çarpıtmaların ve epistemik kusurların giderilmesini ve yerine epistemik erdemlerin kazandırılmasını merkeze alacak P4C uygulamalarının, çocuklarda entelektüel karakter dönüşümü sağlayacağını, öğrencileri eğitimlerinin tüm süreçleri boyunca destekleyeceğini ve sosyal hayata olumlu katkıda bulunacağını düşünmekte haklı gerekçelerimiz vardır. Çünkü çocukluk döneminde bilişsel çarpıtmalarını fark eden çocuk, eleştirel düşünme ve rasyonaliteye yatkın olacak, negatif-otomatik düşüncelerden uzaklaşacak ve farklılıkları tehdit değil bir zenginlik olarak algılayacaktır.Publication Öğretmenlerin çocuklar için felsefe (P4C) eğitiminde yaşadıkları sorunlar(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-09) Öcal, Nurten Kodaz; Aybek, BirselÇocuklar için felsefe üst düzey düşünme becerilerini geliştirme acısından önemli bir yaklaşım ve yöntemdir. Çocuklar için felsefeyi sınıflarında uygulayan öğretmenler, çocukların düşünme becerilerini geliştirdikleri, onları hayata hazırladığı, farklı fikirlere açık olmalarını sağladığı için felsefeyi önemli bulmakta ve öğrencilerinin gelecekte etkili bir vatandaş olmaları için bu uygulamaları sınıflarında yapmaktadırlar. Öğretmenlerin çocuklar için felsefe uygulamalarına hazırlık ve uygulama aşamasında yaşadıkları sorunların belirlenmeye çalışıldığı bu çalışmaya farklı kademelerden 20 öğretmen katılmıştır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı bu araştırmada öğretmenlerle görüşmeler gerçekleştirilmiş ve veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin hazırlık aşamasında üst düzey düşünmeyi geliştirebilecek açık uçlu soruları hazırlama, uygun uyaran (hikaye, görsel, film vb.) ve tartışmaya konu olacak kavramı bulmada zorlandıkları görülmüştür. Öğretmenlerin okulların fiziki yapısı ile sınıfların kalabalık olmasından kaynaklı sorun yaşadıkları, çocuklar için felsefenin bir gereği olan çember düzenini oluşturamadıkları görülmüştür. Öğrencilerden kaynaklı ise ilgisiz olma, arkadaşlarını dinlememe, birbirlerinin fikirlerini sorgusuz kabul etme, motivasyon kaybı gibi durumlardan dolayı çocuklar için felsefe uygulamalarında sorunlar yaşadıkları tespit edilmiştir. Öğretmenler, bu sorunların başlangıçta yoğun olduğunu ancak zamanla sorunların üstesinden gelindiğini ifade etmişlerdir. Aynı zamanda öğretmenlerin öğretim programında Çocuklar için felsefeye uygun kazanım olmaması, öğretim programının bu tarz çalışmalara izin verecek esneklikte olmaması ve yoğun olması nedeniyle de sorunlar yaşadıkları belirlenmiştir. Çocuklar için felsefe öğrencilerin gelişimini desteklediği için bu uygulamalara yönelik eğitimleri Milli Eğitim Bakanlığı’nın hizmet içi eğitim olarak vermesinin gerekli olduğu görülmüştür.Publication Bir bilgelik eğitimi olarak çocuklarla felsefe(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-26) Dirican, RabiaAmacı ve nihayetinde bir felsefe etkinliği olan çocuklarla felsefe, bilgelik anlayışından uzak tutulmaması, kadim kökleri ile daim bir irtibat üzere kurulması gereken bir eğitim çeşididir. Ancak mevcut duruma bakıldığında çocuklarla felsefenin çoğunlukla pozitivist bir bilim anlayışı ile çalışıldığı görülmektedir. Felsefenin kavram olarak içinde barındırdığı bilgelik sevgisi anlayışını amaç edinen, felsefe tarihinden ve kültürel temellerden güç alan bir çocuklarla felsefe algısının inşasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bundan da önce -felsefe tarihinde Platon’un akademisi, Pithagoras okulu ya da Farabi’nin eserleri- gibi muhtelif metinlerde rastlandığı üzere, felsefe yapmanın bazı önkoşullarının olduğu fikri model alınarak çocuk seviyesinden beklenebilecek güçlükte ön koşulların oluşturulması elzemdir. Modern çağın helikopter anne babaları tarafından yetiştirilen kırılgan çocukların önce felsefeye hazırlanması gerektiği, bunun da konfor alanından çıkarak varoluşsal sorumluluklarını çocuğa tekrar vermekle mümkün olacağı düşünülmektedir. Çocuklara ‘aklını kullanma cesareti’ ve kendi kararlarını alarak kendi düşüncelerini üretebilme sorumluluğunu vermek, ebeveynlerin zihnindeki ‘bakıma her zaman muhtaç’ çocuk algısını tekrar irdeleyerek çocukların özerk olabileceği bir zemin inşa etmek, çocuklarla felsefenin en verimli şekilde amacına ulaşabilmesi için neredeyse bir zorunluluktur. Öte yandan teorik yapı çalışmalarında çocuklarla felsefenin çocukların yaratıcılığına etkisi, duygusal zekayı, problem çözme becerilerini geliştirmeye etkisi vb. dar kalıplardan çıkılarak bilgelik sevgisi ve arayışının içinde barındırdığı ‘kendini bilmek’, ‘erdemli olmak’ gibi derin amaçların peşine düşmek, felsefeyi eğitimde araçsallaştırmayı engelleyebilecektir.Publication Çocuk haklarının kısa felsefi tarihinde ‘çocuklar için felsefe’(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-28) Murteza Eylem YolsalBu çalışmada genel olarak çocuk haklarının felsefi ve tarihi gelişimine odaklanılacaktır. Düşünce tarihinde çocuk hakları son bir yüz yıldır meşru bir inceleme konusu olmuştur. Bu görece yeni ilginin nedenlerini insan ve çocuk hakları bildirgelerinin ilan edilmesinde bulabiliriz. Ancak bundan bile önce Fransız Devrimi’ndeki kadın hakları hareketlerine ve 1989 Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’sine doğrudan etkileri söz konusu olan Jean-Jacques Rousseau’nun düşünceleri mevcuttur. Çocukluk safhalarını ve çocuk eğitimini klasik argüman dışında inceleyen Rousseau aynı zamanda 19.yy. daki bir çeşit çocuk kurtuluş hareketine de yön vermiştir. Bildirgeler ve felsefi düşüncede ön plana çıkmaya başlayan çocuk ve hakları konularının özellikle günümüzde demokrasilerdeki önemini ise Çocuklar için Felsefe’nin John Dewey’e götürülen kökeninde inceleyeceğiz. Dewey’in demokrasiyi bir yaşam tarzı olarak görmesinden yola çıkarak hem çocuk haklarının bu kısa tarihinde haklarla edinilen kazanımların tekrar kaybedilmemesi hem de yeni hakların gelişmesi ve gündeme gelebilmesi amacıyla demokratik yurttaşlığın öneminden bahsedilecektir. Demokrasi, yurttaşlık ve çocuk haklarının kavranılması konularının ise Çocuklar için Felsefe metoduyla etkili bir biçimde gerçekleşeceğini ve yurttaşlar arasılığı güçlendireceğini öne süreceğiz.Publication Çocuk haklarının kısa felsefi tarihinde ‘çocuklar için felsefe’(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-28) Murteza, Eylem YolsalBu çalışmada genel olarak çocuk haklarının felsefi ve tarihi gelişimine odaklanılacaktır. Düşünce tarihinde çocuk hakları son bir yüz yıldır meşru bir inceleme konusu olmuştur. Bu görece yeni ilginin nedenlerini insan ve çocuk hakları bildirgelerinin ilan edilmesinde bulabiliriz. Ancak bundan bile önce Fransız Devrimindeki kadın hakları hareketlerine ve 1989 Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’sine doğrudan etkileri söz konusu olan Jean-Jacques Rousseau’nun düşünceleri mevcuttur. Çocukluk safhalarını ve çocuk eğitimini klasik argüman dışında inceleyen Rousseau aynı zamanda 19.yy daki bir çeşit çocuk kurtuluş hareketine de yön vermiştir. Bildirgeler ve felsefi düşüncede ön plana çıkmaya başlayan çocuk ve hakları konularının özellikle günümüzde demokrasilerdeki önemini ise Çocuklar için Felsefe’nin John Dewey’e götürülen kökeninde inceleyeceğiz. Dewey’in demokrasiyi bir yaşam tarzı olarak görmesinden yola çıkarak hem çocuk haklarının bu kısa tarihinde haklarla edinilen kazanımların tekrar kaybedilmemesi hem de yeni hakların gelişmesi ve gündeme gelebilmesi amacıyla demokratik yurttaşlığın öneminden bahsedilecektir. Demokrasi, yurttaşlık ve çocuk haklarının kavranılması konularının ise Çocuklar için Felsefe metoduyla etkili bir biçimde gerçekleşeceğini ve yurttaşlar arasılığı güçlendireceğini öne süreceğiz.Publication Argumentation-based learning and P4C approach: A seventh-grade study on socio-scientific issues(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-29) Güler, Oya; Şengül, Ahmet AsımThis study examined the effectiveness of argumentation-based learning and P4C (Philosophy for Children) approach in teaching socio-scientific issues to seventh-grade students. A total of 23 students were involved in the study, where science lessons were conducted using documents developed with argumentation-based learning activities. The study lasted for one academic year. Qualitative data were collected through individual interviews with students in the experimental group at the end of the academic year, and the data were analyzed using thematic analysis. The results of the study indicated that the combination of P4C and an argumentation-based learning approach was effective in developing students' argumentation, evidence-based thinking, and decision-making skills. The themes that emerged from the data included improved critical thinking skills, increased interest and motivation, and greater awareness of the complexity of socio-scientific issues. These findings align with previous research on the benefits of argumentation-based learning.The study highlights the importance of incorporating P4C and argumentation-based learning approaches in science education to enhance students' critical thinking skills and prepare them to make informed decisions in real-world contexts. By engaging students in philosophical discussions and encouraging them to construct arguments based on evidence, educators can empower students to think critically, analyze complex issues, and develop a deeper understanding of socio-scientific topics. These skills are vital for fostering active and informed citizens who can tackle societal challenges with thoughtful consideration and rational decision-making.Publication Özel yeteneklilere Türkçe öğretiminde çocuklar için felsefe (P4C) uygulamaları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-03) Özcan, SunaKendi öğrenmesinden sorumlu ve üst düzey düşünme becerilerini kullanabilen bireylerin yetiştirilmesi düşüncesi, eğitimin günümüzdeki işleviyle ilişkilendirilmektedir. Eğitimin bu yönünün hem bireylerin yönetici bilişsel işlevlerini hem de yaşamdaki olgulara ilişkin bakış açılarını geliştirmesi beklenmektedir. Bu sayede Yirmibirinci yüzyıl olarak nitelendirilen çağımızda temel gereksinimler arasında yer alan eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, özenli düşünme, işbirlikçi öğrenme gibi üst düzey düşünme becerilerinin bireylere kazandırılması ve bunları yaşamlarında etkin şekilde kullanmaları sağlanabilecektir. Böylece eğitimin bireylere kazandıracağı bu üst düzey düşünme becerileri günlük yaşam deneyimlerine aktarılabilmekte ve yaşamdaki olay ve olgulara yaklaşım biçimleri daha netleşmektedir. Bu hususlar göz önüne alındığında Yirmibirinci yüzyılda bireyin eğitimden beklediği iki önemli nokta ortaya çıkmaktadır. Bunlardan biri yönetici bilişsel işlevlerin kazandırılması diğeri ise bunların yaşam içerisinde etkin şekilde kullanımını sağlayacak deneyimlerin kazandırılmasıdır. Çocuklar için Felsefe (P4C) yaklaşımı da bu disiplinleri bir araya getirerek çocukların erken yaşlardan itibaren bu konular üzerine akıl yürütmelerine olanak sağlamaktadır. Özellikle kendi yaşıtlarına oranla daha üst düzey düşünme potansiyeline sahip olan özel yetenekli çocuklara yönelik verilecek eğitimlerde çocuklar için felsefeden yararlanmak ihtiyaç duydukları öğretim ortamlarına kavuşmalarına olanak sağlayacaktır. Özel yetenekli çocuklar üst düzey düşünme becerilerinde olduğu gibi dil becerilerinin gelişiminde de yaşıtlarından daha ileri düzeydedirler. Bu çocuklar P4C’nin katkılarıyla hem üst düzey düşünme hem de dil becerilerini bir arada kendi hız ve potansiyelleri doğrultusunda öğrenme olanağına sahip olurlarsa hem kendilerini gerçekleştirme hem de toplumu kalkındırmada daha etkin olabilme olanağına sahip olurlar. Bu durumlar göz önünde bulundurularak bu çalışmada özel yetenekli çocuklara Türkçe öğretiminde kullanılabilecek P4C temelli etkinlikler geliştirilip pilot uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Pilot uygulamalara göre özel yetenekli çocuklara Türkçe öğretiminde P4C temelli etkinliklerin kullanımı onların gelişimine destek olmaktadır.Publication Platon’un diyalektik yürüyüşünün ve Nietzsche’nin cambaz’ının akıbetinin P4C açısından önemi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-05) Oral, Kemalİnsanların çoğu, açık veya örtük bir biçimde kendi düşüncelerini diğer insanlara aşılamayı arzu ettikleri gibi, hakikatin mutlak bir merkezinin bulunduğunu ve bu merkeze kendi bilgi birikimleri dolayımıyla ulaşılacağını iddia ederler. Bunu, entelektüel tahakkümü yaygınlaştırarak, dolayısıyla düşünmenin kendisini değil, nasıl ve neyin düşünülmesi gerektiğini telkin etmek suretiyle gerçekleştirirler. Bu telkin, düşünme pratiğini tahrip etmektedir. Dolayısıyla söz konusu düşünme pratiğine karşı gerçekleştirilen telkinleri fark etmek, fikirsel dayatmalara karşı mukavemet göstermek veya diğer bir ifadeyle bağışıklık kazanmak zorunlu hâle gelmektedir. Platon’un diyalektik yürüyüşü ile varmak istediği noktanın veya amacının ifade ettiğimiz mukavemeti sağlamak olduğunu söylemek mümkün görünmektedir. Nietzsche’nin Zerdüşt metninde ortaya koyduğu Cambaz metaforu ve onun akıbetine yönelik vurgu ise, tekrarı arzulanmayan bir olaya karşı benzer bir mukavemeti gösterir. Bu olayın tekrarlanmasının önüne geçebilmek için Nietzsche tarafından bizlere sunulan yöntem ‘’İyi Bir Cambaz’’ olmaktır. Söz konusu iyi cambaz, ipin üzerinde durabilen yani gerekli düşünme becerilerine ve taktiklere hakim olabilendir. P4C etkinliğinin varmak istediği menzilin de benzer olduğunu, söz konusu gerekli düşünme becerilerini ve taktiklerini benimsediği söylenebilir. Bu noktada, bu çalışmanın hem söz konusu ettiğimiz telkin ve dayatmaları ifşa ederek onlara karşı, mukavemet göstermeyi ve hem de onlara karşı Platon ve Nietzsche özelinde felsefe tarihinin geliştirebileceği stratejileri P4C etkinliğiyle ilişkilendirecek şekilde ortaya koymayı hedeflediğini söyleyebiliriz.Publication Öğrencilerin gündelik dildeki mantık hatalarına ilişkin arkındalıkları ve eleştirel düşünme becerisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-09) Kibar, Sibel; Gültekin, SeldaBu çalışmada, eleştirel düşünmenin olmazsa olmazlarından olan mantık hatalarına, safsatalara dikkat çekilmekte ve öğrencilerinin gündelik dildeki mantık hatalarının farkındalığı ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Mantık hataları, formel mantık dilinde kolaylıkla fark edilebilirken gündelik dilin, kültürün ve önyargıların devreye girmesiyle kimi safsataların fark edilmesi daha zor hale gelmektedir. Ancak eleştirel bir düşünür, mantık hatalarını yakalayabilmeli ve ne türden bir safsata olduğunu tanımlayabilmelidir. Bu çalışmada, öğrencilerin mantık hatalarına ilişkin farkındalık düzeylerini belirlemeye yönelik bir ölçek geliştirmek amaçlanmıştır. Alanyazında farklı türden eleştirel düşünme ölçekleri bulunmaktadır. Bu ölçeklerin bazıları mantık hatalarını fark edebilme becerisini de ölçecek sorular içermektedir. Ancak mantık hatalarını merkeze alan bir ölçeğe ulusal ve uluslararası alanyazında rastlanmamıştır. Mantık hatalarına ilişkin alanyazın taraması yapılmış, gazete, dergi ve sosyal medyada sıklıkla rastlanan mantık hatalarından hareketle ölçek maddeleri oluşturulmuştur. Ölçeğin maddeleri gündelik hayatta sıklıkla karşılaşılan konulardan örnekler içermektedir. Ölçeğin pilot uygulaması, ağırlıklı olarak Kastamonu Üniversitesi öğrencilerine uygulanmıştır. Ölçeğin kapsam geçerliği için uzman görüşüne başvurulmuş, yapı geçerliği için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Ölçeğin güvenirlik düzeyi cronbach alfa katsayısı ile belirlenmiştir. Ölçeğin uygulandığı öğrencilerin bir kısmı, aldıkları felsefe dersinin bir haftasında mantık hataları konusunu işlemişlerdir. Bu dersin öğrencilerin mantık hatalarını fark etme becerilerine katkısı olduğu görülmüştür. Dersi alanlar ve almayanlar arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Bu ölçeğin pilot uygulaması üniversite öğrencilerine uygulanmış olsa da ölçek lise ve ortaöğretim öğrencilerine de uygulanabilir. Bu sayede, ortaöğretim ve lise düzeyindeki öğrencilerin hem okul hem de okul dışı felsefe derslerine mantık hataları farkındalığı konusunun eklenmesinin önemi anlaşılabilir.Publication Grek mitolojisindeki ögelerin P4c uygulamalarında kullanılabilirliği üzerine(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-10) Hasançebi, Arzu; NUYAN, ELİFBu makalede Çocuklar İçin Felsefe (P4C) uygulamalarında, Grek mitolojisindeki ögelerin birer uyaran olarak kullanılabilirliği tartışılacaktır. Lipman’ın geliştirmiş olduğu P4C pedagojisinin genel hedefi, eleştirel, sağduyulu ve etrafında olup bitenler karşısında bilinçli bireyler yetiştirmektir. Bugün dünyada altmıştan fazla ülkede uygulanan P4C eğitimi, çocukların daha küçük yaşlardan sorgulayıcı bir bakış açısı kazanmasını amaç edinmektedir. P4C uygulamaları, çocuklara doğrudan felsefe tarihi bilgisi aktarmadan, kavramlar üzerinde tartışabilmelerine imkan sunmaktadır. Geleneksel ve ezbere dayalı eğitim anlayışının dışına çıkılarak, çocukların başkalarını dinleyerek ve kendi argümanlarını kurarak iletişim becerilerinin gelişimine katkı sağlamaktadır. Uygulamalar sırasında çocukların düşünme becerilerini geliştirmek için kullanılan mateyaller uyaran olarak kabul edilmektedir. Düşünme sürecini harekete geçiren bu uyaranlar, hikaye, öykü, animasyon, afiş ya da kısa film gibi çeşitli malzemelerden oluşmaktadır. Grek mitolojisindeki hikayelerde anlatılan olayların ve kahramanların yaşantıları, P4C eğitiminin çocuklara tartıştırmak istediği değerler ve kavramlara zengin bir içerik sunmaktadır. Homeros anlatılarının ve Antik Yunan filozoflarının düşüncelerini açıklarken mitolojiye başvurmuş olması yadsınamaz. Mitolojik anlatıların Grek dünyasındaki yeri, hayati bir öneme sahiptir. Kendilerini ve evreni anlamlandırmaya çalışırken mitoslara başvurmuş olan Grekler, her ne kadar felsefenin doğuşuyla ilişkilenen, logosa geçişi gerçekleştirseler de tamamıyla mitoslardan kopmamışlardır. Hatta bugün bile sadece Grekler için günümüz dünyası için mitolojik kahramanlar, toplumsal yaşamın önemli bir parçasıdır. Edebiyat, sinema ve hatta bilimsel keşifler de bile Grek mitolojisine sıklıkla referanslar yapıldığını görmekteyiz. Bu açıdan, kavramsal düzeyde ontolojik, epistemolojik, estetik, etik veya politik tartışmaların birer destekçisi olarak mitoslara başvurulmuş olması şaşırtıcı değildir.Publication Çocuklarla felsefe ve demokrasi: Olanaklar ve ilişkiler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-22) Çevik, DinçerDemokrasi biçimsel bir yönetim biçimi olmasının ötesinde aynı zamanda bir davranış ve yaşayış biçimidir. Bu anlamda demokrasi demokratik davranış ve yaşayış olarak deneyimlenilerek öğrenilebilen bir kavramdır. Demokrasinin deneyim temelinde öğrenilebildiği yöntemlerden biri de çocuklarla felsefedir. Çocuklarla felsefe çocukların demokratik davranışları benimsemelerini ve demokratik toplumlarda aktif bir şekilde yer almalarını teşvik eden bir pedagojik yaklaşımı desteklemektedir. Çocuklarla felsefe ve demokrasinin yönteminde ve kavram setinde ortaklaştığı temel kesişim noktaları mevcuttur. Temelinde eleştirel düşünme, özgür düşünce, adalet, hoşgörü, katılımcılık ve sorumluluk gibi demokratik değerlerin olduğu çocuklarla felsefe bu bağlamda demokrasinin deneyimlendiği ve öğrenilebildiği bir ortam sunar. Çocuklarla felsefe demokratik değerlerin ve vatandaşlığın geliştirilmesi için gerekli olan nitelikleri belirginleştirmeye ve geliştirmeye yardımcı olur. Çocuklarla felsefe demokratik değerlerin teşvik edilmesi ve sürekli olarak uygulanması ile demokratik vatandaşlık için gerekli olan becerilen kazandırılmasına ve kalıcı hale getirilmesine yardımcı olur. Bu bağlamda bu makalede, eleştirel düşünme alışkanlığının kazandırılması temelinde çocuklarla felsefenin demokrasi eğitimi ve eğitimin demokratikleştirilmesi ve dijital dünyanın demokrasiler için oluşturduğu potansiyel tehditler karşısındaki işlevleri için iki yönlü bir model olarak yöntemi ve demokratik eğitimdeki rolü üzerinde durulmaktadır.Publication Lewis Carroll'ın “Alice Harikalar Diyarında” eserinin P4C çalışmaları bağlamında kullanım olanağının değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-27) Polat, Alper ElvanFelsefe, çağlar boyunca insanın kendisine ve diğer varolanlara ilişkin sahip olduğu sonsuz merak duygusunun sonucu olarak sistemli bir düşünme biçimini ifade etmiştir. İlk Çağ'dan 20. yüzyıla değin filozoflar sürdürdükleri akıl yürütmelerle bir paradigma meydana getirmiş, bu paradigma çağların değişen koşulları ile sanat ve teknikteki ilerlemelerle sürekli büyümüştür. 20. yüzyıla gelindiğinde birçok yeni kavram felsefi zeminde kendine yer edinmiştir. Bu bağlamda çocuk felsefesi veya çocuklar için felsefe (P4C) de 20. yüzyılla kendine yeni bir felsefi zemin kazanan alanlardan biridir. Çocuklar için felsefenin kuramsallaşmasında Mathew Lipman bir öncü rolünü üstlenmiş ve P4C çalışmalarında belirli bir metot geliştirmiştir. Lipman'ın P4C çalışmaları için geliştirdiği metot çoğunlukla çocuk edebiyatı ürünlerinin kullanımını gerektirir. Bu durumda birçok çocuk edebiyatı ürününün P4C çalışmaları açısından verimli olup olamayacağı önemli bir problem hâlini almıştır. Bu problemden yola çıkılarak bu çalışmada felsefe ve çocuk veya çocukluk kavramları arasında bir ilişki kurulmasının olanaklılığı tartışılmış, bu anlamda çocuklar için felsefe çalışmalarının metoduna değinilmiş ve Lewis Carroll'ın “Alice Harikalar Diyarında (Alice's Adventures in Wonderland)” adlı eserinin P4C çalışmalarında kullanım olanağı üzerinden bir tartışma yürütülmüştür.Publication P4c’de ebeveyn ile işbirliği: “zihinsel bağışıklık” temalı içerik önerisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-29) BERKE, ZEYNEPAmerikalı düşünür ve eğitimci Matthew Lipman’ın kurucusu olduğu Çocuklar için Felsefe (P4C) yaklaşımı, yirminci yüzyılın ikinci yarısından günümüze uzanan süreçte tüm dünyada ve ülkemizde yaygınlaşmış ve kısa zamanda hatırı sayılır bir popülerlik kazanmıştır. Yapılan etkinliklerin, çocukların bilişsel ve sosyal becerilerinin gelişimine olumlu katkısının kısa vadede gözlemlenebilmesi ve ölçülebilmesi de P4C’ye yönelik ilgi ve talebin artışında rol oynamıştır. Öte yandan P4C nihai formuna ve içeriğine kavuşmuş statik bir yaklaşım değildir. Tıpkı diğer eğitim yaklaşımları gibi P4C de daha etkin ve verimli hale gelme olanaklarını barındıran, içerikleri ve metotları sürekli geliştirilen ve güncellenen bir yapıdadır. Nitekim bu çalışmanın amacı, P4C yaklaşımının niteliksel verimini artırmaya yönelik bir etkinlik önerisi ortaya koymaktır. P4C süreçleri planlanırken, çocukların, içinde bulundukları sosyal çevre ile sürekli etkileşim halinde oldukları, zihinsel ve sosyal kimliklerinin bu etkileşimden beslenerek biçimlendiği ve bu formasyon sürecinde en etkili figürlerin ebeveynler olduğu hesaba katılmalıdır. Dolayısıyla ebeveynin P4C süreçlerine dâhil edilmesi, hatta süreçte aktif rol oynamaya teşvik edilmesi halinde, etkinliklerin dönüştürücü gücünde ve sağlayacağı kazanımlarda anlamlı bir artış olacağı öne sürülmektedir. Bu tespite istinaden çalışmamızın son kısmında, ebeveynler ile yapılması önerilen etkinliklerde kullanılabilecek “zihinsel bağışıklık” temalı bir içerik önerisi sunulmaktadır.Publication Matematik eğitiminde P4C uygulamaları: Matematik hikayeleri örneği(2023-10-01) Çetin, İbrahim; Çetin, HaticeBu araştırma, ortaokul öğrencilerinin "Çocuklar için Felsefe (P4C)" etkinlikleri sırasında oluşturdukları soruları incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden durum çalışmasıdır. Araştırmanın katılımcıları bir devlet okulunda öğrenim göre ortaokul 7. sınıf öğrencileridir. Araştırma kapsamında, beş adet matematik hikayesi videosu öğrencilere uyaran olarak izletilmiş daha sonrasında öğrencilerden izledikleri bu videolara yönelik sorular oluşturmalarını ve akabinde tartışmaları istenmiştir. Araştırma kapsamında 97 adet geçerli soru üretilmiştir. Öğrencilerin oluşturdukları bu sorular, araştırmacılar tarafından geliştirilen dört farklı kategori içeren bir gösterge analiz edilmiştir. Bu kategoriler; "Temel Bilgi ve Hatırlama”, “Neden-Sonuç Analizi” Eleştirel Düşünme ve Değerlendirme” ve “Empati Kurma ve Düşüncelerini İfade Etme” dir. Kategoriler araştırma süresince soruları analiz ettikçe ortaya çıkmıştır. Bulgulara göre, ilk kategorideki sorular öğrencilerin temel bilgileri anlama ve hatırlama yeteneklerine yönelik; kim, ne, nerede, ne zaman ve nasıl gibi sorulardır. İkinci kategorideki sorular daha çok neden-sonuç ilişkilerini anlama becerileri ile ilgili olup, öğrencilerin daha derinlikli ve analitik düşünmelerini gerektirmiştir. Araştırmanın üçüncü kategorisinde, öğrencilerin eleştirel bir bakış açısı ile konuları sorguladığı ve olabilecek farklı senaryoları ele aldığı tespit edilmiştir. Son olarak, dördüncü kategoride öğrencilerin kendi düşüncelerini ifade etme ve farklı bakış açılarını anlama ve kabul etme yetenekleri ile ilgili sorular ürettikleri tespit edilmiştir. Öğrenciler etkinliklere başladığında daha çok bilgi ve hatırlama kategorisinde sorular üretirken etkinlikler ilerledikçe empati kurma, eleştirel düşünme gibi farklı düşünce becerilerini kullanarak bu yönde sorular ürettikleri ve bu becerilerinin zamanla geliştiği gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, araştırma ortaokul öğrencilerinin P4C etkinlikleri sırasında soru üretme becerilerini ve düşünce süreçlerini anlamak için önemli bir perspektif sunmaktadır.Publication Öğretmenlerin çocuklar için felsefe uygulamalarına ilişkin görüşleri: Sorunlar ve çözümler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-10-05) Çayır, Nihan AkkocaoğluÇocuklar için felsefenin (ÇİF), düşünme becerileri başta olmak üzere çocuklara pek çok katkı sağlamasına ve elli yılı geride bırakmasına rağmen yeterince yaygınlaşamadığı söylenebilir. Bunların sebeplerini tespit etmek için ÇİF’i sınıflarında kullanan öğretmenlerin görüşlerini almak önemlidir. Bu araştırmada öğretmenlerin, çocuklarla felsefe yapma süreçlerinde yaşadıkları sorunları, sorunların kaynaklarını ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini tespit etmek amaçlanmıştır. Öğretmenlerin deneyimlerine odaklanan bu çalışmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji kullanılmıştır. Sınıflarında felsefe yapan 75 öğretmene çocuklarla felsefe yapma süreçlerinde yaşadıkları sorunlar ve bunlara ilişkin önerileri sorulmuştur. Katılımcılar arasından beş öğretmenle bireysel yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların görüşleri doğrultusunda öğretmenlerle, çocuklarla, ÇİF’e yönelik bakış açılarıyla, olanaklarla, ders ve okul programlarıyla ilişkili olmak üzere 5 temel sorun alanı belirlenmiştir. Öğretmenler, özellikle tartışmayı derinleştirmede, soru sormakta ve tarafsız olmakta güçlük çekmektedirler. Öğretmenlere göre çocuklar ise en çok tartışmaya odaklanmakta, derin düşünmekte ve birbirlerini dinlemekte zorlanmaktadırlar. Öğretmenler ÇİF’in yeterince tanınmamasını ve önemsenmemesini de sorun olarak görmektedirler. Ayrıca sınıfların kalabalığı ve ÇİF’e okullarda yeterli süre ayrılmaması da problemler arasındadır. Katılımcılara göre bu sorunların kaynakları ise daha çok geleneksel eğitim sistemine dayanmaktadır. Çocukların gelişimsel özellikleri, öğretmenlerin yetersiz deneyimleri, etkili olmayan ÇİF öğretmen eğitimleri ve felsefeye yönelik olumsuz algılar da bu kaynaklardandır. Katılımcılar, öğretmenlere, velilere ve okul yönetimine, MEB ve üniversitelere, ÇİF öğretmen eğitimlerinin içeriğine ve çocuk edebiyatı alanına yönelik öneriler de sunmuşlardır. Çocuklarla felsefenin doğru anlaşılması ve yaygınlaşması için öğretmenlerin sorunlarına odaklanan eylem araştırmaları düzenlenebilir. Bu sorunların çözümüne yönelik nitelikli hizmet içi eğitimler verilmesi, ÇİF’in bir ders olmasının yanında tüm paydaşları içeren bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğu söylenebilir.Publication Platon’un çocuk ve çocuk eğitimi üzerindeki görüşlerinin P4C açısından değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-10-07) Uyanık, NecipPlaton’un başta Devlet eserinde çocuk ve çocuk eğitimi üzerine ayrıntılı bir tartışma ve analiz yapılmıştır. Buradaki temel amaç devlet için sıkı tedbirleri hayata geçirmek ve sonraki süreci bu doğrultuda sürdürebilmektir. Bundan ötürü Devlet’teki çocuk eğitimi çoğu zaman katı kurallarla donatılmış ideal bir düzeni arkasına almakla birlikte gerçekte pratik bir amaç peşindedir. Nitekim burada son derece zorlu bir çocuk eğitimi söz konusudur. Platon çocuk yaşta temel eğitimin bir parçası olarak devlet veya devlet yönetimiyle ilişkili eğitimin verilmesi gerektiğini öne çıkarmıştır. Dolayısıyla sadece bu işi yapacak çocukların eğitiminden söz edilmiş ve bu süreç aşama aşama ortaya konulmuştur. Platon’un çocuk üzerindeki görüşlerinde, zaman içinde, bazı değişimler söz konusu olmuştur. Nitekim Yasalar’daki çocuk eğitiminin daha esnek tutulduğu söylense de bu durumun gerçeği yansıtmadığını ifade etmek gerekir. Görülebileceği gibi çocuk ve çocuk eğitimi üzerine yapılan tartışmalar felsefede önem görmüştür ve bu durum Platon’dan beri devam eden bir konudur. Günümüzde ise Çocuklarla Felsefe veya Çocuklar için Felsefe (P4C) etkinliğinde çocuk için öngörülen eğitim ve nihayetinde çocuğun kendini ifade etmesine olanak sağlayan imkânlar artarak etkisini göstermektedir. P4C yöntemi ile birlikte çocuğun yeteneklerini açığa çıkarması hedeflenmektedir. Bu sayede çocuğun yaşama ve topluma yaklaşımında da değişimler yaşanması beklenmektedir. Bu çalışmanın amacı Platon’un Devlet ve Yasalar eserlerinde tartıştığı çocuk ve çocuk eğitiminin P4C açısından incelenmesi ve değerlendirilmesidir. Platon’un çocuk konusundaki görüşlerinin ve çocuk eğitiminde belirlediği ve uyguladığı ilkelerin P4C etkinliğiyle olan benzerliğinin veya karşıt olabilecek yönlerinin olup olmadığını tartışmak konumuz açısından önem arz etmektedir.