2023 Cilt 49 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/33164
Browse
Browsing by Department "İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Akut lösemili kandidemi olgularının klinik özelliklerinin rektospektif analizi: Tek merkezli 8 yıllık deneyim(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-01-11) Demirayak, Dilay; Özkalemkaş, Fahir; Ener, Beyza; Özkocaman, Vildan; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Hematoloji Bilim Dalı; 0000-0001-9710-134X; 0000-0002-4803-8206; 0000-0003-0014-7398Candida türleri hastanede yatan hastalarda özellikle hematolojik maligniteli hastalarda önde gelen invazif fungal enfeksiyon etkenidir. Bu çalışma, hematolojik maligniteli hastalarda kandidemi prevalansını, mortalite ile ilişkili kontrol edilebilir risk faktörlerini ve antifungal direnci belirlemeyi, ampirik antifungal tedaviye rehberlik edecek ve enfeksiyon kontrol stratejilerinin geliştirilmesine katkıda bulunacak bilgiler elde etmeyi amaçlamaktadır. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Kliniğinde 2009-2016 yılları arasında Candida kan kültürü pozitif saptanan hematolojik maligniteli hastaların demografik verileri, laboratuvar sonuçları, antifungal duyarlılıkları ve tedavi sonuçları geriye dönük olarak incelendi. Hematolojik maligniteleri olan 2489 hastanın 45’inde 45 kandidemi atağı saptandı. Bu hastaların büyük çoğunluğu akut lösemi hastalarıydı (%75.5). Çalışmamızda hematolojik malignitesi olan hastalarda kandidemi insidansını %1.8 bulduk; akut lösemili hastalarda ise bu oran %2.3 idi. Hastaların tür dağılımında C. albicans dışı türler hakimdi (38/45, %84,4). Genel olarak yatan hastalara kıyasla hematolojik malignitesi olan hastalarda C. krusei ve C. tropicalis daha yaygındı. C. parapsilosis her iki grupta da kandidemi için yaygın bir etkendi. Antifungal direnç, flukonazole karşı sadece iki C. parapsilosis izolatında antifungal direnç gözlendi. Toplam 30 günlük ölüm oranı %55,5 idi. Mortalite ile ilişkili bağımsız risk faktörleri hipoalbuminemi, aktif hastalık, septik şok ve monoterapi almaktı. Sonuç olarak, tedavisindeki gelişmelere rağmen, kandida ilişkili mortalitede önemli bir azalma sağlanamamıştır. Kandidemi tedavisinde lokal epidemiyolojik çalışmalar hala önemini korumaktadır. C. parapsilosis, kötü kateter yönetiminin bir göstergesi olarak kabul edilir. Çalışmamızda C. parapsilosis yüksek oranda tespit edilmiş ve antifungale direnç gösteren tek tür olmuştur. Bu, kandidemi ile mücadelede iyi kateter yönetiminin öneminin yanı sıra ampirik antifungal tedavi stratejilerinde epidemiyolojik çalışmaların önemini vurgulamaktadır.Item Glioblastoma multiforme tanılı olgularımızda sağkalım ve prognostik faktörlerin değerlendirilmesi: retrospektif çalışma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-16) Sarıhan, Süreyya; Aslan, Gürkan Gurbay; Evrensel, Türkkan; Kocaeli, Hasan; Tıp Fakültesi; Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı; Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı; 0000-0003-4816-5798; 0000-0003-1441-3394; 0000-0002-9732-5340; 0000-0003-4140-5955Glioblastoma Multiforme (GBM) tanılı olgularımızda sağkalım ve prognostik faktörleri değerlendirmeyi amaçladık. 2015-2020 arasında ortanca 5980 cGy (3400-6090) radyoterapi (RT) ile tedavi edilmiş 69 olgu, Ağustos 2021’de değerlendirildi. Ortanca izlem 12 ay (2-68) ve ortanca yaş 60 (39-77) idi. Total eksizyon, subtotal eksizyon ve biyopsi sırasıyla, %81, %15 ve %4 hastaya uygulanmıştı. RT ile eşzamanlı veya eşzamanlı ve adjuvan veya adjuvan temozolomid (TMZ), sırasıyla %10, %72 ve %9 olguya uygulandı. RT sonrası ilk değerlendirmede %89 (56/63) lokal kontrol, %11 progresyon (7/63) bulundu. Nörolojik düzelme %26 (10/38) olguda gözlendi. Nüks ortanca 7 ayda (3-46) %80 (50/62) olguda gözlenmiş olup son kontrolde olguların %85’si progrese idi (55/66). Tüm olgular için ortanca ve 2 yıllık genel sağkalım (GSK), 12 ay (3- 69) ve %17 iken, hastalıksız sağkalım (HSK) sırasıyla, 7 ay (3-55) ve %9 bulundu. Univaryat analizde konvansiyonel RT ve eşzamanlı TMZ alanlarda, sadece RT alanlara göre ortanca GSK (18 vs 5 ay, p < 0.005) ve HSK (13 vs 5 ay, p < 0.002) daha iyi bulundu. Multivaryat analizde GSK için RT sonrası Karnofsky performans skoru ≥ 80 olması, adjuvan TMZ ≥ 5 kür almak, RT dozu ≥ 40 Gy anlamlı bulundu (p < 0,05). Stupp ve arkadaşları, randomize çalışma ile konvansiyonel 60 Gy RT, eşzamanlı ve adjuvan TMZ alanlarda tek başına RT alanlara göre 2 yıl GSK’da anlamlı artış (%27 vs %11) bildirmiştir. İyi prognostik faktörleri olan GBM’li hastalarda, konvansiyonel 60 Gy RT ile eşzamanlı ve adjuvan TMZ, standart tedavi yaklaşımı olup çalışmamızda bu olgularda 2 yıllık GSK %25 oranında elde edilmiştir.