Sağlık Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/25
Browse
Browsing by Department "Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Item Çözündürme sıcaklıklarının Swim-up ve percol gradient sonrası sperm plazma membran fonksiyonel bütünlüğü ve sperm morfolojisi üzerine etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-25) Ertürk, Melih; Sağırkaya, Hakan; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Veteriner Fakültesi; Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı; 0000-0003-4140-6325Son yıllarda üreme biyoteknolojilerinden in vitro embriyo üretimi sığırlarda yaygın olarak kullanılmakta ve her geçen günde artarak devam etmektedir. Bu kapsamda in vitro fertilizasyon aşamasında kullanılan sperma kalitesinin önemi de artmaktadır. Sunulan çalışmanın amacı 37oC/30 sn, 50oC/15 sn ve 70oC/5 sn su banyosunda çözündürülen Brown Swiss ırkına ait dondurulmuş spermaların Percoll ve Swim up ayrıştırma yöntemleriyle ayrıştırılmış deneme grupları ve herhangi bir ayrıştırma işlemi yapılmamış kontrol grubuyla karşılaştırarak Percoll ve Swim up yöntemlerinin spermanın motilitesi, ölü ve canlı oranları, akrozomal yapısı ve plazma membran bütünlüğü üzerindeki etkilerini incelemektir. 37oC/30 sn, 50oC/15 sn ve 70oC/5 sn sürede çözündürme koşullarında FITC-PSA ortalama değerleri sırasıyla Percoll grubunda %32,35, %41,35 ve %56,30; Swim-up grubunda %25,25, %32,45 ve %63,90; Kontrol grubunda %17,90, %18,35 ve %17,45’tır. Aynı sıcaklıklarda ölü hücre oranları sırasıyla Percoll grubunda %31,38, %14,95 ve %30,65; Swim up grubunda %15,85, %13,60 ve %13,50; Kontrol grubunda %35,58, %46,18 ve %35,82’tir. Aynı sıcaklıklarda canlı hücre oranları sırasıyla Percoll grubunda %68,63, %85,05 ve %69,35; Swim up grubunda %69,15, %86,40 ve %86,50; Kontrol grubunda %68,43, %53,83 ve %64,18’tir. Aynı sıcaklıklar için motilite oranları sırasıyla Percoll grubunda %55,75, %58,50 ve %48,25; Swim up grubunda %59,75, %55,75 ve %54,75; Kontrol grubunda %49,25, %45,75 ve %48,75’tir. Aynı sıcaklıklarda HOST sonuçları sırasıyla Percoll grubunda %73,95, %69,50 ve %42,20; Swim up grubunda %77,55, %72,00 ve %50,15; Kontrol grubunda %62,65, %70,50 ve %50,60’tır. Sonuç olarak, yardımcı üreme teknikleri uygulanırken sperma ayrıştırma yöntemlerinden yararlanılması ve çözündürme işleminin pratik olması ve çözündürme sürecinin uzamasından kaynaklanacak olumsuz etkiden korunmak maksadıyla 37°C’nin kullanılmasının uygun olacağı sonucuna varılmıştır.Item Farklı oranlarda royal jelly (arı sütü) içeren sulandırıcılarla dondurulan köpek spermasının in vitro olarak değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-18) Bekil, Emine; Sağırkaya, Hakan; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Veteriner Fakültesi; Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı; 0000-0003-0251-987XTakdim edilen bu çalışmada, İngiliz Bulldog ırkı köpek spermasında kriyoprezarvasyon aşamasında gerçekleşen hücre hasarına karşı korumak ve oksidatif stresin önüne geçmek adına antimikrobiyal, antioksidan ve fertilite üzerine olumlu etkileri olan Royal Jelly (RJ)’nin tesirlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmamızda spermatolojik değerlendirme ışığında 10 farklı İngiliz Bulldog ırkı köpekten değişen zamanlarda 5 sefer sperma alınmıştır. Alınan taze spermatozoitlere plazma membran bütünlük testi yapılmış ve motilite değerleri incelemeye alınmıştır. Sonrasında ise biri kontrol olan %1, %2, %4, %8 RJ içeren 5 grup tris bazlı yumurta sarılı sulandırıcı yardımıyla dondurulmuştur. Ardından en az 24 saat bekletildikten sonra çözdürülen spermatozoitlerin motilite, plazma membran bütünlüğü, DNA bütünlüğü ve akrozom bütünlüğü incelenmiştir. İngiliz Bulldog ırkı köpek spermatozoalarıyla dondurulduktan sonra ideal koşullarda yapılan çözdürme sonucunda RJ’nin %1, %2, %4 ve %8 oranlarında sulandırıcıya ilave edilmesi değerlendirildiğinde; spermanın uygun koşullarda çözdürülmesi sonucu motilite oranı %8 RJ ilave edilen grup hariç diğer gruplarda istatistiksel anlamda değerli neticeler tespit edilmiştir, plazma membran bütünlüğü incelendiğinde ise %1 ila %2 RJ ilave edilen sulandırıcılarda istatistiksel anlamda kıymetli bir fark gözlemlenmiştir ancak %4 ila %8 RJ eklenen gruplarda fark görülmemiştir, akrozom bütünlüğü değerlendirildiğinde ise %8 RJ ilave edilen grup dışındaki gruplarda istatistiksel farklılık belirgin şekilde tespit edilmiştir. Ayrıca DNA bütünlüğü araştırıldığında, gruplar arasında istatistiksel manada bir değişiklik gözlemlenmemiştir. Yapılan çalışmamızda da çözdürülen spermatozoitlerde, %1, %2, %4 konsantrasyonlarında eklenen RJ’nin %8’e göre spermatozoanın akrozom yapısını koruyarak motilitesini daha etkili şekilde iyileştirdiği ve %1 ila %2 RJ oranlarının %4 ila %8 RJ’ e kıyasla spermatozoanın membran yapısını daha yüksek ölçüde koruduğu neticesine ulaşılabilir.Item Farklı sulandırıcılarla sulandırılıp dondurulan köpek spermasının spermatolojik özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 1998) Günay, Ülgen; Soylu, M. Kemal; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim DalıBu çalışmanın amacı dondurmada kullanılan farklı sulandırıcıların spermatolojik özellikler üzerindeki etkilerini karşılaştırarak köpek sperması için en iyi sulandırıcının belirlenmesidir. Araştırmada materyal olarak 10 adet Kurt Köpeği (Alman Çoban Köpeği) kullanıldı. Sperma, köpeklerden penis masajı yöntemi ile İM günde bir ve kızgın bir dişi köpeğin varlığında, alışık oldukları ortamda alındı. Ejakulasyon sırasında renk ve kıvam değişimleri gözlenerek spermatozoadan zengin olan ikinci fraksiyonun alınması sağlandı. Her köpekten 5 'er olmak üzere toplam 50 ejakulat alındı. Alman taze spermaların hacim, renk, pH, motilite, ölü spermatozoa ve morfolojik bozukluk oranlarından oluşan spermatolojik özellikleri incelendi. Köpeklerden alman her bir sperma örneği iki eşit hacme ayrıldı ve bu sperma örnekleri Tris-yumurta şansı (T-YS) ile Sodyum-sitrat yumurta sarısı (SS-YS) sulandırıcıları ile 1:1 oranında sulandırıldı. Sulandırılmış spermalar içinde 37°C su bulunan cam bir behere konularak +5°C'deki buzdolabına yerleştirildi. Bu sırada gliserol içeren T-YS ve SS-YS sulandırıcıları da aynı behere konuldu. Spermanın ısısı 2 saatte +5°C'ye düşürüldü. Isısı +5°C'de olan T-YS ve SS-YS ile sulandırılmış sperma örnekleri kendi hacimleri kadar %8 gliserol içeren T-YS ve SS-YSsulandırıcıları ile finalde %4 gliserol içerecek şekilde sulandmldılar.Gliserolizasyon o işlemi 50 dak.'da tamamlandı. Daha sonra spermalar +5 C'de 2 saat ekılibrasyona bırakıldılar. Ekilibrasyonumı tamamlamış sulandırılmış sperma örnekleri payet o yöntemine göre donduruldu. 0.5 ml.lik payetlerde dondurulan spermalar 37 C'lik su banyosunda 30 sn'de çözüldüler. Çalışmada sulandırma, +5 C'ye soğutma, gliserolizasyon, ekilibrasyon soması yapılan spermatolojik muayenelerde en yüksek motilite Tris sulandıncısmda saptandı (P< 0.05). Sulandırma ve +5°C'ye soğutma aşamalarmda akrozomal ve toplam morfolojik bozukluklar incelendiğinde Tris ve Sodyum sirrat sulandırıcıları arasında istatistiksel açıdan fark saptanmamış, gliserolizasyon, ekilibrasyon ve çözüm sonrası aşamalarda ise fark saptanmıştır (PO.05). Araştırmanın sonucunda çözüm sonrasında Tris sulandıncısmda %53±1.59, Sodyum sitrat sulandırıcısında ise %48±1.46 motilite değeri saptandı ve aralarındaki fark istatistiksel açıdan önemli bulundu (P< 0.05).Item Koç spermasının dondurulmasında kullanılan gliserolün hücre içine girmeyen bazı kriyoprotektanlarla ikame edilmesinin eritme sonrası spermatolojik özelliklere etkilerinin araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-02-24) Dayanıklı, Cemal; Nur, Zekariya; Veteriner Fakültesi; Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı; 0000-0003-1154-5017Bu çalışma, gliserolün koç sperması üzerine olan olumsuz etkisini minimize etmek amacıyla gerçekleştirildi. Bunun için gliserolün sulandırıcıdaki final yoğunluğu sırasıyla (%4, %2 ve %0) düşürerek, yerine DEX (Dekstran), PVP (Polivinilpirolidon), veya PEG (Polietilen glikol) (%2, %4 ve %6) eklendi. Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde, aynı bakım ve besleme koşullarında barındırılan, 2- 3 yaşları arasında 5 baş Karacabey Merinosu ırkı koçtan sperma alındı. Normospermik özellikteki ejkulatlar pooling yapılarak çift aşamalı sulandırma tekniği ile çalışma gruplarını oluşturan (Kontrol (%6 gliserol), DEX2 (%4 gliserol + %2 dekstran), DEX4 (%2 gliserol + %4 dekstran), DEX6 (%6 dekstran), PVP2 (%4 gliserol + %2 polivinilpirolidon) PVP4 (%2 gliserol + %4 polivinilpirolidon) PVP6 (%6 polivinilpirolidon), PEG2 (%4 gliserol + %2 polietilen glikol), PEG4 (%2 gliserol + %4 polietilen glikol) ve PEG6 (%6 polietilen glikol) sulandırıcılardan biri ile sulandırılarak payet metoduna göre otomatik dondurma cihazında donduruldu. Çalışmada; motilite muayenesi CASA, canlılık, plazma ve akrozom membran bütünlüğü ve mitokondriyal membran potansiyeli akış sitometri ve apoptotik indeks (TUNEL) floresan mikroskopta değerlendirildi. Çözüm sonrası aşamada saf kriyoprotektan içeren gruplar değerlendirildiğinde %6 gliserol içeren kontrol grubuna ait bulguları diğerlerine göre daha üstün olduğu belirlendi. Çalışmada kullanılan sulandırıcı içeriğine katılan eksternal kriyoprotektanların (DEX6, PVP6 ve PEG6) hiçbirinin tek başına koç spermasını, dondurmanın zararlı etkilerine karşı koruyamadığı görüldü. Çalışmada kullanılan kriyoprotektanların apoptotik indeksi etkilemediği, DEX ve PEG’nin düşük yoğunluklarda (%2) gliserolün yerine kullanılabileceği değerlendirildi. Sonuç olarak, DEX ve PEG’nin %2’den daha düşük yoğunluklarda gliserol yerine kullanılabileceği, PVP’nin çalışmada kullanılan oranlarının koç sperması üzerine zararlı olduğu ve çalışma sonuçlarının fertilite ile doğrulanması gerektiği belirlendi.Item Melatonin ilave edilmiş sulandırıcılarla dondurulan arı (apis mellifera) spermasının in vitro olarak değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-18) Akkaşoğlu, Mustafa; Alçay, Selim; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Veteriner Fakültesi; Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı; 0000-0002-8410-6579Ülkemiz bal üretimi istatistikleri üzerinden, dünyada ikinci sırada bulunmaktadır, ancak koloni başına bal verimi açısından diğer ülkelerin gerisinde kalmaktadır. Arı ırklarının dayanıklılığı bu konuda önemlidir. Gezginci arıcılıkda yanıklı ırkların kaybına neden olmaktadır ve kontrolsüz çiftleşme sonucu ırkların saflığı bozulmaktadır. Bu nedenle, kaliteli ve üstün genetiğe sahip arılardan sperma alınmalı ekonomik ve sürdürülebilir arıcılık için saklanmalıdır. Arı spermaları üzerinde dondurma ve çözdürme işlemleri fiziksel, fonksiyonel ve biyokimyasal özelliklerine olumsuz etkileri olmaktadır. Dondurma işlemleri sırasında ortaya çıkan lipid peroksidasyon spermanın motilite ve fertilizasyon yeteneğini düşürmektedir. Yapılan çalışmada melatonin ilavesinin arı spermasının dondurulması üzerindeki etkilerini değerlendirmesi amaçlandı. Melatonin ilavesinin antioksidan özellikleri nedeniyle sperm membranlarını koruma potansiyeli olduğu ve dondurma çözdürme işlemleri sonrasında spermatolojik parametrelerde olumlu etkiler sağlayabileceğini gördük. Çalışmamızda pooling yapılan taze arı sperma örneklerinin dondurulması işlemi sonrasında sperm kalitesindeki değişiklikleri ve melatonin ilavesinin bu değişikliklere olan etkileri incelendi. Yeni alınmış sperma örneklerinde motilite, plazma membranı fonksiyonel bütünlüğü, akrozom bütünlüğü ve DNA sağlamlık oranları belirlendi. Dondurma işleminin, özellikle motilite, plazma membran ve akrozomal bütünlük üzerinde olumsuz etkiler olduğu tespit edildi (P<0,05). Çalışmada, sulandırıcılara melatonin ilavesinin eritme sonrası spermatolojik parametrelerde olumlu etkilere neden olduğu görüldü. Özellikle Mel0,5 ve Mel1gruplarında kontrol ve diğer gruplara göre daha yüksek motilite değerleri elde edildi(P<0,05), en yüksek motilite Mel0,5 grubunda bulundu. Melatonin ilavesinin plazma membran ve akrozomal bütünlük üzerinde de koruyucu etkileri belirlendi (P<0,05).Sonuçlar, melatoninin arı spermasının dondurma-çözdürme işlemleri sonrasında sperm kalitesini artırıcı potansiyele sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bulgular, arı üretiminde kriyoprezervasyon tekniklerinin geliştirilmesi ve genetik materyalin korunması için melatoninin kullanımının potansiyel bir strateji olabileceğini göstermektedir.Item Sistein ile kombine edilen alabalık seminal plazmasının koç spermasının dondurulabilirliği üzerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-29) Gökçe, Elif; Üstüner, Burcu; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim DalıBu çalışmada tek başına ya da 1 mM sistein ile kombine edilen alabalık seminal plazmasının (ASP) farklı dozlarının (%0, %1, %10, %15) koç spermasının dondurulması ve eritme sonrası inkübasyon direnci üzerine etkilerinin belirlemesi amaçlanmıştır. Sperma, on baş Kıvırcık ırkı koçtan elektro-ejakülatör ile gün aşırı alındı ve birleştirildi (pooling). Pooling sonrası ortalama motilite, plazma membran bütünlüğü, akrozom ve DNA hasarı oranları sırasıyla %83,00; %89,80; %8,20; %3,40 olarak değerlendirildi. Pooling sonrası sekiz eşit hacimde bölünen sperma, %0, %1, %10, %15 oranında ASP içeren sisteinli ve sisteinsiz sulandırıcılarla final hacim 1:5 (sperma/sulandırıcı) olacak şekilde sulandırıldı ve sıcaklığı bir saat içinde 5 ºC’a indirildi. Ardından spermaya %0, %1, %10, %15 ASP ilave edilen sisteinli ve sisteinsiz sulandırıcı B (%6 gliserol) eklenerek iki saat boyunca ekilibrasyona bırakıldı. Ekilibrasyon sonrası sperma 0,25 mLhacimli payetlere çekilerek programlanabilir dondurma cihazıyla donduruldu ve sıvı azot tankında saklandı. Eritme sonrası ve inkübasyonun 3 ila 5. saatlerinde motilite, HOST, akrozomal hasar ve DNA hasarı oranları saptandı. Eritme sonrası ve inkübasyonun 3. saatinde motilite ve plazma membran bütünlüğünün %10 ASP-sistein içeren sulandırıcı ile daha yüksek oranda korunduğu saptandı (P<0,05). En düşük akrozom hasarı %10 ASP-sistein içeren gruptan elde edilirken; en düşük DNA hasarı yalnızca %10 ASP içeren gruptan elde edildi. İnkübasyonun son saatinde ise %10 ASP’nin sistein ile kombine edilmesinin tüm spermatolojik parametreler ile beraber DNA hasarı oranının korumasında da daha etkili olduğu gözlendi. Sonuç olarak, koç sperma sulandırıcısına çeşitli dozlarda eklenen ASP ve sisteinin eritme sonrası incelenen spermatolojik parametreler üzerine koruyucu etkilerde bulunduğu kanaatine varıldı.