Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/939
Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. BUU Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.
Browse
Browsing by Language "en"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Diferansiye tiroid karsinomu sebebiyle ameliyat edilen hastalarda multifokalite oranlarının retrospektif olarak incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024) Özen, Ali Vuslat; Gürlüler, Ercüment; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim DalıPlanlanan tez çalışmasında diferansiye tiroid karsinomlarında cerrahi tedavi seçimi için genel hasta popülasyonumuzun preoperatif süreçteki değerlendirme safhaları ve postoperatif patolojik değerlendirme sonuçları ortaya konmaya çalışılmıştır. Ocak 2011- Ağustos 2023 arasında 18 yaşından büyük, nüks olmayan, aydınlatılmış onam veren, diferansiye tiroid karsinomu sebebiyle ameliyat edilen, diferansiye tiroid karsinomu tespit edilen toplam 596 hastanın demografik verileri ve postoperatif patoloji sonuçları karşılaştırılmıştır. Tümör odağı taraf, boyut ve sayısı, tümör ve varyant tipi, tiroidit varlığı, ekstratiroidal-kapsüler-vasküler invazyon durumu, lenf nodu metastazı oranları değerlendirilmiş, mevcut literatür ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca diferansiye tiroid karsinomu varyantlarının merkezimizdeki görülme sıklıkları ve prognostik faktörler ile ilişkileri değerlendirilmiştir. Tanı sonrasında cerrahi tedavi kapsamı tercihiyle hasta popülasyonumuzun ilişkisi aydınlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmamızda K/E oranı 3, ortanca tanı yaşı 47’dir. Multifokalite %38,1, agresif varyant papiller karsinom %17,6 lenf nodu metastazı %13,4, kapsül invazyonu %19,1, ekstratiroidal invazyon %17,6, hahimoto tiroiditi %52,7 oranında hastada görülmüştür. Hastaların %88,9’una total tiroidektomi yapılmıştır. Solid tümör, tek taraflı multifokalite, çift taraflı multifokalite oranları ve ilişkili durumları literatür ile uyumlu bulunmuştur. Agresif varyant varlığıyla multifokalitenin, tümör boyutunun, ekstratiroidal invazyonun anlamlı ilişkisi olduğu görülmüştür (sırasıyla p=0,013, p=0,013, p<0,001). Mevcut kılavuzlar ve güncel literatüre göre <1cm ve 1-4cm arası diferansiye tiroid karsinomlarında yüksek risk faktörleri görülmemesi halinde lobektomi uygulanabilir. Çalışmamızın sonuçlarına göre multifokalite ve agresif varyant ilişkileri göz önünde bulundurularak boyutu <1 cm olan tümörlerde de hasta bilgilendirmesi ve onamı sonrasında total tiroidektomi yapılabileceğini önermekteyiz.Item Postmenopozal osteoporoz tanılı hastalarda antirezorptif ajanların sarkopeni bulgularına etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024) Yetemen, Seda Karaaslan; Ertürk, Erdinç; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim DalıGiriş ve Amaç: İleri yaştaki osteoporoz tanılı hastalarda sarkopeni birlikteliğinin önemi son yıllarda daha iyi anlaşılmaktadır. Bu çalışmada bisfosfonatların ve denosumabın sarkopeni bulgularına etkilerinin değerlendirilmesi ve osteosarkopeni tedavisinde literatüre katkı sağlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu kesitsel vaka-kontrol çalışmasında bisfosfonat veya denosumab alan postmenopozal osteoporoz tanılı 65-80 yaş arası 50'şer kadın hastaya dinamik ve kantitatif sarkopeni tetkikleri uygulandı. Tedavi almayan osteoporozlu 50 hasta ve osteoporozu olmayan 50 katılımcı da değerlendirilerek bu dört grubun tetkikleri karşılaştırıldı. Diğer çalışmalardan farklı olarak kantitatif ölçümlerde biyoelektrik empedans analizi kullanıldı ve EWGSOP2 Kılavuzu’na göre sarkopeni evreleri değerlendirildi. Bulgular: Tedavisiz osteoporozlu grubun kontrol grubuna göre kas gücü ve fiziksel performans testlerinde daha düşük performans gösterdiği, kantitatif kas ölçümlerinin de daha düşük olduğu saptandı (p<0,05). Sarkopeni olasılığı 4,67 kat daha yüksek görüldü. Osteoporoz tanılı üç grupta ise dinamik sarkopeni testleri olan 4 metre yürüme, 5 kez oturup kalkma testleri açısından fark olmadığı ancak zamanlı kalk yürü testini denosumab kullanan hastaların bisfosfonat alanlara ve tedavisiz gruba göre daha hızlı yapabildikleri saptandı (p=0,03). El dinamometresi ve kantitatif kas ölçümlerinin osteoporoz tanılı hastalar arasında farklılık göstermediği saptandı. EWGSOP2 kriterlerine göre olası sarkopeni oranı bisfosfonat kullanan hastalarda %28 iken denosumab kullanan hastalarda %8 olarak saptandı. Tedavi süresi ile sarkopeni parametreleri arasında anlamlı korelasyon saptanmadı. Sonuç: Bulgularımız sarkopeninin osteoporozu olan hastalarda osteoporozu olmayan kişilere göre daha yüksek oranda olduğunu; osteoporozlu hastalar değerlendirildiğinde ise denosumab kullananlarda sarkopeni bulgularının hem tedavi almayanlardan hem de bisfosfonat tedavisi alanlardan daha iyi olduğunu göstermektedir. Bu konuda daha net sonuçlar için prospektif randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.