2013 Cilt 32 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14262
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bir alman çoban köpeğinde sertoli hücre tümörü ve seminoma nedenli feminizasyon sendromu(Uludağ Üniversitesi, 2014-12-30) Salcı, Hakan; Akdeşir, Ezgi; Çatık, Serkan; Şen, İsmail Altuğ; Salcı, E. Sinem Özdemir; Mecitoğlu, Zafer; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Yedi yaşlı, erkek bir Alman Çoban köpeği testislerinde şişkinlik, meme başlarında genişleme ve tüy dökülmesi şikayetleriyle kliniklerimize getirildi. Klinik muayenede feminizasyon bulguları (alopecia, deri renginde koyulaşma, meme başlarında büyüme) ve skrotal şişkinlik saptandı. Laboratuar muayenesi kronik yangısal bir hastalığı işaret etti. Ultrasonografik olarak karışık ekojenitede solit bir testiküler kitle saptadı ve diğer organlarda metastaz yoktu. Testis tümörü tanısı konulan hastada, genel anestezi altında bilateral orşiektomi operasyonu yapıldı. Çıkarılan testislerin histopatolojik muayenesinde seminoma ve sertoli hücre tümörü ile uyumlu bulgular saptandıItem Damızlık yumurtacı tavuk rasyonlarına bitkisel kaynaklı 1.25-dihidroksikolekalsiferol katılmasının yumurta kabuk kalitesi ve kuluçka sonuçlarına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2014-04-30) Kovanlıkaya, Arda; Deniz, Gülay; Ertek, Ece; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu araştırmanın amacı; damızlık yumurtacı tavuk rasyonlarına (Lohmann LB) bitkisel kaynaklı 1.25- dihidroksikolekalsiferol (1.25(OH)2D3) katılmasının, yumurta kabuk kalitesi ve çıkım sonuçları üzerindeki etkilerini belirlemekti. Araştırma; 38 haftalık yaşta 20000 damızlık yumurtacı (Lohmann LB) tavuğun bakıldığı Hastavuk A.Ş.’ye ait damızlık kümesinde yürütüldü. Araştırmada kullanılan rasyonlar yine Hastavuk A.Ş.’ye ait yem fabrikasında toz formda hazırlandı. Araştırma süresince (38-48. haftalar); kontrol grubundaki hayvanlar standart damızlık yumurtacı tavuk rasyonu ile beslenirken, deneme grubunun rasyonuna kontrol grubundan farklı olarak 10 ppm dozda bitkisel kaynaklı 1.25(OH)2D3 katıldı. 1.25(OH)2D3 katkılı rasyonu tüketen deneme grubunun yumurta kabuk kalınlığında 40 (P<0.05) ve 48. (P<0.01) haftalarda, yumurta kabuk kırılma direncinde ise 42. haftada (P<0.05) istatistik düzeyde bir iyileşme saptandı. Ancak araştırma süresince yapılan ölçümler total olarak değerlendirildiğinde (38-48. haftalar), kontrol ve deneme grubunun kabuk kalitesi ve kuluçka sonuçları arasında oluşan farklılıkların istatistik açıdan önem taşımadığı tespit edildi. Sonuç olarak; Vitanin D’nin aktif formu olan 1.25(OH)2D3’ün, vitamin D metabolizmasında aksaklıkların yaşandığı yaşlı hayvanların rasyonlarına katılması durumunda etkili olabileceği kanısına varıldı.Item Enfeksiyöz hayvan hastalıklarının teşhisinde gerçek zamanlı (real-time) PCR’ın geleneksel PCR’a göre avantajları(Uludağ Üniversitesi, 2014-04-28) Kahya, Serpil; Yılmaz, Özge; Carlı, K. Tayfun; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü.Enfeksiyöz hayvan hastalıkları, hayvan hastalıkları içerisinde en önemli grubu oluşturmakta ve enfeksiyöz hastalıklarının önemli bir bölümü, insan sağlığı için de tehlike arz etmektedir. Zaman kısıtlılığı, pratiklik, sensitivite ve spesifite yüksekliği gibi birçok sebeplerle, teşhis ve epidemiyolojik çalışmalar, günümüzde daha çok moleküler yöntemlerle devam ettirilmektedir. Son yıllarda en hızlı gelişim gösteren, kendisinden önce ve sonra geliştirilen birçok moleküler metotun temelini oluşturan, hem teşhis hem de epidemiyolojik çalışmalarda en çok kullanılan moleküler metot, polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)’dır. İlk gelişiminden bu yana birçok temele dayanılarak çalışılmış olan PCR, son geliştirilen gerçek zamanlı (real-time) sistemlerle, artık daha çok gerçek zamanlı [Real Time (RT)] olarak çalışılmaya devam edilmektedir. PCR’ın ilk şekli olan, geleneksel PCR, birçok laboratuarda kullanılmaya devam etmekte ve sonraları geliştirilen RT PCR teknolojisi de, kullanılan alet ve kitlerde her geçen gün yapılan güncelleştirmelerle, pek çok alanda yaygınlığını artırmaya devam etmektedir. Bu derlemede; geleneksel PCR’a göre birçok yönden avantajlar sağlayan RT PCR’ın özellikle sonuçların; kalitesi, ortaya çıkış süresi ve yorumlamalarına sağladığı avantajlardan bahsedilecektir.Item Hayvan refahının et kalitesi üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2014-03-04) Yıbar, Artun; Çetin, Ece; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Son birkaç yıl içinde hayvan refahı birçok ülkede ve Avrupa Birliği’nde önemli hale gelmiştir. Tüm etçi hayvanlar kesim öncesinde bazı düzeylerde stres yaşayabilmektedirler ve bu da et kalitesi üzerinde zararlı etkiler oluşturabilmektedir. Kesim öncesi koşullar ve taşıma, mezbahada bekleme, taşımada kullanılan araçlar, diğer müdahale işlemleri ve olumsuz mevsimsel koşullar gibi süregelen çevresel stres faktörleri hayvanlarda stres, çeşitli davranışsal değişiklikler ve bağışıklık sistemlerinin olumsuz yönde etkilenmesi gibi değişikliklere sebep olabilmektedir. Uygun olmayan kesim öncesi koşulların bir sonucu olarak kas glikojen depoları tükenmekte, bunun sonucunda karkas ve et kalite özellikleri (yüksek et Ph’sı, daha fazla su tutma kapasitesi, koyu et rengi ve sert et oluşumu) etkilenmektedir ve bu yüzden ekonomik kayıplar oluşmaktadır. Ekonomik ve kalite kayıplarını önlemek için kesim öncesi hayvan refahı uygulamalarına dikkat edilmelidir.Item Bir inekte solea ülseri komplikasyonuna bağlı tendovaginitis prulenta(Uludağ Üniversitesi, 2014-04-30) Salcı, Hakan; Goncagül, Gülşen; Canatan, Uygun; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Mennan Pasinli Meslek Yüksekokulu.Arka sol ayakta şişkinlik şikayetiyle 4 yaşlı, Holstein ırkı bir inek kliniklerimize getirildi. Şiddetli sol arka ekstremite topallığı, lateral parmağı içeren, metatarsusun ortasına kadar ilerlemiş fluktuan bir şişkinlik, hiperemi, ağrı ve topuk eklemine yakın ülseratif bir yara saptandı. Şiropodi sonrasında rustelholz bölgesinde derin bir ülser alanı tespit edildi. Bölgeden mikrobiyolojik kültür için numune alındı. Radyolojik olarak lateral parmak kemiklerinde osteofitik üremeler, osteolitik alanlar ve deformasyonlar saptandı. Ultrasonografik olarak tendoların etrafında ve tendovagina içinde anekoik alanlar ve corpusküler cisimcikler saptandı. Solea ülserine bağlı şekillenmiş tendovaginitis prulenta tanısı konuldu. Tendovaginanın drenaj ve irrigasyonu gerçekleştirilerek parmak amputasyonu önerildi. Ancak hasta sahibi kabul etmedi. Mikrobiyolojik olarak fekal mikroorganizmaların ürediği saptandı.Item Kedi ve köpeklerde endokrin sistem cerrahisi(Uludağ Üniversitesi, 2014-04-04) Akgül, Mustafa Barış; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Endokrinoloji vücutta hormon salgılayan iç salgı bezlerinin hastalıklarıyla uğraşan bir bilim dalıdır. Sunulan derlemede, endokrin sisteme dahil olan organların ya da bezlerin cerrahi alanında genel bir bakış çerçevesinde tümüyle ele alınmaya çalışılmıştırItem Kıvırcık ırkı koyunlara ait bazı biyokimyasal değerlerin belirlenmesi üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2014-03-26) Udum, Duygu; Üstüner, Hakan; Belenli, Deniz; Uzabacı, Ender; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmanın amacı Kıvırcık ırkı koyunlara ait kan örneklerinde bazı biyokimyasal parametrelerin belirlenmesidir. Araştırma, Manisa ili ilçelerinde yetiştirilen 5 farklı çiftlikten oluşan, 1-6 yaş aralığında, klinik olarak sağlıklı, 30 adet Kıvırcık ırkı koyunlarında yapıldı. Bu hayvanlara ait plazma ve serum örneklerinde, total kolesterol, total protein, trigliserit, fosfolipit, kalsiyum, inorganik fosfor ve glikoz, ticari spektrofotometrik kitler kullanılarak spektrofotometre yardımıyla belirlendi. Kıvırcık ırkı koyunlar arasında çiftliklere göre istatistiksel farkın anlamlı olmadığı saptandı (p<0.05). Bu araştırma bu ırk ile yapılacak olan diğer çalışmalar için temel teşkil edecek niteliktedir.Item Bir lori ırkı papağanda (lorius garrulus) rastlanan lipom olgusu(Uludağ Üniversitesi, 2014-04-04) Akgül, Mustafa Barış; Şen, İsmail Altuğ; İpek, Volkan; Demirer, Aylin Alasonyalılar; Çetin, Melike; İntaş, Deniz Seyrek; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu olgu sunumunda 21 yaşlı, erkek, lori ırkı (lorius garrulus) bir papağanda belirlenen tümöral oluşumun tanısı ve sağaltımından bahsedilmektedir. Hasta kliniğimize bir aydır boyun bölgesinde şişkinlik geliştiği şikayeti ile getirdi. Klinik muayenede boynun sağ tarafında ceviz büyüklüğünde, üzerindeki tüyler dökülmüş, katı-esnek kıvamda, sınırları belirgin bir yapı saptandı. Genel anestezi altında kitle ekstirpasyonu gerçekleştirildi. Örneğin histopatolojik değerlendirmesi sonucunda lipom olduğu belirlendi.Item Bir süt sığırı işletmesinde botulismus(Uludağ Üniversitesi, 2014-04-17) Çatık, Serkan; Akgül, Gülşah; Mecitoğlu, Zafer; Şentürk, Sezgin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu olgu sunumunda botulismuslu 5 sığırın klinik, hematolojik ve biyokimyasal analiz sonuçlarının rapor edilmesi amaçlanmıştır. Etkilenen sığırlardaki en önemli klinik bulgular iştahta azalma, ataksi, yerde yatma, iğne batırıldığında kuyruk tonusu ve sensitivitesinin azalması, dil tonusu kaybı ve salivasyon idi. Botulismusun kesin tanısı, çalışılan toksinin rumen ve barsak içeriği ile yem maddelerinde varlığının ortaya konması temeline dayandırıldı. Sığırlarda Clostridium botulinum tip C ve D’nin toksinlerinin direkt izole edilmesiyle botulismus tanısı doğrulandı.Item Tavşanlarda orta dönem gebeliklerin sonlandırılmasında kullanılan aglepriston’un bazı oksidatif stres parametreleri üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2014-03-19) Sonat, Füsun Ak; Bağdaş, Deniz; Gül, Zülfiye; Özalp, Gözde R.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi /Farmakoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama Merkezi.Aglepriston son yıllarda küçük hayvan hekimliğinde abort indüksiyonları için başarıyla kullanılabilen bir progesteron reseptör antagonistidir. Yapılan klinik çalışmalarda ilacın hiçbir yan etkisinin olmadığı belirtilmişse de oksidatif stres üzerine etkisi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Bu çalışmada tavşanlarda orta dönem gebeliklerin sonlandırılması için uygulanan aglepristonun, oksidatif stres parametreleri olan Malondialdehit (MDA), Süperoksit Dismutaz (SOD) ve redükte Glutatyon (GSH) üzerine etkisinin araştırılması amaçlandı. Çalışmada kullanılan 12 aylık yaşta 15 adet Yeni Zelanda Beyaz tavşanı kontrollü olarak çiftleştirildi ve çiftleştirildikleri gün gebeliklerinin 0. günü olarak kabul edildi. Gebe olan tavşanlar rastgele üç gruba ayrıldı. Grup I (kontrol) tavşanlarına gebeliğin 15. ve 16. gününde 1ml/3kg olacak şekilde % 0.9 NaCl, Grup II tavşanlarına gebeliğin 15. gününde, Grup III tavşanlarına ise gebeliğin 15. ve 16. gününde 10 mg/kg dozda subkutan (s.c.) olarak aglepristone (Alizin®) enjeksiyonu yapıldı. Tavşanlardan alınan kan örneklerinde MDA, SOD ve GSH ölçümleri yapıldı. Grup III de MDA seviyesinde artış saptandı. Bu artış Grup I (p<0.01) ve Grup II ye (p<0.05) göre anlamlı bir şekilde yüksek çıkmıştır. SOD aktivitesinde Grup II ve Grup III’de azalma saptanmıştır. Kontrol grubuna kıyasla SOD’daki bu düşüş istatistiki olarak anlamlı (p<0.01) bulunmuştur. GSH ise Grup I’e kıyasla diğer 2 grupta da azalmıştır. Grup III’ün GSH düzeyindeki bu düşüş Grup I (p<0.001) ve Grup II’ye (p<0.01) göre istatistiksel olarak anlamlıdır. Bu sonuçlar abort indüksiyonunda kullanılan aglepristonun çift enjeksiyon yapıldığında oksidatif stresi tetiklediği ve antioksidan enzim aktivitelerini değiştirdiğini düşündürmektedir